Güzellik, Bakım, Makyaj, Stil, Beslenme ve Spor üzerine öneriler ve püf noktaları

Aysar_

İçim Garip, Sıfır Huşu
Kayıtlı Üye
30 Ağustos 2014
1.195
5.176
Merhabalar. :KK25: Hoş geldiniz. :KK3:

Bu konuda Güzellik, Bakım, Makyaj, Moda, Stil, Beslenme, Spor, Psikoloji kısacası biz Kadınları ilgilendiren her şeyi paylaşmak istiyorum.
:süslü:


Umarım paylaşımlarımı beğenirsiniz. Faydalı olması dileğiyle... :KK39:



 

Adriana Lima



Güzellik konusunda sizden bir tüyo alsak?

- Çok fazla spor yapıyorum. Boks yapıyorum. Cildime iyi bakıyorum. Bunun için hindistan cevizi yağı kullanıyorum ve çokça maske uyguluyorum.

+ Güzelliği başka türlü görüyorum. Bence güzellik insanın içinden geliyor.

+ Herkesin kendisiyle barışık olması gerektiğini düşünüyorum.

Annelik ve modelliği bir arada yürütmekte zorlanıyor musunuz?

- Çok organizeyim. Evden iki günden fazla uzak kalmıyorum.

Son zamanlarda yaptığınız en çılgınca şey neydi?

-Sakin bir hayat yaşıyorum. Çılgın bir şey yapmıyorum. Belki boks size çılgınca gelebilir. 10 yıl yaptım ve Muay Thai’ye başladım. Vücudumda morluklar varsa, bunun yüzünden.


----------


Izabel Goulart


Formunuzu nasıl koruyorsunuz?

- Sporu çok seviyorum. Deliler gibi spor yapıyorum.

Hangi sporları yapıyorsunuz?

- Pilates ve yoga yapıyorum. Spor salonunda da çalışıyorum sık sık.

Hayatta vazgeçilmezleriniz neler?

- Mutlu olmak... Mutlu olduğunuz zaman içiniz de, saçınız da, cildiniz de
güzel olur.


(Antalya 2017 - Dosso Dossi Fashion Show röportajı)
 

5 Ünlü Modelin Sabah Rutini



Lindsay Ellingson

"Kahvaltı, en sevdiğim öğündür. Bal, kırmızı meyve ve yoğurdu karıştırarak yemeği severim. Yoğurdun içindeki protein enerji verirken, cilt için de güçlü etki oluşturan kırmızı meyveler antioksidan özelliği taşıyor. Sabahları uyanır uyanmaz tüketmediklerim ise kahve ve çay."


Alessandra Ambrosio

"Sabahları spor yaparak motive oluyorum. Genellikle yoga ve pilates yapıyorum. Kahvaltı için tercihim ise hindistan cevizi yağlı haşlanmış ya da kızartılmış yumurtalı avokado ve bir bardak kahve."



Miranda Kerr

"Sabahları çakralarımı açmak için meditasyon yapıyorum. Meditasyon güne pozitif başlamamı sağlıyor. Bunun dışında en az 20 dakika yoga ya da pilates ile egzersiz yapmayı seviyorum. Maksimum enerji ve canlılık için vitamin ve mineraller açısından yüksek olan yeşil sebzelerden hazırlanmış smoothie içiyorum. Taze hindistan cevizinin suyu, yarım bardak badem sütü, bir yemek kaşığı açai tozu, bir yemek kaşığı goji berry meyvesi, bir yemek kaşığı spirulina, bir yemek kaşığı taze kakao tozu, bir yemek kaşığı maca tozu, bir yemek kaşığı chia tohumu, bir yemek kaşığı vegan protein tozu ve bir yemek kaşığı hindistan cevizi yağını karıştırarak içiyorum."


Stella Maxwell

"İlk olarak telefonumu elime alarak sosyal medya hesaplarımı ve maillerimi kontrol ediyorum. Daha sonra duş alıyorum. Duş yenilenmeme ve güne hazırlanmama yardımcı oluyor. Duştan sonra cildimi ve dudaklarımı nemlendirip saçlarımı tarıyorum ve kahvemi içiyorum. Çay içmeyi de seviyorum ancak özellikle bademli latte içmeyi tercih ediyorum."


Karlie Kloss


"Sabahları ilk olarak spor yapmayı seviyorum. Erken uyanıp kahvemi içiyorum ve spor yapıyorum. Daha sonra duş alıp, duş sırasında dişlerimi fırçalıyorum. Sabahları genellikle hazırlanmak için çok zaman harcamıyorum. Her şeyin yer aldığı bir kahvaltı masasında vakit geçirmeyi severim. Özellikle ıspanak, avokado ve kabak ile beyaz yumurtadan hazırlanan omleti çok severim."


instyle
 

Not: Bu röportajı hem çok beğenmiştim hemde çok faydalı ve motive edici bulmuştum. Burcu Esmersoy 1976 doğumlu. 2 Ekim'de 41 yaşına girecek. Neler yaptığını, nasıl bir hayat tarzı olduğunu öğrenmek istiyorsanız buyrun;



'Yüzüm kırışmasın diye sırt üstü yatıyorum'



[Ayşe Özyılmazel'in Burcu Esmersoy ile yaptığı röportaj ]


'Bana güzel kadını tarif eder misin?' deseler; aklıma uzun bacaklar, hokka burun, kusursuz bir cilt, incecik bel, ahenkle dans eden saçlar gelmez. Kendini seven kadın güzeldir benim için. Gözleri gülen, hayatta bir amacı olan, güzel bakan, güzel söyleyen, hayallerinin peşini bırakmayan, başkalarının onayını almak için çırpınmayan kadın güzeldir. Etrafına pozitif enerji saçan, yıkılıp kalmayan, düştüğü yerden inancıyla ayağa kalkıp devam eden kadın güzeldir benim için.

Türkiye'nin en güzel kadınlarından biri olan Burcu Esmersoy ile görüşmeye giderken, aklımdan bunlar geçiyordu... Az sonra Akmerkez WePublic'te spor kıyafet koleksiyonunu tanıtacak olan Burcu... Markasının adı Biondina.



18 AYDIR BOTOKS YOK

Buluşma yerine gidiyorum, görevlilere "Burcu Esmersoy nerede?" diye soruyorum. Bana kıyafetlerin arasındaki kalabalığı işaret ediyorlar.

Üzerinde şeker pembesi bir hoodie, altında pembeli beyazlı grili tayt, ayağında beyaz spor ayakkabıları ve tabii ki o efsane sarı saçları ile tanıtım öncesi ekibiyle şakalaşıyor, konuşuyor. Görür görmez koşup sarılıyor bana. Yüzüne bakıyorum, neredeyse hiç makyaj yapmamış. Dekora ihtiyaç duymayan hali hoşuma gidiyor. Biriki kare fotoğraf çektirdikten sonra koltuklara oturup sohbet ediyoruz.

Bugün ona güzellik sırlarını sormak istiyorum. Şöyle başlıyorum: "Burcu, her yönden çok güzel bir kadınsın. Kendini, stilini, nasıl bir kadın olmak istediğini ne zaman keşfettin?"

İltifat kabul etmeyi biliyor Burcu, ezilip büzülmüyor: "
30'dan sonra kendimi buldum ama zaten bütün kadınlar için bu geçerli. Ne yapmak istediğini, ne istemediğini, neyin yakıştığını, neyin iyi geldiğini anlaman için 30'u geçmen gerekiyor." Ardından tek tek alıyorum güzellik sırlarını... Bekliyorum ki; bana acayip karışımlar, sadece yıldızlara özgü formüller ve estetik mucizeler anlatsın... Her zamanki net ve kendiyle barışık tavrıyla giriyor cümleye: "Ayşe biliyor musun, en son 18 ay önce yüzüme botoks yaptırmıştım. Bana uymadığına ve o kadını sevmediğime karar verdim. O zamandan beri hiçbir müdahale yaptırmıyorum. Artık ilkel koca karı yöntemleriyle güzelliğimi korumaya çalışıyorum. Mesela yüz çizgilerim derinleşmesin diye sırt üstü yatıyorum." Hemen "Aman Allah'ım sırt üstü uyumak mı? Asla yapamam!" diyorum. Burcu da ilk zamanlarda zorlanmış ama sonra alışmış.


KOŞU, CROSSFIT VE BOKS

Başka neler yapıyormuş Burcu? "Sabah akşam temizleme jelini köpürterek yüzümü temizliyorum. Haftada üç kere cildimi maden suyuyla yıkıyorum. Mutlaka nemlendiricimi ve göz altı kremimi sürüyorum. Başka da bi' şey yapmıyorum." Mutfağında mutlaka bulunan besinleri öğrenmek istiyorum. Aklıma son dönemin modası kinoalar, avokadolar, somonlar geliyor ama Burcu'nun listesinin bunlarla alakası yok. Onun olmazsa olmazları; elma suyu, diyet bisküvi, yumurta, tulum peyniri ve su...

Bir de spor... Burcu bir spor delisi. Haftalık programı şu şekilde:
Haftada üç gün sabah ormanda koşu, aynı günler crossfit ve pilates. (Şaka sandım, değilmiş!) İki gün de boks... Diyor ki; "İlle de herkes böyle spor yapsın demiyorum. Vücudunu neye alıştırırsan, onu devam ettirmek zorundasın. Ben böyle alıştığım için bırakırsam hemen yağlanma başlıyor. O yüzden bu sporları yapmak zorundayım."

Spor aşkı, onu bu renkli koleksiyonu yapmaya itmiş zaten. Biondina'nın hikayesini şöyle özetliyor: "Arkadaşım Merve ile spor yaparken hem seksi, hem güzel, hem rahat, hem mutlu hissedeceğimiz ürünler bulmakta zorlanıyorduk ve bunları kendimiz yapmaya karar verdik. Ama sipariş vermemiz için çok sayıda ürün gerekiyordu. Madem öyle, biz de markalaşalım dedik." Yani karşımızda ihtiyaçtan doğan bir marka daha var. Bu arada, ürünleri gerçekten çok beğendiğimi söylemek isterim ey spor yapan kadın okur.
Peki bu enerjik kadın, kötü uyandığı günlerde kendisini motive etmek için ne yapıyor?: "O gün beni çok heyecanlandıran biriyle buluşacakmışım gibi hayal ediyorum ve enerjim tavan yapıyor." Eee her şey zihnimizde değil mi ama... Sistemine format atmak içinse tek başına valizini yapıp telefonunu kapatıyor ve Maldivler'e kaçıyor. Gündelik yaşamda en çıldırdığı şeyse, dedikoduyla boş vakit geçiren insanlar.
'Yahu ben bunu nasıl yaptım?' dediği moda hatası, GQ'nun ödül gecesinde yaptırdığı saç modeli... "Rock ve seksi olacağını zannederken, Mars'tan gelen uzaylıya dönmüştüm!" diye dalga geçiyor.

Sonra başımıza PR danışmanları geliyor; arayanlar, soru soranlar, selfie çektirenler, tanıtıma gelen misafirler. Bu güzel kadını kalabalığı ile baş başa bırakıp kaçıyorum. Evet evet, ben samimi, neşeli, kendine güvenen, çalışan ve gülümseyen kadınları çok seviyorum.




BURCU'DAN GENÇ KIZLARA 5 ÖNERİ

1. Mutsuz ve olumsuz insanlardan uzak dursunlar.
2. Hayal ettikleri işe sahip olmak için azimle çalışsınlar.
3. Kendi değerlerinin farkında olup başkalarından onay beklemesinler.
4. Eğlenmeyi ve başarılarını kutlamayı bilsinler.
5. Hep gülsünler çünkü gülümsemek, bir kadını en çok güzelleştiren şeydir. Tabii tüm bunları bizim yaşımıza gelmeden anlayamayacaklar. N'apalım hayat böyle...

ONA GÖRE KADINLARIN GÜZELLİK HATALARI

- Düz kaşın güzel olduğunu zannetmeleri.
- Erken yaşta yüzlerine dolgu yaptırmaları.
- Yaşlarına ve vücutlarına uygun giyinmemeleri.
- Dekolte kullanmayı bilmemeleri; hem göğüs, hem bacak, hem karın, hem sırt dekoltesi olur mu?
- Her moda akımına kapılmaları.
- Her yeni çıkan estetik, güzellik aletine, trendine balıklama atlamaları.



9 Şubat 2017 - sabah
 
Son düzenleme:

Serenay Sarıkaya


Not: Kendisini şu ara Fi dizisindeki 'Duru' karakteri ile beğenmeye başladım. Merak edip birkaç röportajını okumuştum.


Modunuz düştüğünde ne yaparsınız?

- Bana müzik dinlemek çok iyi geliyor. Modum düştüğü anda sevdiğim bir şarkıyı duymak beni rahatlatabiliyor. Bunun haricinde biraz çikolata düşkünlüğüm var (gülüyor). Çekimde hafiften enerjim düşer gibi olduğunda bunlara başvuruyorum. Spor yapmayı çok seviyorum. Spor kesinlikle beni çok rahatlatan bir şey. Bazen çok yoğun bir çalışma temposunda olsam, hiç vaktim olmasa bile evde birkaç hareket yapıyorum ve gerçekten tazelenmiş hissediyorum.


Çekimde vücudunuzu çok iyi kullanabildiğinizi gördüm. Hangi sporları yapıyorsunuz?

- Yoga yapmayı çok seviyorum. Daha çok küçük salon sporları yapmayı, koşmayı, yürümeyi, yüzmeyi severim. Sporun bir sürü dalıyla ilgileniyorum aslında.


Kadınlar sizi çok beğeniyor, ben de sizin kendinizi nasıl gördüğünüzü merak ediyorum.

- Çok teşekkür ederim. Küçüklüğümden beri cildime çok iyi bakarım, annem bana öyle bir alışkanlık kazandırdı. 15 yaşımdan beri tonikle, peeling’le cilt temizlerim. Yoğun dönemlerimde ayda bir cilt bakımına giderim. Sağlıklı beslenen biriyim. Suyumu çok güzel tüketirim, gerçekten güzel şeyler yerim. Bunun cildime yansıdığını düşünüyorum.


Güzel kadını nasıl tanımlarsınız?

- Bence güzel kadın kendini seven kadındır. Çünkü enerjileri yüksektir. Zaten bence güzellik denilen şey aura ile enerji ile ilgili.


Ben karşımda çok çekici bir kadın görüyorum. Siz aynada ne görüyorsunuz?

- Tanrı bana bu bedeni verdiği için mutluyum ve ona iyi bakmaya çalışıyorum. Güzelliğin hem psikolojik hem de fiziksel olarak içten geldiğine inanıyorum. İyi beslenmek önemli. Kendini ne kadar iyi beslersen o kadar parlıyorsun.


Yani birçok şeyin sebebi teknoloji mi?

- Hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da iletişimi bitiriyor. Artık kimse karşılıklı muhabbet etmiyor. Bu beni üzüyor. Çünkü ben temassal iletişimi seven bir insanım. Birinin gözlerinin içine bakmak, onun dertlerini anlamak, o sevgiyi paylaşmak benim için önemli.


Röportaj öncesi günübirlik Paris’e gider gelirim dedin, hiç üşenmem. Seyahat etmeyi çok mu seviyorsun?

- Genç bir oyuncu olarak insanlardan beslenmem, onları sürekli gözlemlemem çok önemli. Olabildiğince keşfetmeyi çok seviyorum. Vaktim varsa hiç üşenmem, Paris’te gün boyu bir kafede yazıp çizer ve sonra ülkeye geri dönerim.


O kadar yazıyor musun gerçekten?

- Yazıyorum, evet. Totem defteri dışında bir günlük, bir de şiir defterim var. Üç ayrı defter var yani! Ne zaman eserse o zaman yazıyorum. Kendimi bazen çok dolmuş hissediyorum. Bu enerjiyi bir yere aktarmam gerekiyor. Yazmak beni çok rahatlatıyor. Sık sık yazıyorum. Hatta yazmaya bir yerlere gidiyorum. Hiç kimsenin olmadığı yerlere.

.
 

Yine Serenay Sarıkaya



Vazgeçilmez parçalar neler senin için?
Beyaz sneakerlarım. Boyfriend jeans. Beyaz ve siyah basic tişörtlerim. Deri ceket ve güneş gözlüklerim.


Sporla aran nasıl? Boks yapıyor musun?

Boksa henüz başlamadım. Ama yaptığım birçok spor var. Tenis, okçuluk, gravity yoga bunlardan bazıları. Spor yapmayı çok seviyorum. Kendimi sporsuz düşünemiyorum.


Güzelliğini korumak için neler yaparsın?

Kendime iyi bakmayı ve güzel beslenmeyi seviyorum. Yemek yemeye çok düşkünüm ama sağlıklı beslenmek benim için hiçbir zaman zor olmadı. Çünkü hiç fast food seven biri olmadım. Hep sağlıklı beslenirim ama moda diye değil.


En çok ne giyiyorsunuz?

Modayı takip etme konusunda iddialı değilim. Ama işim gereği yakınım. Baştan aşağı kadınsı giyinmekten hoşlanmıyorum ama boyfriend jean’i topuklularla tamamlamayı çok seviyorum. Ya da hiç makyaj yapmayıp sadece bir kırmızı rujla sokağa çıkıyorum.


O ruj hep aynı ruj mu?
Evet çok uzun süredir M.A.C’in Ruby Woo’sunu kullanıyorum.


Vücudunuzda en sevdiğiniz yer neresi?
İddialı olduğum bir bölgem yok ama bütün olarak kendimden memnunum.


Spor olarak ne yapıyorsunuz?
40 derecede yapılan bikram yogaya devam ediyorum. Haftada üç en az 45 dakika yüzüyorum. Yüzerken bir sürü hayal kuruyorum.


Nasıl besleniyorsunuz?
İyi yemek yemeyi de seviyorum alakasız pis şeyler yemeyi de çok seviyorum. Kokorecim ciğerim işkembe çorbam mutlaka olur. Dengeli düzenli beslenmeye gayret ediyorum. Sabahlara kadar çalıştığımız bir tempoda üç öğün ve ara öğünleri enerji için iyi götürmek gerekiyor. Çantamdan taze badem ve kuru kayısı eksik olmaz. Muz enerji veriyor. Sürekli multi vitamin kullanıyorum. Günde 2,5 litre su tüketiyorum bir de. Bu dengeleri iyi ayarlamaya çalışıyorum.


Stilinde vazgeçemediğin şeyler neler?
Benim için rahatlık ön planda olduğu için beyaz sneakerlarım. Mavi jeanim özellikle de boyfriend olanı. Beyaz ve siyah basic tişörtlerim. Deri ceket ve güneş gözlüklerim. Bu saydığım parçalar cool olmanın en zahmetsiz yolu bence.


Alışveriş konusunda iddialı mısın?
Yoğun tempodan sıyrıldığımda alışverişe fokuslanmak bana iyi geliyor. Bakmak, dolaşmak, kumaş metaryaline dokunmak gerçekten insanı kendi dünyasında uzaklaştıran birşey. Sıklıkla ve özellikle baktığım marka ve tasarımcılar; Rag&Bone, Isabel Maran, Academia, Acne, Section Mode Unique By Hakan Yıldırım.


Bu kez bir balerini canlandırıyorsunuz. Dans sahnelerinde dublör kullanıyor musunuz?
Yaklaşık dört aydır dersler alıyorum. Çok iyi hazırlandım. Bundan sonra da muhtemelen dansı bırakmam. Çünkü esneyebilmek için acılı bir süreç geçirdim. Onu kaybetmemek için devam ederim.


Dizi; modern ve ‘arızalı’ insanları anlatıyor. Siz modern insanda neleri arızalı buluyorsunuz?
Geçenlerde annem bir kitapta okumuş; 1940’larda bir insanın akıl hastanesinde yatmasına sebep olacak tüm karakter defoları şu an sokaktaki herkeste varmış. Tabii teknoloji, şehirleşme, insan kalabalığı, bir yarış hali... Hepimizi ister istemez bir değişime zorluyor.


Duru’ya alışabildiniz mi?
Senaryoyu ilk okuduğumda, karakterin dans ediyor olması heyecanlandırmıştı. Çocukluk yıllarımda latin danslarıyla ilgilenmiştim. O yüzden oyunculuktan sonra en büyük tutkum dans. Duru’yu canlandırdığım için de çok mutluyum.



Role hazırlık süreci zor olmamıştır herhalde. Nasıl hazırlandınız?
3.5 ay boyunca dans, jimnastik ve pilates dersleri aldım. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Tuğçe Hoca’yla çalışmaya devam ediyorum. Şimdiye kadar dizilerde dans kullanılmamıştı, bir ilki yaptığım için kendimi şanslı hissediyorum.



Gündeminin ilk sırasında ne var?
Ben varım, kendimi yenilemeye çalışıyorum. Hayatımı güzel ve düzgün yaşamaya çalışıyorum.



.
 

Teşekkür ederim. :KK39: Düstur edindiğim sözü paylaşayım;

'' Bazen kendini mutsuz hissettiğinde dış güzelliğine özenirsen ruhende kendini daha iyi hissedebilirsin. Dışarda olanı içe almak denebilir buna. '' - shameless (us)

Hoppa
 

Özge Ulusoy


YENİ BİR HAYAT, YENİ BİR KADIN


'' ESTETİK, BOTOKS VE GÜZELLİK MEVZULARI ''


* '' Hiç estetik yaptırmadım. Hayatımda bademcik ameliyatı dahi olmadım. Düzenli cilt bakımına gidiyorum. Ayrıca lazerli bir gençleştirme uygulaması olan Scarlet yaptırdım. İnsanlar yıllardır bana “Şuranda, buranda estetik var” diyorlar. Oysa yok. Olsa zaten söyleyeceğim, bunda utanılacak bir durum yok. İlk defa alnıma botoks yaptırdım, çünkü mimikli konuşan bir insanım ve o bölgede kırışıklık olmasını istemiyorum. Görsel bir işin içindeyim ve zamanı gelince medikal estetiğin nimetlerinden faydalanmayı düşünüyorum. Yıllar önce üniversitedeyken üst dudağıma dolgu yaptırmıştım. Kozmetik satın almayı çok seviyorum. Güzellik çantamda en çok, La Mer, Bioderma, Neutrogena ve Kiehl’s ürünlerine rastlayabilirsiniz. ''


* “Güzelliğime kesinlikle mesai harcıyor, kendime iyi bakıyorum. Bedenim aynı zamanda benim enstrümanım, bale yaparken de böyleydi, şimdi de böyle. Alkol ve sigaranın hayatımda yeri yok. Aç gezmiyorum ama minimal ve sağlıklı besleniyorum. Sabahları Teşvikiye’den Bebek’e yürüyorum. Pilates yapıyorum. Haftada beş gün spora vakit ayırıyorum. Burada, Granpa’da, granola ya da avokadolu tost yiyorum. Öğle yemeğinde ızgara et ya da karbonhidrat, akşamları da sebze ya da balık tüketiyorum. Ara öğünüm hiç yok. Şu sıralar geç kahvaltı ve erken akşam yemeği olmak üzere iki öğünle besleniyorum.“


Not: ELLE Temmuz 2017 Röportajının beğendiğim bazı kısımlarını da ekliyorum.


* ''Ayakları daha çok yere basan, daha farkında, insanları daha iyi tanımış, hayattan ne istediğini daha iyi bilen bir Özge var karşınızda. 30’umu geçtikten sonra sanki gözümün önündeki sis perdesi kalktı. Önyargılarım geride kalırken hayatımın en pozitif zamanında olduğumu söyleyebilirim.

* '' Ben evlilik odaklı bir kadın değilim, asla böyle bir hırsım olmadı. Evlenmek zorunda değilim ki, ayakları üzerinde durabilen, kimseye ihtiyacı olmayan genç bir kadınım. Sınıf farklarına inanmıyorum. Herkesin insan olduğunu ve saf sevgiyle hareket ettiğini düşünüyorum. ''

* '' Bu ilişkide çok sevdim ve sevildim, ne kadar güzel sevilebileceğini öğrendim. Gerçekten saf ve temiz sevginin ne ifade ettiğini, iki insanın ne kadar iyi anlaşabildiğini, ne kadar mutlu olabildiğini gördüm. Bundan sonraki ilişkimde artık ne istediğimi biliyorum. Dost, arkadaş, sevgili, yeri geldiğinde baba olabilecek, gülüp ağlayabileceğim, müzik, sanat, sinema, felsefe ve her şeyi konuşabileceğim bir hayat arkadaşı istiyorum. Çok sevilmenin ne demek olduğunu öğrendim ama daha fazlasını görebileceğime de inanıyorum. ''

* '' Hayatımın aşırı pozitif bir dönemindeyim. Oturup ağlamak, olumsuzluklara odaklanmak yerine önüme bakıyorum. Ailemle, arkadaşlarımla vakit geçiriyor, bol bol seyahat ediyorum. Ayrıca zamanı geldiğinde o doğru kişinin benim bulunduğum yerde beni beklediğine de inanıyorum. Çok mu Pollyanna gibiyim acaba? İyi bir şeyler hak ettiğimi düşünüyorum. ''

* '' Beni cezbeden erkek kesinlikle esprili olacak. Çünkü ben de komik bir insanım. Bol bol film izlemeli, iyi müzik dinlemeli ve kendine güvenmeli. Ayrıca merhametli olmasını isterim, hele hele ileride baba olmayı da düşünüyorsa... Benim seveceğim kişi benimle bir bütünlük oluşturmalı. Bir bütüne tamamlanmak önemli. Asla “Şu an yarımım” demiyorum. Kendi kendime yetebilen bir kadınım. Annem ve babam 43 yıllık evliler ve birbirlerini bir Lego gibi tamamlıyorlar. Ben de böyle bir ilişki bekliyorum. ''

* '' Şu an 34 yaşındayım ve etrafımdaki bir sürü insanı eledim. Ben gerçekten kötü gün dostuyum, dert dinlerim, insanlara koşarım ve mülayim bir insanım. Ama benden negatifliğiyle faydalanmaya başlayan, sürekli bana derdini anlatan, beni haksız yere yorup üzen ve yanlış yola sevk etmeye çalışan insanları hayatımdan temizledim. O kadar az dostum var ki... ''

* '' Hele ki şu dönemde dışarı çıkmıyorum, hiçbir yere gitmiyorum. Kitap okuyorum, yürüyüş, spor yapıyorum; kısaca kendime döndüm. Uzun yıllardır iş, ilişki derken kendimi ne çok ihmal etmişim! Şimdi “Özge ne istiyor, nereye gitmek, kimlerle olmak istiyor?” diye soruyor ve kendimle ilgileniyorum. O kadar mutluyum ki... İstediğim saatte kalkıyor, istediğim arkadaşlarımla görüşüyor ve istediğim yere gidiyorum. Olayları hızlı kabullenmek, geriye dönüp bakmamak, beni eskisinden de güçlü kılıyor. Ama tabii çok da kazık yedim. En zayıf olduğum nokta şefkat. Şefkat görünce insanları olmadık yerlere koyuyorum. ''



kaynak: elle
 

Emily Ratajkowski


İlk olarak belirtmeliyiz ki: Emily, kahvaltı öğününde kendini mutlu etmeyi asla ihmal etmiyor! Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olduğunu çoktan farkeden ünlü model şunu söylüyor; "Her sabah Blacktop Coffee’ye giderim ve sade kahvemle mis gibi pastalardan yerim!

Öğle yemeklerinde ise tercihini daha hafif şeylerden yana kullanıyor. Bazaar’a verdiği bir röportajda şunları söylüyor: “Öğle yemeklerinde genellikle salata ya da sandviç yerim. Çekimlerde inanılmaz harika görünen açık büfe yemekler olsa da, kendimi kontrol etmesini biliyorum!”

Zaman zaman kendisini ödüllendirmesini de biliyor. Ancak bu ödüllendirmeyi genellikle sabah öğününe denk getirmeye de özen gösteriyor. Pasta, cupcake, pancake gibi bol kalorili gıdaları kahvaltıda tüketiyor.

Sürekli salata yiyen bir tip ise asla değil: Tam bir etoburum! Et yemeye gerçekten bayılıyorum. Sık sık salata yiyen biri değilim. Vücuduma hem enerji vermek hem de sağlıklı kalmak için aldığım besinleri dengeli tutmaya özen gösteriyorum.

O da tıpkı bizim gibi spora vakit ayırmakta zorlanıyor. Ancak bizden farklı olarak bunda zorlansa da, bir şekilde vakit ayırmayı başarıyor. “Birer gün aralıklarla spor yapmaya çalışıyorum. İnanılmaz yoğun bir egzersiz programım da yok, ya yürüyüş yapıyorum ya da sakinleşmek için biraz yoga!”

Güzelliğinin sırrı sorulduğunda ise çok basit bir yanıt veriyor: ‘Uyku & Su!”"Su içmek konusunda kendimi asla sınırlamıyorum. Elime aldığım su bardağını dibini görmeden bırakmıyorum. Uyku mu? Onsuz asla olmaz!”

Makyajını çıkarmadan yatağa girmeyen model "Ne kadar yorgun olursam olayım makyajımı çıkarmadan asla yatağa girmiyorum! Hatta çoğu zaman eve gelir gelmez ilk iş olarak makyajımı çıkarıyorum. Cildin hava alması çok ama çok önemli!” diyor.

"Kendimi belli bir diyete, spora, rutine uymak için sıkıştırmıyorum! Kendime zaman ve alan tanıyorum. Vücudumun ihtiyaçlarına göre hareket ediyorum sadece. Daha fazlası için kendimi sıkıştırıp mutsuz etmeye hiç niyetim yok. Siz de yapmayın, işe yaramaz zaten! Kendinizi ve vücudunuzun ihtiyaçlarını dinleyin yeter. Güzellik bunun ardından gelecektir!"
 
X