- 21 Nisan 2021
- 720
- 2.004
- 63
Olmadan önlem almalıydınız ama olan olmuş.Merhaba,
29 yaşındayım. 10 aydır evliyim. Vajinismusum. Hamile kaldım. 9 haftaya yaklaştı.
Öğrendiğimden beri ağlıyorum. Kabullenmeyi hislerimin değişeceğini bekledim ama olmuyor. Bebek görmek bile beni irrite ediyor. Çok mutsuzum. Çok üzülüyorum bebeğe de üzülüyorum herkes ne kadar heyecanlı hevesli ama ben asla istemiyorum, isteyemiyorum. Aldırmak falan çok ürkütücü geliyor. Ama ya bu his hiç geçmezse bebeğe daha da yazık olmayacak mı ?
Hislerimi paylaştığım herkes çocuğu olmayanlar var işte çok günah vs. Tamam hepsini biliyorum anlıyorum ama inanın içimdeki hissin mutsuzluğun tarifi yok. Aldırmak için 10 haftaya kadar sürem var yasal olarak. Bir kaç günüm kaldı.
Eşim kesinlikle istemiyor aldırmayı. Ama kimse beni anlamıyor sanki bütün hayat sevincim yerle bir oldu, hayatım bitmiş gibi hissediyorum.
Aldırırsam eşimle çıkmaza girmekten korkuyorum, günaha girmekten korkuyorum, kürtaj dan korkuyorum doğumdan korkuyorum zaten birlikte bile olamadım çok kötüyüm inanılmaz bana ne tavsiye edersiniz
Artık bundan sonrasına karar vermeniz lazım.
Kesinlikle istemiyorsanız eşinizle konuşun bir karara varın. Eşinizle ortak karar almaya çalışın. Ben ne olursa olsun çocuk dünyaya getirilmeli diye düşünmüyorum. Bu konuya şöyle bakıyorum. Diyelim gebelik sonlandırıldı ileride kadın pişman oldu. Bu sadece onu ve onun ruh halini etkileyecek. Bundan etkilenen başka bir birey olmayacak. Fakat kadın zorla, istemeden çocuğu doğurursa ve çocuk içten içe istenmedigini bilip sevgisiz, mutsuz, huzursuz travmalarla dolu büyüyecek ve bu o çocuğun hayatını tamamen etkileyecek. Bir çocuğa bunu yapmaya kimsenin hakkı yok. Bu konuda seçme şansı bile olmayan birine kimse bu mutsuzluğu reva görmemeli.
Bugün markette bir anne oğul gördüm. Oğlan bir sürü cikolata istiyordu ve ağlıyordu annesi sabırla tek tek sadece tek hakkı olduğunu bunu da ağlamadan dile getirmesi gerektiğini defalarca hiç sinirlenmeden açıkladı. Hiç çocuğuna bağırmadı, kızmadı sabırla anlamasını sağladı. Diyelim bu anne o çocuğu istememiş olsaydı bu sabır eşiğinde davranacak mıydı? Belki dövmezdi ama mutlaka nerden doğurdum, susmadı gitti, bıktım vs diye belki bir kelimeyi ağzından kaçıracaktı. Benim bir lise arkadaşım ailenin son 4.çocuğu olarak doğmuş. Annesi korunmadıkları için hamile kalmış. Annesi istediği halde aldıramamış, hamileliği hep ağlayarak geçmiş. Arkadaşım hep istenmeyen bir çocuk olduğunu biliyormuş, bunu hep hissettim derdi. Kendisi şu an 40 yaşına yakın. O sevilmeme, istenmeme hissiyatı hala içinden tam gitmemiş. Annesine hala içinden kırgın, kızgın olduğunu söyler. Bunu mu hak etmişti? Bence bu birine yapılan en büyük vebal. Sırf maddi yeterlilik var diye çocuk doğurulmaz. Maddi ve manevi,ruhsal yeterlilik var ise çocuk sahibi olunmalı. Doğurmak sadece bir başlangıç. Anne olmayı istemeden anne olunmamalı. Bu konuda karar hakkı bile olmayan birine bu mutsuzlukları, istenmemeyi, huzursuzlukları yaşatmaya kimsenin hakkı yok.
Son düzenleme: