Hayır yok. Üşütme değil. Sadece kusma var. Acı acı miyavlayıp safra kusuyorlar.Gecmis olsun burun akintisi ve oksuruk de var mi?
Bu dediginizin aynisi ve arti olarak burun akintisi karinda sislik vardi kedimde kaybettik ne yaptiysak kurtaramadik.Hayır yok. Üşütme değil. Sadece kusma var. Acı acı miyavlayıp safra kusuyorlar.
Benimkiler sadece safra kusuyor. Yemek ve su içmek yok. Zorla veriyoruz damla damla. Hemen kusuyorlar. Şişlik yok. Derileri kemiklerine yapıştı.Aşırı kusmadan dolayı boğazları tahriş olabiliyor . Kuru mama vermeyin . Yaş mama verin . Anlattığınız veriler bana da üşütme gibi geldi .tabii veteriner başka bir hastalık demiş . Bu hastalığın ismini söyledi mi acaba size . Çünkü benim bildiğim tedavisi olmayan tek bir hastalık var . Onunda en belirgin özelliği karnının şişmesi .ama siz zayıfladılar iyice diyorsunuz
Bir kedim daha öldü. Diğer hasta kedimde son aşamaya gelmişti. aynı şeyleri yaşamasın diye uyutmak için veterinere götürdüm. veterinerin özel bir işi çıktığı için gelemedi. Bende eve geri döndüm. Kediciğime ilaç ve şırıngayla yiyecek vermeme kararı aldım. Onada banada işkence gibiydi. Su içmesi için zorlamayıda bıraktım. Zaten iki damla bir şey yuttursam avuç avuç kusuyordu. .Zavallıcık şırıngayı gördüğü gibi ağlamaya başlıyordu. Kediciği sadece sevdim, okşadım. Gece onunla yattım. Kemik ve deriden ibaret bedenini boynuma, minnacık olmuş başını saçıma gömdü. Sabaha kadar mırladı, bende okşadım. Bol bol şefkat gösterdim. Meğer kediciğşn ihtiyacı olan şey ilaç değil sevgiymiş. pek umudum yoktu ama önüne koyduğum ciğer püresinc önce çekinerek baktı. Ben sırtını sıvazlayarak cesaretlendirdim ve yavaşca yemeğe başladı. gözlerime inanamadım. Şu anda kucağımda uyuyor. Ağırlığıda artmış. Hastalık süresince tüy gibi kalmıştı. Bebek gibi, bırakınca ağlıyor. Çok ilgi bekliyor. İnşallah bir daha tekrarlamaz hastalığı. Çok korkunçtu. Kabus gibiydi. İnşallah bitip gitmiştir. Diğer kedilerim allahtan zarar görmediler. İyi beslenenlere bir şey olmadı. Ölenler sadece süt içmeyi sevenlerdi. Yemek seçiyorlardı.Benim kedim de 4 gun icinde bu sekilde öldü dedigim gibi. Eridi gozumuzun onunde zorla siringayla verdiklerimizi ve safra kusa kusa. Sizi ve caresizliginizi cok iyi anlıyorum.
Olen kedilerinize cok uzuldum ama bu kedinizdeki gelismelere de bir o kadar sevindim. Umarim bir daha tekrarlamaz uzun ve guzel bir omru olur.Bir kedim daha öldü. Diğer hasta kedimde son aşamaya gelmişti. aynı şeyleri yaşamasın diye uyutmak için veterinere götürdüm. veterinerin özel bir işi çıktığı için gelemedi. Bende eve geri döndüm. Kediciğime ilaç ve şırıngayla yiyecek vermeme kararı aldım. Onada banada işkence gibiydi. Su içmesi için zorlamayıda bıraktım. Zaten iki damla bir şey yuttursam avuç avuç kusuyordu. .Zavallıcık şırıngayı gördüğü gibi ağlamaya başlıyordu. Kediciği sadece sevdim, okşadım. Gece onunla yattım. Kemik ve deriden ibaret bedenini boynuma, minnacık olmuş başını saçıma gömdü. Sabaha kadar mırladı, bende okşadım. Bol bol şefkat gösterdim. Meğer kediciğşn ihtiyacı olan şey ilaç değil sevgiymiş. pek umudum yoktu ama önüne koyduğum ciğer püresinc önce çekinerek baktı. Ben sırtını sıvazlayarak cesaretlendirdim ve yavaşca yemeğe başladı. gözlerime inanamadım. Şu anda kucağımda uyuyor. Ağırlığıda artmış. Hastalık süresince tüy gibi kalmıştı. Bebek gibi, bırakınca ağlıyor. Çok ilgi bekliyor. İnşallah bir daha tekrarlamaz hastalığı. Çok korkunçtu. Kabus gibiydi. İnşallah bitip gitmiştir. Diğer kedilerim allahtan zarar görmediler. İyi beslenenlere bir şey olmadı. Ölenler sadece süt içmeyi sevenlerdi. Yemek seçiyorlardı.
Bende sizi anlıyorum. Kabustan farkı yoktu. Eşimde bende ağlayarak geziyorduk evde. Diğer kedilerimiz içinde endişeler yaşadık. Şimdi geçti gibi. İnşallah öyledir. Bu iyileşen yavruyu sahiplendirmiştim. Ama artık veremem. O benim.
İnşallah. Sabaha karşı tavuk göğsü didikledim ona yedi. Suyunu içti. Yanıma kıvrılıp uyudu. Çok hareketli değil ama eskisine nazaran çok çok iyi. Anneleride yemeğini yiyor ama durgun. onunda gözünün önünde yavruları hastalanıp öldü. Durgunluğu bu yüzdendir herhalde. Aman hasta olmasında. Siz bu hastalığın ismini biliyormusunuz. Veteriner, son üç yıldır bu hastalığın çok yaygın olduğunu söyledi. Ama ismini söylemedi bana.Olen kedilerinize cok uzuldum ama bu kedinizdeki gelismelere de bir o kadar sevindim. Umarim bir daha tekrarlamaz uzun ve guzel bir omru olur.
Fip olabilir demistiler bana virus kökenli oldugu kesin. Bir de benim kedimin karninda sivi birikmesi de vardi biz kilo aldi sanmistik.İnşallah. Sabaha karşı tavuk göğsü didikledim ona yedi. Suyunu içti. Yanıma kıvrılıp uyudu. Çok hareketli değil ama eskisine nazaran çok çok iyi. Anneleride yemeğini yiyor ama durgun. onunda gözünün önünde yavruları hastalanıp öldü. Durgunluğu bu yüzdendir herhalde. Aman hasta olmasında. Siz bu hastalığın ismini biliyormusunuz. Veteriner, son üç yıldır bu hastalığın çok yaygın olduğunu söyledi. Ama ismini söylemedi bana.
Benim kedilerimde öyle bir şey olmadı. Şişlik falan yoktu. Sırayla hepsi aynı belirtileri gösterdi. İlk önce durgunlaştılar, oynamayı kestiler, bakışları donuklaştı. Sonra safra kusmaya başladılar. Yemek yiyemediler, su içemediler. Su kabının başında öylece bekliyorlardı. Bazan burunlarını suya yaklaştırıp öylece bir iki saat bekliyorlardı. Ön bacakları suya sokma, veya suyun içinde yatmak gibi davranışları oldu. Onları öyle görmek çok kahrediciydi. Izdıraplarını dindiremedik. Veterinerin verdiği tedaviye cevap vermediler.Fip olabilir demistiler bana virus kökenli oldugu kesin. Bir de benim kedimin karninda sivi birikmesi de vardi biz kilo aldi sanmistik.
Evet zaten o şekilde ilaç verince de kusuyorlar hemen ardından.Benim kedilerimde öyle bir şey olmadı. Şişlik falan yoktu. Sırayla hepsi aynı belirtileri gösterdi. İlk önce durgunlaştılar, oynamayı kestiler, bakışları donuklaştı. Sonra safra kusmaya başladılar. Yemek yiyemediler, su içemediler. Su kabının başında öylece bekliyorlardı. Bazan burunlarını suya yaklaştırıp öylece bir iki saat bekliyorlardı. Ön bacakları suya sokma, veya suyun içinde yatmak gibi davranışları oldu. Onları öyle görmek çok kahrediciydi. Izdıraplarını dindiremedik. Veterinerin verdiği tedaviye cevap vermediler.
Ben bu hastalığın yeterince bilinmediğini düşünüyorum. Aşısıda yokmuş. Tedavisini, serum, antibiyotik, ve bağışıklık güçlendirici ile yapmaya çalışıyorlar. Bence farklı bir durum var. Sanki beyin ye, iç komutunu iletemiyor gibi. Kurtulan kedimide, su kabının başında beklerken okşadığımda suyu içmek için çabaladığını gördüm. Bende başını, kulaklarını, sırtını okşamaya devam ettim. Bir patisini suya sokup dalgalar yaptı ve içmeye başladı. Bu şekilde suyu içti. Yemeğini yemesi içinde devamlı sevip okşadım. O şekilde yedi. Hastalık nasıl bir şeyse , okşanıp sevilmeyle devre dışı kalıyor. Birde şunu gördüm. Devamlı kusan, yemek yemeyip su içmeyen kediye ilaç vermekte innat etmemek lazım. Faydadan çok zarar veriyor.
Sizde. Varmı şimdi de kediniz. Başka aldınız mı?Evet zaten o şekilde ilaç verince de kusuyorlar hemen ardından.
Çaresiz kalmak çok zor. Dilerim bir daha aynı şeyi yaşamazsınız.
Simdi yok evimde. Sokagimdaki tum kedilere komsumuzla ben bakiyorum. Maddi acidan zorlamiyor ama manevi olarak bitmis durumdayim. Birkac hafta once gece kopek sesine uyandim evimiz bahceli bahcemde bir kediyi kopekler bogdu gozumun onunde can cekisti bir sure kendime gelemedim. Yine fipli bir kedimiz bu günlerde cok hasta ölümü bekliyor resmen kedi evinde yatiyor veteriner yapilacak bir sey yok diyor ayni benim kedimin son gunleri gibiSizde. Varmı şimdi de kediniz. Başka aldınız mı?
Offf! Zor bir mücadele. Bende iş yerimdekileri besliyorum. Benden önce dükkanımın önünde toplaşıyorlar. bana tamamen bağımlı olmamaları için sadece sabah yediriyorum. Daha sonra acıkınca etrafı araştırıyorlar. Sokakta yaşayacaklarsa güçlü olmalılar. Hafta sonu hiç vermiyorum. Başlarının çaresine bakabiliyorlar. Çöpleri karıştırıp buluyorlar birşeyler. Evlerde ravuk çok tüketiliyor. Artıkları bulup yiyorlar. Şimdide balık mevsimi. Balık da bulabiliyorlar. Kafasını mafasını indiriyorlar mideye. Yapacak bir şey yok. Böyle yaşamaya adapte olmuşlar. Herkes bizim gibi olsa düzenli beslerdim. Ama ben olmadığımda yiyecek bulma yetenekleri kaybolduğu için aç kalırlardı. Benim arkadaşımda sabah ve akşam olmak üzere içine salam doğradığı mito kedi mamasını evlerinin önüne avuç avuç koyuyor. Yaklaşık onbeş büyük kedi ve 9 yavru var. Bu kediler. Gidip bir yere kıvrılıp öğün bekliyorlar. Şimdi arkadaşım da taşınacak. Oda kediler için üzülüyor. Etraftaki insanlarda hiç besleme taraftarı değil. Kedicikler hepten aç kalacak. Bu yüzden eğer sokakta yaşayacaklarsa alıştırmamak en iyisi. Aslında doğru olan belediye ve gönüllüler işbirliği yapıp kediler için beslenme noktaları oluşturması.Simdi yok evimde. Sokagimdaki tum kedilere komsumuzla ben bakiyorum. Maddi acidan zorlamiyor ama manevi olarak bitmis durumdayim. Birkac hafta once gece kopek sesine uyandim evimiz bahceli bahcemde bir kediyi kopekler bogdu gozumun onunde can cekisti bir sure kendime gelemedim. Yine fipli bir kedimiz bu günlerde cok hasta ölümü bekliyor resmen kedi evinde yatiyor veteriner yapilacak bir sey yok diyor ayni benim kedimin son gunleri gibiYine bir baskasi kalcasina darbe almisken buldum yavruydu buyuttum kocaman kiz oldu sayilir bazi geceler eve aliyorum artik o kopek olayindan sonra. Ama bu surecte uzulmekten cok yoruldum. Yakinda buradan tasinacagiz hayvanlara ne olacak cok
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?