Hastalık hastası annem

zeholll

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
26 Temmuz 2015
1.741
2.853
133
32
Kızlar evlere şenlik bir annem var.
Bizi sever. Bize canını verir. Bizde onun için canımızı veririz fakat şu sorunu bi aşamadık.

Annem hasta olmayı seven biri. Yani bi hastalığı varsa bununla uğraşmaktan zevk alıyor. Grip salgını malum heryerde.. Annemde grip oldu. 1 aydan fazladır atlatamadık. Doktora da götürdük. Birde doktora olan güvensizliği de mevcut. Doktor kulakların sağlıklı dedi. Bugun benim kulaklarımda var bişey diye farklı bi hastahaneye gitti.Doktor bişey yok ama sinüzit başlangıcı OLABİLİR dikkat et demiş. Sinizut başlangıcını duyan annem sabahtan beri bize dua ettiriyor. İnternetten sinüzit hakkkında araştırmalar yapıyor. Ölebileceğini düşünüyor. Griptende ölebileceğini düşünüyordu. Haberde bir doktor 'bu yılda grib salgını var kimimiz atlatıyoruz bikaç kişimizde vafat etti'' minvalinde şeyler söyledi annemin gözleri parladı bak zehol ölünüyormuş diye.

İş yapmayı da sevmez. Babamla ben ortak yaparız yemeği, temizliği ben yaparım. Hasta olunca zaten hiç işe elini sürmez canım annem :KK53: Babam hayattaki en buyuk şansı.
Çocukluğumuzda hep salonda yatak yorgan tadında geçti.Daima annem hastaydı. Belli bi hastalığı sahiden yok.
Geçen gittiğimiz doktorda muayeneye birlikte girdik ''doktor bey annem kendini çok yorgun hissediyor. Daimi bişey bu uzun yıllardır var'' dedim. Belki ''depresyon'' olabilir dedi. Annemin yüzü düştü hemen:KK14:. Depresyonu psikiatristleri psikologları reddediyor. Defalarca dedim gidelim diye malum ''ben deli değilim'' diye kestirdi attı:mad:.

Sosyal hayatı biraz olsun dedim. İlgi alanına giren bi kurs ayarladım. Kışın soğukta gidemem dedi. Çok uzak da değil(Üşeniyor yazında bulmuştum evimde mutluyum dedi) Dışarı çıkmak istemiyor. Eve arkadaşlarımı çağırıyorum bundan mutlu oluyor tek. Bi kaç kere arkadaşlarımın anneleriyle davet etmek istedim anneler girince temizliği bahane etti. Evde bütün gün teknoloji aletleriyle meşgul. Şehzade mustafaya 3 ay ağladı. Tüm hayatı tv telefon leptop.

Bunlar sadece benim gözlemlerim değil. Ailece böyle düşünüyoruz.
Ne yapsam bilmiyorum
Yardıııııııııııııııııııııııııım:KK31:
 
Çağın hastalğı.. Olaylara ck takılıp, onlarla yasayan kendını dinleyen bırı olmş. Psikolog sart
 
Her yolu denedik kizlar.
Yeri geldi ilgiye bogduk
Yeri geldi ilgisiz davrandik
Doktorlara goturduk.
Psikolojik destek almmasi icin tum aile konustuk.
Psikolojik destek almiyor almiyor almiyor. Bu hayattan disariya cikmak iatemiyor
 
bence onu yeterince anlamıyorsunuz.
burda bukadar dert yanıyo olmanız da bana çözüm aramak yerine anlatıp rahatlamak gibi geldi.
bu kadının derin sorunları var.
ve evladı bile bunu hastalık hastalığı olarak adlandırıyo.
yazık.
 
bence onu yeterince anlamıyorsunuz.
burda bukadar dert yanıyo olmanız da bana çözüm aramak yerine anlatıp rahatlamak gibi geldi.
bu kadının derin sorunları var.
ve evladı bile bunu hastalık hastalığı olarak adlandırıyo.
yazık.
Tabi ki bu problemi rahatlamak icin de yazdim. Burda dert paylasiyoruz. Ve dertler paylastikca azalir rahatlanir. Ayip birsey olmasa gerek.
Yazimin sonunda da soyledigim gibi bu sadece benim gozlemim degil. Ailece annemin boyle bi rahatsizligi oldugunu dusunuyoruz. Bazi derin sorunlari oldugununda farkindayim. Annem icin yapmayacacagim hicbirsey yok elbette. Onu seviyorum.

Yazik falan diye eklemissiniz. Mesajinizi cok yersiz buldum. Beni anlayabildiginizi sanmiyorum.
Hayirli sabahlar
 
Tabi ki bu problemi rahatlamak icin de yazdim. Burda dert paylasiyoruz. Ve dertler paylastikca azalir rahatlanir. Ayip birsey olmasa gerek.
Yazimin sonunda da soyledigim gibi bu sadece benim gozlemim degil. Ailece annemin boyle bi rahatsizligi oldugunu dusunuyoruz. Bazi derin sorunlari oldugununda farkindayim. Annem icin yapmayacacagim hicbirsey yok elbette. Onu seviyorum.

Yazik falan diye eklemissiniz. Mesajinizi cok yersiz buldum. Beni anlayabildiginizi sanmiyorum.
Hayirli sabahlar

sizi anlamadım belki de, empati kuramıyorumdur ya da.
ama annenizi ötekileştirdiğinizi düşünüyorum.
anne bu tabiki seviyosunuzdur, onu sorgulamıyorum.
yine de acımasız buldum.
ben de çok sık hasta olan ve artık sütten ağzı yanmış modunda, hep hasta olacağım korkusu yaşayan biriyim.
hasta olunca çok abartabiliyorum, hiç geçmeyecek gibi geliyo bazen.
eşim çok sağlıklıdır ve elinden her iş gelir.(babanıza benziyo belki bu noktada)
bi an düşündüm, yıllar sonra benim bi kızım olsa böyle mi düşünür acaba diye.
oyüzden annenize acıdım.
herkesin imtihanı farklı.
ben de zamanında bi arkadaşıma 'hastalık hastasısın sen' demiştim.
ozamanlar çok sağlıklıydım.
haksızlık etmişim kıza.
şuan çok pişmanım.
netice-i kelam: annenizi tam anladığınızı sanmıyorum.
size de hayırlı sabahlar.
 
ALINTI
Hastalığın Seyri Nasıldır?

Hastaneye başvuranların % 4-6’sında görülen hipokondriyazis, erkeklerde ve kadınlarda eşit yaygınlıkta görülmekte; belirtiler en sık 20-30 yaşlarında başlamaktadır. Özellikle evhamlı, ayrıntıcı, ince huylu, titiz, mükemmeliyetçi yapıdaki insanlarda daha fazla görülmektedir.

Hipokondriyazis genellikle epizodik bir seyir izler. Epizotlar aylardan yıllara kadar sürebilir ve aralarda uzun süreli sessiz (belirtisiz, hastalık kaygısının olmadığı) dönemler olur.

Epizotların başlaması yaşam süreci içinde karşılaşılan stres faktörleri ile

  • hastanın bir yakının ölmesi,
  • hastanın bir yakının ciddi bir hastalığa yakalanması,
  • hastanın bir yakının ciddi, muhtemelen hayatı tehdit eden bir hastalık geçirip iyileşmiş olması,
  • ağır iş koşulları,
  • ekonomik sorunlar,
  • geniş bir ailenin yükünü uzun bir süre yüklenmiş olma gibi ilişkili olabilir.
Hipokondriyak hastaların yaklaşık %80’inde ek olarak depresyon veya panik bozukluk gibi anksiyete bozuklukları olabilir. Bu hastalıklar da kişide çabuk yorulmaya, uyku bozukluğuna, istek azalmasına veya çarpıntı, terleme, titreme gibi belirtilere yol açabilir. Bu da kişide hasta olduğu inancını arttırıp daha fazla yatakta yatmasına, kendisini ağır işe sokmamaya çalışmasına, dolayısıyla da hastalıkla ilgili daha çok düşünmesine neden olabilir.

Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hipokondriyak hastalar öncelikle birçok farklı branştan farklı doktora başvurur ve gerekli gereksiz birçok tetkik yaptırırlar. Sonuçta fiziksel bir hastalık bulunamaz ve sıklıkla sağlık personeli tarafından psikiyatriye yönlendirilirler. Bu hastalarda direk, ilk olarak psikiyatriye başvuru yok denecek kadar azdır.

Hipokondriyazis psikiyatrinin zor tedavi edilebilen hastalıkları arasındadır, genellikle psikiyatrik tedaviye dirençlidir. Ancak ilaç tedavisi, bireysel psikoterapi ve grup terapisi ile kombine edilirse tedavide başarı şansı artar;

  • Öncelikle kişinin psikiyatrist/psikoloğuyla çok iyi bir ilişki kurması gerekmektedir.
  • Doktor doktor dolaşmaması, bir iş ya da uğraş bulması, dikkatini günlük yaşam sorunlarına yöneltmesi konusunda fikir birliğine varılması gerekmektedir.
  • Kişinin sosyoekonomik durumunun iyi olması, aile desteğinin olması, tedaviye yanıt veren anksiyete ya da depresyonunun bulunması, şikayetlerin birden başlaması, herhangi bir kişilik bozukluğunun bulunmaması düzelmenin daha çabuk olacağına dair olumlu işaretlerdir.
Sonuç olarak uygun bir tedavi ile hastaların üçte biri ile yarısında önemli ölçüde düzelmenin gerçekleşdiği tahmin edilmektedir.
 
Peki bu son zamanlardami oldu. Yahu yaşi zamanla ilerleyen belki menopoz belki bska birsey. Önceden yasayip atlamadigi şeyler nedenyle bu icine yer etmis hanim teyzeler hastaliklarino cogaltabiliyor.eminim altya yatan psikolojik nedenler ya da yanliz kalma korkusu gelecekteki ne bilim.

Benimde boyle bizzat yakinim var hastaligi cogaltan.. bu % 50 psikoljik biraz yapi..biraz yaş.. biraz yaşanmsliklar tam olarak bilemeyiz.depresif bi durum
 
sizi anlamadım belki de, empati kuramıyorumdur ya da.
ama annenizi ötekileştirdiğinizi düşünüyorum.
anne bu tabiki seviyosunuzdur, onu sorgulamıyorum.
yine de acımasız buldum.
ben de çok sık hasta olan ve artık sütten ağzı yanmış modunda, hep hasta olacağım korkusu yaşayan biriyim.
hasta olunca çok abartabiliyorum, hiç geçmeyecek gibi geliyo bazen.
eşim çok sağlıklıdır ve elinden her iş gelir.(babanıza benziyo belki bu noktada)
bi an düşündüm, yıllar sonra benim bi kızım olsa böyle mi düşünür acaba diye.
oyüzden annenize acıdım.
herkesin imtihanı farklı.
ben de zamanında bi arkadaşıma 'hastalık hastasısın sen' demiştim.
ozamanlar çok sağlıklıydım.
haksızlık etmişim kıza.
şuan çok pişmanım.
netice-i kelam: annenizi tam anladığınızı sanmıyorum.
size de hayırlı sabahlar.
Sizi anliyorum. Basinda da boyle bi korkunuz oldugu, ve bu korkuyla yazmis olabileceginiz aklimdaki ihtimaller arasindaydi. Sunu bilmenizi isterim ben dunyaya bir kere daha gelsem yine annemin kizi olmayi isterimi defalarca kez anneme herkese soylemis biriyim. boyle bi kiz annesini nasil otekilestirsin.
Bu korkunuzun verdigi hassasiyetle asiri onyargili yaklasmissiniz bana.
Bu tepkiyi bekliyordum. Eger boyle dusunenler cikacaksa lutfen bu mesajimi okuyarak yorum yapsinlar
 
ALINTI
Hastalığın Seyri Nasıldır?

Hastaneye başvuranların % 4-6’sında görülen hipokondriyazis, erkeklerde ve kadınlarda eşit yaygınlıkta görülmekte; belirtiler en sık 20-30 yaşlarında başlamaktadır. Özellikle evhamlı, ayrıntıcı, ince huylu, titiz, mükemmeliyetçi yapıdaki insanlarda daha fazla görülmektedir.

Hipokondriyazis genellikle epizodik bir seyir izler. Epizotlar aylardan yıllara kadar sürebilir ve aralarda uzun süreli sessiz (belirtisiz, hastalık kaygısının olmadığı) dönemler olur.

Epizotların başlaması yaşam süreci içinde karşılaşılan stres faktörleri ile

  • hastanın bir yakının ölmesi,
  • hastanın bir yakının ciddi bir hastalığa yakalanması,
  • hastanın bir yakının ciddi, muhtemelen hayatı tehdit eden bir hastalık geçirip iyileşmiş olması,
  • ağır iş koşulları,
  • ekonomik sorunlar,
  • geniş bir ailenin yükünü uzun bir süre yüklenmiş olma gibi ilişkili olabilir.
Hipokondriyak hastaların yaklaşık %80’inde ek olarak depresyon veya panik bozukluk gibi anksiyete bozuklukları olabilir. Bu hastalıklar da kişide çabuk yorulmaya, uyku bozukluğuna, istek azalmasına veya çarpıntı, terleme, titreme gibi belirtilere yol açabilir. Bu da kişide hasta olduğu inancını arttırıp daha fazla yatakta yatmasına, kendisini ağır işe sokmamaya çalışmasına, dolayısıyla da hastalıkla ilgili daha çok düşünmesine neden olabilir.

Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hipokondriyak hastalar öncelikle birçok farklı branştan farklı doktora başvurur ve gerekli gereksiz birçok tetkik yaptırırlar. Sonuçta fiziksel bir hastalık bulunamaz ve sıklıkla sağlık personeli tarafından psikiyatriye yönlendirilirler. Bu hastalarda direk, ilk olarak psikiyatriye başvuru yok denecek kadar azdır.

Hipokondriyazis psikiyatrinin zor tedavi edilebilen hastalıkları arasındadır, genellikle psikiyatrik tedaviye dirençlidir. Ancak ilaç tedavisi, bireysel psikoterapi ve grup terapisi ile kombine edilirse tedavide başarı şansı artar;

  • Öncelikle kişinin psikiyatrist/psikoloğuyla çok iyi bir ilişki kurması gerekmektedir.
  • Doktor doktor dolaşmaması, bir iş ya da uğraş bulması, dikkatini günlük yaşam sorunlarına yöneltmesi konusunda fikir birliğine varılması gerekmektedir.
  • Kişinin sosyoekonomik durumunun iyi olması, aile desteğinin olması, tedaviye yanıt veren anksiyete ya da depresyonunun bulunması, şikayetlerin birden başlaması, herhangi bir kişilik bozukluğunun bulunmaması düzelmenin daha çabuk olacağına dair olumlu işaretlerdir.
Sonuç olarak uygun bir tedavi ile hastaların üçte biri ile yarısında önemli ölçüde düzelmenin gerçekleşdiği tahmin edilmektedir.
Evet belirtirleeini tedavisini defalarca okudum. Sizde paylasmissiniz cok tesekkur ederim. Haklisiniz. Fakat uygun bi tedaviyi kabul etmiyor. Boyle bi durumunun oldugunun farkinda degil. Doktor degilim teshis koyarak sen busun demiyorum ama yolunda gitmeyen biseylerin oldugunun farkinda degil
 
Peki bu son zamanlardami oldu. Yahu yaşi zamanla ilerleyen belki menopoz belki bska birsey. Önceden yasayip atlamadigi şeyler nedenyle bu icine yer etmis hanim teyzeler hastaliklarino cogaltabiliyor.eminim altya yatan psikolojik nedenler ya da yanliz kalma korkusu gelecekteki ne bilim.

Benimde boyle bizzat yakinim var hastaligi cogaltan.. bu % 50 psikoljik biraz yapi..biraz yaş.. biraz yaşanmsliklar tam olarak bilemeyiz.depresif bi durum
Yorumunuz icin cok tesekkur ederim. Bu yeni baslamadi. Cocuklugumuzdan beri vardi. Vitaminler kullandi. Sismanlatiyor diye terketti. Pek vitamininde faydasini gormedik.
Birseylerin anormal gittigini sanmiyor. Sosyal hayati sevmiyor. Biliyorum psikolojik yonden destek almaya ihtiyaci var. Fakat biz yardim etmeyi istesekte o bize yardimci olmayi istemiyor. :(
 
  • Beğen
Reactions: H M
Yorumunuz icin cok tesekkur ederim. Bu yeni baslamadi. Cocuklugumuzdan beri vardi. Vitaminler kullandi. Sismanlatiyor diye terketti. Pek vitamininde faydasini gormedik.
Birseylerin anormal gittigini sanmiyor. Sosyal hayati sevmiyor. Biliyorum psikolojik yonden destek almaya ihtiyaci var. Fakat biz yardim etmeyi istesekte o bize yardimci olmayi istemiyor. :KK43:
Biraz caninin kiymetini fazla biliyor olabilirmi :) ya da vurdumduymaz..
 
Canım çok geçmiş olsun. Annen hasta evet, ama hastalık hastası..

Psikiyatriye gitmesi şart. Psikiyatriste deliler gider tabusunu yıkmanız lazım öncelikle.

İnternetten hastalık araştırmasını engelleyin. Google'da başı dönende beyin tümörü var. Gözü ağrıyan katarakt başlangıcı. Midesi bulanan mide kanseri.. Bire bin katarak abartılı yazılar var. Milyarda 1 bile olmayan ihtimalleri yazıyorlar. Millet boğazı ağrıyınca acillere atıyor sonra kendini. Hem doktorlara hem de gerçekten hasta olanlara yazık, boş yere meşgul ediyorlar asmleri-hastaneleri. Bunu atlatması zor ama imkansız değil, en azından dindirebilir bir nebze bu hastalığını.
Psikolojik desteğe ikna etseniz, en büyük adımı atmış olursunuz.

Hastalık araştırmasını yasaklayın. Tvden netten hastalık dinleyip durmasın. Halkın büyük çoğunluğunda az çok var bu illet. Bende de var ki benim babam doktor o bile rahatlatmıyor bazen beni. Çok kötü bir durum. Ben artık googledan araştırmayı kestim. Üstüne düşünmemeye çalışıyorum. Annen önce kendi hastalığının farkına varmalı, şuan hasta olduğunu kabul etmiyor. Farkına varmalı, sonra da atlatmak için elinden geleni yapmalı..
 
Plskolog bencede şart evden çıkmamak zaten en büyük belirti depresyonda olduğu , bütün ailecek baskı yapıp doktorun yolunu tutun zorlada olsa
 
Annen de kendimi gördüm zeholll zeholll sende de kizimi gördum. Bundan 20 sene sonra benim kızım da annem takintili ne bileyim ışte tembel gibi sosyalleşmek istemiyor ama yine dünyaya gelsem annemin kızı olmak isterim diyebilir.

Annenle farkimizsa ben bu durumumdan bunaldim ve tedavi için hiçbir şeyi reddetmiyorum. Hali hazırda terapi gördüğüm bir psikolog var ayrıca psikiyatriye de gidip ilaçla destek alıyorum.

Annen belli ki bunu kabul etmeyecek. İnancli bir insansa günde 3er defa felak nas sureleri okumasini tavsiye edebilirsin ki bu peygamberimizin tavsiyesidir. Okumak istemezse sen oku ufle ona Allahın izniyle biraz rahatlar. Dediğim surelerin mealini oku bak annenin sikintisina iyi geleceğini anlarsın.

Dini yorum yasak diyenler olacak belki
ama ben de diyorum tedavi elbette sart kabul etmedigi için bu da çözümün bir parçası..
 
Back
X