altına imzamı atarım. buraya yazsam sabah kadar okursunuz o yüzden kalabalık etmeyeyim
bir yerde okumuştum, mükemmel olmaya çalışanlar her zaman mutsuz olur diye. mükemmel anne, mükemmel eş, mükemmel iş kadını, mükemmel gelin, mükemmel arkadaş, mükemmel ev hanımı olmaya çalışırken kendimizi dinlemeyi unutuyoruz. etrafı memnun etmeye o kadar çok odaklanmışız ki kendimize bakmayı unutmuşuz. kendimize baktığımızda ise gördüğümüz şey bir enkaz. bakınca ben ne yaptım diyoruz ama iş işten geçmiş oluyor, herkes o mükemmel kadına alıştığından hep onu istiyor. e bizde de takat kalmamış, yapamayınca da biz kötü oluyoruz.
aslında teorik olarak bakıldığında çözüm basit, mükemmel olmaya çalışmamak. varsın ev biraz pis kalsın, varsın çocuk biraz da babasına ağlasın. işiniz ertesi güne kalsın. bunu bu şekilde tutturup etrafa mükemmel olmadığımızı kabul ettirebilirsek ve bu süreçte de "ben ne istiyorum" sorusuna odaklanıp beklentilerimizi karşıya açıkça belirtirsek anca o zaman çözüme ulaşırız. ha derseniz ki oradan konuşması kolay çok biliyosan sen yap, ben de yapamıyorum o yüzden teorik dedim zaten.
ama şu var kendi adıma konuşacak olursam tam olarak yapamadım ama adım adım gidiyorum. durumun farkına vardım ve düzeltmeye çalışıyorum şimdi. bedeli biraz fazla olacak, ama ödemeye hazırım. mükemmelliğer alıştırdıklarım beni bırakacak ama umrumda değil cehennemin dibine kadar yolları var. önce ben, önce benim mutluluğum. çünkü kendimiz mutlu olmadan başkasını mutlu edemeyiz.