Hayat neden çocuklara eşit davranmıyor

zaten ülkede biz bir çocuk yaparken suriyeli kadınlar peş peşe doğurdukça ve caddelerde su sattırdıkları sürece bu hep böyle gider yakında türk nüfusu geçecekler korkarım ki

Bu konunun da birden fazla boyutu var mesela. Ülkemizde çok çocuğu özendiren bir politika var. En az 3 çocuk yapılmasının teşvik edilmesi, kadına yönelik söylemler, kadının hem toplumsal yaşamda hem de aile içinde annelik kimliği üzerinden görünürlük kazanması ve annelik kimliğinin ön plana çıkarılması vs vs... Suriyelilerin doğum oranları ise göç politikamızla ilgili bir konu ki oraya girersek çıkamayız.

Bir yerde dünya olarak bir politika belirlemek zorunda kalacağız. Sağlık sistemindeki gelişmelerle hem çocuk ölümlerinin azalması hem de insan ömrünün uzaması nedeniyle dünyanın taşıyabilceği insan kapasitesinin üzerine çıkıyoruz. Bu konuda tüm ülkelerin belirli bir yön belirlemesi gerekecek mesela. İşte bu da olayın başka bir boyutu. Çözülmesi gereken o kadar büyük sorunlar var ki insanoğlu olarak sadece bakıyoruz ve her şeyin kendi kendine yoluna girmesini bekliyoruz. Ama görmezden gelmek sorunları çözmüyor, aksine daha da büyütüyor ne yazık ki.
 
Ya yemin ederim bizde aynı.Eşim sehpada çalışmış ders sobanın arkasında bende öyle hiç ne odamız oldu ne masamız.Koyafet hep birileri verdi banada eşimde.Şimdi ona oda aldık masasını falan nasıl mutlu olduk o sevinmedi okadar😀Eşimin hiç bisikleti olmamış çocuğa bisiklet aldık hemen😁Birde insan büyüyünce böyle şeylere takılmıyor ama küçüklükte olan şeyler iyi ama kötü insan aklına öyle bir yer ediyor ki kazımak imkansız.Her yıl tatile gideriz devamlı anılar biriktiriyoruz.Çok şükür Allah’a ikimizde güzel bir yerdeyiz gelirimiz iyi muhtaç değiliz Allah herkesin gönlüne göre versin her yavrucak huzurla sağlıkla büyüsün ailesi ile.Bizim ailelerimizde yoktu yokluk içindeydik olsa yaparlardı bizde ukte kalanları çocuğuma yaşatma çabasındayız.
O yokluktan okuyunca ya da bir zanaat edinince çıkabiliyorduk ama. Okul biter bitmez iş vardı herkese. Lise mezunu babam en bilinen bankaya girmiş mesela . Annem 18 yaşında öğretmen olmuş. Şimdi mümkün mü? Kpss lere gire gire 30 lu yaşlara geliyor gençler . Master yapmak zorundalar artık dil öğrenmek zorundalar. Yoksa iş falan yok. Adamın çocuğu 2 3 dil öğrenirken yazılım kurslarına giderken aynı anda müzik eğitimi de alırken sıradan genç nasıl rekabet edecek?
 
Hayat asla eşit ve adil değil ama insan evlatları gayet eşitliği sağlamak için ellerinden geleni yapabilir. Medeniyet, devlet yönetimleri bu yüzden var, mahkemelerde herkes eşit güçlü olan güçsüzü istediği gibi darp edemiyor, zengin olan fakir olanı istediği gibi ezemiyor.

Bahsedilen konuda Türkiyenin acilen hizaya getirilmesi gerek diye düşünüyorum.

Öncelikle umarım kimse taşlamaz ama en azından işsizlik ve diğer ekonomik problemler çözülene kadar nüfus kontorlü yapılmalı, hatta nüfus bir miktar azaltılmalı. Bu şekliyle ekonomi bu kadar insanı taşımıyor. Nüfus 60milyon civarına inmeli bence, ondan sonra insanlara daha iyi şartlar vermeye odaklanmalı yönetenler. Özellikle eğitim seviyesi çok çok çalışılması gereken bir konu, çünkü şu anda eğitim yerlerde.

Eşitsizlik kader değil, çoğu Avrupa ülkesinde çocuklara iyi şartlar sunmak için devlet gayet çabalıyor. Çocuklara okulda yemek var mesela, ailesi fakir diye çocuk aç kalmak zorunda değil. Çocuk parası yardımı var, ünv çağındaki çocuklara burs yardımı var. Sokakta zaten fakir insan yok diyebilirim, toplumun ortalama bir minimum geliri var çalışarak veya devlet yardımıyla. Hiçbir çocuk aç açıkta kalmıyor. Sokakta öyle yalınayak dilenen çocuk görürsem zaten hemen polisi ararım anında devlet korumasına girer, hiçbir ailenin bunu o çocuğa yapmaya hakkı yok.

Kısacası sefalet, açlık, gelirin eşitsiz dağılımı vb asla kader değil. Umarım gelecekteki yöneticiler bu konulara daha çok çaba koyarlar.
işte muhabbet siyasete gitmesin ama başımızdakilerin de 3 çocuk diye desteklememesi şart 3 çocuk yapın kadar saçma birşey yok
 
Bu konunun da birden fazla boyutu var mesela. Ülkemizde çok çocuğu özendiren bir politika var. En az 3 çocuk yapılmasının teşvik edilmesi, kadına yönelik söylemler, kadının hem toplumsal yaşamda hem de aile içinde annelik kimliği üzerinden görünürlük kazanması ve annelik kimliğinin ön plana çıkarılması vs vs... Suriyelilerin doğum oranları ise göç politikamızla ilgili bir konu ki oraya girersek çıkamayız.

Bir yerde dünya olarak bir politika belirlemek zorunda kalacağız. Sağlık sistemindeki gelişmelerle hem çocuk ölümlerinin azalması hem de insan ömrünün uzaması nedeniyle dünyanın taşıyabilceği insan kapasitesinin üzerine çıkıyoruz. Bu konuda tüm ülkelerin belirli bir yön belirlemesi gerekecek mesela. İşte bu da olayın başka bir boyutu. Çözülmesi gereken o kadar büyük sorunlar var ki insanoğlu olarak sadece bakıyoruz ve her şeyin kendi kendine yoluna girmesini bekliyoruz. Ama görmezden gelmek sorunları çözmüyor, aksine daha da büyütüyor ne yazık ki.
çözüleceğe de benzemiyor maalesef :(
 
Bu sabah işe giderken yolda 3 yaşında bir çocuk bana el salladı :KK43: ben de ona el salladım yanıma geldi elimde gevrek poşeti vardı . ne aldın bende istiyorum dedi hoşuma gitti öyle tatlıydı ki çocuk gevreğimi ona verdim ama şuan izmir acayip yağışlı ve bu çocuk üzerinde ince bir kazak ve terlikle dolaşıyordu bu yağmurda :KK43: içim parçalandı acayip kötü hissettim kendimi sonra annesi çağırdı annesi de çöp toplayan bir kadınmış yani bu çocukcağız bu soğukta annesi ile sokak sokak gezip çöp topluyor ayağında terlikler sırtında ince bir kazak :KK43: sabahtan beri o çocuğu düşünüyorum hayat neden bu kadar acımasız mesela bizim çocuklarımız evde sıcacık evimizde yediği önünde yemediği arkasında bir tabir vardır ya oyunlar oynarken yaşının gerektirdiği gibi yaşarken bu güzelim çocuklar neden bu şartlarda aklıma geldikçe gözlerimden yaş geliyor.

Çocuklar ana-babalarının imtihanıdır, emanettir
Bakamadığını doğurmanın, doğurduğunu sefil etmenin ya da para için sokaklarda süründürmenin elbet bir hesabı var
Ama hesap olsa da insan görünce üzülüyor, aslında hayat değil insanlar adaletsiz.... yetersiz gelir dağılımı, birbirinin hakkını yemek, aç gözlülük, hırsızlık, sorumsuzluk hep zincirleme işler bunlar maalesef ki bedelini günahsızlar ödüyor.
 
O yokluktan okuyunca ya da bir zanaat edinince çıkabiliyorduk ama. Okul biter bitmez iş vardı herkese. Lise mezunu babam en bilinen bankaya girmiş mesela . Annem 18 yaşında öğretmen olmuş. Şimdi mümkün mü? Kpss lere gire gire 30 lu yaşlara geliyor gençler . Master yapmak zorundalar artık dil öğrenmek zorundalar. Yoksa iş falan yok. Adamın çocuğu 2 3 dil öğrenirken yazılım kurslarına giderken aynı anda müzik eğitimi de alırken sıradan genç nasıl rekabet edecek?
Çok haklısın.Koskaca bir işsiz ordusu oldu gençler.Herkesinde psikolojisi bozuk.Evlenmek isteyende pahalılıktan evlenmiyor işsiz okadar emek verip biryerlere gelemiyorlar artık.
 
Çok haklısın.Koskaca bir işsiz ordusu oldu gençler.Herkesinde psikolojisi bozuk.Evlenmek isteyende pahalılıktan evlenmiyor işsiz okadar emek verip biryerlere gelemiyorlar artık.
Bilgisayar müh kuzenimin oğlu var 3 yıldır işsiz. Asgari ücretle çalışıyor arada. Nedeni aldığı eğitim yetersiz dil bilmiyor doğru dürüst. Kpss yi de kazanamıyor. Eskiden bilg mühendisi oldun mu hayatın kurtulurdu . Artık şartlar değişti. En iyisi olmak zorundasın.
 
Hayat asla eşit ve adil değil ama insan evlatları gayet eşitliği sağlamak için ellerinden geleni yapabilir. Medeniyet, devlet yönetimleri bu yüzden var, mahkemelerde herkes eşit güçlü olan güçsüzü istediği gibi darp edemiyor, zengin olan fakir olanı istediği gibi ezemiyor.

Bahsedilen konuda Türkiyenin acilen hizaya getirilmesi gerek diye düşünüyorum.

Öncelikle umarım kimse taşlamaz ama en azından işsizlik ve diğer ekonomik problemler çözülene kadar nüfus kontorlü yapılmalı, hatta nüfus bir miktar azaltılmalı. Bu şekliyle ekonomi bu kadar insanı taşımıyor. Nüfus 60milyon civarına inmeli bence, ondan sonra insanlara daha iyi şartlar vermeye odaklanmalı yönetenler. Özellikle eğitim seviyesi çok çok çalışılması gereken bir konu, çünkü şu anda eğitim yerlerde.

Eşitsizlik kader değil, çoğu Avrupa ülkesinde çocuklara iyi şartlar sunmak için devlet gayet çabalıyor. Çocuklara okulda yemek var mesela, ailesi fakir diye çocuk aç kalmak zorunda değil. Çocuk parası yardımı var, ünv çağındaki çocuklara burs yardımı var. Sokakta zaten fakir insan yok diyebilirim, toplumun ortalama bir minimum geliri var çalışarak veya devlet yardımıyla. Hiçbir çocuk aç açıkta kalmıyor. Sokakta öyle yalınayak dilenen çocuk görürsem zaten hemen polisi ararım anında devlet korumasına girer, hiçbir ailenin bunu o çocuğa yapmaya hakkı yok.

Kısacası sefalet, açlık, gelirin eşitsiz dağılımı vb asla kader değil. Umarım gelecekteki yöneticiler bu konulara daha çok çaba koyarlar.

Kendi mesajımda kaderden bahsettiğim için mesajınızdan alıntı yapma gereği duydum. Bir yanlış anlaşılma varsa düzeltebileyim diye. Doğduğun coğrafya ve doğduğun ev kaderindir derken hangi koşullar altında doğacağını seçemiyorsun demek istedim. Kader mevzusu buraya kadar gidiyor. Ondan sonra bu koşulları besleyen sistem devreye giriyor.
Doğru, sosyal devlet anlayışının geliştiği ülkelerde, özellikle de Avrupa'da, bu konuda çok iyi politikalar var. Ancak dünyada da dünya kaynaklarının sürekli gelişmiş ülkeleri beslemesini sağlayan bir sistemin varlığını inkar edemeyiz. Avrupanın kendini göçlere kapaması bile bu sistemin kendini gösterdiği alanlardan biri. Dünyada gelişmemiş ülkelerin genellikle gelişmiş ülkelere ucuz işgücü olarak kaynak sunacağı çalışma koşullarının yaratılması da öyle... Bu şekilde pek çok örnek sunmak mümkün.

Değiştirmek mümkün mü? Teorik olarak evet. Ancak bu durumun değişmesi için tüm dünyadaki ekonomik/sosyal yapılanmayı etkileyecek değişimleri de beraberinde getiriyor. Bu nedenle de oldukça zor olduğunu düşünüyorum.

Ülke olarak ise söylediklerinize tamamen katılıyorum. Eğitim bu değişimin ilk ele alınması gereken en önemli parçası. Bu eğitimin özellikle kadının toplum içindeki yerini ve haklarını gözetici şekilde yapılandırılması ise hem nüfus politikası hem de toplumsal gelişim için olmazsa olmaz bir gereklilik. Kadın sadece doğurarak değer kazanan, kendi bedeni üzerinde söz sahibi olmaya hakkı olmayan bir varlık konumunun ötesine geçmedikçe hiç bir politikanın işe yarayacağını düşünmüyorum açıkçası.
 
devlet bildiğim kadarı ile destek veriyo maddi durumu kötü olan ailelere sosyal hizmetlere mi haber versem
Haber verseniz gidip o bebegi ve annesini bulabilecekler mi sizce? Gunde bir süru mahalle dolaşiyordur kadın, belli bir yeri varsa bile kim bilecek ki? Bir de şikayet etmeye gerek yok ki her yrde bunlardan sürüsüyle var. Denk geldiklerini alıp götürseler yine götürurler ama bu konuda bir uğraş verildiğini sanmıyorum açıkçası. Keşke evlenen herkese anne baba olabilmeleri adına bir onay verilse ya da yasak konulsa. Belli bir ekonomik ve saglık düzeyinde olmayan kimselere zorunlu kısırlık aşısı fln yapılsa. Belki bu söyledigim kimi insanlara gore gaddarca gelecektir fakat bence böylesi; bu küçücük günahsız yavrucaklara böyle bir hayat biçmek çok çok daha gaddarca, bencilce ve de cahilce!!!
 
Bu sabah işe giderken yolda 3 yaşında bir çocuk bana el salladı :KK43: ben de ona el salladım yanıma geldi elimde gevrek poşeti vardı . ne aldın bende istiyorum dedi hoşuma gitti öyle tatlıydı ki çocuk gevreğimi ona verdim ama şuan izmir acayip yağışlı ve bu çocuk üzerinde ince bir kazak ve terlikle dolaşıyordu bu yağmurda :KK43: içim parçalandı acayip kötü hissettim kendimi sonra annesi çağırdı annesi de çöp toplayan bir kadınmış yani bu çocukcağız bu soğukta annesi ile sokak sokak gezip çöp topluyor ayağında terlikler sırtında ince bir kazak :KK43: sabahtan beri o çocuğu düşünüyorum hayat neden bu kadar acımasız mesela bizim çocuklarımız evde sıcacık evimizde yediği önünde yemediği arkasında bir tabir vardır ya oyunlar oynarken yaşının gerektirdiği gibi yaşarken bu güzelim çocuklar neden bu şartlarda aklıma geldikçe gözlerimden yaş geliyor.

Ben de izmir' deyim. Bi gün izbanla işten dönerken selpak satan bi çocuk vardı. 4 5 yaşlarındaydı. Bi aile yolculuk ediyodu anne baba kız çocuğu. Kız bıcır bıcır anne babasıyla konuşup naz yapıyodu. Çocuğun kafasını dayayıp onları bi işleyişi vardı ki 😔 içim parçalanmıştı. Keşke herkes eşit olabilse
 
Öyle yazınca da kızıyorlar sitede. Çocuk düşmanı oluyoruz. Çocuk hasta ağır grip . Annemle çocuğa vitamin aldım 380 o . İlaç katkı payı 39, marketten süt yoğurt probiyotik yoğurt ekmek 3 tane de muz aldım 112 de o tuttu. Bunları lüks tüketim düşünenlerden ben bıktım. Hepsi bizim için Allah’ın yarattığı insanların ürettiği gerekli şeyler.

Üremeye kontrol getirilmeli artık çok ciddiyim
Yıllardır çalışırım bu sabah programları falan bana uzak, bir iki ay evvel bir video düştü önüme Müge Anlı'nın yaptığı programdan, çorap söküğü gibi bir kaç video izledim arka arkaya, kayıp ya da kaçan kızlar aranıyor, gördüğün en az 5-6 tanesinin %50 zihinsel engeli var diyor anneleri, hepsi üçer beşer doğurmuş, çocukları analarına bırakıp kaçıyorlar, yahu %50 zihinsel engeli olan insan nasıl sevişebiliyor, nasıl kaçabiliyor, nasıl doğurabiliyor bunlarla hangi aklı evvel erkekler birlikte oluyor, töbe yarabbim bin türlü hayat var, en sonunda psikolojim bozuldu artık, üreme özgürlüğünün bu kadarı bana fazla geldi, en azından bu tipler için bir çözüm olsa, bir olmuş iki olmuş ya bakıyorum 24 yaşında kızın 4 çocuğu var, aile çaresiz aklını kaçırır insan yahu, cidden üreme kanuna bağlanmalı, çok acımasızca gelebilir belki ama insan kısırlaştırma düşünülmeli artık.... Devlete de kızamıyorum, sosyal hizmetler hangi birine yetişsin, her gittikleri adamdan bir çocuk yapıyorlar töbe yarabbim
 
Ben de izmir' deyim. Bi gün izbanla işten dönerken selpak satan bi çocuk vardı. 4 5 yaşlarındaydı. Bi aile yolculuk ediyodu anne baba kız çocuğu. Kız bıcır bıcır anne babasıyla konuşup naz yapıyodu. Çocuğun kafasını dayayıp onları bi işleyişi vardı ki 😔 içim parçalanmıştı. Keşke herkes eşit olabilse
kalbim dayanmıyor benimde birde kız çocukları zayıf noktam hep bir kızım olsun istemiştim . nasip değilmiş oğlum oldu kızımı da artık oğlum getirecek diye avunuyorum.
 
Üremeye kontrol getirilmeli artık çok ciddiyim
Yıllardır çalışırım bu sabah programları falan bana uzak, bir iki ay evvel bir video düştü önüme Müge Anlı'nın yaptığı programdan, çorap söküğü gibi bir kaç video izledim arka arkaya, kayıp ya da kaçan kızlar aranıyor, gördüğün en az 5-6 tanesinin %50 zihinsel engeli var diyor anneleri, hepsi üçer beşer doğurmuş, çocukları analarına bırakıp kaçıyorlar, yahu %50 zihinsel engeli olan insan nasıl sevişebiliyor, nasıl kaçabiliyor, nasıl doğurabiliyor bunlarla hangi aklı evvel erkekler birlikte oluyor, töbe yarabbim bin türlü hayat var, en sonunda psikolojim bozuldu artık, üreme özgürlüğünün bu kadarı bana fazla geldi, en azından bu tipler için bir çözüm olsa, bir olmuş iki olmuş ya bakıyorum 24 yaşında kızın 4 çocuğu var, aile çaresiz aklını kaçırır insan yahu, cidden üreme kanuna bağlanmalı, çok acımasızca gelebilir belki ama insan kısırlaştırma düşünülmeli artık.... Devlete de kızamıyorum, sosyal hizmetler hangi birine yetişsin, her gittikleri adamdan bir çocuk yapıyorlar töbe yarabbim
Devletin de gücü yetmez tam olarak bunlara. Aynı okulda karşılaşıyoruz sonra bunlarla. Annesi bana düşman oluyor çocuğu evladıma. Sanki o hale biz getirdik yiyememesinin giyememesinin okul ihtiyaçları alamamasının suçlusu biziz. Bizler de zor idare eden insanlarız bazen. Beklentileri var ama . Ne alırsanız bizim çocuklara da almaya mecbursunuz gibi davranıyorlar. Neden mecbur olayım? Fazla param olsa kardeş yapardım ya çocuğuma.
 
Bilgisayar müh kuzenimin oğlu var 3 yıldır işsiz. Asgari ücretle çalışıyor arada. Nedeni aldığı eğitim yetersiz dil bilmiyor doğru dürüst. Kpss yi de kazanamıyor. Eskiden bilg mühendisi oldun mu hayatın kurtulurdu . Artık şartlar değişti. En iyisi olmak zorundasın.

Bilg. Müh. Olup dil bilmemek eskiden de kabul edilir değildir bence. 😬
Ne kadar eski tabi tartisilir ama bu duruma düşmesi supriz olmamiştir. 🤷

Herkes kolayca univ okuyor ama yeterli değil ve sonra ben univete mezunuyum diyip başka iş yapmak istemiyorlar hakli olarak.
 
Allahim hic bir cocugu anne babasiz birakmasin..diger konuyu buraya neden tasiyorsunuz? Belkide tek cocuktur ne dersiniz?

Olay teki ikisi ucu degil..ailesi bakmiyorsa tek cocugada bakamiyor ya da bakmiyor zaten.

Ankara kizilayin gobeginde yemek yerken kadin elinde bebesiyle dileniyor hadi sokakta dilense gene iyi ama disarda oturan herkesi rahatsiz ediyor. Ben cocuklara dayanamam ama artik o kadar iyi anliyorum ki gercekten ihtiyaci olup olmayani..
Cocuklarini kullaniyorlar belli yani.. diger tarafta 70 yasinda teyze lif satiyor kendisi oruyormus, iste o kadindan ihtiyacim olmasa bile alirim. Hic yoksa alir birilerine hediye ederim.
Her yerdeler maalesef. 40 yılın başı dışarıya hoşca vakit gecirmek adına çıkıyorsun hemen dibinde bitiveriyorlar abla nooluuursuuuun, ihtiyacım var...diyerekten. versen bi dert vermesen ayri bir dert. Ogünkü tüm modunu düşüyorlar, yardım etmedigin icin kendini kötü hissettiriyorlar yardım etsen bu seferde enayi gibi hissettiriyor bu durum. Önceden yasaktı dilencilik, ne bileyim zabıtayı, polisi görünce kaçarlardı şimdi ise polisin ayagina "para ver" diye yapışsa bile bir şey yapılmıyor ya da bana öyle geliyor bilemiyorum.

Bazı şeyleri marketlerden satin almak yerine bu tarz kıyıda köşede satis yapan insanlardan alsak çok daha iyi olur bence de.
 
Bu konunun da birden fazla boyutu var mesela. Ülkemizde çok çocuğu özendiren bir politika var. En az 3 çocuk yapılmasının teşvik edilmesi, kadına yönelik söylemler, kadının hem toplumsal yaşamda hem de aile içinde annelik kimliği üzerinden görünürlük kazanması ve annelik kimliğinin ön plana çıkarılması vs vs... Suriyelilerin doğum oranları ise göç politikamızla ilgili bir konu ki oraya girersek çıkamayız.

Bir yerde dünya olarak bir politika belirlemek zorunda kalacağız. Sağlık sistemindeki gelişmelerle hem çocuk ölümlerinin azalması hem de insan ömrünün uzaması nedeniyle dünyanın taşıyabilceği insan kapasitesinin üzerine çıkıyoruz. Bu konuda tüm ülkelerin belirli bir yön belirlemesi gerekecek mesela. İşte bu da olayın başka bir boyutu. Çözülmesi gereken o kadar büyük sorunlar var ki insanoğlu olarak sadece bakıyoruz ve her şeyin kendi kendine yoluna girmesini bekliyoruz. Ama görmezden gelmek sorunları çözmüyor, aksine daha da büyütüyor ne yazık ki.

Benim kadin doktorum burda mülteci olarak gelen Suriyeli bir kadina sormus neden arka arkaya bu kadar cocuk diye (kadin 25 yasinda 5. cocuguna hamileymis). Kadinin dedigine göre onlarda dogurmasan üstüne kuma getiriyorlarmis. O yüzden ne kadar cok cocuk o kadar iyi🤐
 
Benim kadin doktorum burda mülteci olarak gelen Suriyeli bir kadina sormus neden arka arkaya bu kadar cocuk diye (kadin 25 yasinda 5. cocuguna hamileymis). Kadinin dedigine göre onlarda dogurmasan üstüne kuma getiriyorlarmis. O yüzden ne kadar cok cocuk o kadar iyi🤐
Bir de bunların "Allah veriyor" diyen versiyonları var. Kuma getirecek olan her türlü getirir zaten. Hepsinin ortak özelliği cehallet maalesef...
 
Kuzenim sosyal hizmetler de yönetici . Verdikleri kömürü satıp alkole yatıranlar varmış. 🙁
Doğrudur, bende böyle hikayeleri çok duydum, kimisini de gördüm maalesef, çocuğunun üstünden ajitasyon yapıp milletten geçinenler, devletten yardım alıp o yardımları eve harcamayanlar var, kendi evladına acımayana ben niye acıyayım🤷‍♀️
Hiç acımıyorum, çocuklara üzülüyorum zira böyle bir aileye doğuyorlar gül gibi çocuklara yazık oluyor ama öte yandan nasılsa birileri bize bakıyor deyip yayılan bu tipler rahatlıktan 3-5 çocuk yapıyor sonra da olduuuu ne yapayım demiyor mu cinlerim tepeme çıkıyor, sen ne çekiyorsan çek çocuklara niye çektiriyorsun😡
 
Back
X