- 14 Nisan 2013
- 1.698
- 1.922
- 408
Herkese iyi akşamlar.
Çok bunalımda hissettiğim bir hafta, ay, yıl geçiriyorum. Oturduğum ya da gittiğim yerde içim sıkılıyor ama daha çok evde.
İçimde sürekli korku ve endişeler var ve zaten anksiyete bozukluğu mevcut.
Asıl meselem, çakılıp kaldığım ev ve maddiyat.
Bunu söylemek bile hoşuma gitmiyor, yakıştıramıyorum ama bir insan günde elli kere intihar düşünür mü?
Konuştuğum kimse iyi gelmiyor, çok boş buluyorum her şeyi ve bu aile içi durumdan kendimi kurtaramayacağım diye kaygılıyım.
Babamı duymak ya da görmek hiç istemiyorum.
Daha önce konu açmıştım, bahsetmiştim kadınlarla konuşuyor ve her şeyi böyle yedi çok şeyler oldu polis, kavga vs.
70 yaşındaki herif 38 yaşında bir kıza asılıyor ve bunu anlatıyor.
Utanarak söylüyorum ki gelinine bile niyetlendi. Yaşlandıkça enerjisi daha da çirkinleşiyor. Babamın cidden bir ahlak anlayışı yok.
Arkadaşına arabasını verip, karısının evine girmiş bir insan. Annemin telefonundan arkadaşlarını arıyordu, birkaç kere çarpılınca karşıdakilerden kesti.
Anne tarafımda böyle şeyler yok ama babada atalardan gelen sapkınlık var.
Bir de babam her şeyi batırıp en son oturduğumuz evi de satmıştı abim alırken bizim için olduğunu söylemişti hem de satamaz dedi, onun eviyle takas etmiştik, üstüne para vermişti ama şimdi evine geçmek istiyor.
Bu da beni çok kimsesiz hissettirdi.
2 yıl maliye okudum, çalışıyordum babam batırınca her şeyi o dönemler biriktirdiklerimden harcadım anneme ve kendime ev bomboştu.
4 yıllık bitirmek için ikinci üniversiteye başladım ve sona geldim ama keşke girmeseydim.
Eğer ayrı eve ya da yurda çıkarsam büyük borçlanacağım. Derslerim yoğun ve tam zamanlı işe giremiyorum şu an.
Pandemi döneminde başladım üniversiteye, şu an 28 yaşındayım. Zaten o dönemler hep evde kapalıydık. İş imkanı da çok iyi bir şehirde değilim.
Part time çalıştım ama ders programımla yürütemedim.
İçimde inanılmaz bir gitme isteği ve çaresizlik duygusu var.
Bir an karar alıyorum borç morç çık şu yola diye, diğer yandan az kaldı sabret diyorum. Bir de hep gitmek için nedenin yok diye tepki gösteriyorlar, hakaretler vs. annem ağlıyor gönül koyuyor.
Zaten bizi tek bağlayıcı unsur annem.
Suçun temelinde o var ama emeği de çok bana.
Çok bunalımda hissettiğim bir hafta, ay, yıl geçiriyorum. Oturduğum ya da gittiğim yerde içim sıkılıyor ama daha çok evde.
İçimde sürekli korku ve endişeler var ve zaten anksiyete bozukluğu mevcut.
Asıl meselem, çakılıp kaldığım ev ve maddiyat.
Bunu söylemek bile hoşuma gitmiyor, yakıştıramıyorum ama bir insan günde elli kere intihar düşünür mü?
Konuştuğum kimse iyi gelmiyor, çok boş buluyorum her şeyi ve bu aile içi durumdan kendimi kurtaramayacağım diye kaygılıyım.
Babamı duymak ya da görmek hiç istemiyorum.
Daha önce konu açmıştım, bahsetmiştim kadınlarla konuşuyor ve her şeyi böyle yedi çok şeyler oldu polis, kavga vs.
70 yaşındaki herif 38 yaşında bir kıza asılıyor ve bunu anlatıyor.
Utanarak söylüyorum ki gelinine bile niyetlendi. Yaşlandıkça enerjisi daha da çirkinleşiyor. Babamın cidden bir ahlak anlayışı yok.
Arkadaşına arabasını verip, karısının evine girmiş bir insan. Annemin telefonundan arkadaşlarını arıyordu, birkaç kere çarpılınca karşıdakilerden kesti.
Anne tarafımda böyle şeyler yok ama babada atalardan gelen sapkınlık var.
Bir de babam her şeyi batırıp en son oturduğumuz evi de satmıştı abim alırken bizim için olduğunu söylemişti hem de satamaz dedi, onun eviyle takas etmiştik, üstüne para vermişti ama şimdi evine geçmek istiyor.
Bu da beni çok kimsesiz hissettirdi.
2 yıl maliye okudum, çalışıyordum babam batırınca her şeyi o dönemler biriktirdiklerimden harcadım anneme ve kendime ev bomboştu.
4 yıllık bitirmek için ikinci üniversiteye başladım ve sona geldim ama keşke girmeseydim.
Eğer ayrı eve ya da yurda çıkarsam büyük borçlanacağım. Derslerim yoğun ve tam zamanlı işe giremiyorum şu an.
Pandemi döneminde başladım üniversiteye, şu an 28 yaşındayım. Zaten o dönemler hep evde kapalıydık. İş imkanı da çok iyi bir şehirde değilim.
Part time çalıştım ama ders programımla yürütemedim.
İçimde inanılmaz bir gitme isteği ve çaresizlik duygusu var.
Bir an karar alıyorum borç morç çık şu yola diye, diğer yandan az kaldı sabret diyorum. Bir de hep gitmek için nedenin yok diye tepki gösteriyorlar, hakaretler vs. annem ağlıyor gönül koyuyor.
Zaten bizi tek bağlayıcı unsur annem.
Suçun temelinde o var ama emeği de çok bana.