Hayatımın kalanına devam etmek istemiyorum..

Kk da ki hatunlar lütfen bu hatuna çok “hassas” yorum yapalım.
Okurken gözlerim doldu gerçekten. Herkes emin olun böyle bir dönemden geçmiştir.
Hayatta bazen neden varım diye sorguluyoruz. Sorularımızın cevabı da olmuyor. Ama şöyle söyliyeyim size bir kere boşandınız diye , bu sizin başarısız olduğunuz anlamına gelmez.
Bence sizin güzel bir tatile ihtiyacınız var. Şöyle bir başınıza hem de.
Ayrıca ben 20yıllık dostumdan bildiğiniz bir hançer yedim. Çok üzüldüm, kırıldım ve belki abartı gelecek ama hayata küstüm.
İnanın hepsi geçiyor. Herkes hayatına devam ederken neden siz son vereceksiniz ki ?
Psikolojik tedavi siz isterseniz başarılı oluyor. Lütfen direnmeyi bırakmayın ...
 
Yanılıyorsunuz , uzun vadede ellerinde sihirli değnek oluyor uzmanların.

Kesinlikle işe yarıyor. Allah korusun kötü bir hastalığa yakalansaniz ölümü mü bekleyeceksiniz doktora gitmeden, ruhun ne suçu var ?

Inanciniz ne bilmiyorum ama ölümden sonra ki hayat ne oluyor ? Sonsuzluğa kullerinizin savrulacagina mi inanıyorsunuz, buradan daha güzel bir yere mi gideceğimizi ; aklınızda ki her neyse insan bilmediği yere bu kadar fütursuzca gitmez.

Hepimizin hayatında milyon tane sıkıntı var. Ruhumuza ağır geldiğinde bir psikoterapiye gitmek en mantıklı çözüm

Beden taşır , ruh taşıyamaz. Tasiyasmadigi anda işte böyle saçma sapan ölüm düşüncelerine gider akıl.
 
Herkese merhaba,
Konuyu açmadan önce eski tüm konularımı okudum. Ne güzel heycanlı zamanlarım varmış, gerçi sonucunda bişey olmamış ama yine de mutlu günler yaşamışım.
Uzun zamandır içimde bastırmaya çalıştığım duygularım var. Şu an bu yazıyı işyerimde ağlayarak yazıyorum. Hassas bi dönemdeyim sanırım, hiç bu kadar güçsüz hissetmemiştim kendimi. Ama ben artık sabahları heycanlumutlulukla kalkmıyorum. Hiç bir şeye karşı bi isteğim yok. Ne iş konusunda bi başarı yakalayabildim ne aşk.
Eski işyerimde çok büyük haksızlıklar gördüm, arkadaş kazığı yedim hem de iki kere. Çok çabuk insanlara güvenip onları içime alıyorum, kötülük beklemiyorum. Bu huyum yüzünden defalarca kez üzüldüm, hayal kırıklığına uğradım.
Beni mutlu eden hiçbir şey yok. Bi 10 yıl sonrasını merak etmiyorum, heycanlanmıyorum. Evlenirimçocuk sahibi olurum gibi bir hayalim yok. Biliyorum çünkü onu da beceremem. İlk evliliğimi beceremediğim gibi. Girdiğim sınavları kazanamadıgım gibi..
sadeceailemi düşünüyorum. Onları mahveder bu durum.belki de kendilerini suçlarlar, hep neden ararlar nedenyaptı diye. Ama inanın sabah uyandıgımda ilk aklıma gelen ölmek oluyor. Eskiden yaptıgımda beni mutlu eden şeyler artık eskisi gibi mutlu etmiyor beni.
Şuan düşünüyorum neye sahip olsamhayatım değişir ve eski mutluluguma sahip olurum diye, kocaman bir hiçbirşey!
Psikologa git diyeceksiniz biliyorum, onların hiç yardımı olmuyor, hayatımdaki bütün olumsuzlukları sihirli değneğiyle dokunup değiştiremeyeceklerine göre boşuna gitmiş olurum. Sadece o anlık cesaretimin gelmesini bekliyorum. Buraya neden yazdım onu da bilmiyorum, kimseye anlatamadıgım için sanırım. Ama içimde artık hiç istek yok, hiçbişeye karşı. İlaçlarla uyuşup robot gibi de yaşamak istemiyorum. Keşke bu kadar korkmasam, canımın yanacağını düşünmeden o bikaç dakikalık cesareti yakalayabilsem..
Bu dönemsel olarak hepimizin başına gelen bir durum "yaşama sevincinin ölmesi" durumu. Belli ki hayatta bazı şeyler üst üste gelmiş siz de böyle hissediyorsunuz. Ama ölümü düşünmek çok yanlış lütfen bunu aklınızdan çıkarın. Eğer bu dünyadaki göreviniz, bu dünyaya geliş amacınız tamamlanmış olsaydı zaten o ilahi el sizi yanına alırdı. Demekki daha yaşamanız gereken hiçbir şey bitmedi. Öncelikle lütfen böyle düşünmeye çalışın. Bir de eskiden psikologlar fayda etmiyor diye düşünürdüm sizin gibi ama ısrarla devam ettiğim terapiden (çok ağır travmalar atlattım 2 yıl içinde yakın ailemden 4 kişiyi toprağa verdim, birisi kardeşimdi, nişanlımdan ayrıldım, diğer kardeşimi akıl hastanesine yatırdım) 1 yıl sonra sonuç almaya başladığımı farkettim. 1,5 yılda hayata bakış açımın ve olayları değerlendirme durumumun tamamen değiştiğini farkettim. Hayatta başımıza ne gelirse gelsin sevdiğimiz, ve bizi seven diğer insanlar için ayakta kalmamız gerektiğini anladım. İnan bana bu bakış açısıyla, evlendim boşandım, yine nice şeyler başıma geldi ama hiçbirini yıkılmadan atlattım. Çünkü benim bu hayatta mutlu olmak için bir şansım nefes aldığım sürece vardı. Ve oldu da.. Allaha çok şükür şu an çok mutlu ve huzurlu bir hayatım var.. Yine eksiklerim elbette var ama ben yaşadığım sürece tamamlanması an meselesi ;) Şimdi lütfen gülümse ve 3 kez derin nefes al.. Kendin için bir adım at.. Sevgiler
 
Depresyonda değilsin psikoloğa ihtiyacın yok sadece sorunlarının çözülmesine mutlu olmaya ihtiyacın var bunu da psikolog sağlayamaz ben de senin gibi düşünüyorum ama dediğin gibi şimdiye kadar yaptıklarınla ya da yapamadıklarınla mutlu olamadıysan kendinde değiştirmen gereken şeyler var demek ki... mesela demişsin ya insanlara çok çabuk güveniyorum bu sana zarar vermiş hayal kırıklığı yaşatmış bundan sonra kimseye kolayca güvenme yaşadıkların bunu öğretti sana bu açıdan bak. İnsanlara karşı daha temkinli ol. Eskiden yaptıkların mutlu etmiyorsa seni farklı şeyler yap sen değiştin çünkü dünya değişti zaman değişti her zaman aynı şeylerden aynı tadı almamız mümkün değil ve en önemlisi dua bol bol dua et bu zamanlarda. Maneviyatını güçlendirmeye çalış kendine dön içini dinle. Belki eskisi kadar mutlu olamazsın ama en azından yeni duruma uyum sağlarsın. Şu an seni çok üzen şeyler zamanla eskisi gibi acıtmaz içini. Zamanında senin gibi düşünmüş yaşamaktan vazgeçmiş biri olarak yazıyorum bunları.
 
psikolog hayatınızda yaşadığınız olumsuzlukları değiştiremez ama kafanızı değiştirir düşüncelerinize yön verir mantıklı düşünmeye başlarsınız zihniniz temizlenir anlattıkça dinledikçe

hayat yakaladığınız yerden çoğalır çok şükür bi hastalığınız sorununuz yokken ne diye ölmek istiyorum dersiniz ki Allahın gücüne gitmez mi?

sizin hayatınız eski işinizden ya da eski eşinizden ibaret değil.

yaşadığınız olumsuzluklar yüzünden neden kendinizi beceriksiz hissediyorsunuz ki çook büyük şirkerleri kuran insanların hayatlarına bakın belki 30 defa batmışlar yanılmışlar başaramamışlar ama 31. sinde olmuş işte

kimisi 30 yaşında başarmış kimi 40 kimi 70

kendinize bu şekilde haksızlık etmeyin atın kendinizi dışarıya bi alışveriş yapın bi sahile gidin sevdiğiniz bi arkadaşınızla buluşup bi kahve için

yeni hobiler edinip yeni insanlar tanıyın en önemlisi ibadetlerinize önem gösterin bol bol dua edin inşirah okuyun kuran okuyun

yemek kursuna yazılın mesela kafanız dağılır umutsuzluk yakışmıyor.
 
Gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden az önceki andır.”

Ne zaman artık daha fazla dayanamıyorum dediğim bir an yaşasam,
Ne zaman artık bu kadarı yeter, ben gitmek istiyorum desem,
Hayatımda ne zaman hiçbir şey yolunda gitmese bu sözü getiririm aklıma.

Çünkü artık yaşadığım tüm iğrençliklerden öğrendiğim birşey var, hayatta hiçbir acı kalıcı değil.

Küçükken anneme o kadar düşkündüm ki, hep derdim kendi kendime, eğer annem ölürse ben de kendimi öldürürüm.

Ama öyle olmadı. Annem öldüğünde 40 günlük bir bebeğim vardi, onu bırakıp gidemezdim.

Bazen hiç ummadığımız planlar yapılmış oluyor bizimle ilgili, hic beklemedigimiz şeyler.
Bilemezsiniz yarının çok mükemmel bir gün olup olmayacağını.

Hissettiginiz şey cok normal yaşadıklarınız karsisinda.
İnşallah bir an önce çıkarsınız bu ruh halinden, bu durumdan.

Lütfen umudunuzu kaybetmeyin.
 
canım benim ben de bir yaşına baktım yaşın 29
yani o kadar gençsin ki şu an, sanki her şeyin sonuna gelmiş gibi düşünüyorsun.
Evlenip boşanmışsın olabilir, en azından evlilik müessesesini tanıdın ve bu sefer neler yapmaman gerektiğini öğrendin. Bu bir artı. Olayları çok ama çok fazla drama bağlıyor olabilirsin bu dönemde, yani en ufak dertlere büyüteçle bakıyor gibi olabilirsin.
Başarısız sınav dediğin üni sınavı sanırım ama gerçekten yaş geçince sınav kazanmak çok çok zor.
Bir kere konuları unutmuşsun ve o çocuklar 3 sene 2 sene üstüste çalışıp tüm hayatları ev-okul-kurs olduğu halde hayallerini gerçekleştiremeyebiliyorlar. Bence bir boşanma yaşadığın için çok büyük bir başarı kazanıp bunu atlatmak istiyorsun ama yanlış bir yöntem bu. Yani ben şimdi tıp okumaya karar versem hem çalışıp hem arada bir derslere baksam, sonra da kazanamasam -doğal olarak- oturup hiçbir şeyi başaramıyorum en ufak bir sınavı bile kazanamıyorum diyemem ki, desem de gülünç olur. Ha bu tıp-hukuk-iktisat-öğretmenlik hepsi için geçerli.

Bunun dışında bak hayatında zincirleme en ufak dertlere dediğim gibi büyüteç etkisiyle bakıyorsan iş hayatını da olumsuz etkiler. Herkes işte sıkıntılar çekiyor sonuçta, olabilir bu. Sırf sevdiğin bir iş bulsan biliyor musun o yataktan o kadar mutlulukla kalkarsın ki!
 
Karşınızda iki kapı var birinin sonu belli ve güzel bir son değil, bir hiçlik ve bir çok insanı mutsuzluğa götürecek bir son. Diğer kapının ardında ise ne olduğu belli değil çok mutlu da olacaksın çok mutsuz da... Hayat duygusal anlamda stabil devam eden ya da hep güzellikler getiren bir şey değil maalesef. İleride yaşanacak güzel şeylerin kıymetini anlamak için bazen çok büyük mutsuzluklar yaşamamız gerekiyor. Lütfen bir defter tutun ve şimdiye kadar yaptığınız bütün hataları not edin. Gerek insanlara güvenmek gerek sizin yaptığınız kötü şeyler vs bundan sonra da bir değişiklik olsun sizin öyle yaşamayın. Farklı arkadaşlar edinebileceğiniz bir uğraş bulmaya çalışın, tamamen kendinize odaklanın. Geçmiş adına pişmanlık yaşamak/üzülmek için artık çok geç. Elinizde olan gelecek yıllar onları da iyi değerlendirin ❤️
 
Ben zaten hiçbir psikologun "benim elimde sihirli değnek var" şeklinde bir vaadine rastlamadım.

Psikologlar ya da psikiyatrlar kısa vadede sonuç vermez.

Bence siz yine de bi daha gidin.
Uzun vadede gittim inannin delirmek uzereydim.. isini iyi yapan psikolog cok az. Artik hersey para olmus.. ben down sendromlu kizim olunca gittim. Dunyanin sonu kiyamet koptu sizin icin biliyorum deyip durdu.. baskasina gittim zor cocuk deyip durdu.. anlayacaginiz moral bozmayi seviyorlar para kazanabilmek icin
Bu arada belcikadayim
 
Herkese merhaba,
Konuyu açmadan önce eski tüm konularımı okudum. Ne güzel heycanlı zamanlarım varmış, gerçi sonucunda bişey olmamış ama yine de mutlu günler yaşamışım.
Uzun zamandır içimde bastırmaya çalıştığım duygularım var. Şu an bu yazıyı işyerimde ağlayarak yazıyorum. Hassas bi dönemdeyim sanırım, hiç bu kadar güçsüz hissetmemiştim kendimi. Ama ben artık sabahları heycanlumutlulukla kalkmıyorum. Hiç bir şeye karşı bi isteğim yok. Ne iş konusunda bi başarı yakalayabildim ne aşk.
Eski işyerimde çok büyük haksızlıklar gördüm, arkadaş kazığı yedim hem de iki kere. Çok çabuk insanlara güvenip onları içime alıyorum, kötülük beklemiyorum. Bu huyum yüzünden defalarca kez üzüldüm, hayal kırıklığına uğradım.
Beni mutlu eden hiçbir şey yok. Bi 10 yıl sonrasını merak etmiyorum, heycanlanmıyorum. Evlenirimçocuk sahibi olurum gibi bir hayalim yok. Biliyorum çünkü onu da beceremem. İlk evliliğimi beceremediğim gibi. Girdiğim sınavları kazanamadıgım gibi..
sadeceailemi düşünüyorum. Onları mahveder bu durum.belki de kendilerini suçlarlar, hep neden ararlar nedenyaptı diye. Ama inanın sabah uyandıgımda ilk aklıma gelen ölmek oluyor. Eskiden yaptıgımda beni mutlu eden şeyler artık eskisi gibi mutlu etmiyor beni.
Şuan düşünüyorum neye sahip olsamhayatım değişir ve eski mutluluguma sahip olurum diye, kocaman bir hiçbirşey!
Psikologa git diyeceksiniz biliyorum, onların hiç yardımı olmuyor, hayatımdaki bütün olumsuzlukları sihirli değneğiyle dokunup değiştiremeyeceklerine göre boşuna gitmiş olurum. Sadece o anlık cesaretimin gelmesini bekliyorum. Buraya neden yazdım onu da bilmiyorum, kimseye anlatamadıgım için sanırım. Ama içimde artık hiç istek yok, hiçbişeye karşı. İlaçlarla uyuşup robot gibi de yaşamak istemiyorum. Keşke bu kadar korkmasam, canımın yanacağını düşünmeden o bikaç dakikalık cesareti yakalayabilsem..
Herkese merhaba,
Konuyu açmadan önce eski tüm konularımı okudum. Ne güzel heycanlı zamanlarım varmış, gerçi sonucunda bişey olmamış ama yine de mutlu günler yaşamışım.
Uzun zamandır içimde bastırmaya çalıştığım duygularım var. Şu an bu yazıyı işyerimde ağlayarak yazıyorum. Hassas bi dönemdeyim sanırım, hiç bu kadar güçsüz hissetmemiştim kendimi. Ama ben artık sabahları heycanlumutlulukla kalkmıyorum. Hiç bir şeye karşı bi isteğim yok. Ne iş konusunda bi başarı yakalayabildim ne aşk.
Eski işyerimde çok büyük haksızlıklar gördüm, arkadaş kazığı yedim hem de iki kere. Çok çabuk insanlara güvenip onları içime alıyorum, kötülük beklemiyorum. Bu huyum yüzünden defalarca kez üzüldüm, hayal kırıklığına uğradım.
Beni mutlu eden hiçbir şey yok. Bi 10 yıl sonrasını merak etmiyorum, heycanlanmıyorum. Evlenirimçocuk sahibi olurum gibi bir hayalim yok. Biliyorum çünkü onu da beceremem. İlk evliliğimi beceremediğim gibi. Girdiğim sınavları kazanamadıgım gibi..
sadeceailemi düşünüyorum. Onları mahveder bu durum.belki de kendilerini suçlarlar, hep neden ararlar nedenyaptı diye. Ama inanın sabah uyandıgımda ilk aklıma gelen ölmek oluyor. Eskiden yaptıgımda beni mutlu eden şeyler artık eskisi gibi mutlu etmiyor beni.
Şuan düşünüyorum neye sahip olsamhayatım değişir ve eski mutluluguma sahip olurum diye, kocaman bir hiçbirşey!
Psikologa git diyeceksiniz biliyorum, onların hiç yardımı olmuyor, hayatımdaki bütün olumsuzlukları sihirli değneğiyle dokunup değiştiremeyeceklerine göre boşuna gitmiş olurum. Sadece o anlık cesaretimin gelmesini bekliyorum. Buraya neden yazdım onu da bilmiyorum, kimseye anlatamadıgım için sanırım. Ama içimde artık hiç istek yok, hiçbişeye karşı. İlaçlarla uyuşup robot gibi de yaşamak istemiyorum. Keşke bu kadar korkmasam, canımın yanacağını düşünmeden o bikaç dakikalık cesareti yakalayabilsem..
Neden kendini bırakıyorsun ki insan ömrü mevsimlere benzer kış geçmeyince yaz gelirmi ? Önce rabbime yönelip duaların gücüne varmalısın ki hayatın zevkine ve kendi gücüne sahip olasın lütfen okuyamıyorsan bile duaları dinle emin ol herşey güzel olacak
 
Düpedüz saçmalamışsın canım.

Düşünsene yarın her şeyin mğkemmel olma ihtimali var ve sen bu ihtimali değerlendirmeden pes edeceksin..


Psikologlar tabi ki peri değil ancak şunu yapabiliyorlar; senin olaylara bakış açını 180 derece değiştirip vardağın dolu tarafını gösteriyorlar..

Hayat yarını yaşamak için bile olsa umutlarla dolu.. Şimdi pes edersen yarın hayatının fırsatlarını kaçıracaksın..

Belki yok diyorsun peki nerden biliyorsun.. Belki otobğse bineceksin bi adamla tartışacaksın sonra aynı adamı iş yerinde göreceksin daha sonra hayatının erkeği olacak..

Ya da işinden ayrılacaksın çok daha iyi bi iş bulacaksın ve hayatının geri kalanını çok daha mutlu yaşayacaksın..

Harika çocukların olacak mutlu bi yuvan olacak..

Düşğnsene bu ihtimaller hep var ama sen bunları görmeden pes edeceksin..

Evliliğini devam ettirememek eminim senin beceriksizliğin değil tercihindi.. Sen u kadar güçsüs görünürken aslında çok büyyük bi yüreğe sağlam bi ciğere sahipsin değil mi?

Tüm bunları görebilmen için ufak bi itilmeye bi eşe ihtiyacın var.. Bu belki bi psikolog belki bi ilaç belki bi insan..

Ama pes etmeden aramalısın. Ararken dertlerinden uzaklaşacak ve harika bi hayata ulaşacaksın.. Tüm bu iç huzuru arayışın belki hayatının tek amacı olacak ama pes etmeyeceksin..

Düşünsene öldün gittin... Eee? Ne değişti? Bunu kendine bi sor bence 😘😘
 
Uzun vadede gittim inannin delirmek uzereydim.. isini iyi yapan psikolog cok az. Artik hersey para olmus.. ben down sendromlu kizim olunca gittim. Dunyanin sonu kiyamet koptu sizin icin biliyorum deyip durdu.. baskasina gittim zor cocuk deyip durdu.. anlayacaginiz moral bozmayi seviyorlar para kazanabilmek icin
Bu arada belcikadayim

bence sizin gittiğiniz psikologların psikoloğa gitmesi lazımmış
ne tuhaf önermeler bunlar yaa yazık gerçekten...
 
Bütün bu tecrubeler zaten sızı sız yapacak eger yasadıklarınızdan ders alırsanız.
Siz kolay yolu tercih edip ölmek vs gıbı sacma düşüncelerde boguyorsunuz kendınizi.
Bı silkelenin.
Bi aynaya gecın yüz yüze bı aglayın kendinizle, konuşun, bagırın cagırın. En sonunda temiz bi hava alın.
Hatta çığlık atın.
Sabredin.
 
Bir kitap düşün almışsın onu eline ve okumaya başlıyorsun henüz ilk sayfalarındasin. Kitabın ön sözü hayata göz açman, son sayfasida kaçınılmaz son. Sen ön sözü gectin okumaya başladın ve bu kitabın sonuna kadar da tek bir sayfası bile boş değil mecburen bitene kadar okumalisin. Eğer ki bir tane sayfayi okumasan olmaz dimi? Herşey dağılır bütünlük bozulur. Insan hayatı da böyle ışte doğduk öleceğiz ve bu zamanda diliminde bütün günlerimiz dolu olacak acisiyla tatlisiyla. Herkesin okudugu kitap farklı yani herkesin derdi sıkıntısı acısı mutlulugu farklı 😉 emin ol tek degilsin hepimiz çok iyi okur yazarlariz.
 
Back
X