ya biliyorum maket çalışanlarının işi zor - tüm gün ayakta durmak, kasa stresi, bin türlü insan filan.. öyle kolay iş filan olduğunu iddia etmiyrum
ama bazı arkadaşlar var sektörde bildiğim (eskiden kaldığım apartta çok sayıda market çalışanı vardı, o nedenle çok görüşürdük, yazlık yerdeyim ve tüm sezon boyunca çalışan nadir insanlar arasındayım, onlar da tüm sezon çalışıyor malum)
valla mutlusu öyle bir mutlu ki! türlü türlü şekilde mutlu ve çok da fifi yani herşey, bazıları için.
hele bir tanesini biliyorum
migrosta kasap reyonunda çalışan bir çocuk, trabzonlu fırlamanın biriydi, ne tip var ne bişey. ama inanılmaz bir özgüven inanılmaz bir çene ilanılmaz bir fırsatçı kendi hyatı hakkında. mesela işini anlatırken kendini öyle bir över öyle bir anlatır ki sanırdınız nobelli bir yazar, bir beyin cerrahı ya da her gün uranüse bir roket fırlatıyor. öyle de bir tavır. (tüm laz fıkralarını, kıyıda köşede kalmış anektodları kendi başından geçmiş gibi anlatan bir arkadaş böyle ilginç bir tip - ama ben karadenizde büyüdüm, biliyorum tüm o anlattıklarını, neyse)
şu malum 5li çete denilen ailelerden birinin bir alt şirketinin (bunlar da 6. denilebilir türden yani) sahibinin de kızını ayarladı bu arkadaş. evlendi de. son derece de kıymetli damat oldu.
nerede ne iş yapıyor olduğunuz değil hayat enerjiniz, duruşunuz, kendinize değer biçerken aza tamah etmemeniz böyle şeyler çok çok daha önemli gerçekten
bir de tabii
kader bazı şeyler.
