• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hayattan Yorulan Bir Kadının Dramı

Bu hormonlar ve şeker konusunu hiç düşünmemiştim açıkçası.
Bunun mutlaka üzerine gidicem, kansızlık ve şekerden de olabilir çok haklısın.

Ben sorunun bunlardan olduğunu düşünmüyorum, sizin rahatlamaya ihtiyacınız var. Her şeyi kendi içinizde yaşamışsınız, konularınızı da biliyorum.

Kimseye anlatmıyorsanız bile, bir destek alın, psikolog ile konuşun, geçmişi tamamen bitiremezseniz şimdiki hayatınıza da etki edecek çünkü.

Bazı arkadaşlar da yazmış, bilinçaltınızı geçmişten arındırmanız lazım.
 
ne kadar güzel ayaklarınızın üstünde duruş ve yepyeni bi hayat kurmuşsunuz kendinize
önceki yaşananlar sitres ve şu andaki eski eşin tacizleri bu noktaya getirmiş olabilir
uzman yardımı alın derim
çok güzel giden bi hayatınız var neden bozulsun ki
sevgiler :)
 
Son 4 senede çok aksiyonlu bir hayat yaşadım, bazen bakınca bunları ben mi yaptım deyip şaşırıyorum :)
İnsanın 30' una gelip bunu kabul etmemesi, hala 20'li yaşlardaymış gibi hissetmesi gibi diyeyim, siz anlayın.

Eski eşimden bi anda sigorta attı ve boşandım, evim barkım, param hiçbir şeyim yoktu.
Bu evlilikten elime kalan tek kazancım çocuklarımdı.
"İki çocukla hiçbir yere sığamazsın, eşek gibi döneceksin" diyen eski eşime inat önce anneme yerleştim.
Bi işe girip çalışmaya başladım, çok kısa bi zamanda çocularımı da alıp ayrı bir eve çıktım.
İşime, çocuklarıma tutundum, sonradan eşek gibi(!) peşimden koşan eski eşime kulaklarmı tıkadım ve her defasında onu reddettim.
Bu süreçte çok zorlandığım, ağladığım, sadece çığlık atıp rahatlamak için tem otoyoluna çıktığımı bilirim :)
Baya arabayla tem otoyoluna çıkıp, arabayı kenara çekip çığlık atıp rahatlayıp eve dönüyordum.
Manyaklık.
Sonra karşıma bi adam çıktı, tüm ezberlerimi bozdu.
Yaşadığım, hayatın bana sunduğu tüm eksikliklerimi tamamladı, beni iyileştirdi, kendime getirdi.
Çocuklarımla tanıştırdım, pedagoğumuzla beraber yattık kalktık ve çok güzel bir diyalog kurdular çok şükür.
Evlendim.
Şuan tam aşamamış olsak da düzenimizi falan kurduk.
Üst kısımda yazdıklarım geçmişimdi..
Bu günüme geliyorum;

Hala peşimi bırakmayan bir eski eş, herşeye rağmen yanımda olan muhteşem bir yeni eş :) ve dünya tatlısı akıllı mı akıllı iki tane evladım var.
Eski eşin peşimi bırakmaması kısmını şöyle özet geçeyim; hala bir gün boşanıp onunla evleneceğimi düşünüyor ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen kesinlikle bu fikrinden dönmüyor, hasta muhtemel.

Bunca detaya şu yüzden girdim;
Hayatım bu kadar yolunda giderken, sevdiğim bi adamla hayalini bile kuramayacağım düzeyde bi evlilik yaşarken, çocuklarımın uyum sürecinde, yeni eşime odaklanmaları konusunda hiç bir sorun yokken ben neden bu kadar sinirli ve tahammülsüzüm?
Yaşadıklarımın bana bıraktığı bi miras mı?
Ellerim kaşınıyor stresten, egzama oldu, saçlarım dökülüyor.
Hep mi böyle gidecek?
İşim ve eski eşimin saçmalıkları dışında yolunda gitmeyen hiçbir şey yok!

Çocuklarıma bağırmak istemiyorum, hele bunu yeni eşimin yanında hiç yapmak istemiyorum ama sanki onlar böyle küçük hatalar yapmamalılar, çocuk yaşlarını çoktan geçtiler.. öyle bişey de yok biri 3 biri 5 yaşında üstelik.
Çok zor şeyler yaşadılar, yaşlarından çok olgun davrandılar, verdiğim her karara uyum sağladılar, bi çocuktan beklenmeyecek derecede sakinlikle karşıladılar üstelik hayatlarında ki her değişikliği..
Neden böyleyim?
Neden bu kadar öfkeliyim hayata ve insanlara?
En önemlisi evlatlarıma?
Geçer mi?


Not: En ufak bir olayda evlatlarıma çığlık çığlığa bağırmıyorum yanlış anlaşılmasın ama üst üste gelen birşeyler olduğunda dişlerimi sıkarken buluyorum kendimi, çocuktur deyip geçemiyorum. Kendimi yiyiyorum.
Birlikte çok eğleniyoruz, çok güzel oyunlar oynuyoruz, sevişip öpüyoruz birbirimizi, diyaloğumuzda bi sorun yok. Tek sorun benim tahammül seviyemin bu kadar yerlerde olması.



Yaşadıklarınıza bakarsak bu gayet normal. Sadece tahammül sınırınız düşmüş biraz. İçinde bulunduğunuz mutluluk zamanla bunu telafi edecektir.

O eski eşinize de prim vermeyin. O sizin mutsuzluktan sürüneceğinizi düşündüğü ama sonunda ne kadar mutlu olduğunuzu gördüğü için eline düşmenizi bekliyor bence. Çünkü kendisi şuan köpek gibi pişman ve sizi kıskanıyor...
 
Eski eşiniz size neden hala ulaşıyor engeli basın, çocuklar için ortak akraba yoluyla iletişim kurulabilir..ayruca merak ettim çocuklarınıza sinirlendiğiniz kadar şimdiki eşinizede sinir varmı...
 
Ne mutlu size acı kahvenin ardından enfes bir kahveyi yudumluyorsunuz..
Sizi bu kadar strese sokan nedir?
Eski eşe engel bassanız, ev falan taşısanız çocukları ise dışarda bir yerde görmesine izin verseniz.
Hatta ailenizden biri ile iletişim kurdurup hiç muhatap olmasanız olmaz mı?
Veya işinizde mutsuzsanız biraz çalışma hayatına ara verin.
Bir tatil ayarlayın iyi gelebilir.
Mutluluğunuza odaklanın lütfen.
Evet çocuklarınız hala çok küçük.
Gerekirse bir oyun ablasından destek alın.
Belki çok yorulduğunuz için bunlar..
Mutluluklar.
Beni bu kadar strese sokan yegane konu eski eşe engel basamıyor olmak galiba.
İletişimimi her minimuma indirdiğimde ya nafakayı yatırmıyor, ya çocukları geç getiriyor vs.. yani iletişim kurabilmek için mutlaka bir sebep yaratıyor.
Sesini duymak bile geriyor bazen beni.
Çocukları saatinde gerirmediginde mesela söyleniyorum ve şunu diyor; "sen daha dur yüzlerini birgün fazla gòreyim diye yalvaracagin günler gelecek".. ona belli etmiyorum ama kuduruyorum beni çocuklar üzerinden tehdit edince. Sonra etrafımda ki en yakın insana sataşıyorum istemsiz ki bu genelde eşim oluyor maalesef.

Ve sinirim geçtiğinde vicdan azabından ölüyorum durduk yere kırdım diye.
 
keşke söylediğiniz seviyeye bende ulaşabilsem..
Tam olarak hangi seviyeden bahsediyorsunuz bilmiyorum ama :) rica ediyorum hiçbir zaman hiçbir konuda umutsuzluğa kapılmayın lütfen.
Herşeyin mutlaka bi yolu, bi çaresi var.
Çare bulamadıklarımiza da böyle paylaşarak, fikir alarak atlatmaya çalışıyoruz işte.

Allah yolunuzu açık etsin.
 
Beni bu kadar strese sokan yegane konu eski eşe engel basamıyor olmak galiba.
İletişimimi her minimuma indirdiğimde ya nafakayı yatırmıyor, ya çocukları geç getiriyor vs.. yani iletişim kurabilmek için mutlaka bir sebep yaratıyor.
Sesini duymak bile geriyor bazen beni.
Çocukları saatinde gerirmediginde mesela söyleniyorum ve şunu diyor; "sen daha dur yüzlerini birgün fazla gòreyim diye yalvaracagin günler gelecek".. ona belli etmiyorum ama kuduruyorum beni çocuklar üzerinden tehdit edince. Sonra etrafımda ki en yakın insana sataşıyorum istemsiz ki bu genelde eşim oluyor maalesef.

Ve sinirim geçtiğinde vicdan azabından ölüyorum durduk yere kırdım diye.

Sizi tehdit ediyor, uzaklaştırma kararı falan çıkarsanız ne bileyim, yeni eşiniz de çok anlayışlıymış gerçekten, onun için de bu durum sıkıntılı, ne diyeceğim bilemiyorum ama iletişimde kaldığınızda da umudu hala sürüyor gibi geliyor bana.
 
Şuan sizi çooookkk kıskandımmm :)
Maşallah ne güzel yuvanızı kurabilmişsiniz bende 2 çocuğumla boşandım gerçekten çok zor ama yeni yuva kurmak daha zor sanki yanımda benden çıkarları için değil sadece beni sevdiği için duran bir adam ne kadar hoş olur :)
ama hayaller deeeee
sinirlendiğiniz anda salavat çekin çok iyi geliyo
 
3 ve 5 yasındakı cocuklar sadece cocuktur bu kadar soyluyorum
 
Tam olarak hangi seviyeden bahsediyorsunuz bilmiyorum ama :) rica ediyorum hiçbir zaman hiçbir konuda umutsuzluğa kapılmayın lütfen.
Herşeyin mutlaka bi yolu, bi çaresi var.
Çare bulamadıklarımiza da böyle paylaşarak, fikir alarak atlatmaya çalışıyoruz işte.

Allah yolunuzu açık etsin.
inş ..
 
Beni bu kadar strese sokan yegane konu eski eşe engel basamıyor olmak galiba.
İletişimimi her minimuma indirdiğimde ya nafakayı yatırmıyor, ya çocukları geç getiriyor vs.. yani iletişim kurabilmek için mutlaka bir sebep yaratıyor.
Sesini duymak bile geriyor bazen beni.
Çocukları saatinde gerirmediginde mesela söyleniyorum ve şunu diyor; "sen daha dur yüzlerini birgün fazla gòreyim diye yalvaracagin günler gelecek".. ona belli etmiyorum ama kuduruyorum beni çocuklar üzerinden tehdit edince. Sonra etrafımda ki en yakın insana sataşıyorum istemsiz ki bu genelde eşim oluyor maalesef.

Ve sinirim geçtiğinde vicdan azabından ölüyorum durduk yere kırdım diye.

pislik işte
öyle olmasını istiyor zaten
eski eşler böyle, sizi sevmese bile mutlu olmanızı istemezler
her böyle söylediğinde acaba yapar mı diyorsunuz çünkü sizin kaybedeceğiniz değerli bir hayatınız var, onun yok!
işte bu yüzden ona sinirlendiğinizde onun tam da bunu istediğini aklınıza getirin, inadına daha mutlu olmaya çalışın.
ama bence uzman desteği ve biraz ilaç desteği gerekir bu süreçte
sonra -tabi doktor verirse- ilacı yavaş yavaş bırakırsınız doktor gözetiminde.
bir yandan da eski eş de, yeni eş de sürece alışmış olur.
devletten randevu alabilirsiniz.

bir de eski eşle konuşmayı minimuma indirmeyi amaç haline getirmeyin, ne kadar konuşursa konuşsun umursamamayı öğrenin. Çünkü belli bir süre inatla sizinle görüşmeye çabalayacak, siz de görüşmemeye çabaladıkça siz yorulacaksınız.
 
Son 4 senede çok aksiyonlu bir hayat yaşadım, bazen bakınca bunları ben mi yaptım deyip şaşırıyorum :)
İnsanın 30' una gelip bunu kabul etmemesi, hala 20'li yaşlardaymış gibi hissetmesi gibi diyeyim, siz anlayın.

Eski eşimden bi anda sigorta attı ve boşandım, evim barkım, param hiçbir şeyim yoktu.
Bu evlilikten elime kalan tek kazancım çocuklarımdı.
"İki çocukla hiçbir yere sığamazsın, eşek gibi döneceksin" diyen eski eşime inat önce anneme yerleştim.
Bi işe girip çalışmaya başladım, çok kısa bi zamanda çocularımı da alıp ayrı bir eve çıktım.
İşime, çocuklarıma tutundum, sonradan eşek gibi(!) peşimden koşan eski eşime kulaklarmı tıkadım ve her defasında onu reddettim.
Bu süreçte çok zorlandığım, ağladığım, sadece çığlık atıp rahatlamak için tem otoyoluna çıktığımı bilirim :)
Baya arabayla tem otoyoluna çıkıp, arabayı kenara çekip çığlık atıp rahatlayıp eve dönüyordum.
Manyaklık.
Sonra karşıma bi adam çıktı, tüm ezberlerimi bozdu.
Yaşadığım, hayatın bana sunduğu tüm eksikliklerimi tamamladı, beni iyileştirdi, kendime getirdi.
Çocuklarımla tanıştırdım, pedagoğumuzla beraber yattık kalktık ve çok güzel bir diyalog kurdular çok şükür.
Evlendim.
Şuan tam aşamamış olsak da düzenimizi falan kurduk.
Üst kısımda yazdıklarım geçmişimdi..
Bu günüme geliyorum;

Hala peşimi bırakmayan bir eski eş, herşeye rağmen yanımda olan muhteşem bir yeni eş :) ve dünya tatlısı akıllı mı akıllı iki tane evladım var.
Eski eşin peşimi bırakmaması kısmını şöyle özet geçeyim; hala bir gün boşanıp onunla evleneceğimi düşünüyor ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen kesinlikle bu fikrinden dönmüyor, hasta muhtemel.

Bunca detaya şu yüzden girdim;
Hayatım bu kadar yolunda giderken, sevdiğim bi adamla hayalini bile kuramayacağım düzeyde bi evlilik yaşarken, çocuklarımın uyum sürecinde, yeni eşime odaklanmaları konusunda hiç bir sorun yokken ben neden bu kadar sinirli ve tahammülsüzüm?
Yaşadıklarımın bana bıraktığı bi miras mı?
Ellerim kaşınıyor stresten, egzama oldu, saçlarım dökülüyor.
Hep mi böyle gidecek?
İşim ve eski eşimin saçmalıkları dışında yolunda gitmeyen hiçbir şey yok!

Çocuklarıma bağırmak istemiyorum, hele bunu yeni eşimin yanında hiç yapmak istemiyorum ama sanki onlar böyle küçük hatalar yapmamalılar, çocuk yaşlarını çoktan geçtiler.. öyle bişey de yok biri 3 biri 5 yaşında üstelik.
Çok zor şeyler yaşadılar, yaşlarından çok olgun davrandılar, verdiğim her karara uyum sağladılar, bi çocuktan beklenmeyecek derecede sakinlikle karşıladılar üstelik hayatlarında ki her değişikliği..
Neden böyleyim?
Neden bu kadar öfkeliyim hayata ve insanlara?
En önemlisi evlatlarıma?
Geçer mi?


Not: En ufak bir olayda evlatlarıma çığlık çığlığa bağırmıyorum yanlış anlaşılmasın ama üst üste gelen birşeyler olduğunda dişlerimi sıkarken buluyorum kendimi, çocuktur deyip geçemiyorum. Kendimi yiyiyorum.
Birlikte çok eğleniyoruz, çok güzel oyunlar oynuyoruz, sevişip öpüyoruz birbirimizi, diyaloğumuzda bi sorun yok. Tek sorun benim tahammül seviyemin bu kadar yerlerde olması.
Spor yapın, öfke kontrolu ile alakalı kitaplar okuyun ve hala işe yaramıyorsa yardım alın. Çocuklarınız çok küçük. Onlara sinir ve öfkenizi yansıtmamaya çalışın. Çocuklar küçük bile olsa hiç bir zaman unutmuyorlar gördükleri fiziksel veya ruhsal şiddeti.
 
kan değerlerinize baktırın tiroid aşırı sinir ve tahammülsüzlük yapar...
eğer normalse demek ki sorun psikolojik..
yardım alın..
 
O eski eş seni sıkan yoran
Terapi al bence biraz
Çok güçlü bir kadınsın sen
O piskopatun hayatını etkilemesine izin verme
 
Biliyorum görüşme dönemlerinizi falan okuduklarımdan.
Evlenmişsiniz hayırlı olsun.

İlk evliliğindeki hesapları kapatmamışsın.. öfken unutamayışların aniden küçücük yerden sızıp karşın açıkışalrı hep bundan...Çok güzel bi terapi var seni o anlara götürüyor yüzleştiriyor ve aretık o biriken şeylere nötr oluyorsun.Denemiştim tavsiye ederim.

Deteylı bir kan tahili yaptır derim.
Birde hacamat var ben denemedim ama çok faydasını görenler duydum. onuda araştırabilirsin sinirlilik huzursuzluk sorunlarına iyi geldiğinden bahsedildiğini çok duydum.
Hacamattan çok korkuyorum ama kan, şeker ve troid tahlillerimi mutlaka yaptırıcam çünkü normal olmayan bişeyler var.
Genelde de çok sakin bi insan değilimdir ama özellikle konu çocuklar olunca heleki boşanma süreçlerimde falan müthiş dikkatliydim. Şuan o dikkati toplayamıyorum, kendimi sinirliyken, kaşlarım çatık buluyorum.
İz çıktı alnımda normal halim çatık duruyor artık :/

Bahsettiğin terapi hakkında biraz daha detay verebilir misn rica etsem?

Denemekte fayda var.
 
ne güzel maşallah Rabbim mutluluğunuzu bozmasın
yaşadıklarınızdan tahammülünüz azalmış olabilir
destek almayı düşünmez misiniz?
 
Çocuklarını, onlara sunacağın hayatları düşünürken kendini bayağı bayağı ihmal etmişsin. :)
Şimdi iyileşme zamanı sende. Destek alarak başlayabilirsin.
 
Son 4 senede çok aksiyonlu bir hayat yaşadım, bazen bakınca bunları ben mi yaptım deyip şaşırıyorum :)
İnsanın 30' una gelip bunu kabul etmemesi, hala 20'li yaşlardaymış gibi hissetmesi gibi diyeyim, siz anlayın.

Eski eşimden bi anda sigorta attı ve boşandım, evim barkım, param hiçbir şeyim yoktu.
Bu evlilikten elime kalan tek kazancım çocuklarımdı.
"İki çocukla hiçbir yere sığamazsın, eşek gibi döneceksin" diyen eski eşime inat önce anneme yerleştim.
Bi işe girip çalışmaya başladım, çok kısa bi zamanda çocularımı da alıp ayrı bir eve çıktım.
İşime, çocuklarıma tutundum, sonradan eşek gibi(!) peşimden koşan eski eşime kulaklarmı tıkadım ve her defasında onu reddettim.
Bu süreçte çok zorlandığım, ağladığım, sadece çığlık atıp rahatlamak için tem otoyoluna çıktığımı bilirim :)
Baya arabayla tem otoyoluna çıkıp, arabayı kenara çekip çığlık atıp rahatlayıp eve dönüyordum.
Manyaklık.
Sonra karşıma bi adam çıktı, tüm ezberlerimi bozdu.
Yaşadığım, hayatın bana sunduğu tüm eksikliklerimi tamamladı, beni iyileştirdi, kendime getirdi.
Çocuklarımla tanıştırdım, pedagoğumuzla beraber yattık kalktık ve çok güzel bir diyalog kurdular çok şükür.
Evlendim.
Şuan tam aşamamış olsak da düzenimizi falan kurduk.
Üst kısımda yazdıklarım geçmişimdi..
Bu günüme geliyorum;

Hala peşimi bırakmayan bir eski eş, herşeye rağmen yanımda olan muhteşem bir yeni eş :) ve dünya tatlısı akıllı mı akıllı iki tane evladım var.
Eski eşin peşimi bırakmaması kısmını şöyle özet geçeyim; hala bir gün boşanıp onunla evleneceğimi düşünüyor ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen kesinlikle bu fikrinden dönmüyor, hasta muhtemel.

Bunca detaya şu yüzden girdim;
Hayatım bu kadar yolunda giderken, sevdiğim bi adamla hayalini bile kuramayacağım düzeyde bi evlilik yaşarken, çocuklarımın uyum sürecinde, yeni eşime odaklanmaları konusunda hiç bir sorun yokken ben neden bu kadar sinirli ve tahammülsüzüm?
Yaşadıklarımın bana bıraktığı bi miras mı?
Ellerim kaşınıyor stresten, egzama oldu, saçlarım dökülüyor.
Hep mi böyle gidecek?
İşim ve eski eşimin saçmalıkları dışında yolunda gitmeyen hiçbir şey yok!

Çocuklarıma bağırmak istemiyorum, hele bunu yeni eşimin yanında hiç yapmak istemiyorum ama sanki onlar böyle küçük hatalar yapmamalılar, çocuk yaşlarını çoktan geçtiler.. öyle bişey de yok biri 3 biri 5 yaşında üstelik.
Çok zor şeyler yaşadılar, yaşlarından çok olgun davrandılar, verdiğim her karara uyum sağladılar, bi çocuktan beklenmeyecek derecede sakinlikle karşıladılar üstelik hayatlarında ki her değişikliği..
Neden böyleyim?
Neden bu kadar öfkeliyim hayata ve insanlara?
En önemlisi evlatlarıma?
Geçer mi?


Not: En ufak bir olayda evlatlarıma çığlık çığlığa bağırmıyorum yanlış anlaşılmasın ama üst üste gelen birşeyler olduğunda dişlerimi sıkarken buluyorum kendimi, çocuktur deyip geçemiyorum. Kendimi yiyiyorum.
Birlikte çok eğleniyoruz, çok güzel oyunlar oynuyoruz, sevişip öpüyoruz birbirimizi, diyaloğumuzda bi sorun yok. Tek sorun benim tahammül seviyemin bu kadar yerlerde olması.
Cok sey yasadın belki sabrettin sabrettin doldun bi tek damla bile tasırıyor seni.. Simdiki mutluluguna bak bence.. Bırak geçmişi yuvana cocuklarına esine sarıl.. Suan ın özlemini yasarken içindesin bak...mutluluhu hakediyorsun
 
Hacamattan çok korkuyorum ama kan, şeker ve troid tahlillerimi mutlaka yaptırıcam çünkü normal olmayan bişeyler var.
Genelde de çok sakin bi insan değilimdir ama özellikle konu çocuklar olunca heleki boşanma süreçlerimde falan müthiş dikkatliydim. Şuan o dikkati toplayamıyorum, kendimi sinirliyken, kaşlarım çatık buluyorum.
İz çıktı alnımda normal halim çatık duruyor artık :/

Bahsettiğin terapi hakkında biraz daha detay verebilir misn rica etsem?

Denemekte fayda var.

Yarı hipnoz gibi birşey.bilinci tamamen etkileyen hipnoz gibi değil yalnız.

Gözler kapalı halde vücudun belli noktalarını minik vuruşlar yapılarak kişi hayatındaki dönüm noktalarına noktalarına götürüyor.acı üzüntü hissi açığa çıktığı an vücudunda fiziksel yansımasınınhissediyorsun zaten oanda.atıyorum ciddi karın ağrısı veya ayaklarda uyuşma yada boynuna kramp girmesi gibi vücuda sirayet eden dılavurumlar oluyo.resmen o acı anına dönüyo beyin kalp atışlarım falan hızlanmıştı benim birden bi ağlama boşaldı tıpkı o andaki hisleri yaşıyosun dolu dolu.psikolog o anda telkinler veriyo sende tekrar ediyodun atkasından sonra vücudundaki o etki gidene kadar telkinlere devam ediliyo.o olayla durumla ilgiliyaşandığını reddettiğiniz tüm duyguları kabul ediyorsunuz beyninize talan söylemeyi olmamış gibi davranmayı bıtakıyorsunuz yani....işlem sonunda ciddi bi hafiflik oluyor.zaten uyanıksınız tüm bunlar olurken.

Çok ani bi kayıp sonucu çok büyük korkularım oluşmuş benim.bu korkuların hayatımı altüst etti hatta.evime evliliğime okadar yansıyordu ki.

Alnız ben bir hata ettim 2seans sonunda düzeldi diyr düşünüp bıraktım.kesinlikle devam etmem gerekirdi.

Evet öncesindeki kadar değilim ama tam olarak çözmeden bıraktım.bireysel terapileri tamamlayıp sonrasındada aile trapisine devam etmek gerekliydi bence benim hayatım için.

Bence mutlaka düşünün ve deneyin derim.ben şuan konum olarak ozmanlardaki olanaklara uzağım ama durumum değiştiği anda mutlaka tekrar gidicem.neler olabşldiğini değişebildiğini birkez gördüm çünkü.
 
Back
X