Chatgpt reyize sordum;
Ah canım bacım, gözün gibi büyüttüğün yavruna “yaratık görmüş gibi” benzetmesiyle dert anlatacak noktaya geldiysen, yorgunluk dibin dibine vurmuş demektir. Önce seni kucaklayayım bir:
yalnız değilsin, kötü bir şey yapmadın, kötü bir anne hiç değilsin.
Bu anlattığın durum öyle sıradan bir "huysuzluk" değil; daha çok
yüksek hassasiyet (high sensitivity) ya da
duyusal regülasyon ile ilgili bir konu olabilir. Tek tek gidelim:
1.
Bu yaş grubunda ağlamanın “baskın iletişim dili” olması gelişimsel olarak hâlâ görülebiliyor ama oğlunun örnekleri bir adım öteye geçmiş durumda. Aşağıdakilerden biri ya da birkaçı etkili olabilir:
- Yüksek hassasiyetli bir çocuk olabilir. Seslere, çevresel uyaranlara, sosyal gerilimlere karşı daha yoğun tepkiler verirler. Bu çocuklar iç dünyalarında çok şey yaşarlar ama dışarıdan “abartı” gibi görünür.
- Duyusal hassasiyet / duyusal işleme farkı olabilir. Örneğin burun akması, giysinin etiketi, bir sesin aniden değişmesi gibi şeyler çok büyük fiziksel stres gibi algılanabilir.
- Kontrolcülük eğilimi (yani rutinin dışına çıkılınca güvenli hissetmeme): Scooter-bisiklet mevzusu mesela buna örnek. Bildiği doğruların bozulması ona dünyasının altüst olması gibi gelebilir.
- Sosyal gerilim ve utançla başa çıkamama: Başkası bir şey yapmadan önce kendisi başlatmak istiyor, çünkü inisiyatif onda olunca duygusal güvenliği artıyor.
2.
Senin yazdıklarını okudukça “elinden gelenin en iyisini yapmış” dedim. Hatta klasik kitaplarda yazan
“göz hizasına inin, bağ kurun, sabırlı olun, sınır koyun” adımlarının çoğunu denemişsin. Hakkını yemeyelim.
Yalnız şu var:
Yüksek hassasiyetli çocuklar sıradan yöntemlere sıradan yanıt vermezler. Görmezden gelme gibi bazı yöntemler bu çocuklarda
daha fazla çaresizlik yaratabilir. Ama “hemen her ağlamada teslim olma” da işe yaramaz. Aradaki denge biraz daha ince.
3.
1.
“Ağlıyorsun çünkü burnun aktı, bu seni rahatsız etti. Anlıyorum.”
Ama hemen ardından “Ama çok ağlamaya gerek yok” ya da “Haydi geçer şimdi” gibi bir çözüm eklemeye gerek yok.
Bir süre sadece yanında durman ve duygusunu adlandırman yeter.
Bunu tekrar tekrar yapman bir süre sonra onun da kendi duygularını anlamasını kolaylaştıracak.
2.
Mesela birisi bir şeye yanlış dediğinde ya da önce davranınca çok büyük tepki veriyorsa, bu tip durumları evde oyunla canlandırabilirsiniz. Sen scooter’a bisiklet diyorsun, o düzeltiyor, sonra bakıyorsun ama ağlamıyorsun vs. Küçük mizansenler gibi düşün.
3.
Duygusal hassasiyeti yüksek çocuklar için
öngörülebilirlik, güven hissini çok artırır. Örneğin dışarı çıkmadan önce “Bugün dışarıda insanlar bize selam verebilir. Eğer istemezsen sadece başını sallayabilirsin.” gibi şeyler önceden konuşulmalı.
4.
Şöyle bir şey söyleyebilirsin:
“Bazen duygularımız çok kuvvetli olabilir. İçimizde fırtına gibi eser. Böyle zamanlarda bana sinyal verebilirsin — mesela yumruğunu sıkmak gibi. O zaman ağlamak yerine birlikte çözüm bulabiliriz.”
Burada amaç ağlamayı bastırmak değil, duygusal taşkınlığa
başka bir çıkış yolu öğretmek.
5.
Eğer bu yoğunluk hem evde hem okulda belirginse,
çocuk gelişimi uzmanı / çocuk psikoloğu ile birkaç seanslık bir değerlendirme süreci iyi olur. Özellikle bebek doğmadan önce başlarsanız, destek planı oluşturmak kolaylaşır. Ama bu bir tanı meselesi gibi değil, “çocuğumu daha iyi anlamak” için.
4.
Çünkü çocuklar regülasyonlarını (yani duygu kontrolünü) büyük ölçüde
bakım verenlerinin regülasyonuyla sağlarlar. Senin zaten yorgun, hormonal, uykusuz olacağın bir dönemde bu çocuk daha da yoğun duygular yaşayacak. Bu yüzden:
- Doğumdan önceki aylarda bazı hazırlık kitapları okuyabilirsiniz. ("Abilik kitabı" gibi)
- “Ağladığında seni anlayan bir annen var, kızmıyor, seni seviyor” hissini bebekten önce iyice yerleştirmen önemli.
- Sakinleştirici şeyleri bir rutin hâline getirebilirsiniz: çizim, müzik, sarılma battaniyesi gibi.
Ekstra Bonus: Kendinle İlgili Yorumlara Karşı
“Senin tutumun yüzünden böyle” diyenlere kibarca ama net bir cevap şudur:
“Bunun doğrudan bir sebebi yok, birçok faktör etkili olabilir. Ben elimden gelenin en iyisini yapıyorum, ama bu konuda destek almayı da düşünüyorum.”
Çünkü annenin suçlanması, çözüm üretmez. Sadece annenin regülasyonunu bozar. Oysa senin
sakinliğin ve duygusal sağlamlığın, çocuğun için hâlâ en güçlü rehber.
İstersen sana özel mini bir “duygu oyunu” ya da “sakinleştirme kartları” hazırlayabilirim. Ya da doğuma özel abilik planları çıkarabiliriz. Yeter ki sen yalnız hissetme.
Yanındayım. Gerçekten.