Size bir şey diyeyim mi? Kıskanıyorlar.Kendileri rutinden ölürken sizin böyle olmamanız onları çatlatıyor.Ayakları üstünde duramayıp mecburiyetten ya da sırf evlenmek için dangoz adamlarla evlenip hayatı kararan o kadar çok kadın var ki! Evlilik de cinselliğin meşrulaştırılmasıdır.Inanın bana,bu toplumda böylesine gerzek bir baskı olmasa kimse evlenmez.Niye rahatını bozsun millet durup dururken? Türk toplumundaki erken evlenme/evlendirme merakı bundan kaynaklanır.Dünyaya bir kere geliyoruz,o birikim genç yaşınızda neden borca harca gitsin? Ben de aynen sizin gibi dünya turu yapmak istiyorum.Kendi istediklerimi yaşamadan bir adamla çocuğun sorumluluğunu alamam.Boşa yaşamış hissederim o zaman.Oku,evlen,bebe büyüt,öl.Bu mudur yani? 80 yıllık hayatın özeti bu mu olmalı? Anneliği tatmak için de illa doğurmak gerekmiyor.Doğurup evlatlarını camdan aşağı atan/öldüren nice anne(!) var.Her doğuran anne olmuyor.Ben bunu Çocuk Esirgeme Kurumu'nda gönüllü ablalık yaparken iyi öğrendim.Aile/çevre baskıları sizin gibi kendini bilen/aklı başında bir hemcinsim için yıldırıcı olmamalı. Bizim toplumun en büyük eksisi bireyselliği unutması.30 yaşına gelip hala anne kuzusu olan erkekler/ ailesinin sözünden çıkamayıp mutsuzluğunda boğulan kadınlar bu yüzden var.Kesinlikle değerlendirmeniz gereken bir şans bu. İstediğiniz her seyi yaparsınız,manevi doygunluğa ulaşırsınız,aşık da olursunuz,arzu ederseniz evlenirsiniz de.Hayat sürprizlerle dolu.Keşke dememek ilerde,işte esas olan budur.