• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hiç arkadaş acısı çektiniz mi?

Yıllar önce universitedeyken yurt oda arkadaşımla birbirimizin hayatına bir girdik pir girdik. İki farklı şehirden gelmiş şehre yabancı iki kızdık. Birlikte keşfettik şehri, birlikte öğrendik çoğu şeyi, birlikte yedik içtik, günler ayları aylar yılları kovaladı biz artik arkadaştan da oteydik. O kadar çok ortak yanımız vardı ki ilk kez ruhu ruhuma bu kadar benzeyen birine rastlamistim, hatta doğum tarihlerimiz bile neredeyse aynıydi 3 gün vardi arada. Yaşadığımız maceralar o anılar film sahnelerinden fırlamış gibiydik. Yeri geldi paramızı erkenden yedik ay sonu beraber aç kaldık. Her anımız o kadar güzeldi ki. Çok fazla şey yaşadık çok şey paylastik bolca güldük. Gel zaman git zaman üniler bitti herkes memleketine döndü. İlk zamanlar (ilk birkaç yıl) iletişimimiz hiç kopmadı aramızda km ler olmasına rağmen her gün tel de saatlerce konuştuk o sıcaklığı hep taze tuttuk, imkan buldukça ayda yılda bir üni şehrimizde buluştuk anıları yâd ettik.. Derken arkadaşım mesleginde çok yükselmeye başladı, onunla gurur duyuyordum. Çok fazla işine odaklı yaşamaya başladı, yoğundu ve bu normaldi ilk başlarda garipsemedim hiçbir seyi. Ama gitgide öyle bir hâl aldık ki hep ben arıyor hep ben yazıyordum. Cevaplari kisalmaya başladı, daha resmi konuşmaya başladı. Nadir aramaları zamanla yerini hiç aramamaya bıraktı. Doğum günümü kutlayamayacak kadar yoğundu ona göre işten kafasını kaldiramiyordu. Bir şey mi oldu bana mı kırıldın iletişim kopukluğu var aramizda dediğimde hep işini öne sürdü. Evet yoğundu ben de çalışmaya başlamıştım eskisi kadar boş vaktimiz zaten olamazdı ben bunların idrakindaydim. Ama yoğunluk bahaneydi, hiçbir iş ayda bir kere bile arayamayacak yazamayacak kadar yoğunluk vermez. O tamamen koptu. Aradan yıllar geçti. Ben hâlâ neden bu haldeyiz bilmiyorum. Artık zaten bilmek de istemiyorum, çok fazla çabaladım. Ama sadece o kadar zaman geçti bu durumu aşamiyorum. Çevremde başka çok arkadasim var ama hiçbiriyle onunla yakaladigim enerjiyi hiçbir zaman yakalayamadim. Üni günlerini hatırlayınca, eski fotolara bakınca burnumun direği sızlıyor sanki içimi bir şey kavuruyor. Bu aynı aşk acısına benziyor. Bu durumu yaşayan var mı içinizde? Daha duygusuz biri olmayı isterdim. Anılarına çok bağlı biri olmak bazen yıpratıcı..
Benzer bir arkadaşlığım vardı ancak üniversite de değil lise de gerçekten cok yakınım olarak görürdüm ama okul bitip üni ye gecince koptuk eskiden her gün konuşurduk simdi birbirimizi aramıyoruz bile aramızda kötü bisey de olmadı ama hayat işte herkesin farklı sorumlulukları ve hayatı oluyor.
 
Evlat hariç bu derece bağlılık bana çok sağlıklı gelmiyor.Hic kimse kalıcı değil...
Evlat,aile dışındaki hiç kimse için acı çekmeye değmez.
Ya böyle baka baka koptuk birbirimizden, toplumca bireysellestik. Ne yalan söyleyeyim ben arkadasliga dostluga komsuluga vs onem veriyorum. Tabiki bir evlat veya aile olamaz kimse o çok ayrı bir mevzuu
 
cocukluk ve gençlik yıllarımı burun buruna geçirdiğim 16 senelik arkadaşımla koptuk, ben çok gidenin arkasından ağlayan bir tip olmadığım için sanırim fazla etkilenmedim.
hayat insanları her zaman bir yerlere sürükler, bazen başka hayatlara bazen toprak altına sırf şu acıyı yaşamamak için insanlara her zaman yanımda olacaklarmış hissi ile bağlanmamak için çabalıyorum başardımda sanıyorum.
şu hayatda onsuz olamam diyebilecegim 3 kişi var gerisi hayatimizdan gelip geçen insanlar bana göre.
 
Ben siz herşeyi fazla içten yaşıyorsunuz bu kadar hassas olmayın çok üzülürsünüz.
Arkadaş acısını da aşk acısına benzetmek ne bileyim
 
Benzer bir durum yaşadım. Yeni ortam yapınca ikinci plana atmıştı. Baktım ki değer görmüyorum. Ben de hayatıma baktım. Evleneceği zaman davetiye yolladı. Ben de gitmedim tabi. Bir iki aradı duvar oldum. Karşımdakinden soğduğumda her şey biter bende. Uğraşmam. Bence yolunuza bakın. Zamanla unutursunuz zaten. İnsanlar hayatlarımızdaki rolleri bitince çıkıyorlar hayatımızdan. Çok büyütmeye gerek yok diye düşünüyorum artık. Herkes herşeyi yapabilir. Ben çok takardım eskiden hala da ara ara takarım. Aman diyorum artık herkes kendi yoluna. Siz de içselleştirmeyin.
 
Eskiden bende arkadaşlık durumlarıma böyle duygusal bakıyordum. Sonra yıllar içinde her açıdan üzülen bir tek ben olunca bıraktım bu kafayı. Artık herkese anlarımı paylaşacak insanlar gözüyle bakıp fazla anlamlar yüklemiyorum. Neticede herkes bir gün yolunu değiştirip gidebilir. Arkadan yas tutmanın kime ne yararı var.
 
Benim de vardı öyle çok sevdiğim bir arkadaşım
Sanki kardeşim gibi seviyordum kendisini
Bir olay yüzünden kavga ettik
Koptuk birbirimizden
Bana yanlış yapmıştı
Aylar sonra aradı ve özür diledi
Arkadaşlığımız devam etti ama bir şeyler kopmuştu artık ve eskisi gibi olamadık.

Bir arkadaşım daha vardı
Onla da çok güzel zaman geçirip bir hayli eğleniyorduk
Sonra nişanladı
Birkaç yere davet ettim
Gelmedi
Hiçbir arkadaş buluşmasına da gelmedi
Ben artık nişanlıyım gelemem demeye getirdi.
Onla da bağımız hala var ama eskisi kadar samimi değiliz.

Yani hayat akışı içinde doğal şeyler bunlar

Şu an bir tane iş arkadaşım var onla çok samimiyim
Bir gün o da gidebilir
Gidecekte belki
Gitsin
Başka bulurum
Dünyada insandan bol ne var

Galiba insanların samimi olduğu kişiler sosyal çevresine karşı şekilleniyor.
Her gün işte gördüğün insanla bir süre sonra daha yakın oluyorsun

Takmayın kafanıza
Sizi seven ve özleyen kişiler yanınızda zaten
Anne baba hariç herkes gidebilir.
Anne baba bile gidebilir
Kendinizle barışık olun
Kendinizi sevin
 
Herkesin hayatında böyle insanlar vardır mevsimlik işçi gibi dönemsel olarak girerler hayatımıza renk katar ve giderler. Benimde böyle arkadaşlarım oldu ama hiç üzülmedim hayatımdan gitmek isteyene ne diyebilirim ki?
 
Sizi anlıyorum.Ben yurt oda arkadaşımla ayrı şehirlerde olmamıza rağmen 13 yıldır hala kopmadik.ayni meslekteyiz.Oda evli bende.
Konuşacak ortak konular olduğu için belkide hiç kopmadik.Odda bana der bende ona,birgün uzaklaşmak hayatimda büyük eksiklik olur.
Bir telefon yakınımda olduğunu bilmek bile hep iyi gelir.
Com arkadaşım dostum var ama ondan asla kopmak istemem.
Ama siz karşılık alamamişsiniz bu durumda yapılacak çok şey gözükmüyor
 
Benim de lise son sınıfta hayatıma biri girmişti böyle... Her ne kadar bu şekilde söylemek doğru olmasa da biraz da zorla girmişti :) o dönem güzel bir arkadaş grubum vardı her şeyi birlikte yaptığımız. O yüzden başkasını pek aramıyordum. Ama o çok çabaladı ve sonunda gerçekten en yakın arkadaşım oldu.

Kaç sene boyunca hep beraberdik. Mezuniyetler, ameliyatlar, ayrılıklar... Bizim evimizden çıkmazdı, sabah onun hazırladığı kahvaltıya uyandığım olurdu o derece. Neye ihtiyacı olsa maddi manevi yanındaydım. Hatta ailecek yanındaydık çünkü ailesi çok ilgisiz ve buna rağmen çok da baskıcı tuhaf bir aileydi.

Sonra bir gün biriyle tanıştı, çok kısa süre içinde de evlilik kararı aldı. Ve beni birkaç hafta içinde sildi :) Bir arkadaşımızla da haber yolladı, "Ben evleniyorum kimseyle uğraşamam" diye. Çok üzüldüm, çok sinirlendim... Hatta ulaşmaya bile çalıştım sevgilisini unutamamış biri gibi hahaha. Çünkü hayatımın en zor döneminden geçiyordum ve onun desteğine çok ihtiyacım vardı. Ama umrunda bile olmamıştı.

Sonra aradan birkaç yıl geçince yine o ortak arkadaş aracılığıyla benden iş istedi yüzsüzce. Aynı meslektendik ve ben büyük bir markada çalışıyordum. Tabii cevabını aldı... Çok saçma zamanlardı; ama geçti. Şu başlığı görünce tüm bunlar aklıma geldi valla... Hey gidi günler :) Baya baya kötü biten gönül ilişkisinden farkı yok biten arkadaşlıkların. Yaşayan herkese geçmiş olsun...
 
Bazen insanları özlediğimizi zannederiz ama aslında anıları özlüyoruzdur o zamanki kendimizi hislerimizi.Ama insanları özlediğimizi sanıyoruzdur
 
Back
X