Eki Görüntüle 3315298
Eki Görüntüle 3315300
Yakutiye Medresesi Türk İslam Eserleri Ve Etnografya Müzesi - Erzurum
Yakutiye Medresesi İlhanlı hükümdarı Sultan Olcayto döneminde Gazan Han ve Bolugan Hatun adına, Hoca Yakut Gazani tarafından 1310 yılında yaptırılmıştır. Anadolu'daki kapalı avlulu medreselerin en büyüğü olan Yakutiye Medresesi plan düzeni, dengeli mimarisi ve iri motifli süslemeleri ile Erzurum'un en gösterişli yapılarından biridir.
Yapının taç kapısı cepheden dışa taşmaktadır. Dört eyvanlı iç mekânda bulunan dikdörtgen avlunun orta bölümü mukarnaslı bir kubbe ile diğer kısımları ise sivri kemerli beşik tonozlarla örtülüdür. Taç kapının yan yüzlerinde, silme kemerle çevrili nişler içinde pars ve kartal motifleri dikkat çekmektedir. Ajurlu bir küreden çıkan hurma yaprakları, iki pars ve kartal figürlerinden oluşan hayat ağacı Orta Asya Türkleri'nin önemli simgelerini bir araya getirmektedir. Basık kemerli ve oymalı olan taç kapının her tarafını kaplayan bezemeler, muhteşem bir görüntü oluşturmaktadır.
Yakutiye Medresesi'nin doğu duvarına bitişik inşa edilen kümbet, tuğladan yapılmıştır. Üzerinde üç penceresi bulunan yapı, külah ile örtülüdür. Avlunun sağ ve solunda karşılıklı beşik tonozlu altışar oda sıralanmıştır. Bunlardan sağ köşedeki odadan aynı zamanda minareye çıkılmaktadır. Güneydeki tonozun üzerinde ise bu medreseye vakfedilmiş altı köyün ismini içeren vakfiye, mermer üzerine sülüs yazı ile asılmıştır, iç içe geçmiş geometrik motifler ve çinilerle bezeli minare, kabartma kordonlarla hareketli bir görünüm kazanmıştır. Köşelerde yer alan kalın gövdeli minarelerden biri çok önceden yıkılmış veya hiç yapılmamıştır. Bu minarenin kaidesi konik bir külahla kapatılmıştır. Öğrenci ve hocaların odaları sınıf ve derecelerine göre belirlenmiştir. Bu nedenle her odanın girişinde farklı bir işleme dikkat çekmektedir. 1995 yılında restore edilen medrese, günümüzde Türk İslâm Eserleri ve Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Günaydınlar
Eleadora
Life light
C Capanin Gururu Teyom
Levaiz
Mrsay
Natsume
U UcanSupurge
Kukrim
Irmak000
K Kitapkontesi
Disipline Girmis BirKadin
Bonus
yet07
Keira-
Arrietty_
Jawlensky
O Orangegreysky
HAbibte
fesang
nemesis
mimesis
sudem34
bir civciv annesi
A Atalanteda
M MrsDelfino
@Etkisiz Eleman
Homer Simpson
Istenmeyentuyy
Less-is-More
hande_buse
L LADY VEGA
Pozitivite
Ozzybal
Kirmizi krizantem
tolin
Alp_BuRc
Teşekkür ederim
GünaydınEki Görüntüle 3315880
Karacahisar Kalesi - Eskişehir
Osmanlı’nın İlk fethettiği kale, Karacahisar Kalesi'dir. Karacahisar Kalesi konumu ve mimari özellikleri itibari ile “Kastron” ya da “Kale Kent” olarak adlandırılan yerleşimlerin özelliklerini yansıtır. Anadolu’da 7 ve 8'inci yüzyılda oluşmaya başlayan kale kentler Orta Bizans Dönemi'nin askerî şehirleri olarak tanımlanmaktadır. 8'inci yüzyıldan itibaren düzenli olarak Pers ve Arap akınlarına maruz kalan bu yerleşimlerin 11 ve 12'inci yüzyıllarda büyük ölçüde Selçuklu hâkimiyetine girdiği; 13 ve 14'üncü yüzyıllarda İstanbul ve Bitinya’da bulunan Bizans yerleşimleri dışındaki Anadolu’daki tüm kentlerin Türkmen beylikleri tarafından ele geçirildiği bilinmektedir.
Karacahisar ve batısında yer alan Bizans yerleşimlerinde önceleri Selçuklu, sonrasında Osmanlı tehdidi karşısında surlarının onarıldığı, yeni kale kentlerin oluşturulduğu bilinmektedir. Karacahisar’ın Bizans İmparatorluğu’nun bu dönem içerisinde savunmaya yönelik olarak inşa ettiği yerleşimler arasında olup olmadığı ya da var olan bir kale kent olarak güçlendirilip güçlendirilmediği yönünde herhangi bir yazılı belge yoktur. Karacahisar Kalesi’nin de içerisinde yer aldığı söz konusu nitelikteki yerleşimler ile ilgili yeterince çalışma yapılmamış olması bir diğer eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle yüksek bir alanda inşa edilen bu tür kale kentlerin, içerisinde çok yoğun bir nüfus barındırmaya ve sınırları itibari ile yoğun bir mimari organizasyona elverişli olmadığı açıktır. Karacahisar Kalesi de bu genel tanımlama içerisinde değerlendirilmesi gereken konumu ve mimari düzenlemeye sahip bir yerleşim olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda özellikle 13 ve 14'üncü yüzyıllarda Anadolu’da bulunan ve kırsal alanda yaşayan Bizans halkının büyük kısmının kalelere yerleştikleri yönündeki tanımlamalar içerisinde Karacahisar’ı da değerlendirmek gerekir.
1288 yılında Osman Gazi tarafından fethedilen ve 1299 yılında Osman Gazi adına sikke basılarak ilk hutbenin okutulduğu yönündeki dönem kaynaklarının varlığının altını çizmek gerekir. Kalenin fethinden sonraki süreçte bir Kadı (Dursun Fakı) ile Subaşı’nın (Gündüz Alp) görevlendirildiği ve yönetiminin Orhan Gazi’ye verildiği yönündeki Osmanlı kaynaklarında yer alan anlatıların dışında bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Fatih döneminde Kale’nin terkedilerek aşağıda kurulmuş olan yerleşime taşındığı yönünde bir bilgi bulunmaktadır. Bu genel bilgiler aynı zamanda Karacahisar Kalesi ile ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalarda ortaya çıkan tanım ve değerlendirmeleri içermektedir.
Eskişehir’in güneybatısında bulunan Karacahisar Kalesi deniz seviyesinden 1010 metre yüksekte bir plato üzerinde yaklaşık olarak 200x300 metre ölçülerinde sur ile çevrili bir alanı kaplamaktadır.
Günaydınlar Herkese
Eleadora
Life light
C Capanin Gururu Teyom
Levaiz
Mrsay
Natsume
U UcanSupurge
Kukrim
Irmak000
K Kitapkontesi
Disipline Girmis BirKadin
Bonus
yet07
Keira-
Arrietty_
Jawlensky
O Orangegreysky
HAbibte
fesang
nemesis
mimesis
sudem34
bir civciv annesi
A Atalanteda
M MrsDelfino
@etkisiz Eleman
Homer Simpson
Istenmeyentuyy
Less-is-More
hande_buse
L LADY VEGA
Pozitivite
Ozzybal
Kirmizi krizantem
tolin
Alp_BuRc
GünaydınEki Görüntüle 3315880
Karacahisar Kalesi - Eskişehir
Osmanlı’nın İlk fethettiği kale, Karacahisar Kalesi'dir. Karacahisar Kalesi konumu ve mimari özellikleri itibari ile “Kastron” ya da “Kale Kent” olarak adlandırılan yerleşimlerin özelliklerini yansıtır. Anadolu’da 7 ve 8'inci yüzyılda oluşmaya başlayan kale kentler Orta Bizans Dönemi'nin askerî şehirleri olarak tanımlanmaktadır. 8'inci yüzyıldan itibaren düzenli olarak Pers ve Arap akınlarına maruz kalan bu yerleşimlerin 11 ve 12'inci yüzyıllarda büyük ölçüde Selçuklu hâkimiyetine girdiği; 13 ve 14'üncü yüzyıllarda İstanbul ve Bitinya’da bulunan Bizans yerleşimleri dışındaki Anadolu’daki tüm kentlerin Türkmen beylikleri tarafından ele geçirildiği bilinmektedir.
Karacahisar ve batısında yer alan Bizans yerleşimlerinde önceleri Selçuklu, sonrasında Osmanlı tehdidi karşısında surlarının onarıldığı, yeni kale kentlerin oluşturulduğu bilinmektedir. Karacahisar’ın Bizans İmparatorluğu’nun bu dönem içerisinde savunmaya yönelik olarak inşa ettiği yerleşimler arasında olup olmadığı ya da var olan bir kale kent olarak güçlendirilip güçlendirilmediği yönünde herhangi bir yazılı belge yoktur. Karacahisar Kalesi’nin de içerisinde yer aldığı söz konusu nitelikteki yerleşimler ile ilgili yeterince çalışma yapılmamış olması bir diğer eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle yüksek bir alanda inşa edilen bu tür kale kentlerin, içerisinde çok yoğun bir nüfus barındırmaya ve sınırları itibari ile yoğun bir mimari organizasyona elverişli olmadığı açıktır. Karacahisar Kalesi de bu genel tanımlama içerisinde değerlendirilmesi gereken konumu ve mimari düzenlemeye sahip bir yerleşim olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda özellikle 13 ve 14'üncü yüzyıllarda Anadolu’da bulunan ve kırsal alanda yaşayan Bizans halkının büyük kısmının kalelere yerleştikleri yönündeki tanımlamalar içerisinde Karacahisar’ı da değerlendirmek gerekir.
1288 yılında Osman Gazi tarafından fethedilen ve 1299 yılında Osman Gazi adına sikke basılarak ilk hutbenin okutulduğu yönündeki dönem kaynaklarının varlığının altını çizmek gerekir. Kalenin fethinden sonraki süreçte bir Kadı (Dursun Fakı) ile Subaşı’nın (Gündüz Alp) görevlendirildiği ve yönetiminin Orhan Gazi’ye verildiği yönündeki Osmanlı kaynaklarında yer alan anlatıların dışında bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Fatih döneminde Kale’nin terkedilerek aşağıda kurulmuş olan yerleşime taşındığı yönünde bir bilgi bulunmaktadır. Bu genel bilgiler aynı zamanda Karacahisar Kalesi ile ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalarda ortaya çıkan tanım ve değerlendirmeleri içermektedir.
Eskişehir’in güneybatısında bulunan Karacahisar Kalesi deniz seviyesinden 1010 metre yüksekte bir plato üzerinde yaklaşık olarak 200x300 metre ölçülerinde sur ile çevrili bir alanı kaplamaktadır.
Günaydınlar Herkese
Eleadora
Life light
C Capanin Gururu Teyom
Levaiz
Mrsay
Natsume
U UcanSupurge
Kukrim
Irmak000
K Kitapkontesi
Disipline Girmis BirKadin
Bonus
yet07
Keira-
Arrietty_
Jawlensky
O Orangegreysky
HAbibte
fesang
nemesis
mimesis
sudem34
bir civciv annesi
A Atalanteda
M MrsDelfino
@etkisiz Eleman
Homer Simpson
Istenmeyentuyy
Less-is-More
hande_buse
L LADY VEGA
Pozitivite
Ozzybal
Kirmizi krizantem
tolin
Alp_BuRc
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?