Suc ve ceza 130 sayfadayim. Yasasin..Ama acildi simdi
Sadece yorgunum ,bugunluk yeter. 3 kitap arasinda gittim geldim.
Lanetli Tavşan i, su iki klassiker bitince baslamaya karar verdim. Umarim kararimdan sasmam
Geçen gün başlamaya çalıştım ama karışık geldi, karakterleri tanıyor olmak gerekiyor gibi geldi, dedim acaba önce Cam Şato’yu mu okumak lazımdı . Biraz araştırma yapıp tatil dönüşü başlayayım o zaman.
ilk suikastçının hançerinden başlamak serinin başlangıç ve devamında giren karakterleri tanımak adına daha iyi oluyor aslında. ilk 2 hikayeyi okusan alışırsın
Cümbezin Kızı paramparça etti beni. İngiliz sömürgesinde araplara satılan 9 bin kızın öyküsünü anlatıyor. Tek bir kızın hikayesi ama binlerce kez aynı hikayeyi yaşayan kızlar.
Eskiden kervanların konaklayıp istirahat ettikleri yer olarak yapılan Mihal Bey Hanı, Vezirhan, Mahan,Taşhan, Katırhan, Nallıhan, Çayırhan gibi Gölpazarı Ankara istikametindeki han ve kervansaraylar zinciri içinde bulunmaktadır. Han iri taş kalıplarla yapılmış, kalın duvarlı dikdörtgen şeklinde üstü yarım silindir (tonoz) örtüsü şeklinde bir yapıdır. Doğu-Batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olan yapı aynı doğrultuda dört bölümden meydana gelmiştir. Girişi batı cepheden olup, girişten sonraki bölümler üzeri beşik tonozlarla örtülüdür. Bu mekânlar sivri takviye kemerleriyle birbirine bağlanmıştır. Bu mekânların kuzeyden hiçbir açıklığı olunamamasına karşın her bölümün güney duvarındaki eksende birer dikdörtgen pencere açılarak yapımına ışık olması sağlanmıştır. (Mazgal tipi pencere). Beden duvarları bir sıra tuğla, bir sıra kesme taş ve aralardan dikine yerleştirilen birer tuğla ile çerçeveli teknikle örülmüştür. Süsleme özelliği yoktur.
Hanın kapı üstündeki kitabesinde şöyle yazmaktadır: Bena Bazihil Bina is şerif Sahibül hayr dafı üd dayr Adil il ümere Mihal Bey Fi seneti semana işrin ve semanemie Ve itmaruhu kane fi seneti ihda ve işrine ve semanimiyetin
Türkçesi: Bu mübarek binanın yapımı hayır sahibi, sıkıntıları gideren ve yöneticilerin (e-mirlerin) en adaletli olanı Mihal Bey tarafından 818 H./1415 M. Yılında başlanmış olup, 812 H. / 1418 M. yılında tamamlanmıştır.
Eskiden kervanların konaklayıp istirahat ettikleri yer olarak yapılan Mihal Bey Hanı, Vezirhan, Mahan,Taşhan, Katırhan, Nallıhan, Çayırhan gibi Gölpazarı Ankara istikametindeki han ve kervansaraylar zinciri içinde bulunmaktadır. Han iri taş kalıplarla yapılmış, kalın duvarlı dikdörtgen şeklinde üstü yarım silindir (tonoz) örtüsü şeklinde bir yapıdır. Doğu-Batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olan yapı aynı doğrultuda dört bölümden meydana gelmiştir. Girişi batı cepheden olup, girişten sonraki bölümler üzeri beşik tonozlarla örtülüdür. Bu mekânlar sivri takviye kemerleriyle birbirine bağlanmıştır. Bu mekânların kuzeyden hiçbir açıklığı olunamamasına karşın her bölümün güney duvarındaki eksende birer dikdörtgen pencere açılarak yapımına ışık olması sağlanmıştır. (Mazgal tipi pencere). Beden duvarları bir sıra tuğla, bir sıra kesme taş ve aralardan dikine yerleştirilen birer tuğla ile çerçeveli teknikle örülmüştür. Süsleme özelliği yoktur.
Hanın kapı üstündeki kitabesinde şöyle yazmaktadır: Bena Bazihil Bina is şerif Sahibül hayr dafı üd dayr Adil il ümere Mihal Bey Fi seneti semana işrin ve semanemie Ve itmaruhu kane fi seneti ihda ve işrine ve semanimiyetin
Türkçesi: Bu mübarek binanın yapımı hayır sahibi, sıkıntıları gideren ve yöneticilerin (e-mirlerin) en adaletli olanı Mihal Bey tarafından 818 H./1415 M. Yılında başlanmış olup, 812 H. / 1418 M. yılında tamamlanmıştır.