- 24 Ekim 2014
- 59.304
- 330.155
- 698
ARZUHAL ALINTILAR
"Çocuklar büyüklerin mükemmel olmadıklarını anladıkları gün ergen, onları affettikleri gün yetişkin, kendilerini affetikleri gün de bilge olurlar."
"Günahlar birbirine benzer, çünkü hepsinin içinde zulüm vardır ya kendine ya bir başkasına zulmetmiştir lakin tövbe öyle değildir. Herkesin tövbesi kendine hastır çünkü tövbe Allah'a edildiği ve af onun rahmet ve mağfiretinden geldiği için her kulda bir başka tecellisi görünür."
"Çünkü sabır, zamanın unutulan adıydı. Zaman bekleyene karşı daima nazlı olsa da sabredeni ihsan üstüne ihsanla mükâfatlandırırdı."
"Hayatı katmanlı bir çiçek olarak düşünsek, o çiçek solduğu zaman içinde tohumlarının halen yaşadığını görürüz. İnsan da yaşam ile ölüm arasında bu çiçek misalidir ve tohumlarının adı ölümdür."
"En zehirli öldürücü hayvanı bile bir şekilde terbiye eden insan, kendi terbiyesinden ne kadar da acizdi. Demek ki insanın nefsi yılandan daha tehlikeliydi."
"Yoksul insanların hayalleri de yoksul olurdu"
"Çünkü ölüm yaşlılarda bir teselli, gençlerde bir felaket, çocuklarda bir hüzün gibi duruyor ve insan ölümü en çok yaşlılara yakıştırıyor"
"Bir sufi geleneğiydi; dergâh kapısında tokmak olmazdı, kapıya değil gönüle vuran içeri alınırdı gönülden içeri girene de zaten bütün kapılar açık olurdu."
"Bir ülkede adaletin olup olmadığını, insanların haklarını devletin kapısında mı yoksa kendi kendilerine mi aradığına bakarak anlayabilirsin" demişti. "Eğer devletin kapısına geliyorsa adalet vardır, kendileri arıyorlarsa adalet yoktur."
"Zamansızlık denen zaman dilimini keşfettiğim günden beri ne mesafelere ne yaşadıklarıma ne kayıplarıma ne de hatırlayamadıklarıma esirim."
"Çocuklar büyüklerin mükemmel olmadıklarını anladıkları gün ergen, onları affettikleri gün yetişkin, kendilerini affetikleri gün de bilge olurlar."
"Günahlar birbirine benzer, çünkü hepsinin içinde zulüm vardır ya kendine ya bir başkasına zulmetmiştir lakin tövbe öyle değildir. Herkesin tövbesi kendine hastır çünkü tövbe Allah'a edildiği ve af onun rahmet ve mağfiretinden geldiği için her kulda bir başka tecellisi görünür."
"Çünkü sabır, zamanın unutulan adıydı. Zaman bekleyene karşı daima nazlı olsa da sabredeni ihsan üstüne ihsanla mükâfatlandırırdı."
"Hayatı katmanlı bir çiçek olarak düşünsek, o çiçek solduğu zaman içinde tohumlarının halen yaşadığını görürüz. İnsan da yaşam ile ölüm arasında bu çiçek misalidir ve tohumlarının adı ölümdür."
"En zehirli öldürücü hayvanı bile bir şekilde terbiye eden insan, kendi terbiyesinden ne kadar da acizdi. Demek ki insanın nefsi yılandan daha tehlikeliydi."
"Yoksul insanların hayalleri de yoksul olurdu"
"Çünkü ölüm yaşlılarda bir teselli, gençlerde bir felaket, çocuklarda bir hüzün gibi duruyor ve insan ölümü en çok yaşlılara yakıştırıyor"
"Bir sufi geleneğiydi; dergâh kapısında tokmak olmazdı, kapıya değil gönüle vuran içeri alınırdı gönülden içeri girene de zaten bütün kapılar açık olurdu."
"Bir ülkede adaletin olup olmadığını, insanların haklarını devletin kapısında mı yoksa kendi kendilerine mi aradığına bakarak anlayabilirsin" demişti. "Eğer devletin kapısına geliyorsa adalet vardır, kendileri arıyorlarsa adalet yoktur."
"Zamansızlık denen zaman dilimini keşfettiğim günden beri ne mesafelere ne yaşadıklarıma ne kayıplarıma ne de hatırlayamadıklarıma esirim."
