Huzursuzluk hissi, patladım patlayacağım.



Çift maaş, borçlar, tek çocuk, kira.. Yüreğime dokundunuz. Artık niye yaşıyoruz ki diye sorgulamaya başladım? Oğlana montu zor aldık. Tatil ne ola ki? En son 2 yıl önce gitmiştim zaten şimdi hepten hayal oldu. 3 yıl önce çalışıp didinip birikimimiz olsun, ilerde ev almak için peşinat olur dediğimiz arabaya binemiyoruz! Kasko sigorta zaten 8 bin-10 bin arası, bakım masrafını geçtim yani o da artık lüks dedik satmaya karar verdik.


Evet bir dikili ağacımız olmasın ne gerek var ki? Oturduğum semt İstanbul' da taşra sayılabilecek bir bölge, kiralar 5 binden başlıyor.

Bazı mecralarda görüyorum yorum olarak geçim sıkıntısı varsa cafe, alışveriş merkezlerindekiler kimler? Madem kimse geçinemiyor Iphone kuyruğuna girenler kimlermiş diye cevaplar görüyorum.. 4 yıl önce 5 bin liraya iphone model cep telefonunu zorlanmadan alabilecek kapasitem varken şimdi bozulmasın diye dua ediyorum iphone marka derdim değil demek istediğim 4 yıl sonra benim bu tutarı her hangi bir marka ve modele dahi veremeyecek olmam! Bu gerileme değil de nedir? O alışveriş merkezlerinde, cafe de olanlar ben ve benim gibi insanların olamayacağı ortada değil mi?

Şunu da hiç anlamam. Tatile gitme, tatlı yeme, meyve yeme, kuruyemiş neyine? Anlamıyorum hiç bir şeyi yapamamanın nesi normal geliyor bu insanlara?
 
imzamı atıyorum.
Çift maaş tek çocuk ev kira arabaya binemiyorum mazotun çıktıgı yere bak.
SATIYORUZ biz de ama satılmıyoooooorrrrr.
Ne edecegimizi bilmiyoruz.
 
Tüm içtenliğimle söylüyorum, kanımız canımız kendi insanlarımızın refaha ermesi için dua ediyorum, istiyorum ki herkesin başını sokacak bir evi olsun, huzurla rahat içinde yaşasın, sıkıntılarından kurtulsun, evlatlarına yiyecek giyim vs alırken kara kara düşünmesin, bugün “lüks” diye adlandırılan ama aslında her insanın hakkı olan her şeye ulaşabilecek kadar imkanlara sahip olsun, bugünler geçsin güzellikler yaşanacak umutlu günler gelsin inşaallah
 
mune müdürüm bu bataktan çıkması 10 yılı bulur diyen de var daha fazlasını diyen de.
Evim yok alamıyorum.
Birikim ile artık ev almak imkansız hale geldi.
Ne olacagız hiç bilmiyoruz.
Habire göç alıyoruz.
Kendi sorunumuz yetmiyor bir de göçmen sorunumuz çıktı.
 
Kuzucum geleceğe dair umudumu korumaya çalışıyorum, şu tabloyu görünce çok üzülüyorum içim acıyor, çarşıya pazara markete gidiyorum bakıyorum herkes aynı sıkıntıyı konuşup derdini anlatıyor
İnsan şükretmekten utanır mı? Vallahi bazen utanıyorum en çok da şahsen tanımasam da sizleri okuyunca utanıyorum, haberlerde ağlayan insanları görünce utanıyorum.
Allah darda olan derdi olan herkesin yardımcısı olsun
 


Aminn

Rabbimden gelene boynum kıldan ince, ama kuldan geleni kabullenemiyorum..
İnsanlar borçlar sefa sürmekten oluyor zannediyor.
Diş problemleri yaşadım. Her gün ağrı kesicilerle kaç sene yaşayabilirdim?
Sonra oğlumun diş problemi çıktı.
2-3 yıl önce bir tanıdığıma 20 bin lira fiyat vermişti Çapa hastanesi.
Boş ver, öyle yaşa gitsin olmuyor ki sağlık söz konusu olunca..
Geleceği planlarken hayatta önce bu bitsin bekleyeyim demiyor maalesef..
Evde her hangi bir beyaz eşya bozulsa örnek çamaşır makinesi en az 7-8 bin borçlanmak demek..
Asgari ücretinde üstünde..
İnsanlar nasıl geçinebilsin şu durumda?
Artan fiyatlar yüzünden büyük borçlanmak zorunda kalıyoruz, borçlandıkça da geçinemiyoruz.
 
Son düzenleme:
Gırtlağa kadar kartlara kredilere borçla yaşıyoruz.44 yaşındayım ilk kez böyle zora düştüm . Kredi çekmeden arabamı Bile yaptıramadım çocuğu krediyle okutuyorum. Ev almak hayal artık. Memleketimizde bir iki bir şeyimiz olmasa aileden kalan valla açız büyük şehirde. Koskoca mühendise 16 bin maaş veriliyor. Sadece çocuğun okul masrafı o da yarı burslu 6500 TL . Daha dar gelirli insanlar nasıl geçiniyor valla şaşıyorum
 
Ben deliye vurdum günü kurtararak yaşıyorum yoksa psikolojim iyice bozulur düşün düşün. Siz de öyle yapın başka çaremiz yok.
 
imzamı atıyorum.
Çift maaş tek çocuk ev kira arabaya binemiyorum mazotun çıktıgı yere bak.
SATIYORUZ biz de ama satılmıyoooooorrrrr.
Ne edecegimizi bilmiyoruz.

Alın benden de o kadar.
Evet satılmıyor bir de böyle bir durum var.
Piyasanın hali ortada..
Değerinin altında satmak zorunda kalmakta var Kar' dan zarar..
Dualarla..
 
Ben deliye vurdum günü kurtararak yaşıyorum yoksa psikolojim iyice bozulur düşün düşün. Siz de öyle yapın başka çaremiz yok.


Niyetim o, mal mülk falan filan geçtim ben bunlardan..
Artık amacımız bugünü yaşayabilmek şu an onu yapabilmek için arabayı satmaya çalışıyoruz..
Yoksa çift maaşa rağmen dönemiyoruz ayağımıza taş değmemesi lazım, hiç bir ekstra çıkmaması lazım.
Hayatta öyle diyordu zaten..
 
Son düzenleme:
Bebişim hepimiz aynıyız. Markete girince sinirlerim bozuluyor her gün zam. Mağaza ya girdim kızıma iki parça kıyafet aldım başka şey alamadım reyonu tekmeleyip böyle fiyat mı olur diye sinir krizi geçirecektim. Okul isteği desen 12 adalara kadar istemişler resmen. Elindeki toprağı satmamaya çalış derim. Ama fazla düşünmemeye çalış. Çok düşündükçe içinden çıkılmıyor. Hepimiz aynı kaygıyı ve huzursuzluğu yaşıyoruz.. Resmen yarınımız yok günü kurtarıyoruz..
 

Şurada yazılan her şey ihtiyaç aslında, asırlar öncesinde yaşamıyoruz ki beyaz eşya olmasa da olur diyelim, insanoğlu elektriği bulmuş, telefon graham bell’den bu yana gelişmiş neredeyse birbirimizle hologram görüşmeler yapacak hale gelmişiz, elbette böyle çağda beyaz eşya da ihtiyaç telefon da ihtiyaç, sağlık için tek bir şey bile diyemeyiz sağlık zaten ihmal edilecek bir şey değil.

İstediğimiz her şeye rahatça erişebilmek hakkımız, insanlar isteklerini yapabilmek için çalışmıyor mu zaten?
Hayatın bu kadar zorlayıcı olması, insanların alın teri dökerken isteklerinin binde birini bile yapamayacak hale dönmesi umutlarını da yok eder.

Dün kasaptayım bir şeyler alacağım bir kadıncağız geldi, yaş ortalamasına bakınca muhtemelen emekliydi, birkaç ürünün fiyatını sordu, almak istiyor canı çekiyor ki soruyor, maalesef fiyatlar ucuz olmadığından bir elindeki paraya bir almak istediklerine bakıp durdu, et yemek lüks olmamalı, ben canlı kanlı örneğim yaşadıklarımı da olduğu gibi anlatırım, meyveleri isim isim yazmayayım hamileler vardır canı çeken olur, eskiden işçisinden memuruna herkes meyveleri kilolarca alırdı, taneyle satılan bazı yaz meyveleri 3’er 5’er alınıyordu, şimdi dilimle satıldığını görüyoruz şok oluyorum.
 
Benim yakın arkadaşımın kızında konuşma geriliği var ay da 4 bin liraya dil terapistine gidiyor çocuk, götürmesin mi? Çalıştığı için kayın valide bakmak zorunda, devlet anaokulu uzak kayınvalide alamıyor. Bir de özele vermek zorunda kaldı o da 3 bin lira, 7 bin lira zaten aylık çocuğun masrafı, kirası 5 bin lira, etti mi 12 bin lira karı koca aldıkları 15 bin lira, ne yiyecek, içecekler faturaları neyle ödeyecekler?

Kocası bir de geceleri ek iş yapıyor bu yüzden, adam doğru düzgün uyumadan iki işi götürmeye çalışıyor. Geçinememenin sadece yeme içme, giyinme, gezme, tatil yapmaktan ibaret olduğunu düşünen zihniyete yazık gerçekten!

Çocuklar deseniz büyüyor, her sene bir şeyler kısa geliyor. Alışveriş yapmak gerekiyor. Oğluma mont alacağım 500 liradan aşağı düzgün mont yok. LCW de bir takım eşofman 400 lira olmuş. Eşofman altı 140 lira, 2-3 parça şey alsam bin lira, 2-3 tane kıyafetle kaç gün idare edebilir? Hem o kadar para ver hem de kurtarmasın. Sorun insanlarda, biz lükse çok alışmışız tabii, şimdi o yüzden zor geliyormuş bize..
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…