- 23 Mayıs 2022
- 475
- 464
Herkese merhaba. Kendimi ilk defa bu kadar açtığım için gergin olsam da yardımınıza ihtiyacım var.
Merak etmeyin, olabildiğince kısa ve anlaşılır yazacağım.
İlk okulda annemin sürekli "sen mühendis bi babanın kızısın senin sınıfındakilerin babaları hep işçi. biraz özgüvenli ol" laflarıyla büyüdüm. Annem ilk okulda yapılan denemelerin satıldığı yere gidip cevapları ezberletmişti. Haliyle 60 soruda 60 doğru yapmıştım fakat bu benim başarım değildi. Babam bu duruma sessiz kalıyordu. Ben ise ne olup bittiğini anlamlandıramayacak yaştaydım.
Annem çevresine sürekli benim okullarda birinci olduğumu, çok başarılı bi öğrenci olduğumu söylerdi. Pısırıktım, özgüvenli değildim, hakkımı savunamazdım. Bunu da çevreye "hanım hanımcık kız" diye yedirdiler. Haliyle bana kurulmuş sınırlardan hiç çıkamadım.
Annemin gözünde iyi bir evlat olabilmem için çevreden güzel şeyler duyması yeterliydi. Misafirliğe gittiğimizde ikramların tadına bakmak istesem bile "zahmet olmuş, elinize sağlık" deyip yememem, bir şey söylemek istesem annemin kolumu ellerimi sıkmasıyla susmam, en sonunda da tek kelime bile konuşmamamla bitiyordu günler.
Okulda çok ezilirdim. Dövdükleri de oldu, hakaret ettikleri de oldu. Bunların hepsi çok sessiz biri olduğum için başıma geldi. Annem de bu olanlara son vermek için okul aile birliğine girdi ve benim yerime hep o konuştu. Çünkü ben "beceremez, yapamaz"dım.
Lisede dilim iyi olmasına rağmen sayısal bölümünü seçtim. Niye? E çünkü babam gibi mühendis olmalıydım. Hem öğretmenler atanamıyordu, çok da para kazanmıyorlardı.(annemin söylediklerine göre)
Lise son sınıfa kadar sorular ezberletildi ve puanlarım şişirildi. Bu sefer bunu okul yaptı. Lise son sınıfta annemle konuşma çabalarım karşılıksız kaldı. Sarıldığımda iter, kuzenimle telefonda konuşur ve ona övgüler yağdırırdı. Benden daha fazla sesi çıkan, her şeye atlayan kuzenim annemin gözünde çok değerliydi.
Sınavda sayısal alanda başarılı olamadım. Annemin "ya bölümüne gidersin ya da evlenirsin" tehditiyle kazandığım bölüme gittim. Depresyon, anksiyete ve titreme atakları sonucu hastanede serum yediğim gün bölümü bıraktım. Memleketime dönüp psikiyatriste gittim. İlaç kullandım, eve kapandım, defalarca istifra ettim, kendime zarar verdim, yataktan çıkamadım. Ama en çok üzüldüğüm şey annemin ben o haldeyken hala kuzenime telefonlar açıp ona övgüler yağdırması, saatlerini ona harcaması ve bana bi "nasıl oldun" bile dememesineydi.
Şimdi ise yepyeni bir yola başlıyorum ve bu yolda annemle yaşamak istemiyorum. Başka bir şehirde yurtta kalıp bir yandan çalışıp bir yandan okuyup kendi hayatımı kurmak istiyorum. Annemleyken hep sıkışmış, belirli bi kalıba uymak zorunda hisseden ve çok değersiz biri gibi hissediyorum. Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız?
Merak etmeyin, olabildiğince kısa ve anlaşılır yazacağım.
İlk okulda annemin sürekli "sen mühendis bi babanın kızısın senin sınıfındakilerin babaları hep işçi. biraz özgüvenli ol" laflarıyla büyüdüm. Annem ilk okulda yapılan denemelerin satıldığı yere gidip cevapları ezberletmişti. Haliyle 60 soruda 60 doğru yapmıştım fakat bu benim başarım değildi. Babam bu duruma sessiz kalıyordu. Ben ise ne olup bittiğini anlamlandıramayacak yaştaydım.
Annem çevresine sürekli benim okullarda birinci olduğumu, çok başarılı bi öğrenci olduğumu söylerdi. Pısırıktım, özgüvenli değildim, hakkımı savunamazdım. Bunu da çevreye "hanım hanımcık kız" diye yedirdiler. Haliyle bana kurulmuş sınırlardan hiç çıkamadım.
Annemin gözünde iyi bir evlat olabilmem için çevreden güzel şeyler duyması yeterliydi. Misafirliğe gittiğimizde ikramların tadına bakmak istesem bile "zahmet olmuş, elinize sağlık" deyip yememem, bir şey söylemek istesem annemin kolumu ellerimi sıkmasıyla susmam, en sonunda da tek kelime bile konuşmamamla bitiyordu günler.
Okulda çok ezilirdim. Dövdükleri de oldu, hakaret ettikleri de oldu. Bunların hepsi çok sessiz biri olduğum için başıma geldi. Annem de bu olanlara son vermek için okul aile birliğine girdi ve benim yerime hep o konuştu. Çünkü ben "beceremez, yapamaz"dım.
Lisede dilim iyi olmasına rağmen sayısal bölümünü seçtim. Niye? E çünkü babam gibi mühendis olmalıydım. Hem öğretmenler atanamıyordu, çok da para kazanmıyorlardı.(annemin söylediklerine göre)
Lise son sınıfa kadar sorular ezberletildi ve puanlarım şişirildi. Bu sefer bunu okul yaptı. Lise son sınıfta annemle konuşma çabalarım karşılıksız kaldı. Sarıldığımda iter, kuzenimle telefonda konuşur ve ona övgüler yağdırırdı. Benden daha fazla sesi çıkan, her şeye atlayan kuzenim annemin gözünde çok değerliydi.
Sınavda sayısal alanda başarılı olamadım. Annemin "ya bölümüne gidersin ya da evlenirsin" tehditiyle kazandığım bölüme gittim. Depresyon, anksiyete ve titreme atakları sonucu hastanede serum yediğim gün bölümü bıraktım. Memleketime dönüp psikiyatriste gittim. İlaç kullandım, eve kapandım, defalarca istifra ettim, kendime zarar verdim, yataktan çıkamadım. Ama en çok üzüldüğüm şey annemin ben o haldeyken hala kuzenime telefonlar açıp ona övgüler yağdırması, saatlerini ona harcaması ve bana bi "nasıl oldun" bile dememesineydi.
Şimdi ise yepyeni bir yola başlıyorum ve bu yolda annemle yaşamak istemiyorum. Başka bir şehirde yurtta kalıp bir yandan çalışıp bir yandan okuyup kendi hayatımı kurmak istiyorum. Annemleyken hep sıkışmış, belirli bi kalıba uymak zorunda hisseden ve çok değersiz biri gibi hissediyorum. Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız?