Sizde yanlış bir düşünce oluşmasına sebep olmak istemiyorum ama paylaşmadan da edemeyeceğim. Eşim sevgiliyken beni böyle terk etmişti. Hiç beklemediğim bir anda, benimle gayet sevecen bir şekilde vedalaşıp ailesini görmeye memleketine gidip geldikten sonra küt diye ayrılmıştı. Sevmiyorum demedi ama heyecanım kalmadı falan dedi. Gerçekten çok çok üzülmüştüm.
Ama arkama bile bakmadım, adım atmak şöyle dursun, kendisi bana başkaları vasıtasıyla haber ulaştırmaya falan çalışsa direkt engel oldum. İnanın normalde kabul etmeyeceğim bir işi kabul edip şehir bile değiştirdim. Koca bir sene böyle dışarda mutlu, akşamları evde boşluğa bakıp düşünmeli geçti.
Sonra ortaya çıktı ki eşim memleketinde ailesine evlenmek istediğini söylemiş, ailesi de destek olamayacaklarını, eşimin her şeyi kendisinin yapması gerektiğini, önce para biriktirmesi gerektiğini vs. söylemişler. Haklılardı zaten, eşimin çok stabil bir işi yoktu o zamanlar. Eşim de beni boşa oyaladığını düşünerek (ve bence aslında iş vb. konularda zaten sıkıntıları olduğu için gemiden bir yük atma içgüdüsüyle) çözüm olarak benden ayrılmayı uygun görmüş. Sonrasında bir şekilde tekrar bir araya geldik ve çok şükür ki sorunsuz bir şekilde toparladık. Boşuna bir sene boyunca ben sevilmeyecek biri miyim diye diye kendimi yediğimle kaldım.
Diyeceğim o ki belki sevgiliniz de bu evlenememe, maddi olarak yetememe gibi durumlardan bunaldığı için “gemiden yük atmak” istemiş ve kurban olarak ne yazık ki sizi seçmiş olabilir. Bu duygular yaptığı şeyi asla meşrulaştırmaz tabi ve ben sizin yerinizde olsam tıpkı eskiden yaptığım gibi asla peşine düşmez ve hayatıma bakardım. Ama meselenin sevgisizlikten ziyade başka şeylerden kaynaklanıyor olabileceğini bilmek belki acınızı biraz hafifletir.
Umarım her şey gönlünüzce olur.