İçim çok buruk :(

6senelik evlilik, 4sene okul, bir sene iş, hepsi aileden uzaktı, alşıliyor da burukluk geçmiyor
 
Aile bağımlısı erkekleri sürekli yerden yere vuruyoruz burada ama aynı şeyi kadın yapınca çok minnoş yorumlar geliyor. Herkes ailesini sever, sevmeyen de vardır elbette ama o konunun dışında. Sağlıklı bir evlilik yürütmek isteyen kadın da erkekte aradaki dengeyi sağlayacak olgunlukta olmalı. Boşanmaların çoğu da ailelerin evliliklere çok fazla müdahil olmasından oluyor Türkiye'de.
 
Aileye düşkün olmakla bağımlı olmak ayrı şeylerdir. Üniversite okuyacak yaştan sonra evlenip hala bu ayrımı yapamamak da ayrı bir şeydir haklsnz biz bağımlı pardon düşkün olmadgmz için yorum yapmamalyz haklsnz! Pardon
 
Sorun şu ki
Kadınların bir hayatı yok, işi yok gücü yok. Kuru yaprak gibi adamın işinin düzeninin ailesinin olduğu yere gidiyorlar evlendim hevesiyle.
Bu hayatın akışına uygun değil.

Sen desen ki üniversitede tanıştık evlenince ben de burada kaldım vs çok normal.

Ama böyle köksüz sapsız nehirde yüzen çalı çırpı gibi sürüklenerek gidip oraya uyum sağlayamazsın zaten.

Koca için hayat düzen şehir bırakılınca böyle olur. Bırakmayın. O şehirde yaşama motivasyonunuz sadece kocanız olmasın.
 
Son düzenleme:
Bakın benim mesleğim gereği doğu görevim var. Arkadaşlarım gerek eşleriyle gerek yalnız oradan oraya sürükleniyor ama kimsenin ailesini patolojik şekilde özlediğini görmedim.

Çünkü şehre tutunacak çok nedenleri oluyor, iş, güç, kazandıkları para, yardımcı oldukları hastalar, devletin atadığı görevi yapmanın gururu vs vs vs
 
Evlendiğiniz şehirde eş ve ailesi dışında kendinize ait bir hayatınız, işiniz, gücünüz, çevreniz olmazsa tabi ki geri dönerken içiniz buruk olur. Bu tarz evlilikler kadının aleyhine oluyor genelde. Yıllarca dilinde gurbet sözleri, bir aidiyet hissetmeden yaşayıp gidiyor.
 
Yani üniversiteyi bile orada okumuşsunuz ne diyim
Hiç bağımsız bir birey olayım dememişsiniz o zaman niye başka şehire evlendiniz?
Yukarda bir üye demiş mesela başka şehre gitmem diye şart koşmuş
Ayrıca aileye düşkün olmayanlar(!)a ya da farklı yorum yapanlara karşı üslubunuz hoş değil
 
Ama sen hiç anlamamişsin tatlım, konu sahibi neyden bahsettiğimi anladı:) bana ve yazdıklarıma dair analiz yapmayı bırakıp konu sahibinin yazdıklarına yorum yapmaya ne dersin.. Sınırımızı, haddimizi bilelim, yeterli olur bu
 

Analiz yapmış olsaydım bambaşka birşey yazardım. Konu sahibi ya nezaketten yada sizi anlamadığından karşı çıkmamış ama çıkarımınızda da yalnız kalmışsınız sizin yazdığınızı başka yazan var mı?

Kayın ailesi ve ailesi aynı şehirde yaşayan ama ikisi arasında maddi manevi ayrımcılık yapan bir geline yönelik yorumunuz. Konuda böyle bir detay yok.

Ama problem gelinlerin eş ailesine kendi ailesi kadar hassas ve minnoş kalpli olmamasının eleştirilmesi ki asıl karşı çıktığım buydu.
 
Tatlım senin neyi onaylayıp neye karşı çıktığın İnan şu kadar ilgilendirmiyor beni. Eski bir konusuna gönderme yaptım. Boş vaktin çok sanırım, paragraflarca yazmak doğru olmakla eş değer değil. İhtiyaç duysa konu sahibi sorardı, senlik bir durum yok
 

Yani ilgilendirmiyorsa neden ikidir alıntıladınız?

Okuduğunu anlayamamak, haddini aşmak, boş vaktin çok gibi küçüklemelerinizi birde tatlım gibi samimiyetsiz sıfatların altına sığdırmaya çalışıyorsunuz ama gözden kaçtığını zannetmeyin.

Ufacık bir konu hakikaten. Fikir değil kişi konuşuluyor değmez haklısınız.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…