Ayrıca şu forumda kadının kadına destek olmasını ve kadın dayanışmasını; hadi birlik olalım konu sahiplerinin kocalarına sevgililerine beddua edelim, ah edelim, hakaret ederim ama sende şurda hata etmişsin diyene de başına gelirse görürsün tarzında aba altından bedduamızı gösterelim, hatta kadın kadının yanlışını söylemez felsefesi ile bunu söyleyeni kadınlığından vuralım olarak görmekten ne zaman vazgeçeksiniz çok merak ediyorum.
İnsanlar yanlış tercihler yapabilir, ama ısrarla hatasını devam ettirip, birde üstüne o yanlışa masum bir meleği ortak ettiğinde yanlış yapmışsın demek,kimseyi kadın düşmanı yapmaz. Doğruyu söyleyen düşman, yanlışa doğruya bakmadan sırtını sıvazlayan dosttan iyidir demişler
Ben onlarca fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet gören kadına adli anlamda destek ve yardımcı oldum. Ama o kadınların ortak bir özelliği vardı, yanlış tercih yapmışlardı hatta çoğunun eş tercihini kendisi bile yapmamıştı ama evlendiklerinde adamdaki defoyu gördüklerinde seslerini yükseltmişer, adamların karakterlerimi iyice tanıyınca ayrılmaya uğraşmış, hatta bunun içinde erkeklerin üstlerinde kurdukları baskıdan kurtulmaya çalışıyorlardı
Üstelik bu kadınların çoğunun ne işi, ne sığınacağı evi ne de eğitimi var.Benim çocuk doğurması için kocasından baskı, psikolojik ve fiziksel şiddet görmesine rağmen, boşanma imkanı oluşturana kadar, el altından doğum kontrol hapı kullanan, bunun için dayak yiyen şiddet mağduru müvekkilim oldu, bu kız ilk okul mezunu, aile baskısında ezilen bir kız, dediği çok doğru bir laf vardı ve bence çoğu üniversite mezunu eline su dökemez, bana koca olmayan adamı birde baba yapıp, benim gibi bir kadersiz daha mı doğurayım abla demişti.
Şu ülkede bir gün kadınlar hak ettiği haklara ve konuma kavuşacaksa önce kendi hatalarını kabul ettiğinde kavuşacak.
Ben burada kaç konuda yazdım,eş seçerken kaşına gözüne , işine ve cüzdanına bakacağınıza karakterine ve merhametine, ağzından sizle ilgili ne söz çıktığından önce size nasıl davrandığına, hayatında nereye koyduğuna bakın diye.
Burada konu sahibinin eski eşi karaktersizin ve merhametsizin önde gideni olabilir, ama el altından yapmamış ne yaptıysa göstere göstere yapmış, kimsenin kandığı ya da kandırıldığı bir durum yok ,üstelik anladığım kadarı ile adamın evliliğim devam etsin, konu sahibinden çocuğum olsun diye bir derdi bile yok ki evi terk eden karısı eve dönsün diye bile uğraşmamış ; bu yüzden çocuk konusunda bence konu sahibininde baba kadar sorumluluğu ve hatası var. Zira o karakterisizi sırf evliliği belki kurtulur diye baba yapmış.
Ben üniversite mezunu çalışıp kendi parasını kazanan eğitimli kadınların sırf evlilikleri ve ilişkileri yürüsün diye erkeklerin kendilerine ve karakterlerine her türlü hakareti ve kötülüğü yapmalarına razı gelmelerine, bile isteye çocuk yaparak, mutsuzluklarına onları da ortak etmelerine, kendilerini ezdirmelerine dayanamıyorum arkadaş, eskilerin bir lafı vardır. Hiçbir mecburiyetin yokken senin kendine razı gelip ses çıkarmadığın, kabullendiğin şeyi, başkası sana reva görüyor diye kızmayacaksın demişler.
Burada konu sahibinin yapacağı tek birşey var, yanlış bir tercih yapmış, yanlış yaptığını kabul etmeyip hatasında ısrar etmiş , olan olmuş, öncelikle hatasını kabul edip, eski eşinin hayatını didiklemekten, ah etmekten vazgeçecek, hatasının sorumluluğunu alarak, dünyaya gelmesine sebep olduğı evladı ile beraber hayatını güzelleştirmenin yoluna bakacak. Ah edip tuttu mu tutmadı mı diye başkasının hayatlarını izlemek anca kendini mutsuz eder. Zaten konu sahibinin değil ama o çocuğun vebali o adamdan çıkar. Ama ne zaman ve nerede çıkar onu yüce yaradan bilir.