İçten edilen ah tutar mı??

İyi günler bayanlar nasıl anlatsam bilmiyorum.2012 yılında evlenmiştik eş kişisiyle kendim öğretmenim. Alt üst oturdum. O kadar sorunlar yaşandıki 2 kere evi terkettim ama yinede kendi çabamla döndüm. Ben ne zenginliğe ne varlığa baktım. Gelşn gittiğim evden herşey anlaşılırdı. 2odalı mutfağında cam olmayan çoook eski bir ev bakmadım bile benim için önemli olan mutlu olmaktı ama malesef. Sadece eş kişisi aile olmayı başaramadı beni kardeşi ve ailesiyle aynı kefeye koydu. Eşit vakit geçirmeye çalılştı. En basit örnek kardeşiyle aynı yere gittik diyelim beraber. Beni arıyorsa ne yapıyorsunuz diye. Kapatıp onuda arıyordu.çünkü darılabilirdi. Daha neler neler anlatsam sayfa yetmez.
Benim en büyük hatam çocuk yuvayı kurtarır mantığı oldu. Bi çocuğum oldu. Ama malesef doğumda yaşanan sıkıntılardan dolayı oksijensiz kalmaya bağlı engelli bi oğlum var. O benim heeşeyim sevgisini hiçbirşeye değişmem. Ama ei kişisi doğumdan sonrasınıda burnumdan getirdi. Annemin kalması sorun oldu ki çocuk yoğun bakımdaydı bana destek amaçlı yanımdaydı Hastaneden çıktığındada annem yanımda kalacaktı bi süre ama demediği laf kalmadı. Çocuğu doktora götürmek istedim gelmedi benimle inadı için. Bende katlanamadım ve bıraktım. Dava açtım. O süreçte oğlunu hiç arayıp sormadı bile. Dava aşamasında evine dön dedi o da tek bir kere. Bende heeşeyi bırakalım benim oğlum var engelli dedim. O eve asla sığamayız bir sürü fizik aletleeimiz var dedim ama umursamadı sen bilirsin dedi. Çok şeyler var ama yazamayacağım ve boşandım. Allaha şükür paramda var. Ailemde tam destek. Oğlumda benim herşetyim.
Ama eş kişisinin 2 erkek çocuğu olan bir bayanla evlendiğini ve onlara ayrı ev açtığını duydum. Oğlum adına çooook üzüldüm. İçten ahhh ediyorum. Birgün tutar mı😒😒
Tutar hemde öyle bi tutar ki sizin tutmasa dahi o günahsız melek evladınızın tutar . Allah yar ve yardımcınız olsun , size evladınıza bakacak güç kudret versin ve ailenizi başınızdan eksik etmesib
 
Allah insana akıl fikir vermiş kullanın diye.
Öğretmen olmuşsunuz miss.
Kendinize layık gördüğünüz hayatı siz seçmişsiniz.
Adam zaten kendini belli etmiş baştan.
Ah tutması diye birşey yok.
Eski eşiniz ,adam olmadığı için , yine işleri sarpa sardırıp herşeyi bozacak merak etmeyin.
Düzgün biri olsaydı şuan yanınızda olurdu değilmi...
 
Çook teşekkür ederim. Son 1 yıldır oğluylada çok ilgiliymiş gibi görünüyordu. Arayıp soruyordu. Düşünüyorumda 2 çocuğa babalık yapacaktı ya sanırım vicdanını rahatlatmaya çalışıyordu. Ona göre 2 çocuğa babalık yapacak. Tüm günahları affolacak. Çünkü onlar yetimmiş duyduğum kadarıyla. Ne kadar yazık.
İlk önce kendi evladına babalık yapsaydı yetim olmalarıyla temize çıkamaz ki...o babalık rolünden çabuk sıkılır eminim...
 
Ayrıca şu forumda kadının kadına destek olmasını ve kadın dayanışmasını; hadi birlik olalım konu sahiplerinin kocalarına sevgililerine beddua edelim, ah edelim, hakaret ederim ama sende şurda hata etmişsin diyene de başına gelirse görürsün tarzında aba altından bedduamızı gösterelim, hatta kadın kadının yanlışını söylemez felsefesi ile bunu söyleyeni kadınlığından vuralım olarak görmekten ne zaman vazgeçeksiniz çok merak ediyorum.
İnsanlar yanlış tercihler yapabilir, ama ısrarla hatasını devam ettirip, birde üstüne o yanlışa masum bir meleği ortak ettiğinde yanlış yapmışsın demek,kimseyi kadın düşmanı yapmaz. Doğruyu söyleyen düşman, yanlışa doğruya bakmadan sırtını sıvazlayan dosttan iyidir demişler
Ben onlarca fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet gören kadına adli anlamda destek ve yardımcı oldum. Ama o kadınların ortak bir özelliği vardı, yanlış tercih yapmışlardı hatta çoğunun eş tercihini kendisi bile yapmamıştı ama evlendiklerinde adamdaki defoyu gördüklerinde seslerini yükseltmişer, adamların karakterlerimi iyice tanıyınca ayrılmaya uğraşmış, hatta bunun içinde erkeklerin üstlerinde kurdukları baskıdan kurtulmaya çalışıyorlardı
Üstelik bu kadınların çoğunun ne işi, ne sığınacağı evi ne de eğitimi var.Benim çocuk doğurması için kocasından baskı, psikolojik ve fiziksel şiddet görmesine rağmen, boşanma imkanı oluşturana kadar, el altından doğum kontrol hapı kullanan, bunun için dayak yiyen şiddet mağduru müvekkilim oldu, bu kız ilk okul mezunu, aile baskısında ezilen bir kız, dediği çok doğru bir laf vardı ve bence çoğu üniversite mezunu eline su dökemez, bana koca olmayan adamı birde baba yapıp, benim gibi bir kadersiz daha mı doğurayım abla demişti.
Şu ülkede bir gün kadınlar hak ettiği haklara ve konuma kavuşacaksa önce kendi hatalarını kabul ettiğinde kavuşacak.
Ben burada kaç konuda yazdım,eş seçerken kaşına gözüne , işine ve cüzdanına bakacağınıza karakterine ve merhametine, ağzından sizle ilgili ne söz çıktığından önce size nasıl davrandığına, hayatında nereye koyduğuna bakın diye.
Burada konu sahibinin eski eşi karaktersizin ve merhametsizin önde gideni olabilir, ama el altından yapmamış ne yaptıysa göstere göstere yapmış, kimsenin kandığı ya da kandırıldığı bir durum yok ,üstelik anladığım kadarı ile adamın evliliğim devam etsin, konu sahibinden çocuğum olsun diye bir derdi bile yok ki evi terk eden karısı eve dönsün diye bile uğraşmamış ; bu yüzden çocuk konusunda bence konu sahibininde baba kadar sorumluluğu ve hatası var. Zira o karakterisizi sırf evliliği belki kurtulur diye baba yapmış.
Ben üniversite mezunu çalışıp kendi parasını kazanan eğitimli kadınların sırf evlilikleri ve ilişkileri yürüsün diye erkeklerin kendilerine ve karakterlerine her türlü hakareti ve kötülüğü yapmalarına razı gelmelerine, bile isteye çocuk yaparak, mutsuzluklarına onları da ortak etmelerine, kendilerini ezdirmelerine dayanamıyorum arkadaş, eskilerin bir lafı vardır. Hiçbir mecburiyetin yokken senin kendine razı gelip ses çıkarmadığın, kabullendiğin şeyi, başkası sana reva görüyor diye kızmayacaksın demişler.
Burada konu sahibinin yapacağı tek birşey var, yanlış bir tercih yapmış, yanlış yaptığını kabul etmeyip hatasında ısrar etmiş , olan olmuş, öncelikle hatasını kabul edip, eski eşinin hayatını didiklemekten, ah etmekten vazgeçecek, hatasının sorumluluğunu alarak, dünyaya gelmesine sebep olduğı evladı ile beraber hayatını güzelleştirmenin yoluna bakacak. Ah edip tuttu mu tutmadı mı diye başkasının hayatlarını izlemek anca kendini mutsuz eder. Zaten konu sahibinin değil ama o çocuğun vebali o adamdan çıkar. Ama ne zaman ve nerede çıkar onu yüce yaradan bilir.
 
Son düzenleme:
bu ah olayı bana karışık geliyor, binlerce insanın canını yakan ne hırsızlar ne zalimler ne katiller var mesela hiçbişey olmuyor, domuz gibi sağlıklılar,gayet de mutlular..bi de daha minicikken lösemiydi , hastalıktı, savaştı, şiddetti...acı çeken bebekler var, onlar kimin ahını aldı mesela? ha benim halihazırda tam isabet tutmuş çok enteresan iki ahım var ama daha çok nokta atışı öngörülerdi diyelim, ki lanet olası sezgilerim hep çok güçlüdür, bi kendime yararım yok :-)
 
Ayrıca şu forumda kadının kadına destek olmasını ve kadın dayanışmasını; hadi birlik olalım konu sahiplerinin kocalarına sevgililerine beddua edelim, ah edelim, hakaret ederim ama sende şurda hata etmişsin diyene de başına gelirse görürsün tarzında aba altından bedduamızı gösterelim, hatta kadın kadının yanlışını söylemez felsefesi ile bunu söyleyeni kadınlığından vuralım olarak görmekten ne zaman vazgeçeksiniz çok merak ediyorum.
İnsanlar yanlış tercihler yapabilir, ama ısrarla hatasını devam ettirip, birde üstüne o yanlışa masum bir meleği ortak ettiğinde yanlış yapmışsın demek,kimseyi kadın düşmanı yapmaz. Doğruyu söyleyen düşman, yanlışa doğruya bakmadan sırtını sıvazlayan dosttan iyidir demişler
Ben onlarca fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet gören kadına adli anlamda destek ve yardımcı oldum. Ama o kadınların ortak bir özelliği vardı, yanlış tercih yapmışlardı hatta çoğunun eş tercihini kendisi bile yapmamıştı ama evlendiklerinde adamdaki defoyu gördüklerinde seslerini yükseltmişer, adamların karakterlerimi iyice tanıyınca ayrılmaya uğraşmış, hatta bunun içinde erkeklerin üstlerinde kurdukları baskıdan kurtulmaya çalışıyorlardı
Üstelik bu kadınların çoğunun ne işi, ne sığınacağı evi ne de eğitimi var.Benim çocuk doğurması için kocasından baskı, psikolojik ve fiziksel şiddet görmesine rağmen, boşanma imkanı oluşturana kadar, el altından doğum kontrol hapı kullanan, bunun için dayak yiyen şiddet mağduru müvekkilim oldu, bu kız ilk okul mezunu, aile baskısında ezilen bir kız, dediği çok doğru bir laf vardı ve bence çoğu üniversite mezunu eline su dökemez, bana koca olmayan adamı birde baba yapıp, benim gibi bir kadersiz daha mı doğurayım abla demişti.
Şu ülkede bir gün kadınlar hak ettiği haklara ve konuma kavuşacaksa önce kendi hatalarını kabul ettiğinde kavuşacak.
Ben burada kaç konuda yazdım,eş seçerken kaşına gözüne , işine ve cüzdanına bakacağınıza karakterine ve merhametine, ağzından sizle ilgili ne söz çıktığından önce size nasıl davrandığına, hayatında nereye koyduğuna bakın diye.
Burada konu sahibinin eski eşi karaktersizin ve merhametsizin önde gideni olabilir, ama el altından yapmamış ne yaptıysa göstere göstere yapmış, kimsenin kandığı ya da kandırıldığı bir durum yok ,üstelik anladığım kadarı ile adamın evliliğim devam etsin, konu sahibinden çocuğum olsun diye bir derdi bile yok ki evi terk eden karısı eve dönsün diye bile uğraşmamış ; bu yüzden çocuk konusunda bence konu sahibininde baba kadar sorumluluğu ve hatası var. Zira o karakterisizi sırf evliliği belki kurtulur diye baba yapmış.
Ben üniversite mezunu çalışıp kendi parasını kazanan eğitimli kadınların sırf evlilikleri ve ilişkileri yürüsün diye erkeklerin kendilerine ve karakterlerine her türlü hakareti ve kötülüğü yapmalarına razı gelmelerine, bile isteye çocuk yaparak, mutsuzluklarına onları da ortak etmelerine, kendilerini ezdirmelerine dayanamıyorum arkadaş, eskilerin bir lafı vardır. Hiçbir mecburiyetin yokken senin kendine razı gelip ses çıkarmadığın, kabullendiğin şeyi, başkası sana reva görüyor diye kızmayacaksın demişler.
Burada konu sahibinin yapacağı tek birşey var, yanlış bir tercih yapmış, yanlış yaptığını kabul etmeyip hatasında ısrar etmiş , olan olmuş, öncelikle hatasını kabul edip, eski eşinin hayatını didiklemekten, ah etmekten vazgeçecek, hatasının sorumluluğunu alarak, dünyaya gelmesine sebep olduğı evladı ile beraber hayatını güzelleştirmenin yoluna bakacak. Ah edip tuttu mu tutmadı mı diye başkasının hayatlarını izlemek anca kendini mutsuz eder. Zaten konu sahibinin değil ama o çocuğun vebali o adamdan çıkar. Ama ne zaman ve nerede çıkar onu yüce yaradan bilir.
👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏
 
Ayrıca şu forumda kadının kadına destek olmasını ve kadın dayanışmasını; hadi birlik olalım konu sahiplerinin kocalarına sevgililerine beddua edelim, ah edelim, hakaret ederim ama sende şurda hata etmişsin diyene de başına gelirse görürsün tarzında aba altından bedduamızı gösterelim, hatta kadın kadının yanlışını söylemez felsefesi ile bunu söyleyeni kadınlığından vuralım olarak görmekten ne zaman vazgeçeksiniz çok merak ediyorum.
İnsanlar yanlış tercihler yapabilir, ama ısrarla hatasını devam ettirip, birde üstüne o yanlışa masum bir meleği ortak ettiğinde yanlış yapmışsın demek,kimseyi kadın düşmanı yapmaz. Doğruyu söyleyen düşman, yanlışa doğruya bakmadan sırtını sıvazlayan dosttan iyidir demişler
Ben onlarca fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet gören kadına adli anlamda destek ve yardımcı oldum. Ama o kadınların ortak bir özelliği vardı, yanlış tercih yapmışlardı hatta çoğunun eş tercihini kendisi bile yapmamıştı ama evlendiklerinde adamdaki defoyu gördüklerinde seslerini yükseltmişer, adamların karakterlerimi iyice tanıyınca ayrılmaya uğraşmış, hatta bunun içinde erkeklerin üstlerinde kurdukları baskıdan kurtulmaya çalışıyorlardı
Üstelik bu kadınların çoğunun ne işi, ne sığınacağı evi ne de eğitimi var.Benim çocuk doğurması için kocasından baskı, psikolojik ve fiziksel şiddet görmesine rağmen, boşanma imkanı oluşturana kadar, el altından doğum kontrol hapı kullanan, bunun için dayak yiyen şiddet mağduru müvekkilim oldu, bu kız ilk okul mezunu, aile baskısında ezilen bir kız, dediği çok doğru bir laf vardı ve bence çoğu üniversite mezunu eline su dökemez, bana koca olmayan adamı birde baba yapıp, benim gibi bir kadersiz daha mı doğurayım abla demişti.
Şu ülkede bir gün kadınlar hak ettiği haklara ve konuma kavuşacaksa önce kendi hatalarını kabul ettiğinde kavuşacak.
Ben burada kaç konuda yazdım,eş seçerken kaşına gözüne , işine ve cüzdanına bakacağınıza karakterine ve merhametine, ağzından sizle ilgili ne söz çıktığından önce size nasıl davrandığına, hayatında nereye koyduğuna bakın diye.
Burada konu sahibinin eski eşi karaktersizin ve merhametsizin önde gideni olabilir, ama el altından yapmamış ne yaptıysa göstere göstere yapmış, kimsenin kandığı ya da kandırıldığı bir durum yok ,üstelik anladığım kadarı ile adamın evliliğim devam etsin, konu sahibinden çocuğum olsun diye bir derdi bile yok ki evi terk eden karısı eve dönsün diye bile uğraşmamış ; bu yüzden çocuk konusunda bence konu sahibininde baba kadar sorumluluğu ve hatası var. Zira o karakterisizi sırf evliliği belki kurtulur diye baba yapmış.
Ben üniversite mezunu çalışıp kendi parasını kazanan eğitimli kadınların sırf evlilikleri ve ilişkileri yürüsün diye erkeklerin kendilerine ve karakterlerine her türlü hakareti ve kötülüğü yapmalarına razı gelmelerine, bile isteye çocuk yaparak, mutsuzluklarına onları da ortak etmelerine, kendilerini ezdirmelerine dayanamıyorum arkadaş, eskilerin bir lafı vardır. Hiçbir mecburiyetin yokken senin kendine razı gelip ses çıkarmadığın, kabullendiğin şeyi, başkası sana reva görüyor diye kızmayacaksın demişler.
Burada konu sahibinin yapacağı tek birşey var, yanlış bir tercih yapmış, yanlış yaptığını kabul etmeyip hatasında ısrar etmiş , olan olmuş, öncelikle hatasını kabul edip, eski eşinin hayatını didiklemekten, ah etmekten vazgeçecek, hatasının sorumluluğunu alarak, dünyaya gelmesine sebep olduğı evladı ile beraber hayatını güzelleştirmenin yoluna bakacak. Ah edip tuttu mu tutmadı mı diye başkasının hayatlarını izlemek anca kendini mutsuz eder. Zaten konu sahibinin değil ama o çocuğun vebali o adamdan çıkar. Ama ne zaman ve nerede çıkar onu yüce yaradan bilir.

:KK9::KK9:agree
 
Back
X