iki düşünce arasında kaldım :(


"Ben neyi yanlış anlamışım" hakikaten anlamadım..
Ben sizin maddi durumunuzla ilgil ibişey yazmadım ki, ben "ülkenin ekonomisinin dengesizliğinden" söz ettim..
Yani siz çalışmak isteseniz dahi işinizi kaybetme riskiniz var, ablanız size güvenerek hareket etmemeli demek istedim.
"Yoksa siz işten ayrılırsanız, nasıl geçinirsiniz" demedim, kendimden verdiğim örnekler hep ablanızın durumuna yönelikti.
Savunmaya geçmişsiniz gibi algıladım.
Benim düşüncem, "işin maddi getirisine ihtiyacınız yok ise, çocuğunuza kendinizin bakmanızın daha iyi olduğu ve ablanızı zor durumda bırakmamak için bunu kendisine 2 ay önceden haber vermenizin yerinde olacağı şeklindeydi".. Bunu yazmak istedim, ama cevabınız benim mesajımla alakasız olmuş, herhalde yanlış izah ettim kendimi. Ben oğlunuzun kreşte tam gün kalmasını falan, nerede yazdım ki, hakikaten cevabınıza şaşırdım..

Bence işi bıraksanız dahi, yeğeninizin eksikleri için destek olbilirsiniz. Bir çalışma masası veya hatta bir genç odası takımı alabilirsiniz yeğeninize. D.günü hediyesi yaparsınız, ablanız da incinmez böylece.
 

Bu çok mantıklı..
Çalışmadığı halde evde çocuk bakımı için yardımcısı olan çok insan var.
Çocuğumu doğurduktan sonra evde geçireceğim 6 ay için ben de böyle yapmayı düşünüyorum. Büyük kızımla da zaman geçirebilmek, ilgilenebilmek için.

Ara ara çarşıya çıkarken veya kocanızla yemeğe, tatile giderken haftada 2-3 bırakın bebeğinizi ablanıza. Aylık olarak verdiğiniz parayı gene vermiş olun..
 
sizlerle konuşunca kafamda çok şey yerleşti aslında inanın
sonuçta çalışan birçok anne çocuğunu bakıcıya veya bakımevlerine veriyorlar
benim ablam bakıyor kafam çok rahat eminim iyi baktığına
çünkü çocuğum ablamı görünce hemen kucağına atlıyor çok seviyor onu

ben işten ayrılsam belki bir süre çocuğumla iyi zaman geçirecem ama
zaman çabucak geçiyor hemen okul çağı gelince ben yine evde kalıcam
belki işime dönmek isteyecem o zamanda dönemeyecem
bunları düşündüm şimdi

belki çalışan anne olmak ileride daha iyi olacak belkide
sürekli oğlumla kalınca belki birlikte olduğumuz zamanın değerini bilemeyeceğiz
ama şu durumda birbirimizi aşkam görünce havalara uçuyoruz ikimizde o kadar güzel oynuyoruzki
küçücük bir çocuk ama konuşunca herşeyi anlıyor
beni hiç üzmüyor akşam yatağına yatıp kendiliğinden uyuyor
allaha şükür hiç bir yorucu tarafı yok
ne bileyim belkide gün içerisinde ayrı kaldığımız için biraraya geldiğimiz zamanı iyi değerlendiriyoruz
bilemiyorum tabiki

çok zormuş çalışan anne olmak
 

canım özür dilerim ben yazımın tamamını sana istinaden yazmadım
sana dediğim tek şey şu ; hani sen dedin ya ablanın ev değiştirmesini anlamadım diye
ben sadece onu kassettim diğer yazdıklarımı öyle yazdım sana cevap olsun diye değil
ben ters konuşup kırdıysam özür dilerim
tabiki ülkenin durumu gerçekten iyi değil inanki farkındayım
 

evet buda mantıklı aslında bunu hiç düşünemedim
ne bileyim ben evde olduğumda inanın işimde olsa çocuğumu kimseye bırakamıyorum
sanki insanlara haksızlık ediyor gibiyim bilemiyorum benden kaynaklı bir durum bu biliyorum
ben işe gitmediğim zamanlar sanki çocuğumu hiç bir yere bırakmamalıyım
ne olursaolsun kendim ilgilenmeliyim gibi bir düşünce alıyor beni elimde değil
 

Okul çağı gelince neden sen iş bulamayacaksın ki, gene bulursun..
Hem de için rahat olur, evladına gereken ilgiyi sevgiyi vermiş olursun..
Evlat sevgili gibi bişey değil, yani görmeyince özlenen-çok fazla görünce değeri bilenemeyen birşey değil..
Her saniye görsen, her saniye gözünde tüten, yanındayken bile doyamadığın bir varlık..
Sen de onun için aynı derecede değerli ve vazgeçilmezsin..
Bu günler bir daha gelmeyecek, çocuğun bir daha bebek olmayacak..
Ben senin yerinde olsam, şimdi başa dönme şansım olsa bu anlattığım şekilde davranırdım.
Belki de bu nedenle bu kadar yazdım, uzattım..
 

canım yaa
yazını okyunca içim öyle birden acıdı ki
burnuma oğlumun kokusu geldi
haklısın evlat hiçbişeye değmiyor
onun bir kokusu için nelerimi feda etmemki
 

Aynısı bende de mevcut, çünkü çalışıyorum..
Çalıştığım için bebeğime ayırabildiğim zaman kısıtlı.. Kaldı ki çok esnek bir işim var benimde, çocuğum hastayken, ateşliyken bir defa bile onu anneme bırakıp gitmedim işe.
İşime devam ettim, ama işimi kaybetmeyi göze alarak.
İş çok bulunur, belki 3 kuruş daha düşük maaşa bulunur, ama bulunur bir iyi kötü..
Fakat çocukla ilgili geriye dönük pişmanlıklar birikirse, asla çözünmez insanın içinde..
Ben evdeyken kızım su istese başkasına verdirtmezdim, hayır ben getireceğim derdim.
Altını annem almak isterdi, ben işten yeni geldim diye. İzin vermezdim. Ben geldim artık, annesi geldi, derdim.
Ama çalışmazsan öyle olmaz. Haftada 2-3 defa 1'er saat bırakırsın. Eşle başbaşa yemeğe çıkmak için en azından, bu çok çok gerekli.
 

evet canım bunu düşünecem gerçekten
hatta haftada bir iki gün kendime oyalanacak bişey bulayım
sırf o anlarda ablama bırakırım çocuğu
bunun için yine ona maddi anlamda bir ödeme yaparak onada yardım edebilirim

hafta sonu tüm gün oğlumla birlikteydim onun o gözlerindeki mutluluğu hissetmek muhteşemdi
allahım çocuklarımıza sağlıklı günler versin
iyiki gelmiş hayatıma hiçbişeyi gözüm görmüyo bazen
 
canım yaa
yazını okyunca içim öyle birden acıdı ki
burnuma oğlumun kokusu geldi
haklısın evlat hiçbişeye değmiyor
onun bir kokusu için nelerimi feda etmemki

Benim kızım 5 yaşında, oğlum yolda..
Kızım şimdiye kadar bana işe gitmemem için hiç baskı yapmamıştı, anneannesini çok sever zaten, şu an biraz uzağa taşındık. Ama her cumartesi anneanneye uğruyoruz, kızım çok özlüyor, çok seviyor.
Buna rağmen..
Bana geçenlerde dedi ki..
"Anne ben ne düşünüyorum biliyor musun, kardeşim doğunca biz ne olacağız"..
Şok oldum..
Ve ben bu kızı 1 sn bile yabancı birine bırakmadım. Annemin bir işi çıktıysa ben izin aldım, yeri geldi onu işyerine getirdim. Ama ikimizden başka hiç kimseyle muhatap etmedim kızımı.
Hep güvende oldu, benim iş dönüşü saatlerim hep sabitti. Hiç hayal kırıklığı yaşamadı.
Ama buna rağmen..
Çocuğun aklında, içinde neler yer etti ki bana bu soruyu soruyor..:26:
 
Son düzenleme:
Madem bebeğinizle vakit geçirmek istiyorsunuz işten ayrılın.
Ben çalışan anne çocuğu olarak büyüdüm.
Evde yatılı kalan dadılarımız da oldu, gündüz gelip bakan da oldu.
Anaokuluna da gittim ama asla anne eksikliği çekmedim.
Anneciğim en güzel şekilde ilgilendi bizimle

Ablanız meselesine de gelince bence ekonomik olarak destek olmaya devam edebilirsiniz.
Yabancı değilsiniz ki kardeşsiniz.
İnsan böyle dar gününde destek olmayacak da ne zaman destek olacak kardeşine.
Eğer itiraz ederse "ben bu parayı sana vermiyorum yeğenimin okul masraflarına harçlık olarak veriyorum" dersiniz.
Tatlılıkla halledilebilinir bence.
Allah göstermesin ben kardeşim dara düşse napar eder ikna eder destek olurum.
 
hiç bişiy cocuguna gösterecegen ilgi sevgiden önemli değil bence bende calısan bir annenın cocugu olarak büyüdüm her ne kadar işten gelip ilgisini üstümüze yogunlastırsada butun gun görmüyodum ve şimdi eksikliğini duuyorum senın cocugunda öyle olmasın madem ki ihtiyacınz yok ihtiyacın olmasaydı yapacak bişiy yoktu tabi
ablana gelince en azından yeğeninin bir kısım masrafını karsılayabılrsın okuyomus zaten hem sen cocugunla vakıt gecırmıs olursun hemde ablan para kazanmasada masrafının bir kısmını üstlenirsin
 
Benim anneciğim de çalışırdı..
Camın önündeki koltukta bebeğime sarılıp beklerdim onu..
Koşa koşa gelirdi, öper severdi, çorba karıştırırken ben kucağında olurdum.. Sırf yanında kalayım diye bardak kurulatırdı bana, kendisi bulaşık yıkarken..
Elde yıkardı çamaşırlarımızı, suyu dökerken ço ktuhaf bir ses geliyor, bakalım duyabilecek misin, derdi..
Duyamazdım..
Tuhaf ses gelmezdi zaten, şimdi anlıyorum, beni yanında tutmaya çalışıyormuş..
Bir ev aldı annem..
Bunu satıp kızlarımı üniversite için yurt dışına yollayacağım, derdi.
Beni ve ablamı yani..
Annem vefat etti, babam evi sattı..
Karısının üzerine yeni bir ev ve üniversiteyi kazanan oğluşuna bir araba aldı..
E ne oldu şimdi..
Bari çocukluğumda daha çok anım olsaydı annemle..
 

Ben de böyle düşünmüştüm.
"Senin oğluma çok emeğin geçti,ben de yeğenimin en azından eğitimine katkıda bulunmak istiyorum." diyebilirsin.

Çalışman şart değilse,oğlun yuvaya başlayana kadar evde kalmayı düşünebilirsin.
Çocuklar çok çabuk büyüyor.Şimdiden böyle duygulara kapıldıysan,ileride pişman olabilirsin.
 
Vallahi pes!

Bu devirde bu iyi kalplilik!Öncelikle kendinizden önce ablanızı düşündüğünüz için,yada ikilemde kaldığınız için sırf bu sebepten dolayı sizi taktir ettim..

Fakat devir öyle bir devir ki;malesef kendi ailemizden başkasını düşünemeyecek hale getiriyor insanları.

Siz kendi yaşamınızı oturtmaya bakın, malesef ablanız da kendi başının çaresine kocasıyla birlikte bakmalı.

Evlenirken birbirinize teminat falan vermediğinize göre..Hani ben sana destek çıkarım iyi günde kötü günde gibi..

Çocuğunuzla birlikte harika bir yaşantınız olsun inşallah..
 

annen vefat etmiş annem diye bahsettiğin üvey annen mi anlaşabiliyor musunuz bi topicde eskiyle ,lgili yorumlarını okumuştum unutabiliyo musun onları zaman çare mi gerçekten
 

sizi çok iyi anlıyorum, insan keşke diyor ama ana yüreği o da sizleri düşünmüş zamanında daha farklı davranması beklenemezdi. ben de keşke annem bizi bu kadar düşünmeseydi, doya doya sıkıntı çekmeden yaşasaydı diyorum, ama...
 
annen vefat etmiş annem diye bahsettiğin üvey annen mi anlaşabiliyor musunuz bi topicde eskiyle ,lgili yorumlarını okumuştum unutabiliyo musun onları zaman çare mi gerçekten

anladığım kadarıyla annem diye bahsettiği kendi annesi çalışıp didinen, babasının şimdiki eşine(ben üvey anne lafını da hiç sevmem kullanmam da, anne bir tanedir üveyi olmaz, o kadın olsa olsa babasının eşidir, onun hiçbir şekilde annesi değil...) ev alınmış. keşke ev hiç olsaydı da çocuklukta anneyle daha çok vakit geçirilseydi, diye iç geçilmiş....
 
Konunun hepsini tam olarak okumadım ama aklma şöyle bir fikir geldi.Nerde çalışıyorsunuz?Siz işten ayrılmak istiyorsanız sizin yerinize ablanızı o işe yerleştirin.Konuşun patronunuzla. Tabii ki bu işin şartlarına görede değişir ama ablanız içinde iyi olur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…