Henüz 6 aylık hamileydim, 9 aralık gecesi sancılarla uyandım. Eşim iş seyahetindeydi evde yalnızdım. Ambulansın numarasını bile unutmuştum. Sürünerek kapıya çıkıp bağırmaya başladım, komşum koştu yardımıma ve hastaneye gittik. Yolda suyum gelmeye başlamıştı, henüz erkendi, henüz altı aylıklardı. Hastaneye vardığımızda bilincimi kaybetmek üzereydim, beni uyanık tutmaya çalışıyorlardı. Sedyeden yatağa kaldırırlerken bacaklarımdan aşağı süzülen kanları görünce göz yaşlarına boğuldum. Sonrasında her şey çok çabuk ve benim isteğim dışında gelişti. İkizlerin doğmak üzere olduğunu söyledi doktorum. Sadece tek bir kalp atışı duyuluyordu. Yaşadığına inanıyordum, beni bırakmış olamazdı. Henüz çok küçüktü kızlarım ama başaracaklardı. Doğurmak istemiyorum diyordum, henüz çok küçükler, henüz çok küçükler, henüz çok...
Sancılarla doğurdum kızımı, dünyaya geldiğinde, kucağıma aldığımda nefes alıyor olacağına inanarak. Bir yanlışlık var sanıyordum, ölmemiş sanıyordum, her şey yolunda gidiyordu. Babalarının yanımda olmamasına kızmıyordum bile, arayıp müjdeyi ben verecektim. Ağlamasını dinletecektim ona kızlarımızın. Kucağına verecektim, senin bunlar, bizim diyecektim.
Ama kızım ölü doğmuştu. Hemşire bir örtüye sarıp getirdi yanıma. Küçücüktü, minnacık, avuçlarını sıkmıştı, çok mu acı çekmişti? Ama sanki uyuyor gibiydi. Kucağıma alıp bağrıma basmak istedim onu, kızım diye haykırmak istedim. Sesim çıkmıyordu. Sancılarım artıyordu, ikinci kızım yoldaydı. Bir umuttu o benim için. Kardeşinin acısını unuttaracaktı belki bana.
Bayılmak üzereydim, kendimi kaybetmek üzereydim, kaburgamın altına sığmıyordu kalbim, bir acı vardı ta içimde, sancılarım, gözyaşlarım, nefes alamıyordum. Yarım saat sürdü doğum, gözlerimi açtığımda doktorum hemşirenin ellerine veriyordu kızımı. Hiçbir şey söylemiyorlardı bana. Böyle bir şey nasıl söylenirdi?
İkisini de alıp uzaklaştırdılar benden. Yatağımda öylece kaldım, ter içinde, gözyaşı içinde, acı içinde. Geçmeyecekti bu acı, hiç geçmez, nasıl geçsin ki.
Eşime sarıldım. Artık sadece ona değil, bebeklerime de sarılıyordum aynı zamanda. Günlerce ona her dokunuşumda bebeklerimi nazladığımı sandım.
Delirmek üzereyim.
Kızlarım, Selin ve Sera... Anneniz sizi çok seviyor...
Bugün 21 gün oldu. Bir daha çocuk sahibi olmak ister miyim bilmiyorum. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın.
Ölümlerine sebebiyet veren şeyin ikizden ikize transfüzyon sendromu olduğunu söylediler. Neden daha önce anlamadıkları konusunda açıklama yapamadılar.
[/QUOTE]1 ay önce ikizden ikize transfüzyon sonucu bende ikiz oğullarımı kaybettim ...daha 16.haftada anlaşldı ama kurtaramadık..önce çapaya gittik 3 hafta kalp atışlatının durmasını bekledik..çünkü çapa bize 1ini ya da 2sini sonlandırmayı teklif etti yoksa zaten 2-3 haftaya kalp atışları durur dedi ....2,3 akşamda 1 gidip kalp atışı kontrolleri((herşeye rağmen dayanmaya tutunmaya çalışan 2 can ....Nasıl olurda biz sonlandırabilirdik bizim inancımız bunu yapmamıza hep engeldi...kendi dr.muz inanılmaz destekti Doç.dr.suna özdemir ..ara ara gidiyorduk ve yine ona gittik bize bi de prof.dr.Cİhat Şen i önerdi bişey çıkmazya gidelim dedik...
bi anda tekrar bı umut ve lazer uygulandı çapada plesanta uygun değil denmişti Cihat hoca aynı gün cerrahpaşada bizi lazere aldı ...lazerden önce karnım patlamak üzereydi su fazlalıgından ...suyumu aldı rahatlamıştım biraz ama çapada bekleme sürecince bebeklerden birinde ters a dalgası ,mesane büyüklüğü birinde mesane gözlenmıyor....lazer sonrası her hafta Cihat hocaya gittik ...sağolsun o da elinden geleni yaptı ve bizi hep ayakta tuttu..ama düzelmeyen bişeyler hep vardı bi türlü normale dönmemişti ...ve biz kalp atışı durdu mu diye kontrole giderken iyiler mi kalpleri atıryormu diye tekrar umutlanmaya başladık ...ama iyi gitmeyen bişiler hep vardı...suyu tekrar artmaya başlamıştı ...tekrar lazer mi deniyorudu...sürekli bi yorumlar fikirler çıldıracak gibi oluyor insan ilk duyduğumda ben dayanamam bekleyemem kendiliğinden sonlanmasını demiştim deli olurum diye..ama yaşayınca öyle olmuyor...sürekli devam eden bi sıkıntı ve bi gece aniden suyum geldi ...1 saat kalkamadım tuvaletten ...karlı bi gece cerrahpaşaya gitmem gerekiyor yollar fena bi şekilde ulaştık ama bu arada hiç ağrım yok....
Muayene sonrası her ikisinin de kalp atışı var ama 3-4 cm lik açıklık oluşmuş durdurmak zor...ama yinede bana belki erken doğum deniyor bende umut yok ama belki de dıyor insan ....
nst ağrım çıkmadı bende bişey hisstemiyordum ...Cihat hocanın asistanı geldi o da muayene etti ve belki erken doğum olabilir,yatakta bile olabilir kendiliğinden dedi ...sakin ol dendi ve aynen dendiği gibi tuvalete gittiğimde neredeyse bi tanesi doğuyordu ...hemen doğumhaneye aldılar sırayla 2 side doğdu ama çok küçüklerdi 22 +5 yaşayamazlardı ...çocuk dr.ları geldi ben hiç görmedim ikisinide...doktorlardan biri yaşayamazlar zatende yaşamazsıınlar dedi çünkü çok küçüklerdi ve hiçbirşeyleri tam oluşmamıştı...sonra parça kalmıştı ve kürtaja aldılar...
çok çok kötü bişey Allah kimseye yaşatmasın..bu süreçte tek desteğimiz sabrımız dularla oldu her gün yasin okuduk eşimle çekilen tesbihler ,şifa namazları öğleden sonram hep böyle geçti hamileliğim boyunca... Hep hayırlısını istedik demekki böyleymş diyoruz yapacak bişi yok ...1,5 ay boyunca yaşadığımız çalkantılar, stresler çok kötü günler geçirdik ...şimdi iyiyz Allah'a şükür ..galiba hazırdık bu duruma çünkü çok okuduk ttts ve sonuçlarını , doktorumuzla konuştuk o bize hiç ümit vermedi ama hep Allahın işi kısmet dendi ...öylede oldu.. çok erken süreçte başlayan bu sendromu durdurmak pek mümkün olmuyordu 3.evredeydik ttts'de ...ve de durduramadık yaşatamadık ...Onlar bizim şefaatçimiz Cennette bizi bekliyorlar ....
Allah kimseye yaşatmasın ....
2.bebek için de hiç beklemeye gerek yok dendi ...doğumun nedeni belliydi patolojiye de gitmedi oğullarım.. canlarımdı hep koşuyordum iyi olacaksınız diyordum ama olmadı ...şimdi Merkez Efendi mezarlığındalar ...
QUOTE=ilovecats;28038179]
Henüz 6 aylık hamileydim, 9 aralık gecesi sancılarla uyandım. Eşim iş seyahetindeydi evde yalnızdım. Ambulansın numarasını bile unutmuştum. Sürünerek kapıya çıkıp bağırmaya başladım, komşum koştu yardımıma ve hastaneye gittik. Yolda suyum gelmeye başlamıştı, henüz erkendi, henüz altı aylıklardı. Hastaneye vardığımızda bilincimi kaybetmek üzereydim, beni uyanık tutmaya çalışıyorlardı. Sedyeden yatağa kaldırırlerken bacaklarımdan aşağı süzülen kanları görünce göz yaşlarına boğuldum. Sonrasında her şey çok çabuk ve benim isteğim dışında gelişti. İkizlerin doğmak üzere olduğunu söyledi doktorum. Sadece tek bir kalp atışı duyuluyordu. Yaşadığına inanıyordum, beni bırakmış olamazdı. Henüz çok küçüktü kızlarım ama başaracaklardı. Doğurmak istemiyorum diyordum, henüz çok küçükler, henüz çok küçükler, henüz çok...
Sancılarla doğurdum kızımı, dünyaya geldiğinde, kucağıma aldığımda nefes alıyor olacağına inanarak. Bir yanlışlık var sanıyordum, ölmemiş sanıyordum, her şey yolunda gidiyordu. Babalarının yanımda olmamasına kızmıyordum bile, arayıp müjdeyi ben verecektim. Ağlamasını dinletecektim ona kızlarımızın. Kucağına verecektim, senin bunlar, bizim diyecektim.
Ama kızım ölü doğmuştu. Hemşire bir örtüye sarıp getirdi yanıma. Küçücüktü, minnacık, avuçlarını sıkmıştı, çok mu acı çekmişti? Ama sanki uyuyor gibiydi. Kucağıma alıp bağrıma basmak istedim onu, kızım diye haykırmak istedim. Sesim çıkmıyordu. Sancılarım artıyordu, ikinci kızım yoldaydı. Bir umuttu o benim için. Kardeşinin acısını unuttaracaktı belki bana.
Bayılmak üzereydim, kendimi kaybetmek üzereydim, kaburgamın altına sığmıyordu kalbim, bir acı vardı ta içimde, sancılarım, gözyaşlarım, nefes alamıyordum. Yarım saat sürdü doğum, gözlerimi açtığımda doktorum hemşirenin ellerine veriyordu kızımı. Hiçbir şey söylemiyorlardı bana. Böyle bir şey nasıl söylenirdi?
İkisini de alıp uzaklaştırdılar benden. Yatağımda öylece kaldım, ter içinde, gözyaşı içinde, acı içinde. Geçmeyecekti bu acı, hiç geçmez, nasıl geçsin ki.
Eşime sarıldım. Artık sadece ona değil, bebeklerime de sarılıyordum aynı zamanda. Günlerce ona her dokunuşumda bebeklerimi nazladığımı sandım.
Delirmek üzereyim.
Kızlarım, Selin ve Sera... Anneniz sizi çok seviyor...
Bugün 21 gün oldu. Bir daha çocuk sahibi olmak ister miyim bilmiyorum. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın.
Ölümlerine sebebiyet veren şeyin ikizden ikize transfüzyon sendromu olduğunu söylediler. Neden daha önce anlamadıkları konusunda açıklama yapamadılar.
[/QUOTE]1 ay önce ikizden ikize transfüzyon sonucu bende ikiz oğullarımı kaybettim ...daha 16.haftada anlaşldı ama kurtaramadık..önce çapaya gittik 3 hafta kalp atışlatının durmasını bekledik..çünkü çapa bize 1ini ya da 2sini sonlandırmayı teklif etti yoksa zaten 2-3 haftaya kalp atışları durur dedi ....2,3 akşamda 1 gidip kalp atışı kontrolleri((herşeye rağmen dayanmaya tutunmaya çalışan 2 can ....Nasıl olurda biz sonlandırabilirdik bizim inancımız bunu yapmamıza hep engeldi...kendi dr.muz inanılmaz destekti Doç.dr.suna özdemir ..ara ara gidiyorduk ve yine ona gittik bize bi de prof.dr.Cİhat Şen i önerdi bişey çıkmazya gidelim dedik...
bi anda tekrar bı umut ve lazer uygulandı çapada plesanta uygun değil denmişti Cihat hoca aynı gün cerrahpaşada bizi lazere aldı ...lazerden önce karnım patlamak üzereydi su fazlalıgından ...suyumu aldı rahatlamıştım biraz ama çapada bekleme sürecince bebeklerden birinde ters a dalgası ,mesane büyüklüğü birinde mesane gözlenmıyor....lazer sonrası her hafta Cihat hocaya gittik ...sağolsun o da elinden geleni yaptı ve bizi hep ayakta tuttu..ama düzelmeyen bişeyler hep vardı bi türlü normale dönmemişti ...ve biz kalp atışı durdu mu diye kontrole giderken iyiler mi kalpleri atıryormu diye tekrar umutlanmaya başladık ...ama iyi gitmeyen bişiler hep vardı...suyu tekrar artmaya başlamıştı ...tekrar lazer mi deniyorudu...sürekli bi yorumlar fikirler çıldıracak gibi oluyor insan ilk duyduğumda ben dayanamam bekleyemem kendiliğinden sonlanmasını demiştim deli olurum diye..ama yaşayınca öyle olmuyor...sürekli devam eden bi sıkıntı ve bi gece aniden suyum geldi ...1 saat kalkamadım tuvaletten ...karlı bi gece cerrahpaşaya gitmem gerekiyor yollar fena bi şekilde ulaştık ama bu arada hiç ağrım yok....
Muayene sonrası her ikisinin de kalp atışı var ama 3-4 cm lik açıklık oluşmuş durdurmak zor...ama yinede bana belki erken doğum deniyor bende umut yok ama belki de dıyor insan ....
nst ağrım çıkmadı bende bişey hisstemiyordum ...Cihat hocanın asistanı geldi o da muayene etti ve belki erken doğum olabilir,yatakta bile olabilir kendiliğinden dedi ...sakin ol dendi ve aynen dendiği gibi tuvalete gittiğimde neredeyse bi tanesi doğuyordu ...hemen doğumhaneye aldılar sırayla 2 side doğdu ama çok küçüklerdi 22 +5 yaşayamazlardı ...çocuk dr.ları geldi ben hiç görmedim ikisinide...doktorlardan biri yaşayamazlar zatende yaşamazsıınlar dedi çünkü çok küçüklerdi ve hiçbirşeyleri tam oluşmamıştı...sonra parça kalmıştı ve kürtaja aldılar...
çok çok kötü bişey Allah kimseye yaşatmasın..bu süreçte tek desteğimiz sabrımız dularla oldu her gün yasin okuduk eşimle çekilen tesbihler ,şifa namazları öğleden sonram hep böyle geçti hamileliğim boyunca... Hep hayırlısını istedik demekki böyleymş diyoruz yapacak bişi yok ...1,5 ay boyunca yaşadığımız çalkantılar, stresler çok kötü günler geçirdik ...şimdi iyiyz Allah'a şükür ..galiba hazırdık bu duruma çünkü çok okuduk ttts ve sonuçlarını , doktorumuzla konuştuk o bize hiç ümit vermedi ama hep Allahın işi kısmet dendi ...öylede oldu.. çok erken süreçte başlayan bu sendromu durdurmak pek mümkün olmuyordu 3.evredeydik ttts'de ...ve de durduramadık yaşatamadık ...Onlar bizim şefaatçimiz Cennette bizi bekliyorlar ....
Allah kimseye yaşatmasın ....
2.bebek için de hiç beklemeye gerek yok dendi ...doğumun nedeni belliydi patolojiye de gitmedi oğullarım.. canlarımdı hep koşuyordum iyi olacaksınız diyordum ama olmadı ...şimdi Merkez Efendi mezarlığındalar ...
QUOTE=ilovecats;28038179]
Henüz 6 aylık hamileydim, 9 aralık gecesi sancılarla uyandım. Eşim iş seyahetindeydi evde yalnızdım. Ambulansın numarasını bile unutmuştum. Sürünerek kapıya çıkıp bağırmaya başladım, komşum koştu yardımıma ve hastaneye gittik. Yolda suyum gelmeye başlamıştı, henüz erkendi, henüz altı aylıklardı. Hastaneye vardığımızda bilincimi kaybetmek üzereydim, beni uyanık tutmaya çalışıyorlardı. Sedyeden yatağa kaldırırlerken bacaklarımdan aşağı süzülen kanları görünce göz yaşlarına boğuldum. Sonrasında her şey çok çabuk ve benim isteğim dışında gelişti. İkizlerin doğmak üzere olduğunu söyledi doktorum. Sadece tek bir kalp atışı duyuluyordu. Yaşadığına inanıyordum, beni bırakmış olamazdı. Henüz çok küçüktü kızlarım ama başaracaklardı. Doğurmak istemiyorum diyordum, henüz çok küçükler, henüz çok küçükler, henüz çok...
Sancılarla doğurdum kızımı, dünyaya geldiğinde, kucağıma aldığımda nefes alıyor olacağına inanarak. Bir yanlışlık var sanıyordum, ölmemiş sanıyordum, her şey yolunda gidiyordu. Babalarının yanımda olmamasına kızmıyordum bile, arayıp müjdeyi ben verecektim. Ağlamasını dinletecektim ona kızlarımızın. Kucağına verecektim, senin bunlar, bizim diyecektim.
Ama kızım ölü doğmuştu. Hemşire bir örtüye sarıp getirdi yanıma. Küçücüktü, minnacık, avuçlarını sıkmıştı, çok mu acı çekmişti? Ama sanki uyuyor gibiydi. Kucağıma alıp bağrıma basmak istedim onu, kızım diye haykırmak istedim. Sesim çıkmıyordu. Sancılarım artıyordu, ikinci kızım yoldaydı. Bir umuttu o benim için. Kardeşinin acısını unuttaracaktı belki bana.
Bayılmak üzereydim, kendimi kaybetmek üzereydim, kaburgamın altına sığmıyordu kalbim, bir acı vardı ta içimde, sancılarım, gözyaşlarım, nefes alamıyordum. Yarım saat sürdü doğum, gözlerimi açtığımda doktorum hemşirenin ellerine veriyordu kızımı. Hiçbir şey söylemiyorlardı bana. Böyle bir şey nasıl söylenirdi?
İkisini de alıp uzaklaştırdılar benden. Yatağımda öylece kaldım, ter içinde, gözyaşı içinde, acı içinde. Geçmeyecekti bu acı, hiç geçmez, nasıl geçsin ki.
Eşime sarıldım. Artık sadece ona değil, bebeklerime de sarılıyordum aynı zamanda. Günlerce ona her dokunuşumda bebeklerimi nazladığımı sandım.
Delirmek üzereyim.
Kızlarım, Selin ve Sera... Anneniz sizi çok seviyor...
Bugün 21 gün oldu. Bir daha çocuk sahibi olmak ister miyim bilmiyorum. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın.
Ölümlerine sebebiyet veren şeyin ikizden ikize transfüzyon sendromu olduğunu söylediler. Neden daha önce anlamadıkları konusunda açıklama yapamadılar.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?