• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İlerleyen yaş, nasipsizlik, yalnızlık hissi, korkular…

Bazı insanlara hiçbir çaba göstermeden gelen şeyler bana bu yaşıma kadar hiç nasip olmadı. İsyan etmiyorum ama… hayatın her alanında savaş verdim hep.
Artık çok güceniyorum. Çok kırgınım hayata karşı.
Bu duyguyu bence ara ara yaşıyorum, cümlesi cümlesine hem de. İsyana giriyor mu bilmiyorum ama insanların hayatının akışına otomatik olarak gelen şeyler benim her defasında teğet geçiyor gibi hissediyorum :) Bazı zamanlar bu duruma daha çok içerleyip üzülüyorum bazı zamanlar "amannn yaşıyoruz işte bi şekilde, böylesi benim için daha hayırlı demek ki" cümlesine sığınıp takılmıyorum.
Bir şekilde bu halimizle hayattan keyif alabilmeyi öğrenebilmemiz gerekiyor sanırım. Yalnızlık sevmeyen için zor ama başka çaremizde yok.
 
Bazı insanlara hiçbir çaba göstermeden gelen şeyler bana bu yaşıma kadar hiç nasip olmadı. İsyan etmiyorum ama… hayatın her alanında savaş verdim hep.
Artık çok güceniyorum. Çok kırgınım hayata karşı.
Teselliye değil, benzer duyguları paylaştığımı söylemeye geldim. Aynı yaştayız sizinle, 27 yaşında evlendim. Senelerdir çocuk sahibi olucaz diye perisan olduk. Binbir zahmet tedaviyle olduk da. Ama kaybettik üç ay önce bugün. Sınavım hiç bitmedi anlayacaginiz. Bende herseye geç kalmış hissediyorum, yaşadığım kayıp süreci hayata tüm bakışımi derinden sarstı. Dost bildiklerim sözde üzüntülerinden bir telefonu bir baş sağlığını bile çok gördü yeri geldi. Artik bu konuyu sadece eşimle ve terapistimle konuşur hale geldim. Pek çok insana göre şanslı bir aileye doğmuş, iyi eğitimli, hayatı keyifleriyle yaşayan biriyim. Çok mutlu bir evliliğim var binlerce kez şükürler olsun. Ama bu yaşıma dek nerde saçma sapan sey var beni buldu. En olmaz denilen şeyler başıma geldi. Dediğiniz ilk cümleyi 32 senede kaç kez kurdum kendime bilmem. Genel bir mağduriyet ve yorgunluk hissediyorum artık hayata karşı.
Ama yalnız değilsiniz, onu demeye geldim 🫠
 
32 yasinda evdemi kalmis olunuyormus belli ki sirf caninizi yakmak icin soylemis.

Bende 36 yasinda evlendim, 37 yasinda anne oldum. Eski erkek arkadasim 4-5 sene once "ne oldu ya evde mi kaldin hala evlenememissin" demisti. Kendisi 2 kez nisan atti ve hala bekar. Bu erkeklerin az biraz akli kit iste, sozde boyle karsilarindakileri ezdiklerini sanip tatmin oluyorlar.

Evlenmeden once inanilmaz bir mahalle baskisi yasadim her bekar insanin basina geldigi gibi. Cevremde herkes evli, cocuklu. Ben cok sosyaldim ama bana yetisecek bekar arkadaslarim cok cok kisitliydi. Simdi bakiyorum cevremde bekar arkadaslarim artti ve hep bir sosyallesme pesindeler. Bende 8 aylik bebisimle elim böğrümde sosyal medyadan izliyorum.

Hepsinin guzel tarafi oldugu kadar ayri bir zorlugu da var. Bekarken tek basima birkac kez seyahat etmistim mesela suan onun pismanligini yasiyorum. Keske daha fazla tek kalsaydim. Sizin de firsatiniz varsa bol bol gezin. Anın tadini cikarin. Siz degerlisiniz once bunu kabul edin. Huzurlu bir bekarlik, kotu giden bir evlilikten cok daha iyidir.
 
32 yaşındayım. Bir müddet önce bir ayrılık yaşadım. Evlilik niyetiyle görüştüğüm kişi HPV taşıyordu ve bunu benden uzun süre gizlemişti. Bunu öğrendiğimde çok sarsıldım. Zaten bana karşı davranışları da zaman zaman oldukça kırıcıydı. Son derece egoist ve bencil davranırdı. Kendisi beni çok yıprattı. Özgüvenimi zedeledi. Benimle ne ciddi bir yola girdi ne de beni bıraktı. Yani aslında hiçbir şekilde oluru yoktu, o yüzden daha fazla uzatmadan iletişimi tamamen kestim. Üzerine yine ben haksız oldum. Ayrılırken bana “evde kaldın bu saatten sonra kimseyle olmazsın” imasında bulundu.

Ama son zamanlarda inanılmaz bir yalnızlık ve değersizlik hissi içindeyim.
Tek başıma yaşıyorum. İşim gücüm var, çok şükür memurum. Arkadaşlarım var ama çoğu evli ve çocuklu. Artık onlarla aynı gündemi paylaşamıyoruz, bir de ister istemez üzerimde sürekli bir “evlilik baskısı” hissediyorum. Bu yüzden onlardan da uzaklaştım.

Aile tarafım da pek farklı değil. Annemi küçük yaşta kaybettim. Bir abim var ama aramız yok. Babamla da pek anlaşamayız, iletişimimiz hep resmidir.

Kısacası çok derin bir yalnızlık içindeyim. İşte ya da arkadaş ortamında kurduğum ilişkiler hep yüzeysel geliyor. İşe gidip gelmek dışında hiçbir şey için motivasyonum kalmadı.
Bir dönem psikiyatr desteği de aldım, ilaç kullandım. Bir süre iyi oluyorum ama sonra yine dibe vuruyorum.

Bazı insanlara hiçbir çaba göstermeden gelen şeyler bana bu yaşıma kadar hiç nasip olmadı. İsyan etmiyorum ama… hayatın her alanında savaş verdim hep.
Artık çok güceniyorum. Çok kırgınım hayata karşı.

Ne yaparsam yapayım içimdeki bu değersizlik hissinden kurtulamıyorum. Kendimi yetersiz, geride kalmış, başarısız ve sevgisiz hissediyorum.

Merak ediyorum… benim gibi hisseden başka insanlar da var mı?
Böyle bir dönemi yaşayan birine ne tavsiye edersiniz?
Hpv taşıyan adamla olmaması aslımda ne kadar değerli olduğunuzu gösteriyor. Ayrıca bu adamla evlenseydiniz ve sonra gerçek yüzünü görseydiniz asıl o zaman hayat zor olurdu. Bence şu an doğru ve daha kolay olan yoldasınız. Bakış açınızı değiştirip bir de öyle bakın derim kendinize
 
Back
X