ilgisiz sohbetsiz kocam :(


o okumasa da sen oku arkım çok faydası oluyor, ben de bayadr okumuyordum da şimdi elimde bitane var, iyi geliyo rtvden daha çok rahatlatıyor beni, o da izlesn tvsini napiim of...
 
eşimde bir ara böyleydi. daha yeni evli olmamıza rağmen, dışardan gelir tvyi açar, eline telefon arada pc... bir söyledim iki söyledim baktım olmuyor bende boşverdim. kendime meşgale buldum, kitap okudum, başka işlerle ilgilendim. baktım bu defa o geliyor ilgileniyor, arada konuşuyor. demek işin çözümü buymuş dedim hiçç üstüne düşme, kendi hayatına bak! hem o senle ilgilensin hem de sen mutlu ol =)
 

Ölme ölme arkadaşım :) Umarım bi şekilde düzelir yoluna girer. Allah başka dert vermesin diyelim :))
 

Öyle mi diyosun :) hay umarım öyle olur. Bende dün bisürü roman aldım :)))
 
Öyle mi diyosun :) hay umarım öyle olur. Bende dün bisürü roman aldım :)))

arkadaşlarımın evliliklerinde ve kendi evliliğimde de bu konuda şunu çok net anladım:asla fazla üstlerine düşme. eşlerini el üstünde tutan arkadaşlarımın hepsi bir zaman sonra vazgeçip kendilerine hobiler bulduklarını çünkü eşlerinin tv, bilg. derken onlarla hiç ilgilenmediklerini söylediler. hani bir değil iki değil. demek ki zihniyet aynı bu erkeklerde. üstlerine düşüp etraflarında pervane olunca hayatımızı kendilerinden ibaret sanıp havalanıyolar.

en iyisi kendi hayatına odaklanmak. ha bununla eşinizle hiç ilgilenmeyin hep görmezden gelin demiyoruz tabi. ama arada bir denge kurmaya çalışın. ilişkiye katılması için onu bir nevi bu şekilde zorlayın. yoksa şikayet etmek, eleştirmek...vs onu daha fazla uzaklaştırır. rahatsızlığını söylemekte pek işe yaramıyor bazen. hani hep konuş deriz ya, tamam konuşuyoruz da birşey de değişmiyor. bende bu konudan çok rahatsızdım defalarca kavga ettim eşimle. sonra baktım durum daha kötü oluyor, kendimi geri çektim. hiç şikayet etmedim, kendi halimde evde takıldım. onunla da arada ilgilendim. (artık yakın ilgi göstermek içimden gelmiyordu zaten) baktım eşim daha bir ilgilenmeye başladı. konuştuğum zaman daha dikkatli dinledi. yüzüm asıldığında sebebini sordu..vs yani konuşmak da bir yere kadar ilişkilerde. asıl kalıcı değişmeler sizin kendi etkinizi değiştirmenizle başlar..
 


ondan bi tanede bende var canım üstelik benimki işi gereği her gün evdede değil bazen haftada 1 görüyorum erkek kalabalıklı işi olduğu için dışarda durduğu zamanlar öle telde muhabbet durumlarıda yok sadece nerdesin naptın iyi tamam deyip kapatoıyoruz . eve geldiğindede ya yorgun tavuk gibi erkenden uyur yada tv dizi izler yada pc ye takılır ,erkekler malesef çok kolaycı küçüçük zahmetle oluşturcakları büyük mutlulukları bizlerden esirgiyorlar . şöyle bir örnek veriyim . benim çocuk problemimde var yaklaşık 1 senedir iğne tedavisindeyim . 8 ay yalancı menepoz çektim 3 ay sonra regl oldum . ve sadece 6 ay vaktim vardı hamile kalabilmek için aşılama yaptırdık ve doktor eşime bi liste verdi 1 hafta burda ol ilişkiye girmeniz lazım diye , sanki ona öle bişey denmemiş ertesi günü gitti ve 3 gün gelmedi . nedenide çalışması lazımmış. biliyorum beni seviyor, biliyorum bana bi yanlışıda yok ama çoğu çok bencil vede çok kolaycılar o yuzden sıkıntını en aza indir ve kendini oyalıyacak hobiler bul derim ben ....
 

Haklısın sevgili Sinel.. Sana da kolaylıklar diliyorum. Umarım bi an önce bebeğine ve huzuruna kavuşursun.
 
Ölme ölme arkadaşım :) Umarım bi şekilde düzelir yoluna girer. Allah başka dert vermesin diyelim :))

valla yine de çok çok şükür halimize, ne durumlarda insanlar var..
benimki her zaman yaptığım ufak mübalağacık..
ama her zaman olmuyor adamlar ne yapsın.
bizim bir de kendi işimiz...
beddua edeceksen kendi işin olsun diyecekmişsin ya..
aşırı stresli, yoğun, kimi zaman sıkıntılı...
Allah razı olsun yine de, işin şakası bir yana, şükürler olsun...
 

E tamam yanlış anlama yok.. ..ben kendimden örnek verdim ona istinaden yardım etmeye çalıştım kötü birşey yazdığımı da düşünmüyorum. öyle anlaşıldıysam üzgünüm. Benim eşimde sessiz akşamları konuşulan sadece bugün ne yaptın sorusu ve cevabıdır..hee bir de çay mı içelim kahve mi:) Bu böyle zorlamaya gerek yok..Diyorum ki madem sosyalsiniz dışarı çıkıyorsunuz, sinemaya gidiyorsunuz daha fazla takılmayın bu konuya..öyle ağlayacak sızlayacak kendini paralayacak bir durum yok ortada..Siz de hiç birşey yapmıyosanız yanına sokulun öyle oturun..o da birşeydir..Yok gulseendam ben senin yorumlarını hiç beğenmedim derseniz bidaha yazmam..sevgiler..
 
konu sahibi ve diğer arkadaşlarım

arkadaşlarım diyorum çünkü eşimden daha fazla sizlerle vakit geçirdiğim bir gerçek.eşle sohbet konusuna gelince benim eşim alkol bağımlısı ve kişilik bozukluğu ayrıca üst safhada asabiyet mevcut.ben başlarda bunların farkında tam olarak bilmediğim zamanlarda hep çabaladım sohbet etmek birlikte vakit geçirmek için...
yanına gittim olmadı yalnız kalıcam dedi yada bana sardı.. yanından uzaklaştım ayrı odada durdum dahada ters tepti hazmedemeyip ipleri kopardı..
bunları niye yazdım..çünkü biliyorum herkesin derdi kendine göre büyük..ama canım kardeşlerim ablalarım eğerki eşiniz kavga ettikçe evden gitmiyorsa,alkolü yoksa,küfürü ve saygısızlığı yoksa,akşam eve geldiğinde beraber yemek yiyebiliyorsanız ve bir defa olsun yüzünde gülümse oluyorsa lütfen mutlu olun ve şükredin...
inşaalah hepinizin hayatları istediğinizden daha güzel olur...
 

Estağfurullah okumuşsunuz kafa yorup yorum bırakmışsınız. Bu beni gerçekten çok mutlu etti çünkü ilk defa bir başlık açıp bu kadar görüş aldım arkadaşlardan sizlerden. ben sadece tarafınızdan biraz yanlış anlaşıldığımı farkettim ''yok yok hayat öyle dipdibe geçmez zaten'' diyince siz, ilgi manyağı olarak mı lanse ettim kendimi diye düşündüm. dediğim gibi herkesin düşüncesine saygım sonsuz. :) ''Amaaan naparsa yapsın banane'' de diyebilirdiniz. Çok teşekkür ederim.
 

Hayır bu saydıklarınızın hiç biri yok eşimde. Haklısınız biz insanlar biraz nankörüz daha kötülerininin olabilceğini düşünmeden hareket edebiliyoruz konuşabiliyoruz. Sizin için de çok üzüldüm. Umarım sizin hayatınızda bigün istediğinizden çok daha güzel olur...
 
Evlilikte bitmek bilmez problemleri aşmak mümkün mü?

Elbette evlilikte tarafların hareketleri ,durum beklentileri,tavırları değişebilir ama her zaman da böyle olmak zorunda değildir.Tam tersi,ikinci şahısla yeni bir yola başlamak insana bambaşka güzellikler verebilir.Bunun için "ben" değil de "biz" düşüncesi kanıksanırsa.Birlikte yaşamayı öğrenmeye çalışılırsa.Evlenmeden önce kişinin kendine belirlediği hedeflerin içerisine ,aynı hayatı paylaştığı insanı da katarsa.Bu değişim elbette ilk zamanlar kolay olmayabilir,çünkü "evlilik" kurumunun verdiği sorumlulukları kabullenmeye çabalamak gerekiyor.











Nasıl çözeceğiz?
İki tarafta aynı istek ve sorumluluklarının bilincinde olarak birbirlerini anlama yoluna giderlerse çözülemeyecek sorun yoktur.Yeni evlenen insanlar,belirli bir zaman geçtikten sonra yabancılaşabilirler.İşte bitmeyen sorunların başlangıç noktası da tam burasıdır.Karşısındaki insan artık bir yabancıdır;tepkileri,ağlaması gülmesi,her şeyi ile sanki hiç bilmediği bir insan olmaya başlamıştır.Ve artık tahammül edemediğini düşünüp panik yaparak "boşanma" kararları alınır.Bu noktada sabırlı olup evlilik bilincine varmak, en aklı salim davranıştır.
İki tarafı da birbirinden ayıran özelliklerde etkendir
Evlilikte bitmeyen sorunları aşmak bazen zaman da alabilir.Bunun nedeni iki tarafın birbirine alişma sürecidir.Örneğin;biri çok sosyal,gezmeyi eğlenmeyi sever,diğeri de tam tersi olabiliyor.Bir taraf olayları çok dramatik düşünürken,diğer taraf da yüzeysel düşünebiliyor.Bir taraf ailevi değerlere çok önem veriyor,diğer taraf olmasa da olur diyebiliyor.Bu çatışmalar ilk yıllar gerçekten can sıkıcı olabiliyor.Evlenmeden önce eş seçimi yaparken,sosyal ve kültürel değerlerimize göre karar vermeye çalışıyoruz.
Fakat günümüzde oldukça sık yapılan "görücü" usulü evlilikler de birbirini yeteri kadar tanımayan ve çevresindeki insanların referansları ile kendisine uygun olduğuna karar vererek evlenen insanlar var.Onların evliliklerin de durum dahada farklı.Sıfırdan başlayarak her huylarını yaşayarak öğreniyorlar.Aşk evliliği yapan insanlara göre hem avantajlı,hem de dezavantajlı olabiliyorlar.Örneğin aşk evliliğinde sevdiğin insanın kabaca sosyal kültürel alışkanlıklarını bilirsin.Ama görücü usulünde her şey sürprizdir.Çok ciddi farklar yoksa aralarında yaşayarak öğrenirler her şeyi.Ama madalyonun öbür yüzü de var elbette. Ne mi?işte bu düzen böylece sürüp gitmiyor bazen de.Aşk evliliklerinde ki o rahatlık fazla devam etmeyebiliyor,asıl sürprizi onlar yaşayabiliyor,huylarının aslında bambaşka olduğunu fark edebiliyorlar.Elbette bu kıyaslamalarım
birer kıstas değildir.Aşk evliliğinde de bitmeyen sorunlar olabiliyor, görücü usulü evliliklerde de..
Çoğumuz aşamadığımız zaman bu problemleri,bir büyüğümüze,tecrübeli insanlara soruyoruz.Bende size tam bu nokta da geri dönüşleri oldukça iyi,konunun bilir kişileri kalemi ile yazılmış,sizi sıkmadan evliliğinizdeki problemleri çözmenin püf noktalarının anlatıldığı gerçek bir kaynak öneriyorum. detaylar için tıklayın https://aff.odaklipazar.com/scripts/l7o7c7?a_aid=12071980&a_bid=2d2dbaf0
 
Haftada bir mutfağa sokun onu beraber yemek yapın ya da yaş pasta falan belki hoşunuza gider beraber bişeyler yapıp yemek:)
 
benim eşimde böyleydi gerçi şimdi roller değişti
 
Esiniz evlenince mi calismaya basladi da evlendikten sonra degisti, yoruldugunu anladi?
 
Monotonlasmayan evlilik pek yok canım. .bizde de durum farklı değil. .evet eşime hakveriyorum çok yoruluyor eve gelince dinlenmek için tv izleyip karşısında uyuklamayi seviyor..
Ona hep haftada bir akşam bile olsa tv açmayalım. .sadece birbirimizle ilgilenelim çocuklarımızla birlikte bütün akşam sohbet edelim monopoly gibi bazı oyunlar filan oynayalım derim..çok stresli olmadığı zamanlar bunu yapabiliyoruz ve inanılmaz iyi geliyor..
Ara sıra da dışarı çıkarız yemek sinema filan..
Evliliğimizi teknoloji kurbanı ediyoruz resmen..tv en büyük düşman..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…