İlişkilerimin yürümemesi

Çağ kötü kendinde bi şeyler arama. Çoğunlul doyumsuz ve sıkılgan. Sen olduğun gibi kal. Dengin biri elbet çıkar. İyiyi çağır yani.
Öyle mi dersiniz? Şu sıralar çok karamsarım sanki başıma hiç iyi bir şey gelmeyecek gibi hissediyorum. Üzgünüm. Arkadaşlar bir türlü,duygusal hayat bir türlü, iş hayatı başka türlü derken sıkışıp kaldım. Kendi kendimi yiyorum.
 
Öyle mi dersiniz? Şu sıralar çok karamsarım sanki başıma hiç iyi bir şey gelmeyecek gibi hissediyorum. Üzgünüm. Arkadaşlar bir türlü,duygusal hayat bir türlü, iş hayatı başka türlü derken sıkışıp kaldım. Kendi kendimi yiyorum.
Benim de sizin gibi bi geçmişim vardı. Ve ben her flörtle ciddi düşünüp değer vermek isterdim. Çok üzülürdüm. Hepsi boş. Eşim çıktı karşıma 1,5 yılda evlendik. Yani mucizeler beklenmedik zamanda oluyormuş.
 
bence sizin sorununuz bu hayatınızda karşınıza çıkan her kişiyi bu şeklide kendi görüşünüze uymuyor diye bir kalemde silip atarsanız emek verip uzlaşma yoluna gitmezseniz elbette bir sonuca hiç bi zaman varamazsınız diye düşünüyorum ayrıca karakterini bilmediğiniz amiyane tabirle içini bilmediğimiz kişinin kalbimizi attırma sebebi dış görünüşten başka ne olabilir? karşımızdaki insanı gördüğümüzde heyecanlanmak kalbimizin atması vs gibi hisler aşktır e buda gözlerin kör olması demektir bu sizin gibi mantıkçı bir insanın tasvip edeceği birşey değil aslında orada kafam karıştı he siz diyorsanız hem kalbimi çarptırack hem mantığıma uyacak o çok çok nadir birinde gerçekleşir vede aşk varsa o insan hayat görüşümüze uygun mu diye tartma olmuyor ne olursa olsun benimle olsun düşüncesi oluyo
Yani dış görünüş bizi yolun sonuna kadar götürmez karakter götürür. Daha en başından hayat görüşümün uyuşmadığı insanla neyin mücadelesini vereyim ki? O adamla beraber hayat paylaşıp belki günün birinde çocuk sahibi olmak istemem. Hayat görüşü anlamında ortak yol bulmak istemiyorum açıkcası. Belki bazı noktalarda evet denilip geçilebilir konular olabilir hediye alma verme bunları abartabilirim ama dünya görüşü kesin sınırım. Çok başka düşüncelerdeki insanlarla beraberlik yaşamayı hiç istemem.
Mesela evet, benimle tanışmak isteyen çocuğu beğenmiştim bakınca evet ya hoş biri dersiniz. Ama kafalarımız uymuyordu,iyi biriydi diye sürdüremezdim. Kalbim bir kere attı diye hiç mantığıma uymayan biriyle bir şeyleri oldurmaya çalışmak istemiyorum. Aslında eleştiri aldığım noktalar bunlar çevremde, burada bahsettiğim ilişkimde de tartıştığımız konular oldu neyse onu söyledim sırf benimle birlikte olsun diye orta yolu bulmadım hiç. Bu sefer madem böyle seviyordun neden hiç oluruna bakmadın dediler. Evet bunu çoğu zaman düşünüyorum, ama işte neden yapamıyorum onu bulamıyorum.
 
Benim de sizin gibi bi geçmişim vardı. Ve ben her flörtle ciddi düşünüp değer vermek isterdim. Çok üzülürdüm. Hepsi boş. Eşim çıktı karşıma 1,5 yılda evlendik. Yani mucizeler beklenmedik zamanda oluyormuş.
Sizin adınıza çok sevindim. Şu an biraz karamsar gelebilirim ama”iyi şeyler bir anda olur, bu kadar bekletmez insanı.” Diyip karamsarlığa yenik düşüyorum bazen. Sırf ilişki konusunda değil bu. Hayatın hemen hemen her alanında şu sıralar. Üstüne insan bu günlerde yanında olabilecek birine ihtiyaç duyuyor. Ay bilemedim. Bunları düşündükçe beni beğeneni beğenmem, benim beğendiğim ise beni beğenmez yoksa zurna mıyım ne moduna giriyorum ajskd
 
slında eleştiri aldığım noktalar bunlar çevremde, burada bahsettiğim ilişkimde de tartıştığımız konular oldu neyse onu söyledim sırf benimle birlikte olsun diye orta yolu bulmadım hiç. Bu sefer madem böyle seviyordun neden hiç oluruna bakmadın dediler. Evet bunu çoğu zaman düşünüyorum, ama işte neden yapamıyorum onu bulamıyorum.
ben sevdiğini düşündüğünü ama gerçekten sevmediğini düşünüyorum hayat görüşü noktasında haklısın taban tabana zıt biriyle bende yapamazdım ama bazı konularda da tamamen senin istediğin gibi olması imkansız iki ayrı insansınız iki ayrı cinsiyet bi kere kadın beyni ile erkek beyni zaten en başında farklı çalışıyor ilişki yürütmenin sorluğu burada zaten google yaz binlerce farkıl özellik çıkar kadın erkek ile ilgili düşünce anlyışı ile ilgili e durum böyle ne yapacağız o zaman senin dediğin gibi yok bu olmaz yok şu olmaz dersek çıkar yolu var mı ha illa ilişkim olacak diye birşey de yok ona da saygı duyarım ama bir kadın ile bir erkek yan yana ve birşeyi sürdürmeyi istiyorlarsa o sevgi bağlıılık varsa bence iki tarafın da bazı çigilerinden ödün vermesi gerekiyor ha bunu hep kadın değil erkek de aynı oranda yapmalı yoksa erkek ben böyleyim kadın da ben böyleyim dedikçe maalesef bu düşünce yapısıyla düzgün ilişki yürütülemiyor sende ben biraz asilik ve karşı tarafın düyüncelerine değer vermeyen bir yapı gördüm her insan için değişmeyen kuralları vardır ama o kurallar haricinde de ilişkimiz için fedakarlıkta bulunabilmeliyiz biraz esneyebilmeliyiz belki de o doğrudur seni geliştirir ki ayrıca tamamen karşı tarafın düşüncesi de baz alınmak zorunda değil ortak bir paydada buluşma adına iki taraf da kendini esnetir biraz benim de bir arkadşım var seni ona benzettim onun da çok katı değişmez kalıpları vardır ve karşına çıkan kişi de onu göremediği an anında bırakıyor e o zaman ilişkide emek nerde ?
 
ben sevdiğini düşündüğünü ama gerçekten sevmediğini düşünüyorum
Bu kanıya nasıl vardınız?
karşı tarafın düyüncelerine değer vermeyen bir yapı gördüm
Peki hangi cümlemden bu sonucu çıkarttınız? Ne yapmış olabilirim yani sizce değer vermediğimi düşündürecek?
ilişkimiz için fedakarlıkta bulunabilmeliyiz biraz esneyebilmeliyiz
Peki ben size sorabilir miyim sizin esnek sınırlarınız neler bir ilişkide? Hangi konular fedakarlık gerektirir?
 
Bu kanıya nasıl vardınız?

Peki hangi cümlemden bu sonucu çıkarttınız? Ne yapmış olabilirim yani sizce değer vermediğimi düşündürecek?

Peki ben size sorabilir miyim sizin esnek sınırlarınız neler bir ilişkide? Hangi konular fedakarlık gerektirir?
bu kanıya seven insanın illaki değer yargılarımız haricinde bazı konularda ortak karara varmak için çaba göstermesi gerektiğinden fakat sizin ben bu şekildeyim geri adım atmıyorum taktik yapmıyorum neysem oyum diyerek karşı tarafın direkt kendi halinizle kabul etmek zorundaymış gibi yazan cümlelerinizden algıladım çünkü her insanın kusurları vardır bu demek değil ki karşı taraf için kendinizi tamamen değiştirin karakterinizden vazgeçin sadece söylediğim şey bazen karşı taraf ne söylüyor yada onu baz bile almıyorsanız psikoglar çift terapistlerinin iyi ve sağlıklı ilişki için kişilerde bulunması gereken özellikleri her gün paylaşıyorlar insan asabi olabilir ben mesela alttan alabilen yapıda biri değilim ama ben böyleyim taktik uygulayamam beni böyle kabul etmeli diyemem çünkü bu yanlış bir davranış ben bundan ödün verip kendime ayar verebilmeliyim bunu o istiyor diye değil sağlıklı iletişmide bu olması gerektiği için esnek sınır olarak bundan bahsediyorum ama konuşma tarzınızdan ben sizin böye sürekli dik ve karşı taraf buna uymak zorunda gibi bi algıya sahip oludğunuzu hissettim he ben bunu suçlamak için de yazmıyorum bu arada sizi yazzdıkalrınaza göre değerlendirmek durumundayız belki de bambaşka bir insansınız ben hissettiğimi söylüyorum benimde kırmızı çizgilerim vardır mesela aynı siz gibi bunlardan hiç ödünm vermedim bende vermem mesela evlilik öncesi ilişki bu kişinin kendisine has bir kırmızı çizgidir karşı tarafla iyi olacağız diye tutup da ilişki yaşayacak halim yok kendim istemediğim ve değer yargıma ters olmasına rağmen ha bu demek değil ki yaşayan insan kötüdür oda onun değer yargsı ona da çok saygı duyarım ama kendi kötü özelliklerimin de farkındayım onlarıda benim düzeltmem gerekir mesela karşı tarafla iyi anlaşabilmmek iletişim kurabilmek için bide sizde şu durumda olabilir mesela bir konuda haklısınızdır fakat üslup yanlıştır karşı tarafın gıcık olacağı şekilde ifade edersiniz kendinizi bu da haklı olmanıza rağmen karşı taraf sizi itici algılar bunu bende yapıyorum mesela sakin sakin güzelce anlatacağım şeyi höt höt söylüyorum zararlı ben çıkıyorum
 
Amerikan dizisinde geçiyor diye kesin doğruluk payı var diye bir şey yok ki. Burada sorsak çok fazla kovalayıp sizin deyiminizle ağırdan satan kızları elde ettikten sonra dünyayı dar eden ya da yine sizin deyiminizle çabuk elde edip çok kıymet veren insanlar vardır. Bu konularda yorum yapmayı pek uygun bulmuyorum bundan bahsettim. Bu, iki insanın arasındaki iletişimden ve duygudan geçer.

Ama diğer bir konuda hak veriyorum size, belki de bu kadar keskin sınırlarımın olması itiyordur.
Aslında durumun özeti: Sınırların çiğnenmesine müsaade etmemek; ama ülke sınırı gibi keskin kriterler de belirlememek. Arada karşımızdaki insana uyum sağlayabilmek ve onu kendimize yaklaştırabilmek (ama sağlıklı sınırlar içinde).

Sizin çevrenizdekiler "evet demiyorsun" derken, belki de uzlaşmacı yönünüzü geliştirmeye dikkat çekmek istemiş olabilirler. Ama bunun nasıl söylendiği de önemli. Ben ilk okuduğumda "erkekleri hoş tutmak için genelde evet demek mübahtır" anlamı çıkardım onların söylemlerinden. Neyse.
 
Seni çok iyi anlıyorum benimde ilişkilerim hep yürümüyordu bi adım geriden yaklastıgım için belki de 🥲
Şimdi ki çevrede çok etkili oluyor tecrübeli insanları dinleyince ilişkiden kaçar oldum hep önyargıyla yaklaştım ama fikirleriniz bi süre sonra değişebiliyor karşınızdaki kişiye bağlı
Kafanızı çok fazla takarsanız böyle devam edersiniz umursamayın ve keyfinize bakın karşınıza istemeseniz de çıkıyor :)❤️
 
Aslında durumun özeti: Sınırların çiğnenmesine müsaade etmemek; ama ülke sınırı gibi keskin kriterler de belirlememek. Arada karşımızdaki insana uyum sağlayabilmek ve onu kendimize yaklaştırabilmek (ama sağlıklı sınırlar içinde).
çok güzel ifade etmişsiniz :KK9:
 
Doğru kişi çıkmamış henüz karşınıza....siz de mutlaka hayatimda biri olsun diye zorlamamışsınız.
Tek birşey söyleyebilirim...hediye kabul etmemek bana göre ciddi nezaketsizliktir.
Ne kadar pahalı olabilir...araba mi, pırlanta kolye mi, mücevher set mi?
Insanın hediyesi kabul edilmeyip elinde kalınca gerçekten çok kötü hissettirir bence.
 
Aslında durumun özeti: Sınırların çiğnenmesine müsaade etmemek; ama ülke sınırı gibi keskin kriterler de belirlememek. Arada karşımızdaki insana uyum sağlayabilmek ve onu kendimize yaklaştırabilmek (ama sağlıklı sınırlar içinde).

Sizin çevrenizdekiler "evet demiyorsun" derken, belki de uzlaşmacı yönünüzü geliştirmeye dikkat çekmek istemiş olabilirler. Ama bunun nasıl söylendiği de önemli. Ben ilk okuduğumda "erkekleri hoş tutmak için genelde evet demek mübahtır" anlamı çıkardım onların söylemlerinden. Neyse.
Uzlaşmacı olunan konular genelde toplumumuzda belli ya. Aslında çok uzatmamak gerek, siz de çevrenizdeki ilişkilere bakarsanız bu sonuca varırsınız. Ben bakıyorum çevremde ilişkisini devam ettiren arkadaşlarımın çoğu kadının fedakarlıklarına dayanıyor.
Galiba karşımızdaki kişi gerçekten çok önemli. Diğer türlü ne yapsak da olmuyor galiba.
 
Ne kadar pahalı olabilir...araba mi, pırlanta kolye mi, mücevher set mi?
Hediye de bir anda verilir diye düşünüyorum size de yeni tanıştığınız sevgiliniz gerçekten pahalı bir hediye almak istediğinde evet al demezsiniz bence ya. Teşekkür edip geçersiniz diye düşünüyorum. Ha alınca da zaten iade edilmez. Yani yazdığınız gibi kimsenin hediyesi elinde kalmadı. Hediyeye kadar okuduysanız olayın öyle geliştiğini de okumuşsunuzdur.
 
Hediye de bir anda verilir diye düşünüyorum size de yeni tanıştığınız sevgiliniz gerçekten pahalı bir hediye almak istediğinde evet al demezsiniz bence ya. Teşekkür edip geçersiniz diye düşünüyorum. Ha alınca da zaten iade edilmez. Yani yazdığınız gibi kimsenin hediyesi elinde kalmadı. Hediyeye kadar okuduysanız olayın öyle geliştiğini de okumuşsunuzdur.
Galiba ben yanlış anladım...hediyeyi aldı verdi siz kabul etmediniz sandim.
Evet ben de al diyemem.
Aldı verdi reddettiniz sandim. O zaman haklisiniz bence de. Zaten bunu alayım mı sana diye de sorulmaz ki.
Eski istanbul beyefendileri nereye gitti ya...
 
bu kanıya seven insanın illaki değer yargılarımız haricinde bazı konularda ortak karara varmak için çaba göstermesi gerektiğinden fakat sizin ben bu şekildeyim geri adım atmıyorum taktik yapmıyorum neysem oyum diyerek karşı tarafın direkt kendi halinizle kabul etmek zorundaymış gibi yazan cümlelerinizden algıladım çünkü her insanın kusurları vardır bu demek değil ki karşı taraf için kendinizi tamamen değiştirin karakterinizden vazgeçin sadece söylediğim şey bazen karşı taraf ne söylüyor yada onu baz bile almıyorsanız psikoglar çift terapistlerinin iyi ve sağlıklı ilişki için kişilerde bulunması gereken özellikleri her gün paylaşıyorlar insan asabi olabilir ben mesela alttan alabilen yapıda biri değilim ama ben böyleyim taktik uygulayamam beni böyle kabul etmeli diyemem çünkü bu yanlış bir davranış ben bundan ödün verip kendime ayar verebilmeliyim bunu o istiyor diye değil sağlıklı iletişmide bu olması gerektiği için esnek sınır olarak bundan bahsediyorum ama konuşma tarzınızdan ben sizin böye sürekli dik ve karşı taraf buna uymak zorunda gibi bi algıya sahip oludğunuzu hissettim he ben bunu suçlamak için de yazmıyorum bu arada sizi yazzdıkalrınaza göre değerlendirmek durumundayız belki de bambaşka bir insansınız ben hissettiğimi söylüyorum benimde kırmızı çizgilerim vardır mesela aynı siz gibi bunlardan hiç ödünm vermedim bende vermem mesela evlilik öncesi ilişki bu kişinin kendisine has bir kırmızı çizgidir karşı tarafla iyi olacağız diye tutup da ilişki yaşayacak halim yok kendim istemediğim ve değer yargıma ters olmasına rağmen ha bu demek değil ki yaşayan insan kötüdür oda onun değer yargsı ona da çok saygı duyarım ama kendi kötü özelliklerimin de farkındayım onlarıda benim düzeltmem gerekir mesela karşı tarafla iyi anlaşabilmmek iletişim kurabilmek için bide sizde şu durumda olabilir mesela bir konuda haklısınızdır fakat üslup yanlıştır karşı tarafın gıcık olacağı şekilde ifade edersiniz kendinizi bu da haklı olmanıza rağmen karşı taraf sizi itici algılar bunu bende yapıyorum mesela sakin sakin güzelce anlatacağım şeyi höt höt söylüyorum zararlı ben çıkıyorum
Benim mesajıma da cevap verecek misiniz yoksa gecenin bir yarısı size uzun uzun yardımcı olmak için boşuna mı uğraştım :)
 
bu kanıya seven insanın illaki değer yargılarımız haricinde bazı konularda ortak karara varmak için çaba göstermesi gerektiğinden fakat sizin ben bu şekildeyim geri adım atmıyorum taktik yapmıyorum neysem oyum diyerek karşı tarafın direkt kendi halinizle kabul etmek zorundaymış gibi yazan cümlelerinizden algıladım çünkü her insanın kusurları vardır bu demek değil ki karşı taraf için kendinizi tamamen değiştirin karakterinizden vazgeçin sadece söylediğim şey bazen karşı taraf ne söylüyor yada onu baz bile almıyorsanız psikoglar çift terapistlerinin iyi ve sağlıklı ilişki için kişilerde bulunması gereken özellikleri her gün paylaşıyorlar insan asabi olabilir ben mesela alttan alabilen yapıda biri değilim ama ben böyleyim taktik uygulayamam beni böyle kabul etmeli diyemem çünkü bu yanlış bir davranış ben bundan ödün verip kendime ayar verebilmeliyim bunu o istiyor diye değil sağlıklı iletişmide bu olması gerektiği için esnek sınır olarak bundan bahsediyorum ama konuşma tarzınızdan ben sizin böye sürekli dik ve karşı taraf buna uymak zorunda gibi bi algıya sahip oludğunuzu hissettim he ben bunu suçlamak için de yazmıyorum bu arada sizi yazzdıkalrınaza göre değerlendirmek durumundayız belki de bambaşka bir insansınız ben hissettiğimi söylüyorum benimde kırmızı çizgilerim vardır mesela aynı siz gibi bunlardan hiç ödünm vermedim bende vermem mesela evlilik öncesi ilişki bu kişinin kendisine has bir kırmızı çizgidir karşı tarafla iyi olacağız diye tutup da ilişki yaşayacak halim yok kendim istemediğim ve değer yargıma ters olmasına rağmen ha bu demek değil ki yaşayan insan kötüdür oda onun değer yargsı ona da çok saygı duyarım ama kendi kötü özelliklerimin de farkındayım onlarıda benim düzeltmem gerekir mesela karşı tarafla iyi anlaşabilmmek iletişim kurabilmek için bide sizde şu durumda olabilir mesela bir konuda haklısınızdır fakat üslup yanlıştır karşı tarafın gıcık olacağı şekilde ifade edersiniz kendinizi bu da haklı olmanıza rağmen karşı taraf sizi itici algılar bunu bende yapıyorum mesela sakin sakin güzelce anlatacağım şeyi höt höt söylüyorum zararlı ben çıkıyorum
Söylediklerinize genel olarak bakıldığında hak veriyorum ama pratikte öyle işlemiyor maalesef. Burada yazdıklarımdan da eski ilişkimdeki kişiyi gerçekten sevip sevmediğim yargısına ulaşabileceğinizi pek sanmıyorum açıkcası.
Şu konuda size hak veriyorum, belki de karşımdaki insana, gerçekten dediğim dedik inatçı biri olarak ifade ediyorum kendimi. Aslında öyle biri değilim. Yani en azından arkadaşlık ilişkilerimde. Ama biriyle hayat arkadaşı olmak farklı tabi ki. O yüzden önem verdiğim konular var. Bu hayatı paylaşmak demek büyük sorumluluk daha önce de belirttim, iyi biri yakışıklı biri diye hiç kafama uymayan biriyle devam edemiyorum belki orada da hata yapıyorum bilemiyorum şu anlık. Bir kaç kişi yazdı konuya, belki zamanı vardır daha diye. Belki gerçekten zamanı vardır. Doğru kişiyi bulunca taktikmiş, esnemekmiş hepsi önemini kaybeder..
 
Söylediklerinize genel olarak bakıldığında hak veriyorum ama pratikte öyle işlemiyor maalesef. Burada yazdıklarımdan da eski ilişkimdeki kişiyi gerçekten sevip sevmediğim yargısına ulaşabileceğinizi pek sanmıyorum açıkcası.
Şu konuda size hak veriyorum, belki de karşımdaki insana, gerçekten dediğim dedik inatçı biri olarak ifade ediyorum kendimi. Aslında öyle biri değilim. Yani en azından arkadaşlık ilişkilerimde. Ama biriyle hayat arkadaşı olmak farklı tabi ki. O yüzden önem verdiğim konular var. Bu hayatı paylaşmak demek büyük sorumluluk daha önce de belirttim, iyi biri yakışıklı biri diye hiç kafama uymayan biriyle devam edemiyorum belki orada da hata yapıyorum bilemiyorum şu anlık. Bir kaç kişi yazdı konuya, belki zamanı vardır daha diye. Belki gerçekten zamanı vardır. Doğru kişiyi bulunca taktikmiş, esnemekmiş hepsi önemini kaybeder..
zaten yakışıklı diye kafaya hiç uymayan kişiyle devam etmeniz en büyük yanlış söylediklerimden bunu mu çıkardınız anlamadım ben dış görünüşe zaten hiç önem vermeyen biriyim her zaman da ilişkilerimi bu doğrultuda seçtim doğru kişi çıktığında taktik esnemek önemini kaybeder demişsiniz yanılıyorsunuz doğru kişide çıksa iletişimimizi düzgün kurmaya karşı taraf ile uyum sağlamaya dikkat etmemiz gerekiyor o zaman insanların de size dikkat etmeden istediği gibi davranmasına karşı çıkmamanız gerekir birbirleini seven insanlar ortak paydada bulaşmak için kendilerini esnetirler yeri gelir sizin alttan almanız yeri gelir karşı tarafın alması gerekir maalesef doğru kişi çıktı diye kaybetmeyeceksiniz her daim sizin yanınızda olacak diye bişey yok nasip insanan çabasına da bağlıdır sürekli her şeyde ben böyleyim yapacak bişey yok derseniz karşınıza da hep istediği gibi davranan insanlar çıkar ilişki sabır ve emek işidir de aynı zamanda emek gösterilmeyen hiç birşey değerli değildir iki taraf da bazı konularda kendini esnetmeyi bilmeli maalesef bunu bende söylemiyorum ayrıca her insan bir birey karşı taraf ona tamamen uymak zorunda değil karşınıza çıkan her insan da sizinle aynı şekilde düşünmek davranmak zorunda değil herkes ayrı bir çevrede ayrı bir ortamda ayrı bir ailede ayrı bir kultürüde yetişiyor tamamen siz gibi olması imkansız ki aynı evni içindeki kardeşler bile farlı karakterde ki erkek ve kadından bahsediyoruz ikisnin de beyni tamamen farlı çalışan iki cins
 
Başta el üstünde tutuluyorum, sonra sönüyor dediğiniz için bu şekilde bir yorum yapıyorum.

Benim de önceki tüm ilişkilerim hızlı başlar ve ilk başta muhteşem olurdu. En uzun ilişkim üç ay sürmüştü. Hatta bir erkek arkadaşımla bir barda karşılaştık, bakıştık. Ortak tanıdığımızdan ismini öğrenip sosyal medyadan ekledim. O da tanıdı, beni beğenmiş falan iki gün sonra hemen buluşmak istedi. Buluştuk bir şeyler içtik, tanıdık birbirimizi ve iki gün sonra da sevgili olma amaçlı buluştuk 😂. Çocukla barda karşılaşmamın üzerinden bir hafta geçmeden sevgiliydik. Dış görünüş olarak müthiş yakışıyorduk, ben de 60 kiloydum o zamanlar. Şehirde gezerken tüm gözler üzerimizde olurdu. Arkadaş çevrelerimiz de muhteşem çift derdi bize falan. Gossip Girl'deki Serena'yla Nate gibiydik aynı. Her şey büyülü geliyordu, sonra ne oldu? 3 ayın dolmasına yakın, saçma sapan bir bahaneyle ayrıldı :D. Arkadaşlarım ayrılık sonrası beni teselli etmekte çok zorlanmıştı. Çünkü onlar için de çok beklenmedikti. Kimse bittiğine inanamadı 😂.

Şimdiki erkek arkadaşımlaysa önce 1 yıl arkadaş oldum. Sonrasında 2 yıl arkadaşlıkla sevgililik arası bir dönem geçirdik. Bu iki yılda ikimiz de başkasıyla görüşmedik, ayrılma durumu da olmadığı için ilişkimizin süresine dahil ediyoruz. 2017 eylülde ilişki yürütebileceğimize emin olunca sevgili olduk. Şimdi her günüm o önceki anlattığım üç aydan çok daha büyülü, çok daha mutlu geçiyor.

Kendi adıma en büyük hatam erkekleri sadece sevgili adayı olarak görmemdi. Koluma takacağım bir aksesuar. Özellikle de tercihlerimi sırf dış görünüş ve insanları daha doğru düzgün tanımadan oluşturduğum hislerle yapmam çok büyük bir hataydı. Karşımdaki insanları tanımıyor, kafamdaki karakterleri beğendiğim vücutların içine yerleştiriyordum. Şimdiki erkek arkadaşım yine gayet yakışıklı, düzgün fizikli. Boyu benimle aynı, bence daha çok tatlı çocuk kategorisine giren birisi. Yani dış görünüşe önem vermeyeceğim diye de tipini itici bulduğum, bana hiç çekici gelmeyen birisiyle de olmadım. Ama gören her kadının dibinin düşeceği tiplerden daha normal bir yakışıklıya geçiş yaptım diyeyim 😄.

How I Met Your Mother dizisinde çok sevdiğim bir söz vardır. "Eğer hayattan ne istediğinizle ilgili evrene karşı dürüst olursanız, evren size tam da o istediğiniz şeyi verir". Ben de düzgünce paylaşım yapamayacağım, çocuklar gibi eğlenemeyeceğim, ortak noktamın hiç olmadığı biriyle sırf birbirimize yakışıyoruz diye görüşemeyeceğime karar verdim. Bir ilişkinin temelinde, yapmacık olmayan samimi bir arkadaşlık olması çok önemli. Biz hâlâ beş yıllık sevgililiğimizin önünde, altı yıllık arkadaşız.

Birlikte filmler diziler animeler izleriz, aynı takımı tutuyoruz futbolu birlikte takip ediyoruz. Yüzlerce maç izledik birlikte. Sinemaya tiyatroya gider üzerine saatlerce yorumlar yaparız. Alışverişe de birlikte çıkarız. Hiçbir zaman konuşacaklarımız bitmez. Sıkça oturup sohbet ederiz, bir şeyler anlatırız birbirimize. Neredeyse her şeyde birbirimizin fikrini alırız. Her şeyi birlikte yapabildiğimiz gibi aynı odada dahi olsak ayrı ayrı takılarak kendimize vakit de ayırabiliriz. Aynı masada bilgisayarlarımızda farklı oyunlar oynar, arada sohbet ederiz. Oyunlarımızdan birbirimize bir şeyler gösterir, anlatırız. Bilgisayar başından her kalkışımızda da, kalkan kişi diğerinin yanına gider sarılır öper. Uzun süre oyun oynarsak birlikte mola veririz mesela. Kanepeye uzanır birlikte dinlenir sohbet ederiz. Hem pandemi hem de sevgilimin doğuda görev yapması sebebiyle son iki yıldır görüşmelerimiz hep bu şekilde geçiyor 😂. Doğru kişiyle olduğunuzda kanepeye uzanıp boş boş tvde kanallara bakmak, elinizde telefonla sosyal medyada takılmak (bunları tek başınıza yaparken ne kadar sıkıcıdır oysa) bile dünyanın en eğlenceli, en güzel aktivitesine dönüyor.

Bir de eski sevgilim için benim olduğum ortamda hayat dururdu. Başka hiçbir şey yapamaz, saksı gibi yanımda otururdu. Şimdiki erkek arkadaşımın, ilişkimizin başından beri sanki ben yokmuşum gibi günlük hayatına devam etmesi çok hoşuma gitmişti. Günlük hayatına beni dahil edebiliyor yani.

Çıkardığım bir diğer ders de, istisnalar kaideyi bozmaz, en çok parlayan yıldızlar ilk sönenlerdir. İlişkinin ilk başında bir masalı yaşıyormuş gibi hissediyorsanız, bu gerçek değildir. Normal ilişkiler sakin başlar, ilk zamanlarki heyecandan bahsetmiyorum bu elbette normal, giderek mükemmelleşir. Sevgi aşk, ilk başta minimum düzeydedir, giderek zamanla artar. İlişki ilk başta rüya gibi geliyorsa, kimse kendisi gibi davranmıyordur, orada ya narsistler ya yalanlar vardır. Benim çıkardığım en büyük ders bu.

Biz her zaman dürüst olduk. Erkek arkadaşım beni üzeceğini bildiği zamanlarda dahi hiçbir zaman yalanlara başvurmadı. Kendisi de benim aşırı dürüstlüğümü çok sever. Her zaman kendimiz olduk, hiçbir zaman taktiklere başvurmadık. Ben böyle olması gerektiğini düşünüyorum.
 
Başta el üstünde tutuluyorum, sonra sönüyor dediğiniz için bu şekilde bir yorum yapıyorum.

Benim de önceki tüm ilişkilerim hızlı başlar ve ilk başta muhteşem olurdu. En uzun ilişkim üç ay sürmüştü. Hatta bir erkek arkadaşımla bir barda karşılaştık, bakıştık. Ortak tanıdığımızdan ismini öğrenip sosyal medyadan ekledim. O da tanıdı, beni beğenmiş falan iki gün sonra hemen buluşmak istedi. Buluştuk bir şeyler içtik, tanıdık birbirimizi ve iki gün sonra da sevgili olma amaçlı buluştuk 😂. Çocukla barda karşılaşmamın üzerinden bir hafta geçmeden sevgiliydik. Dış görünüş olarak müthiş yakışıyorduk, ben de 60 kiloydum o zamanlar. Şehirde gezerken tüm gözler üzerimizde olurdu. Arkadaş çevrelerimiz de muhteşem çift derdi bize falan. Gossip Girl'deki Serena'yla Nate gibiydik aynı. Her şey büyülü geliyordu, sonra ne oldu? 3 ayın dolmasına yakın, saçma sapan bir bahaneyle ayrıldı :KK70:. Arkadaşlarım ayrılık sonrası beni teselli etmekte çok zorlanmıştı. Çünkü onlar için de çok beklenmedikti. Kimse bittiğine inanamadı 😂.

Şimdiki erkek arkadaşımlaysa önce 1 yıl arkadaş oldum. Sonrasında 2 yıl arkadaşlıkla sevgililik arası bir dönem geçirdik. Bu iki yılda ikimiz de başkasıyla görüşmedik, ayrılma durumu da olmadığı için ilişkimizin süresine dahil ediyoruz. 2017 eylülde ilişki yürütebileceğimize emin olunca sevgili olduk. Şimdi her günüm o önceki anlattığım üç aydan çok daha büyülü, çok daha mutlu geçiyor.

Kendi adıma en büyük hatam erkekleri sadece sevgili adayı olarak görmemdi. Koluma takacağım bir aksesuar. Özellikle de tercihlerimi sırf dış görünüş ve insanları daha doğru düzgün tanımadan oluşturduğum hislerle yapmam çok büyük bir hataydı. Karşımdaki insanları tanımıyor, kafamdaki karakterleri beğendiğim vücutların içine yerleştiriyordum. Şimdiki erkek arkadaşım yine gayet yakışıklı, düzgün fizikli. Boyu benimle aynı, bence daha çok tatlı çocuk kategorisine giren birisi. Yani dış görünüşe önem vermeyeceğim diye de tipini itici bulduğum, bana hiç çekici gelmeyen birisiyle de olmadım. Ama gören her kadının dibinin düşeceği tiplerden daha normal bir yakışıklıya geçiş yaptım diyeyim 😄.

How I Met Your Mother dizisinde çok sevdiğim bir söz vardır. "Eğer hayattan ne istediğinizle ilgili evrene karşı dürüst olursanız, evren size tam da o istediğiniz şeyi verir". Ben de düzgünce paylaşım yapamayacağım, çocuklar gibi eğlenemeyeceğim, ortak noktamın hiç olmadığı biriyle sırf birbirimize yakışıyoruz diye görüşemeyeceğime karar verdim. Bir ilişkinin temelinde, yapmacık olmayan samimi bir arkadaşlık olması çok önemli. Biz hâlâ beş yıllık sevgililiğimizin önünde, altı yıllık arkadaşız.

Birlikte filmler diziler animeler izleriz, aynı takımı tutuyoruz futbolu birlikte takip ediyoruz. Yüzlerce maç izledik birlikte. Sinemaya tiyatroya gider üzerine saatlerce yorumlar yaparız. Alışverişe de birlikte çıkarız. Hiçbir zaman konuşacaklarımız bitmez. Sıkça oturup sohbet ederiz, bir şeyler anlatırız birbirimize. Neredeyse her şeyde birbirimizin fikrini alırız. Her şeyi birlikte yapabildiğimiz gibi aynı odada dahi olsak ayrı ayrı takılarak kendimize vakit de ayırabiliriz. Aynı masada bilgisayarlarımızda farklı oyunlar oynar, arada sohbet ederiz. Oyunlarımızdan birbirimize bir şeyler gösterir, anlatırız. Bilgisayar başından her kalkışımızda da, kalkan kişi diğerinin yanına gider sarılır öper. Uzun süre oyun oynarsak birlikte mola veririz mesela. Kanepeye uzanır birlikte dinlenir sohbet ederiz. Hem pandemi hem de sevgilimin doğuda görev yapması sebebiyle son iki yıldır görüşmelerimiz hep bu şekilde geçiyor 😂. Doğru kişiyle olduğunuzda kanepeye uzanıp boş boş tvde kanallara bakmak, elinizde telefonla sosyal medyada takılmak (bunları tek başınıza yaparken ne kadar sıkıcıdır oysa) bile dünyanın en eğlenceli, en güzel aktivitesine dönüyor.

Bir de eski sevgilim için benim olduğum ortamda hayat dururdu. Başka hiçbir şey yapamaz, saksı gibi yanımda otururdu. Şimdiki erkek arkadaşımın, ilişkimizin başından beri sanki ben yokmuşum gibi günlük hayatına devam etmesi çok hoşuma gitmişti. Günlük hayatına beni dahil edebiliyor yani.

Çıkardığım bir diğer ders de, istisnalar kaideyi bozmaz, en çok parlayan yıldızlar ilk sönenlerdir. İlişkinin ilk başında bir masalı yaşıyormuş gibi hissediyorsanız, bu gerçek değildir. Normal ilişkiler sakin başlar, ilk zamanlarki heyecandan bahsetmiyorum bu elbette normal, giderek mükemmelleşir. Sevgi aşk, ilk başta minimum düzeydedir, giderek zamanla artar. İlişki ilk başta rüya gibi geliyorsa, kimse kendisi gibi davranmıyordur, orada ya narsistler ya yalanlar vardır. Benim çıkardığım en büyük ders bu.

Biz her zaman dürüst olduk. Erkek arkadaşım beni üzeceğini bildiği zamanlarda dahi hiçbir zaman yalanlara başvurmadı. Kendisi de benim aşırı dürüstlüğümü çok sever. Her zaman kendimiz olduk, hiçbir zaman taktiklere başvurmadık. Ben böyle olması gerektiğini düşünüyorum.
Sizin adınıza çok sevindim ancak ben isteklerim doğrultusunda dürüst olduğumu hissediyorum çoğu zaman. Evren’e de o yönde mesajlar gönderiyorum.
Kimseye sırf görsellik olarak yaklaşmam, yaklaşmadım. Önce de ifade ettiğim gibi olsa şimdiye kadar bir çok ilişkim olurdu. Ama zaten çoğuna ben yanaşmadım. Olacaksa, sırf olsun diye değil gerçekten kafamın ruhumun uyuştuğunu biriyle olmasını istedim.
Okuldaki flörtüm de kısa boylu, çok da yakışıklı olmayan ama göze hoş gelen bir tipti. Ancak ben ona entelektüel, okuyan araştıran bir insan olduğu için yakınlık gösterdim en başta. Konuşmalarımız öyle boş da geçmiyordu.Sonrasında beni eleştirdiğini fark ettim. Mesela beni alışveriş yapıyorum ona göre gereksiz şeyler alıyorum diye eleştiriyordu. Ben de bana göre gereksiz değil diyordum. Onun hayat görüşüne göre, bir kazakla ömür geçer. Her neyse daha sonra bana geri dönmeye çalıştığı bir dönem oldu ve konuşma esnasında senin bu yönünden çok rahatsızım biz bir yola çıkacaksak böyle davranmanı istemem gibi bir şeyler söyledi. Ardından aynı konuşmada iddia oynadığını kaçırdı ağzından.Şimdi, mesela anlayamıyorum. Hayat görüşüne göre gereksiz para harcamak kötü, peki iddia? Diğer bir konu, o dönem bende ne gördün de uzaklaştın ya da bunun bir flört olduğunu reddettin? Evet tanıma dönemiydi, uyuşamadık yerine, yoo biz arkadaştık dedin. Zaten ben bu defteri kapatmıştım ama bu muhabbetteki tutarsızlıktan sonra, imkansızlaştı.
Eski sevgilimle de kısa sürede sevgili olduk, ama sizin söylediğiniz gibi her şeyi paylaşıyorduk, çok güzel sohbetler ediyorduk aynı ortamda farklı şeyler de yapabiliyorduk ama yürümedi. Ama şöyle genelleme de yapmak istemiyorum, rüya gibi başlayan ilişkiler yalandır hemen biter vs. Bence bu genellemeler de çok yanlış. İlişkinin başı elbette rüya gibi olmalı. Sonrasında zorluklar da yaşanır ya da inişli çıkışlı dönemleri olur. Ama başlangıcı kimine göre değişse de genelde en tatlı dönemlerdir bence.
Benim anladığım şu ki, sizin de anlattıklarınıza göre bu işler büyük ihtimalle biraz da şans. Mesela o arkadaş olduğunuz dönem sevgiliniz de size, yoo biz sadece arkadaşız da diyebilirdi. Ya da siz başkasıyla da görüşebilirdiniz. Ve galiba yüzde yüz doğru bir yol yok. Her ilişki kendine özel durumları barındırıyor.
Ben de sizin gibi, taktik yalan vs olmamasını istiyorum ilişkimde. Sürekli taktiğe başvurup olmadığım biri gibi davranamam.
Ama ben şu anda hiç kimseyle anlaşamayacakmışım, uyuşamayacakmışım gibi hissediyorum. Bilemiyorum artık
 
Back
X