İlk anneler gününde şiddete uğradım.

Sebepsizce0055

Yeni Üye
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
12 Mayıs 2020
10
4
31
Merhabalar, söze nasıl başlasam bilemiyorum. Eşim ile 4 sene sevgililik 3 senedirde evliyiz. Toplamda 7senelik bir birlikteliğimiz var. Başlarda her şey çok güzeldi. Sevgililik dönemi çok keyifliydi. Evliliğin ilk bir buçuk senesi de çok güzeldi. Ben ilk kez hamile kaldım. Fakat sekiz haftalıkken düşük yaptım. Bu bizi yıktı. Sonra bı kez daha hamile kaldım. Hamilelik surecim berbattı. Her gün bebeğimi kaybetme korkusu ile yaşıyordum. Gitmedigin doktor kalmadı. Her gittiğimde farklı bı sorun soyluyorlardi. Psikolojik olarak hamilelikte geçirdiğim kaybetme korkusu beni mahfetti. Üzerine 60 kilodan 95e çıktım. Bu süreçte eşim bana hep ilgiliydi her şeye yardım ediyor, her gün karnımı seviyor adeta bir melekmisim gibi davranıyordu. Bir dediğim iki olmazdı. Asla kavga etmezdim. Doğumum çok zor geçti yapayalnız bir doğum odasında suni sancı ile 12 saatlik acı iciinde yerleri öpe öpe geçen bir doğum. Doğumdan sonra 12gunluk bir yoğun bakım sürecimiz oldu. Oglumuzun kanında enfeksiyon vardı 12 gün boyunca tek başıma anne otelinde kaldım çocuğu olan bilir asla uyuyamıyorsun uz 7/24 annelik yapıyorsunuz sürekli emziriyorsunuz olmuşsunuz 95 kilo kendinizi bile taşıyamıyor ken... Sonrasında eve geldik işim hemen desteğini çekti tabii ki. Ev işleri yemek çocuk bakımı ve diğer her şey benim üzeri.deydi. annem 65 yaşında olmasına rağmen ve kanser hastası olmasına rağmen hamileliğimde ve doğum sonrasında hep yanimdaydi. Eşim desteklememeye başladı. Bizim tuvaletlerimiz farklı onun tuvaletine girmiyoruz hiçbirimiz ama o konuda bile (görmediğim için unutmuşum temizlemeyi) onun tuvaletini temizlemenin gerektiğini bana asla yardım etmeyeceğini kılını bile kipirdatmayacagini söyledi. Yani evde annem ve eşim yorulmasin diye her şey benim üzerime kaldi. Bu dönem aylarca böyle devam etti. Şuan bebeğim 1 yaşına geldi. 12 ay boyunca bizde durum şu; eşim işten gelir, işte uyumuş olur ama yine de uyur. Kanepeye uzanıp eline telefon alır. Saatlerce borsaya bakar. Ve saatlerce başka bir dünyada takılır. Asla ilgilenmez. Hatta cinsel hayatımız bile kötüydü. Yataklar ayrılmış durumdayi,. Korona döneminden hemen önce (bu arada öğretmenim) çalışıyordum ve artık okullar tatil olunca annemi evine gonderdik. Kaldık eşim ile baş başa. Herhangi bir sosyalligimiz iki senedir yok. Birlikte yürüyüş bile yapmayız yani. Ben bunaldım arkadaşlar. Ev işi temizlik yemek hepsi bende. Çocuk bakımı oynaması eylemesi bende. Uykusuzluk hepsi bende... Eşim yine aynı kanepeye uzanır asla konuşmaz. Konuşunca da hep asaglar. Eleştirir. Ben de üzülüp kiriliyorum haliyle. Sürekli kavga etmeye başladık. En son ki olay beni dehşete düşürdü.

Orucuz. Hafta sonu anneler günü. Kayınvalidem e bir siteden Cicek sipariş ettim. İki dal orkide klasik. Sonra eşime söyledim. Bana iyiki bana sormamışsın bune böyle saksı mi bu maketmi diye söyledi. Ses tonu yüksekti her zamanki gibi eleştirir asagilar tavrı vardı. Bende neden küçümsediğini sordum. Ben kucumsemiyorum dedi. Suratında ki ifade ve bağırması öyle değildi. Bana uyduruyorsun diye bağırmaya başladı. Bebek uyuyordu. Bende kırıldım gücendim başka odaya gittim sakinleşmek için. Çocuk uyanmış o sırada sırf çocuğa bakmamak için geldi. Bende o odadan çıkıp salona gittim. İçimden kızgın kirgindim. Sesim çıkmadı bebeğimin karnını doyurup uyuttum geri. Bana sesini yükseltti ona ifttira attigimi. Söyledi. Bende ağlamaya başladım. Gozyaslarimin timsah gözyaşları olduğunu söyledi. Bende daha kötü oldum. Bebeğin yanında bağırması zaten bebeği de benide bitiriyor. Siparişi iptal ettim. Bu sefer iptal etmek için sipariş verdin dedi. Kafayı yemek üzereyim bende saçmalama diye bağırdım. Sesler yükseldi. İlk kez beni öyle bir dövdü ki... Ugundum kaldım yerde. Kendimi öyle kötü hissettim ki. Defol dedim git dedim. Bitti dedim. Bağırıyorum. İçine ettin her şeyin dedim. Silahını getirdi kafasına dayadı tehdit etti. (Hamileliğimin 4.ayinda en yakın arkadaşı silahla kafasına sıkıp intihar etmişti) onun ismini söyleyerek beni onun gibi yapacaksın dedi. Şarjörü düştü o esnada alıp sakladım sıkmasın diye. Hem dayak yedim hem ölmesinden öldürmesi sen korktum. Neyse bu elini yere vurmuş. Eli kırıldı. Ertesi gün işten geldiğinde (eve gelme demiştim) anahtar arkada olmadığı için geldi. Bana vurduğu için özür diledi ama belirtti sadece vurduğu için... sebebi de bebeğin önünde ona bağırmış olmam iyi de ben bagirdiysam o tatlı tonla soylemediki oda bağırdı bebeğin önünde de dövdü. İlk anneler günüm böyle geçti benim. Ne yapacağımı bilmez bir haldeyim. Tikandik kaldık. Kavgalarının hep bağırış cagiris... Yoruldum bunaldım. Konuşsam anlamıyor beni. Değer vermiyor. ,Zaten ev işi çocuk iyice saldı kendini her şeyi benim bu evin. Üstelik kiriktan rapor alıp evde oturcak. Şimdi iyice birbirimize gireriz diye korkuyorum. Ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim bilmiyorum. Ama içim acıyor. İlk anneler günümun dayakla geçmesi.. tehditlerle geçmesi... Hepsi bir yana bu şekilde devam edersek bebeğimizin psikolojisi ne olacak... Halen şoktayım. Daha önce olmayan şeyler oluyor. Akıl istiyorum sizden...yapayalnızim kimseye derdimi anlatamadım... Ne yapmalıyım?? Siz bunları yasasaniz ne yapardiniz?
 
çok üzgünüm sizin adınıza, hikayeniz de çok tanıdık kusursuzdan cehenneme dönme hikayesi, dogum yapıp eve geldikten sonra başlamış kabus, bunca zaman psikolojik şiddet görmüş, en son da fiziksel şiddeti yaşamışsınız. su anda pat diye yasadıklarınızı sindirmek zor. fakat surda hem fikiriz ki esiniz sizi sevmiyor ve bu sizinle ilgili değil cünkü öz çocuğunu bile düşünmeyen birisi kimseyi düşünmez. o silah dayama kısmı blöf çok gerçekçiydi eminim ki ama bu kisiliktekiler asla kendi canına kıymaz. amacı manipülasyon yani. öyle bi dövdü ki uğundum yazmışsınız gercekten çok acı mesleğiniz var mı? bu isin oluru kalmamış cünkü artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz
 
Yaşadıklarına cok üzüldüm. Bu kadar sorumluluğu yuklenmene ayrı üzüldüm,bir de iyilikten maraz doğmuş ona üzüldüm. Kendisinin düşünüp bir dal çiçek almadığı annesine sen orkide alıyorsun. Bir de üstüne hakaret ve aşağılama görüyorsun yazıklar olsun ona. Allah kahretsin onu sana vuran elleri kırılsın. Hoş kırılmış da zaten.

Bir de öğretmenmissin, çekme derim bu adami.
Bundan baba da olmaz koca da olmaz. Bu şiddet ilk miydi? Yoksa daha önce var mıydı? Bir anne icin en kötü durum cocugu önünde bunlarin yaşanması.
Bir de onun bu kendimi öldürürüm bloflerine kanma
Öldürürse de öldürsün
Tobe gece gece acacam agzimi. Bayram a da az kaldi.
 
Merhabalar, söze nasıl başlasam bilemiyorum. Eşim ile 4 sene sevgililik 3 senedirde evliyiz. Toplamda 7senelik bir birlikteliğimiz var. Başlarda her şey çok güzeldi. Sevgililik dönemi çok keyifliydi. Evliliğin ilk bir buçuk senesi de çok güzeldi. Ben ilk kez hamile kaldım. Fakat sekiz haftalıkken düşük yaptım. Bu bizi yıktı. Sonra bı kez daha hamile kaldım. Hamilelik surecim berbattı. Her gün bebeğimi kaybetme korkusu ile yaşıyordum. Gitmedigin doktor kalmadı. Her gittiğimde farklı bı sorun soyluyorlardi. Psikolojik olarak hamilelikte geçirdiğim kaybetme korkusu beni mahfetti. Üzerine 60 kilodan 95e çıktım. Bu süreçte eşim bana hep ilgiliydi her şeye yardım ediyor, her gün karnımı seviyor adeta bir melekmisim gibi davranıyordu. Bir dediğim iki olmazdı. Asla kavga etmezdim. Doğumum çok zor geçti yapayalnız bir doğum odasında suni sancı ile 12 saatlik acı iciinde yerleri öpe öpe geçen bir doğum. Doğumdan sonra 12gunluk bir yoğun bakım sürecimiz oldu. Oglumuzun kanında enfeksiyon vardı 12 gün boyunca tek başıma anne otelinde kaldım çocuğu olan bilir asla uyuyamıyorsun uz 7/24 annelik yapıyorsunuz sürekli emziriyorsunuz olmuşsunuz 95 kilo kendinizi bile taşıyamıyor ken... Sonrasında eve geldik işim hemen desteğini çekti tabii ki. Ev işleri yemek çocuk bakımı ve diğer her şey benim üzeri.deydi. annem 65 yaşında olmasına rağmen ve kanser hastası olmasına rağmen hamileliğimde ve doğum sonrasında hep yanimdaydi. Eşim desteklememeye başladı. Bizim tuvaletlerimiz farklı onun tuvaletine girmiyoruz hiçbirimiz ama o konuda bile (görmediğim için unutmuşum temizlemeyi) onun tuvaletini temizlemenin gerektiğini bana asla yardım etmeyeceğini kılını bile kipirdatmayacagini söyledi. Yani evde annem ve eşim yorulmasin diye her şey benim üzerime kaldi. Bu dönem aylarca böyle devam etti. Şuan bebeğim 1 yaşına geldi. 12 ay boyunca bizde durum şu; eşim işten gelir, işte uyumuş olur ama yine de uyur. Kanepeye uzanıp eline telefon alır. Saatlerce borsaya bakar. Ve saatlerce başka bir dünyada takılır. Asla ilgilenmez. Hatta cinsel hayatımız bile kötüydü. Yataklar ayrılmış durumdayi,. Korona döneminden hemen önce (bu arada öğretmenim) çalışıyordum ve artık okullar tatil olunca annemi evine gonderdik. Kaldık eşim ile baş başa. Herhangi bir sosyalligimiz iki senedir yok. Birlikte yürüyüş bile yapmayız yani. Ben bunaldım arkadaşlar. Ev işi temizlik yemek hepsi bende. Çocuk bakımı oynaması eylemesi bende. Uykusuzluk hepsi bende... Eşim yine aynı kanepeye uzanır asla konuşmaz. Konuşunca da hep asaglar. Eleştirir. Ben de üzülüp kiriliyorum haliyle. Sürekli kavga etmeye başladık. En son ki olay beni dehşete düşürdü.

Orucuz. Hafta sonu anneler günü. Kayınvalidem e bir siteden Cicek sipariş ettim. İki dal orkide klasik. Sonra eşime söyledim. Bana iyiki bana sormamışsın bune böyle saksı mi bu maketmi diye söyledi. Ses tonu yüksekti her zamanki gibi eleştirir asagilar tavrı vardı. Bende neden küçümsediğini sordum. Ben kucumsemiyorum dedi. Suratında ki ifade ve bağırması öyle değildi. Bana uyduruyorsun diye bağırmaya başladı. Bebek uyuyordu. Bende kırıldım gücendim başka odaya gittim sakinleşmek için. Çocuk uyanmış o sırada sırf çocuğa bakmamak için geldi. Bende o odadan çıkıp salona gittim. İçimden kızgın kirgindim. Sesim çıkmadı bebeğimin karnını doyurup uyuttum geri. Bana sesini yükseltti ona ifttira attigimi. Söyledi. Bende ağlamaya başladım. Gozyaslarimin timsah gözyaşları olduğunu söyledi. Bende daha kötü oldum. Bebeğin yanında bağırması zaten bebeği de benide bitiriyor. Siparişi iptal ettim. Bu sefer iptal etmek için sipariş verdin dedi. Kafayı yemek üzereyim bende saçmalama diye bağırdım. Sesler yükseldi. İlk kez beni öyle bir dövdü ki... Ugundum kaldım yerde. Kendimi öyle kötü hissettim ki. Defol dedim git dedim. Bitti dedim. Bağırıyorum. İçine ettin her şeyin dedim. Silahını getirdi kafasına dayadı tehdit etti. (Hamileliğimin 4.ayinda en yakın arkadaşı silahla kafasına sıkıp intihar etmişti) onun ismini söyleyerek beni onun gibi yapacaksın dedi. Şarjörü düştü o esnada alıp sakladım sıkmasın diye. Hem dayak yedim hem ölmesinden öldürmesi sen korktum. Neyse bu elini yere vurmuş. Eli kırıldı. Ertesi gün işten geldiğinde (eve gelme demiştim) anahtar arkada olmadığı için geldi. Bana vurduğu için özür diledi ama belirtti sadece vurduğu için... sebebi de bebeğin önünde ona bağırmış olmam iyi de ben bagirdiysam o tatlı tonla soylemediki oda bağırdı bebeğin önünde de dövdü. İlk anneler günüm böyle geçti benim. Ne yapacağımı bilmez bir haldeyim. Tikandik kaldık. Kavgalarının hep bağırış cagiris... Yoruldum bunaldım. Konuşsam anlamıyor beni. Değer vermiyor. ,Zaten ev işi çocuk iyice saldı kendini her şeyi benim bu evin. Üstelik kiriktan rapor alıp evde oturcak. Şimdi iyice birbirimize gireriz diye korkuyorum. Ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim bilmiyorum. Ama içim acıyor. İlk anneler günümun dayakla geçmesi.. tehditlerle geçmesi... Hepsi bir yana bu şekilde devam edersek bebeğimizin psikolojisi ne olacak... Halen şoktayım. Daha önce olmayan şeyler oluyor. Akıl istiyorum sizden...yapayalnızim kimseye derdimi anlatamadım... Ne yapmalıyım?? Siz bunları yasasaniz ne yapardiniz?
Çok üzüldüm. Sanırım emniyet görevlisi eşin. çok gergin oluyorlar. Bugüne kadar tanıdıklarım öyle. Baştan belli değil miydi? Ne denebilirki? Bir kez kalkan el tekrar kalkar. İlerde daha zor olur. Çok seviyosan öfke kontrol terapisi alsın şart koş. Bence zor ama. Allah yardım etsin
 
Bana beni çok sevdiğini hayatının hatasının el kaldırmak olduğunu söyledi özür dilerken. Ama öncesi için asla özür dilemiyorum diye de belirtti. Aslında zaten öncesine de şiddete ugradigim kadar üzülmüştüm. Çünkü orada anlaşılmak, aşağılanma ve degersizlestirilme var.
Mesleğim var. Öğretmenim. Oda emniyette. Ayrılmak istersen ayrılamazsin diyor. Ayrilsan bile hadi oldu ki bebeği asla sana bırakmam diyerek tehdit ediyor. Hatta kendisi karar verecekmiş bebek 18 yaşına gelene kadar nikah kalacakmis sonra bosanacakmisiz. Bebeğimiz zaten babasının her konuda haklı olduğunu görüp eşimle kalacakmış. Ben de ruh hastasiymisim. İnsanın karşısındaki sesini yukselttiginde diğeri de yukseltiyor. Ki. Öfke normal bir duygu bunu biliyorum. Kontrolünü asla yapamıyoruz. Heleki bu son haftalarda. Cehennem gibi. Yapayalnızim. Bana söyledikleri bana çok saçma geliyor. . . Ben onu çok sevdim oda beni sevdi biliyorum ama yıprandık. Ben yalniz kalmaktan bıktım . Bide bu şiddet olunca en son farkettim ki tahammülü olmayan da sevgi falan kalmazmis. Onun beni sevdiğine inancım kalmadı zaten. Ama ne yapacağımı bilemiyorum. Yorum yapan Herkese sonsuz teşekkür ediyorum. İlaç gibisiniz. Allah razı olsun sizden ve Allah şu mübarek günlerde duanızı kabul etsin inşallah
 
O el bir kez kalkarsa bir daha inmiyor. Tum siddet goren kadinlarin hikayeleri hep boyle basliyor. Esinin sana saygisi da yok sevgisi de. Sana siddet uyguladiginda darp raporu almalisin. Esinin silahi olduguna gore polis sanirim. Bir kere daha eli kalkarsa srtesi gun bile olsa bir hastanenin aciline gidip darp raporu almak istedigini soyle. Esine uzaklastirma karari cekarabilirsin savciliga gidip ama bir kac ay eve gelemez sonra gelir. Siddet hep boyle baslar. Bu senin sucun degil. Once ilgisizlik, sinra hakaret kufur psikolojik siddet sonra da fiziksel siddet. Duzelir mi dersen hayir malesef.
Esinin hayatinda biri olabilir mi?
 
Merhabalar, söze nasıl başlasam bilemiyorum. Eşim ile 4 sene sevgililik 3 senedirde evliyiz. Toplamda 7senelik bir birlikteliğimiz var. Başlarda her şey çok güzeldi. Sevgililik dönemi çok keyifliydi. Evliliğin ilk bir buçuk senesi de çok güzeldi. Ben ilk kez hamile kaldım. Fakat sekiz haftalıkken düşük yaptım. Bu bizi yıktı. Sonra bı kez daha hamile kaldım. Hamilelik surecim berbattı. Her gün bebeğimi kaybetme korkusu ile yaşıyordum. Gitmedigin doktor kalmadı. Her gittiğimde farklı bı sorun soyluyorlardi. Psikolojik olarak hamilelikte geçirdiğim kaybetme korkusu beni mahfetti. Üzerine 60 kilodan 95e çıktım. Bu süreçte eşim bana hep ilgiliydi her şeye yardım ediyor, her gün karnımı seviyor adeta bir melekmisim gibi davranıyordu. Bir dediğim iki olmazdı. Asla kavga etmezdim. Doğumum çok zor geçti yapayalnız bir doğum odasında suni sancı ile 12 saatlik acı iciinde yerleri öpe öpe geçen bir doğum. Doğumdan sonra 12gunluk bir yoğun bakım sürecimiz oldu. Oglumuzun kanında enfeksiyon vardı 12 gün boyunca tek başıma anne otelinde kaldım çocuğu olan bilir asla uyuyamıyorsun uz 7/24 annelik yapıyorsunuz sürekli emziriyorsunuz olmuşsunuz 95 kilo kendinizi bile taşıyamıyor ken... Sonrasında eve geldik işim hemen desteğini çekti tabii ki. Ev işleri yemek çocuk bakımı ve diğer her şey benim üzeri.deydi. annem 65 yaşında olmasına rağmen ve kanser hastası olmasına rağmen hamileliğimde ve doğum sonrasında hep yanimdaydi. Eşim desteklememeye başladı. Bizim tuvaletlerimiz farklı onun tuvaletine girmiyoruz hiçbirimiz ama o konuda bile (görmediğim için unutmuşum temizlemeyi) onun tuvaletini temizlemenin gerektiğini bana asla yardım etmeyeceğini kılını bile kipirdatmayacagini söyledi. Yani evde annem ve eşim yorulmasin diye her şey benim üzerime kaldi. Bu dönem aylarca böyle devam etti. Şuan bebeğim 1 yaşına geldi. 12 ay boyunca bizde durum şu; eşim işten gelir, işte uyumuş olur ama yine de uyur. Kanepeye uzanıp eline telefon alır. Saatlerce borsaya bakar. Ve saatlerce başka bir dünyada takılır. Asla ilgilenmez. Hatta cinsel hayatımız bile kötüydü. Yataklar ayrılmış durumdayi,. Korona döneminden hemen önce (bu arada öğretmenim) çalışıyordum ve artık okullar tatil olunca annemi evine gonderdik. Kaldık eşim ile baş başa. Herhangi bir sosyalligimiz iki senedir yok. Birlikte yürüyüş bile yapmayız yani. Ben bunaldım arkadaşlar. Ev işi temizlik yemek hepsi bende. Çocuk bakımı oynaması eylemesi bende. Uykusuzluk hepsi bende... Eşim yine aynı kanepeye uzanır asla konuşmaz. Konuşunca da hep asaglar. Eleştirir. Ben de üzülüp kiriliyorum haliyle. Sürekli kavga etmeye başladık. En son ki olay beni dehşete düşürdü.

Orucuz. Hafta sonu anneler günü. Kayınvalidem e bir siteden Cicek sipariş ettim. İki dal orkide klasik. Sonra eşime söyledim. Bana iyiki bana sormamışsın bune böyle saksı mi bu maketmi diye söyledi. Ses tonu yüksekti her zamanki gibi eleştirir asagilar tavrı vardı. Bende neden küçümsediğini sordum. Ben kucumsemiyorum dedi. Suratında ki ifade ve bağırması öyle değildi. Bana uyduruyorsun diye bağırmaya başladı. Bebek uyuyordu. Bende kırıldım gücendim başka odaya gittim sakinleşmek için. Çocuk uyanmış o sırada sırf çocuğa bakmamak için geldi. Bende o odadan çıkıp salona gittim. İçimden kızgın kirgindim. Sesim çıkmadı bebeğimin karnını doyurup uyuttum geri. Bana sesini yükseltti ona ifttira attigimi. Söyledi. Bende ağlamaya başladım. Gozyaslarimin timsah gözyaşları olduğunu söyledi. Bende daha kötü oldum. Bebeğin yanında bağırması zaten bebeği de benide bitiriyor. Siparişi iptal ettim. Bu sefer iptal etmek için sipariş verdin dedi. Kafayı yemek üzereyim bende saçmalama diye bağırdım. Sesler yükseldi. İlk kez beni öyle bir dövdü ki... Ugundum kaldım yerde. Kendimi öyle kötü hissettim ki. Defol dedim git dedim. Bitti dedim. Bağırıyorum. İçine ettin her şeyin dedim. Silahını getirdi kafasına dayadı tehdit etti. (Hamileliğimin 4.ayinda en yakın arkadaşı silahla kafasına sıkıp intihar etmişti) onun ismini söyleyerek beni onun gibi yapacaksın dedi. Şarjörü düştü o esnada alıp sakladım sıkmasın diye. Hem dayak yedim hem ölmesinden öldürmesi sen korktum. Neyse bu elini yere vurmuş. Eli kırıldı. Ertesi gün işten geldiğinde (eve gelme demiştim) anahtar arkada olmadığı için geldi. Bana vurduğu için özür diledi ama belirtti sadece vurduğu için... sebebi de bebeğin önünde ona bağırmış olmam iyi de ben bagirdiysam o tatlı tonla soylemediki oda bağırdı bebeğin önünde de dövdü. İlk anneler günüm böyle geçti benim. Ne yapacağımı bilmez bir haldeyim. Tikandik kaldık. Kavgalarının hep bağırış cagiris... Yoruldum bunaldım. Konuşsam anlamıyor beni. Değer vermiyor. ,Zaten ev işi çocuk iyice saldı kendini her şeyi benim bu evin. Üstelik kiriktan rapor alıp evde oturcak. Şimdi iyice birbirimize gireriz diye korkuyorum. Ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim bilmiyorum. Ama içim acıyor. İlk anneler günümun dayakla geçmesi.. tehditlerle geçmesi... Hepsi bir yana bu şekilde devam edersek bebeğimizin psikolojisi ne olacak... Halen şoktayım. Daha önce olmayan şeyler oluyor. Akıl istiyorum sizden...yapayalnızim kimseye derdimi anlatamadım... Ne yapmalıyım?? Siz bunları yasasaniz ne yapardiniz?

Hemen hemen hemen boşan. Önce o silahtan kurtul sonra hemen boşan. Neden böyle 7 senedir hadi diyelim 3 senedir ev işime yardım etmeyen adamlardan çocuk olunca eder diye çocuk yapıyorsunuz ki? Cidden anlamıyorum ama sana diyebileceğim tek şey hemen boşan. Ha boşanamam dersen, bunu dile getir şartlarını say ev işine yardım vs gibi. Uymazsa çocuğunu az daha büyüt boşan.
 
Bu adam hayatınızda olmasa ne değişecek?
Anlattıklarınızdan çıkardığım sizin adınıza olumlu değişmeler olacağı yönünde.
Şiddete ve hakarete uğramayacaksınız, kendine bakmaktan aciz bir adamı taşımak zorunda kalmayacaksınız.

Bu adamı hayatınızda tutmanız için bir sebep var mı?
Dışarıdan bakılınca yok gibi duruyor.
 
Bana beni çok sevdiğini hayatının hatasının el kaldırmak olduğunu söyledi özür dilerken. Ama öncesi için asla özür dilemiyorum diye de belirtti. Aslında zaten öncesine de şiddete ugradigim kadar üzülmüştüm. Çünkü orada anlaşılmak, aşağılanma ve degersizlestirilme var.
Mesleğim var. Öğretmenim. Oda emniyette. Ayrılmak istersen ayrılamazsin diyor. Ayrilsan bile hadi oldu ki bebeği asla sana bırakmam diyerek tehdit ediyor. Hatta kendisi karar verecekmiş bebek 18 yaşına gelene kadar nikah kalacakmis sonra bosanacakmisiz. Bebeğimiz zaten babasının her konuda haklı olduğunu görüp eşimle kalacakmış. Ben de ruh hastasiymisim. İnsanın karşısındaki sesini yukselttiginde diğeri de yukseltiyor. Ki. Öfke normal bir duygu bunu biliyorum. Kontrolünü asla yapamıyoruz. Heleki bu son haftalarda. Cehennem gibi. Yapayalnızim. Bana söyledikleri bana çok saçma geliyor. . . Ben onu çok sevdim oda beni sevdi biliyorum ama yıprandık. Ben yalniz kalmaktan bıktım . Bide bu şiddet olunca en son farkettim ki tahammülü olmayan da sevgi falan kalmazmis. Onun beni sevdiğine inancım kalmadı zaten. Ama ne yapacağımı bilemiyorum. Yorum yapan Herkese sonsuz teşekkür ediyorum. İlaç gibisiniz. Allah razı olsun sizden ve Allah şu mübarek günlerde duanızı kabul etsin inşallah
Birincisi her siddet gosteren sonrasinda ozur diler. Bir daha yapmayacagim der. Ama hep yapar hep ozur diler..
Ikincisi bosanmis biri olarak soyluyorum bebegi sana vetmem diye kuru kuru tehdit ediyor. O is o kadsr kolay degil. Velayeti anneye veriyorlar. O sadece hakimin belirli gunlerde gelip goruyor. Cocugu alirim vermem demesin. Cocugu alamaz. Hakim o yastaki cocugu anne calissin ya da calismasin anne sefkatine ve fiziksel bakima ihriyaci oldugu icin velayeti anneye veriyor, sen vetmedigin surece tabi. O cocugu kacirsa da cocuk kacirma sucu isker bu da siciline yansir, onu da goze alamaz.
 
Darp raporunu al. Elinde bulunsun. Uzaklaştırma çıkart. Ve tedavi olmasını iste. Bugün sana vurmuş. Yarrın çocuğuna vurmayacağı ne malum. Mesleğin var. Elleri kırılsın diyecektim. Kırılmış zaten. Bir özürle herşey eskisi gibi olmaz. Zaten evde faydası da yokmuş. Onu seviyorsanda bunlardan sonra soğumuşsundur. Bir daha sana vurmayacağı ne malum. Birde 1 kez vurmak var. Ölesiye dövmek var. 2cisi ise kurtar kendini. O şekilde kocası tarafından dövülüp yatalak bırakılıp baba evine gönderilen tanıdığım var. 20yıldır tedavi görüyor ve daha yeni yğrümeye başladı. Herkes aynı şeyi yaşayacak diye bişey yok ama kendini koru lütfen. Kendini koru ki bebeğine bakabilesin.
 
Çözüm çok açık değil mi?
Adam polis
Yani devletten maaşı var, nafaka ödememe konusu söz konusu değil,gerekirse icra yoluyla olur yine de hakkını alirsin.
Sen öğretmensin, düzenli gelirin var.
Yani maddiyat için kimseye ihtiyacın yok.
Tüm evin yükü senin üzerinde , bu yüzden de yardım için bu adama ihtiyacın yok.
Babalığı için desen, kızın daha adamın suratını tanımıyordur. Böyle adamın yarari değil zararı olur kızına. Bu konuda da ihtiyacın yok.
Onsuz bir evde neşe içinde büyüyebilir yavrun.
Tüm imkanlar elinin altında ,bosanman için tüm şartlar uygun. Hala 'ama yedi sene önce çok iyiydi' diye düşünüp devam edersen üzülen kişi tek sen olursun.
Ayrıca o silah bugün kendi kafasına dayanır yarın kızının ve senin kafana (bkz cinnet geçiren baba kızını vurdu haberleri).
Bu riski almaya değer mi????
 
X