ben o yokoluşun 4. yılındayım ve geri dönüşüm yok kendime ve bebeğime o kadar zarar verdim ki,artık ne yapsam çare değil,kendimden vazgeçeli çok oldu ama bebeğimin sağlığını nasıl geri getiririm, kime ne söylesem,ne kadar bağırsam,boğuşsam...boş..
okul yıllığımda arkadaşlarım "deli badem,hayat boyu böyle cıvıltılı kal,gülüşün ,güzelliğin hiç solmasın" yazmış,şimdi tanıyamıyorlar beni çünkü ÖLDÜM.kızıma süt vermek için nefes alıyorum hepsi bu,sen şanslısın,umudun var,bana geri alınacak hiçbirşey
bırakmadılar.
gerçekten de güzel bir yazı...
Yazarını internette araştırdım, bu türlü hiç bir yazısını bulamadım, bu yazısı böyle güzel olduğuna göre diğerleri kim bilir ne kadar hoştur... Acaba kuzey bu yazıyı nereden almış?
ben bunların biçoğuna katılmıyorum ne yazıkki hiç bir yara kapanmaz kalır diye bişey yok bi toplum olarak yaralarımızı acılarımızı abartmaktan bile zevk alan bi toplumuz yaralarımıza geçmişimize sarılıp olanlara suanki vaktimizi ayırarak geleceğimizi de mahveden bi toplumuz herşey cok kolay geçebilir kapanabilir ama acılarımızdan başka nelerimiz var ki ? onları bırakmaya korkuyoruz mutluluk uzakta değil içimizde doğa da . . biraz içimize yönelip bunların nedenlerini düşünsek ama zihinle değil bilinçle derin düşünerek hiç bi sorunumuz kalmaz . kimse cok iyi değilkende başkalarına yardım edemez aciz yaralı bi insan hep mutsuz olduğunu düşünen bir insan karşısındakine mutsuzluktan başka acizliğinden başka ne verebilir ki ? ama o an onların hepsini unutur muhteşem bi insan gibi görür kendini kusursuz kendisinin bile yapamadığı şeyleri karşısındakine yapmasını soyleyip egosunu tatmin eder olan bu . bu kısır döngü içinde yaşayıp giden biri olmayalım olmayın bence .
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?