interneti geçin, biz eşimle bir GSM firmasının cep telefonlarında açtığı sohbet odasında tanıştık..
2004 yılı, tarihini ne eşim ne de ben tam hatırlamasak da Nisan başı gibi diyoruz.. ben daha yeni bir cep telefonuna sahip olmuşum, en yakın arkadaşımın tavsiyesiyle hemen bu sohbet odasına girdim ve malum msjlaşmaya başladığım kişiler olmaya başladı.. allahtan rumuz ile msjlaşılıyor numaralar gözükmüyor.. işte bu msjlaşmaların birinde eşimden bana slm tanışalımmı gibisinden klasik bir msj gelir, ben hatırlamıyorum ama eşim 2 gün sonra cvp verdiğimi idda ediyor :).. birbirimizi bulduğumuz sohbet odasının adı Fenerbahçe, yani eşimle aynı takımın taraftarıyız..
bi sürelik rumuzla msjlaşmadan sonra ben karşımdakine güvenip numaramı veriyorum ve normal şekilde msjlaşmamız başlıyor.. 5 ay boyunca sadece arkadaş olarak havadan sudan ama genelde Fenerbahçeden konuşuyoruz.. o İzmirli ben Konyalı, ben testtürlü, onun ailesi açık.. bir çok şeyimiz zıt ama şimdilik tek ortak yanımız Fenerbahçe :)
Nisan ayından taa Ağustos ayına gelmişiz biz de muhabbet devam ama duyguların değişiminde farklılık varsa bile belli eden yok, biz hala taraftar kankalarız.. sohbet odasına girmeme sebep olan arkadaşım "bu kişi kesin kız seni kekliyor" bile demeye başladı.. ee yani karşıdaki erkekse hiç mi bişey demez diyorum ben de..
ve benim doğumgünümün akşamı.. çok az kişinin hatırladığı bir doğumgünü akşamında izmirdeki FBli kankam naber diye msj atar. ben de bugün benim doğumgünüm olduğumu ama çok kişinin hatırlamasına üzüldüğümü söylerim.. özür dilmeye başlar kendisi ve bilmiyordum doğum günün olduğunu bilseydim üzmek istemezdim der defalarca.. ve gece yarısı yeniden bir özür msjı daha.. ben ne kadar önemli değil desem de o ısrar eder ve başlarız sabaha kadar msjlaşmaya.. ne olur nasıl olur bilmem, gece özür dileyen kanka olan kişi sabah "hadi artık yatalım aşkım" dediğim kişi olur :)
evet 5 ay sonunda doğumgünüm gecesinde bir gecede olur herşey.. artık sevgili olmuşuzdur.. ve benim sık sık buluşmaya gider gibi güzelce giyinip hafif makyaj yapıp internet cafelere gitme dönemlerim başlar.. benim evimde henüz internet yoktur çünkü.. inetrnette gördüğüm kadarıyla efendi yakışıklı turizm eğitimi almış bir kişi.. herşey güzel gider, hiç bir sorun yok, hayalimdeki adam sanki.. sevgili oluşumuzun üstünden 9 ay geçtikten sonra askerliği başlar.. askere gitmeden önce Konyaya gelmek istediğini söyler ama olmaz derim.. 9 aylık geçmişim olsa bile bir erkek ta izmirden konyaya bir kız için pek de masumca duygular için gelmez diye düşünürüm..
askere gitmeden önce ailesine beni açıklar, ki zaten ailesi benim varlığımdan haberdar ama kim olduğumu bilmemektedirler..
o askere gider ben annesiyle tanışıp konuşmaya başlarım.. 15 ay askerlik.. biraz zor geçer bizim için.. kendisi aşırı kıskanç olunca, ben yolda telefonda konuşurken yanımdan gelen erkek seslerine bile sinirlenen yapısı olunca ben bu adama dayanamayacağım deyip ayrılma kararı alırım ve 4 ay gibi ayrılığımız olur. tabi ayrılık denirse.. ayrıldım dememe rağmen beni hergün arar, ağlayarak nasılsın iyimisin bi ihtiyacın varmı der.. ben ogünlerde ona çok kzıgın ve sinirli olduğum için ağza alınmayacak kelimelerle onu terslerim bağırırım kalbini kırarım.. hatta bu kadar ağlamasına bile kızarım.. ama 4 ay sonunda onsuz olamayacağımı anlarım.. kendisi beni halen aramaya devam etmektedir tabi.. her yeni gün bi şans daha diye yalvarır, artık eskisi gibi olmayacağım diye sözler verir..
ve ben yeni bir şans veririm.. yeniden başlarız.. ama eskisine göre çok daha normaldir.. benim düzenli olarak katıldığım bir siyasi çalışmasından dolayı ve görevimden dolayı sürekli il ilçe dolaşmaktayımdır, toplantının birinden çıkıp diğerine başlamaktayımdır.. ve eşim sanki o eski insan değilmiş gibi gayet anlayışlı davranır bana.. o böyle olsun ben daha ne isterim..
ve bu kez de 2006 doğum günüm de askerliğini bitirip teskeresini alır..
o askerdeyken teyzesi bir seferinde konya üzerinden başka bir ile giderken otogarda beni görmek ister ve eşimden önce teyzesini tanırım..
askerden gelir iş bulma dönemi vs bi süre geçer.. ve artık Konyaya gelmek ve beni görmek için hak kazanmıştır artık, güven sağlamıştır.. ilk kez 2 yıldır telefonda konuştuğum adamı karşımda canlı görecektim..
otobüsten indi kız kardeşimle bana doğru yürümeye başladı, o geliyordu ben ayağa bile kalkamıyordum.. donmuştum sanki.. geldi ve nihayet kalktım.. sitemkar bi şekilde
-kalkmasaydın :) dedi
yürümüye başladık.. ilk garibime ve zoruma giden şey sesi olmuştu. bu ses o ses değildi.. yabancıydı sanki.. otogarın kapalı bölümüne girdik.. bir banka oturduk.. birbirimize baktık biraz.. açık ve net olan ben yine net bi şekilde içimdekini söyledim
- ben senin sesine alışamadım.. sırtımızı dönelim, telefondan ara beni, konuşurken birbirimize dönelim ve biraz da öyle konuşalım..
-tamam.. dedi.
döndük sırtımızı aradı.. saçma bi konuşma ama sesi o ses.. aşkımın sesi ve şimdi bana doğru bakan kişiden gelen ses de aynı ses.. evet bu o.. bu o.. 2,5 yıldır hayatımda olan aşkım..
o gelişinden sonra 2 kez daha geldi.. 3. gelişinde annesiyle birlikte geldi aileler tanışıyordu.. ben aileme nasıl mı anlattım durumu?
ilk önce annem çakmıştı zaten bıdır bıdır köşelerde telefonla konuşmamdan.. bir seferinde beni banyoda sıkıştırmış, ölürüm de seni ona vermem diye bağırmıştı.. bigün çicek aldım eve giderken.. anneme verdim.. normalde çok zordur benim böyle jestler yapmam.. belliydi bişey olduğu bu çiçeğin altında..
anne konuşalım dedim, ve anlattım..
annem olmaz dedi.. olmaz olmaz olmaz..
araya yengemi soktum, yengem ikna etmeye çalışıyordu, annem yavaştan yumuşuyordu ama babasına nasıl anlatırız diyordu, hem de bizim aile malum oldukça mutaasıp bir aileyken babama, dedelerime akrabalara nasıl anlatılacaktı..
bir kalıp bulduk.. ben siyasi görevim gereği ankaraya gittiğimde, arkadaşlarla gezerken annesi de ankaradaydı.. aynı parkta karşılaştık annesiyle ve teyzesiyle.. annesi beni gördü beğendi, izime benim göervli olduğum partimden ulaştı. "oğlum askerden gelsin, onu alıp geleyim, seni görelim birbrinizle anlaşırsanız olsun" demişti..
pek inandırıcı olmasa da bu hikayeye tamam demiştik.. bu anlatılacaktı babama ve diğer büyüklere..
2007..yine bir ağustos ayı ve annesiyle eşim Konyadalar.. bizdeler.. aileler tanıştı, babam tanışmadan sonra çekildi, anneler konuştu, küçük planlar yapıldı.. eşim ailesi maddi açıdan kendilerini ayarladıkları zaman istemeye gelecekler, geldikleri zaman hem kız isteme hem nişan olacak.. seneye yaza da evlenceğiz..
2007 Kasımda nişanlandık, 2008 Ağustosta evlendik..
anlattığımız hikayeye çok kişinin inanmadığı belliydi, ama inanmış rolü yapıyorlardı, çünkü babam dahil herkes eşimi gördükleri andan itibaren güvenilir efendi bir insan olduklarını anlamışlardı.. sigarası dahi yoktu.. erkek kardeşlerimle arkadaş gibi takılıyordu, ben onu çok seviyordum o da beni.. annesi gıcık biri olsa da ailesi çok iyiydi..
şimdi 2,5 yıllık evliyim ve onunla çok mutluyum.. İzmirde yaşıypruz, gurbette olmak kötü tabi..
daha bir kere birbirimizin sebeplerinden kavga etmedik.. tüm tarışmalar aynı evde yaşamamızdan ve annesina tahammüş edemeyişmden çıkıyor ama inşallah kısa süre sonra ayrı eve çıkacağız..
ve o zaman her şey daha da güzel olacak..
internette konuşup evlenmeyi düşünen arkadaşlara tek tavsiyem, acele etmeyin.. bırakın bakalım sizinkiler de 2,5 yıl birini canlı canlı görmeden sadece telefonda konuşmayla sevebilecekmi..
zamanla oturuyor herşey ve zaman içinde kişilerin iç yüzü ortaya çıkıyor.. eğer ilişkiniz 1 yılı geçmemişse evliliği konuşmayın bile..
herkese mutluluklar..
hikaye tadında yazmaya çalıştım sıkıcı olmasın diye..
meryem42_35(Konya-İzmir) :)))