Sen onun işlerini yaptıkça kimsenin gözünde kıymetli olmayacaksın. Onun işleri halledildikçe o çalışıyor görünecek ve sen kendi işlerine zaman ayıramadıkça senin performansın düşecek. Müdürünün bile seninle ilgili fikirleri değişir sonra. Kimsede bu kız iki kişilik iş yapıyor demez. Yeni olduğun için sana güç yetirmeye çalışıyordur kıdemini ve mevkisi kullanarak. Hayır demeyi bilmeyenin evetinin de değeri olmaz.
Halledebiliyorsan kendin hallet. Meşgulüm de. Verdiği bir iş olursa zaman bulamadım, hay Allah unutmuşum, yapamadım vs savuştur, beklesin dursun madem. Söylenecek olursa ben yetiştiremiyorum sizin işlerinizi isterseniz kendi bölümünüzden birine rica edin de. Gelen müşteriyi kusura bakmayın yanlış anlaşılma olmuş galiba deyip adamın yanına götür, sizin bölümle ilgiliymiş, heralde yanlış gönderdiniz de. Adamla mücadeleye girmende hiç sakınca yok.
Üst düzey birini yine üst düzey birine şikayet etmek çok çözüm olmayabilir. Ama müdür onun üstünde ise işe yarayabilir. Ama müdürünün karakteri kurumun yapısı da farkeder tabi. İşyerinde böyle durumlar nasıl karşılanıyor? İspiyoncu durumuna düşme. Müdürlerin herşeyi gördüğünü farkettiğini düşünme. Anlatmadığın sürece haberdar olmayabilir. Konuşulabilecek bir adamsa durumunu anlat tabi.
Yanlış anlaşılabileceğini düşünüyorsan işi senin yaptığından haberdar olmasını sağla. O adamın sana yaptırdığı işlerden de bahset kendi yaptığın işlerle ilgili bilgi verirken. Yazılı iş veriyorsa adama geri dönüşleri mail üzerinden yap, iş buna uygun değilse bile yapıldığını tamamlandığını mail at ve mutlaka müdürünü de bilgi tut. Sonuçta sen amirine karşı sorumlusun. Zamanını hangi iş için harcadığını bildirmen lazım.
İnşallah kolay yoldan çözülür. İmalar yetmezse açıkça konuşacaksın müdürle. Hiç kimse senden kıymetli değil. Yöneticiler böyle çok dolmuş çalışanlara karşı anlayışlıdır, asalakları damızlıkları da sevmezler