Harika bir topik tam benlik.
Kadının ponçikçe evde yatıp ona çocuk vereceğim kıyafetlerini yıkayacağım diye erkeği sömürmesini aklım almıyor ya.
Bütün gün binbir çeşit insanın kahrını çeken adamın -iki kuruş ekmek parası için- eve gelince Müge Anlı izledi diye siniri bozulan eşine şaklabanlık yapmasına dayanamıyorum ve erkeklere çok üzülüyorum.
Günümüz toplumunda kadın okumuyor, öğrenmiyor, araştırmıyor.
Dizi izliyor, temizlik yapmaktan beli ağrıyor, çocuklarla uğraşıyor. Veeee inanılmaz yorgun.
Evleneceği zaman nedense hep maddi imkanı iyi olan adamlara aşık olup bilmem kaç gram altın, eltimgile alındı bana da alınacak muhabbeti yapıyor.
Üstüne üstlük adamı çevresinden ailesinden uzaklaştırıyor, hafta sonları bunaldığı için kendini AVM ye götürtüyor, hediye bekliyor, ilgi bekliyor.
Araba kullanmayı öğrenmiyor neden çünkü eşi onu zaten her istediği yere götürür.
Kaynıgilleri sevmiyor çünkü kıskanıyor eşinin beynini yiyor.
Maddi imkanları iyi olmayan bir adamla evliyse bunu her fırsatta yüzüne vuruyor ama daha kaliteli bir yaşam için kendisi işe girmeyi nedense(!) hiç akıl edemiyor.
Çünkü kadınlarımızın hepsi piremses.
Gelelim bana, Birçoğunuz bekar olduğumu düşündü tabi ki seni de göreceğiz dedi.
Üç yıllık evliyim. Evli olmak hayatımdaki pek çok şeyi hiç değiştirmedi.
Araba kullanabiliyorum, istediğim her yere istediğim her zaman gidebiliyorum çok şükür. Arabam olmasaydı da istediğim her saatte yine çıkar giderdim çünkü ponçik kızlar akşam dışarı çıkamaz diye bir kural yok. Eşimi her yere afedersiniz süs eşyası gibi sürüklemiyorum. Çünkü istemediği bir yere gitmeyi hiç kimse istemez.
Daha sevgiliyken düğüne dair her eşyayı buna gelinlik falan da dahil birlikte aldık. taksitleri bölüşerek.
8 yıldır çalışıyorum bekarken de çalıştım evliyken de çalışıyorum çünkü eşim çalışıyorsa ben de çalışmak zorundayım adam afedersiniz benim bi tarafımı sildiğim tuvalet kadığının parası için milletin üç kuruşluk kahrını çekmek zorunda değil.
Evi birlikte temizliyoruz, birlikte yemek yapıp yiyoruz, birlikte çamaşır asıyoruz çünkü eşit durumdayız (bu arada ben yazın bir ay yıllık izin kullandığımda ona yaptırmamaya çalışıyorum bu da benim vicdanım çünkü eşimin yıllık izni benden çok çok daha az)
Eşim istediği an istediği yere gidebilir, gece istediği zaman eve gelebilir sadece haber verir ve izin almak zorunda değil. aynı şekilde ben de gece yarısına kadar arkadaşlarımla takılıp o uyuduktan sonra da eve gelebilirim.
Birbirimizin telefonunu karıştırmayız, izinsiz birbirimizin eşyalarına da el sürmeyiz.
Sonuç itibariyle ikimiz de boğulmadık bu evlilikten. İkimiz de kendi hobilerimizi yapıyor, gönlümüzün istediği gibi yaşıyor olduğumuz için huzurluyuz. Hiç kimsenin evliliğiyle kendi evliliğimizi kıyaslamıyoruz sadece kendi ilişkimize, dertlerimize ve hayallerimize bakıyoruz.
Diyeceksiniz ki hiç mi tartışmıyorsunuz? Tabi ki tartışıyoruz ama hiçbiri yukarıdaki nedenlerden değil...