İsmail Sarıgene Şiirleri

E

EU3

Ziyaretçi
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Yoksun gözlerimde bu gece,
Karanlık ezer içimdeki türküleri.
Uzat ellerini,
Üşüyor yüreğim,
Umutlarını ört üzerime.
Islanıyor kirpiklerim.
Yüreginle sil gözlerimdeki yanan denizleri.
Yoksun,
Gülüşlerimde bu gece.
Yalnızlık deler icimdeki düşleri.
Hasretine gebe gönlüme,
Baharımsı gülüşlerini giydir.
Ne olur dokun gözlerime.
Yoksa, gözlerimden kayacak
Sevdana gülümseyen yıldızlarım.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Yoksun,
Bozkırlarım yeşermiyor bu bahar.
Kökleri yollunmuş tomurcuklarla
Sarıyorum ıslak hasretini.
Gözlerimde solmuş anılarla
Soluyorum içimdeki sevgini.
Bırak dökülsün gözyaşların
Tozla toprağa karışmış yüreğime.
Yoksun acılarımı son kez icime cekerken.
Bir cüz daha iciyorum
Hüznün okyanuslarından.
En tuzlusundan,
En acısından,
Kana kana sensizliği iciyorum.
İsmini sayıklayan dudaklarımla.
Ne olur son kez ört üzerimi.
Üşümesin karanlıklarda yüreğim.
Gözyaşlarınla yıkayıp,
Acılarınla kefenleyip,
Yüreğindeki en sıcak yere göm beni.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
İsmail Sarıgene
 
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Gözlerinde unutulmuş hatıra iken ,
Kelimelerini yutkunup susma ne olur.
Gülüşlerinde tozlanmış,
Siyah- beyaz fotoğraf iken,
Yaşanmışlıkları susturup
Dudaklarında adımı bir kez bile anma ne olur.

Beni zamana gömüp
Unut hadi her şeyi.
Bana dair tek bir hatıra kalmasın senden..
Sen beni yaşarken öldürmüşken,
Ben seni sensizlikte yaşatacak kadar sevdim…
Sen üzülme diye
İsyanlarımı dizlerime büküp
Ömür boyu sana susacak kadar sevdim..

Hadi git ne olur.
Bir mevsim bile yaşanmayan
Hatıralarımızı gözyaşlarında boğup
Tek kelime unut hadi.
Beni sevdiğine pişman ise sevgili,
Yollarına feda olsun sevgim.
Olur da susmalarım acıtırsa seni,
Sana ölmelerimin üstü kalsın sevgili.
Bol keseden harcasan da hatıralarımı
Unutsan da sana yüreğimi adadığımı,
Unutsan da adımı,
Sensizlikte bile
Adın dudaklarımda,
Sevdan ise yüreğimde yaşayacak sevgili.

İsmail Sarıgene
 
“ Avaz avaz susuyorum. Ta ki sen kendinle olan savaşı kazanana kadar…”

En dipteyim. Hakkettiğim yerde en karanlık yerdeyim. Adresim yok benim. Üzerimde bir deli gömleği, içimde yalnızlık korusu. Üşüyorum. Yalnızlığın eşiğindeyim. Üryanım..Bi o kadar karanlık sözlerim. Müsvedde bir kağıt boşluğunda yitirdiklerim. Boşluktayım. Başarabildiğim hiçbir şey yok. Bedenim yenilgilerin er meydanı. Zaferlerim yok kazandığım. Umutlarım da..Şimdi bu satırları okurken kızacaksın bana. Kız be can kız..Seninle yeniden yeşermiştim, yeniden hayatı sevmiştim. Şimdi kendinle savaşın ortasında “ kendimi “ tüketmemi söylüyorsun.. Tarih boyunca hiçbir zaman savaş tek başına kazanılmadı..Bensiz savaşacaksan benim ne hükmün var ki senin yüreğinde. Koca bir hiçim ben..Koca bir boşluk..Unuttum kendimi. Güvenmiyorum bendeki bana. Bir bıçak dayadım mürekkebime. Ta ki sen kendinle olan savaşı kazanana kadar.

Deliriyorum. Başaramadıklarım duruyor önümde. Kısır topraklarım..Karanlık geçmişim. Sicilim bozuk aşk luğatinde.Yavaş yavaş yitiyorum özgüvenimi. Kaybediyorum lehçemi. Kurtar beni. Yusuf’a özenmesin gözlerim. Kuyular bile anlamaz ki. En dipteyim. En çaresiz. Deliriyorum hem. Paydalara bölüyorum kendimi. Ayrılığa kalansız bölünüyorum be sevgili. Gel etme sevgili. Vurma beni yollara. Salma beni uçurumlara. Ben ki kırık bir cam parçasıyım. Düştüğüm her yerde kan olur. Gel etme baş göz etme beni ayrılığa. Kimsesizliğim büyümesin yüzümde.

Kaybediyorum.
Düşüyorum sonra..
Eriyorum yavaş yavaş…

Ben ki yarım cümlelik adamdım senden önce. Senle tamamlamışken beni, ayrılığa teslim etme yüreğimi. Sürgün etme gözlerimi gökyüzünden. Susturma beni. Acırım kendi halime. Küserim kendi kendime. Sayıklarım hiçliğimi..Kanarım kendime. Kırılırım orta yerimden. Serpilirim yalnızlığın ortasına. Her kuruşuna kadar harcarım kendimi küfürle yıkanmış yalanlarda. Eğilirim adressizliğime. Yenilirim kısırlığıma. Düşer dudaklarım toprağa. Saçlarıma taramam artık. Salarım avuçlarımdaki bilyeleri. Kör bıçakları dilimde bileyip sürerim kız çocuğu özlemlerime. Yangına veririm bende en çok sevdiğin kirpiklerimi..Kırarım kanatlarımı. Çekerim perdelerimi. Vururum kendimi şizofren halimle.. Hiçlik derelerinde boğarım geleceğimi. Kalabalık duraklarda birinci şahıs intiharları dolaşırım. Yalnızlığıma “ yalnızlık katar binlerce mezar kazarım suskunluğuma. Notası unutulmuş türkülere benzer yüzüm. Kalabalıkların arasında öznesizliğim kabarır. Küfürler savururum kendi kendime. Yırtarım kendimi mutluluk fotograflarından.Yitip giderim velhasıl. Deliyim ya sonuçta.Bir yer kaplamaz cüzzamlı ölmelerim. Hiçim velhasıl; hükmüm geçmez varlığına. Hiç doğmamış bir bebek gibi unutulur giderim sonra. Unutulurum..

Mevsimlerden sonbahardayım. Bir savaşın yanı başındayım. Kazanırsan amenna yanımda olacaksın ya kaybedersen ! Mezarı olmamış nice savaş mağduru cesetlerin arasına gömerim kendimi. Ya da ilk ve son kez babamın cenazesini almak için girdiğim morg kokusuna karışırım..Ki hayatta hiçbir şeyi başaramamış bu adam ölmeyi bile başarabilecek mi ondan da şüpheliyim ya ! Öldürmeye kalksam kendimi onu da yüzüme gözüme bulaştırırım ben. Yüzüm yok benim kendimi ölüme ihbar etmeye. Cesaretim de yok ! Farzet ki öldüm hangi toprak kabul eder ki bu fakiri ? Hangi yağmur yıkar ki yüreğimdeki bu yalnızlığın deruni izini ? Ben deliyim..Ben aciz.. Ben ki hiçlik…Adresim yok benim. Körpe bir dalım tam ortasından kırılmış…Sen yoksan ne önemi var ki cam kırıklarının. Farzet ki ben yokum..Yokluğumun kime ne zararı var ki ?

Lafı fazla uzattım yine. Diyeceğim sen yoksan, sen bensiz bir savaşta isen ve ben bu savaşta yanımda değilsem ne önemi var ki benim..Adım kadar cürüm kadar yakarım benim..Şizofren bir deliyim sonuçta Hükmüm geçmez karanlığa. Sözüm geçmez yalnızlığa..Ne olur kendinle olan bu savaşı çabuk bitir. Yoksa. Yoksa ölen ben olacağım bu savaşta..

Kurtar beni hiçlikten.
Tükeniyorum yavaş yavaş..
Ben kendimden vazgeçtim..
Ne olur sendeki beni yaşat..

Dipteyim..
Ya başının tacı yap..
Ya da ölümle kutsa beni..
Bana ayrılıktan söz etme..
Bilirsin “ ayrılığın “ a’ sından korkarım..
Ki ben hiçim..
Sevdanla anlam kazanmışken..
Kendinle olan savaşında,
Yüreğini kazanmaya çalışırken
Sakın beni öldürme…

Şimdi susuyorum sevgili..
Ta ki sen kendinle olan bu savaşı kazanana kadar..
Bu savaşta,
Tek silahın,
Gözlerimdeki tebessüm olsun…

Bu savaşı kazanman dileğiyle..
Kaybeden sen olursan…
Seninle bende ölürüm sevgili..
Ve ben ölmek istemiyorum…
Çünkü seninle yaşamak güzel…



İsmail Sarıgene
 
Zannetme bir nefes kadar uzaktasın
Acıya inat hala yüreğimde yaşamaktasın
Belki de gözyaşıyla adımı anmaktasın
Belki de yıldızların koynunda karanlıktasın

Sen ağlama ne olur
Hatırlar mısın bir zamanlar
Gözyaşında ıslanmış gülüşlerimi
Ölümsüz sevdanla yeniden yeşertmiştin
Şimdi sıkıca sarıl bana
Usulca zifiri karanlıkları giydir tenime
Yaşadığın şehrin günahlarını ser yüreğime
Ve uyanmadan hasretinden bu sabah
Tüm umutlarımı al gizlice
Bundan sonra karanlıkların benim
Yıldızlar ise hep senin olsun

Zannetme ki bir nefes kadar uzaktasın
Sensizliğe inat hala yüreğimde yaşamaktasın
Belki de baharın koynunda karakışlardasın
Belki de Temmuz ortasında gözyaşında ıslanmaktasın

Sen ağlama ne olur
Hatırlar mısın bir zamanlar
Tükenmekte olan nefesimi
Gülen gözlerinle mutluluklara sermiştin
Şimdi sıkıca sarıl bana
Usulca acılarının gömleğini giydir bedenime
Asırlık gözyaşlarını değdir yüreğime
Ve uyanmadan özleminden bu sabah
Tüm mutluluklarımı al gizlice
Bundan sonra acıların benim
Mutluluklarım ise hep senin olsun


Şair : İsmail Sarıgene
 
Son düzenleyen: Moderatör:
bir yıldız çaldım karanlık geceden

Yüzün kadar parlak

Gecenin tüm sırlarını aydınlatan

Ve etrafına sonsuz ışık saçan

Bir yıldız çaldım karanlık geceden

Olur da bir gece yıldızsız kalırsan karanlıgın ortasında

Geceden caldıgım yıldızı ait oldugu yere

Gözbebeklerinin icine bırakıp

Yeniden etrafına ısık saçman icin

Bir yıldız çaldım karanlık geceden



Yüregimde yasana sevdanın tüm renkleriyle

Hasretinde koyulasan aşkın mürekkebiyle

Bir siir yazdım her satırında seni anlatan

Olur da bir gün yalnız kalırsan dört duvarın arasında

Her hecesinde kendini bulup yeniden beni sevmen icin

Bir siir yazdım her satırında seni anlatan

Bazen hasretinde gözyaşlarımla ıslandı tüm hecelerim

Bazen mutluluklarınla şenlendi senin adınla biten cümlelerim

Bazen de umutlarımla renklenip güzellesti son kafiyelerim



Dalgaların sesinde huzurun bulunduğu

Günesin, sabah ilk oraya doğmak icin koşuşturduğu

Kır menekşelerinin sadece orda her bahar ciceklerini acmak istediği

Düşlerimin yeşerdiği yamactan bir yer satın aldım

Olur da bir gün koca şehirde yorulursan

Huzuru kendi icinde kesfedip yeniden hayata sarılmak icin

Düşlerimin yeşerdiği yamactan bir yer satın aldım



Azgın Karadeniz dalgalarına bile karsı koyacak kadar sağlam

Sevdamızın büyüklüğünü taşıyabilecek kadar geniş

El emeginin sevginin gücüyle birlesip

İsmini verdigim bir tekne yaptım

Olur da bir gün koca şehir sevgimizi taşıyamaz olup

Omuzlarından silkerse bizi

Hoyrat rüzgarla beraber mutlulukları ayrı kentlerde yasayabilmek icin

Kendi ellerimle mutluluk teknesi yaptım



Utandığında kızaran yüzünün güzelligini güllerin bile kıskandığı

Tatlı gülüşlerinin her bahar ciceklerin arasında dilden dile anlatıldığı

Baharı andıran o gül yüzünden bir tebessüm ödünc aldım

Olur da bir gün omuzlarına hüznün yükleri agır gelip

Gözbebeklerine ıslak gözyaşları eklenirse

Yeniden gülümseyip gülleri kıskandırmak icin

Gül yüzünde en güzel baharları yasayabilmek icin

Baharı andıran o gül yüzünden bir tebessüm ödünc aldım



Renk renk acıp tomurcuklarında insanlara sevgiyi anlatan

Hayatın en güzel mutluluklarına saçılan

Bahar tazeligindeki her cicekten bir dal kopardım

Olur da bir gün yalnızlık cölünde kalırsan

Her cicekte yeniden hayata merhaba demen icin

Yeniden sevdayı bende yaşaman icin

Bahar tazeligindeki her cicekten bir dal kopardım



Hayatın yorgun kaldırımlarında nefesim daralırsa

Bir gün Azrail beni ölüme ansızın çağırırsa

Nefesinden bir nefes caldım bu canıma

Olur da bir gün ucurumun kenarında

Tutanacagım son dal senin nefesin olursa

Hayata sımsıkı sarılıp yeniden sevmek icin

En güzel mutlulukları kalbinde yasamak icin

Nefesinden bir nefes caldım bu canıma

ismail sarıgene
 
adının her hecesi ihtilaldir

Adının her hecesi ihtilaldir dudaklarımda

Gözlerin, bir ateştir saçlarımı pervasızca üşüten ayazlarımda

Gülüşün, bir tomurcuktur mevsimsiz açan baharlarımda



Adının geçmediği şiirlerim sanki kuraktır

Gözlerinden süzülen yaşla ıslanmayan yüreğim coraktır

Gülüşünle aydınlamayan gecelerim hep karanlıktır



Adında durur yüreğim, susar tüm kelimelerim

Gözlerinde yanar mavi denizlerim

Ve gülüşünle açar misk- i amber kokulu çiçeklerim.

ismail sarıgene
 
gül yüreklim

Gül yüreklim,

Hep baharlarında nefes aldım.

Hep güneşi gördüm ıslak kirpiklerinde.

Hep mutlulukları soludum sevginde..



Acılarını, gergef işler gibi

Yüreğimin solgun köşelerine motifledim.

Çünkü umut fakiri acıların,

Yarınlarımın müjde kokan çiçekleriydi.



Suyum, ekmeğim

Nefesim, azığım oldun hayat yolculuğunda.

Baktığım her yerde,

Çiçeklere adanmış bir gülüştün sen.

Gözyaşlarımla aktığım nehir ,

Yokuşlarda soluduğum

Yürek kaleminin en güzel şiiri oldun sen..



Yağmur damlası olup

Bereket türküleriyle düşerken sen,

Yüreğini açan bir toprak olurum ben...

Gül yüreklim,

Ayazlar, gözlerimi üşütmeden

Her gözyaşınla öp solgun can evimi...



Bengisuyu olup,

Rüzgârla sessizce tomurcuğa inerken sen,

Ben, güneşte titreyen yaprak olurum.

Her düşüşünde dudaklarınla öp

Üşüyen nefesimi gül yüreklim.



Korkularımda sığındığım limandın sen.

Mutluluk olup aktığım,

Şiir olup gözlerine ağladığım candın sen...

Sağırlaşan akşamlarda,

Alev alev yandığım bir sevdaydın sen.



Lacivert okyanuslara uzanan umuttu gözlerin.

Yaralı yüreğimi dayadığım uçurumdun sen...

Türkülerde büyüttüğüm çocuğun,

Acılara serilmiş dilsiz umudun,

Mutluluğa adanmış sevgisiydin sen...



Ah gül yüreklim,

Bir sabah uyanırsan baharlara,

Acılarında ıslanmış dudaklarınla öp yüreğimi.

Bırak, acıların benim tek mirasım olsun.

O kangren olmuş sancılarını ser yüreğime.

Öyle bir ser ki ;

Güneşi, gölgelerde seven bir çınar gibi

Acılarında bile sevginle mutlu olayım...

ismail sarıgene
 
Son düzenleyen: Moderatör:
aşka hudut çizilmez

Bir damla gözyaşıyla ıslanan yüreğine ölüm istenilmez

Karanlık ruhuna çöküyorsa, korkuların depreşiyorsa

Gözlerime en parlak yıldızları sığdırıp,

Aydınlığı yarınlarına hediye edeceğim.



Aşka hudut çizilmez

Gözlerini kapatmakla güneşe perde çekilmez

Çiçeklerin soluyorsa, avuçlarında güllerin yanıyorsa

Avuçlarımda baharı sana getireceğim.



Aşka hudut çizilmez

Son nefeste bile ömre kefen biçilmez

Toprağın kuruyorsa , dudakların yanıyorsa

Ellerimle denizleri sunup ,

Yüreğindeki susuzluğunu gidereceğim.



Aşka hudut çizilmez

Kefeni giyip ölüme gitmekle Cennet istenilmez

Ayakların tutmuyorsa, çocukların seni bekliyorsa

Tek bir gülüşün için

Sırtımı senin yüreğine semer bileceğim.



Aşka hudut çizilmez

Ölüm son duraktır ; gidiş- dönüş bileti verilmez

Acım çok, umudum yok diye feryat edersen

Mutluluğun Kevser ırmağında yaşamak dururken

Ölüme davetiye gönderirsen

Son nefesimi yarınlarına sunup

Ömrümü sana feda edeceğim.

ismail sarıgene
 
YANILACAKSIN

Geldiğinde
Yetim bıraktığın yüreğimi iki parça göreceksin
Sol yanımı gözyaşında sel olmuş
Sağ yanımı kan içinde solmuş bulacaksın
Dayanamayacaksın sensiz bu halime
Hep acılarında sevgisine dayandığın
Bu adamı yerinde bulamayacaksın...
Çünkü o sağlam olarak bıraktığın o adamı
Sensizlikte çökmüş ve yatalak bulacaksın
Yıkılır gibi olacaksın bir an
Ve yıkılacaksın.


Yerden kalkarken
Şarkımızın çalındığını fark edeceksin
Kızacaksın bana
Sen geldiğin için çalınıyor zannedeceksin
Nerden bileceksin ki
Gittiğin o günden beri
Plaklarda hep aynı şarkının çalındığını
Dudaklarımda hep isminin ıslandığını..
Nerden bileceksin ki.


Sonra yerde boş sigara paketlerini fark edeceksin
“ Canımcım hani sen sigara içmezdin “ diye
Mırıldanacak dudakların
Nerden bileceksin ki
Sensizlikte her gece
Dudaklarımı ateşlere değdirip
Yüreğimi hasretinde delice yaktığımı
Umutlarımı rıhtımlara bıraktığımı
Nerden bileceksin.Ki


Duvarlara ilişecek gözlerin
İsminin yazılı olduğunu fark edeceksin
Neden ismimi boyadın diye soracaksın
Ne yazık ki yine yanılacaksın
Nerden bileceksin ki
Sensizlikte her gece ismini
Kanattığım dudaklarımla duvarlara yazdığımı.
Unutsan da beni, benim seni hiç unutamadığımı...
Nerden bileceksin ki..


Sandalyeye oturacaksın onca acıdan sonra
Bir şiir dikkatini çekecek kâğıtların arasından
Tek tek okuyacaksın satırlarını.
“ Sensizlikte bile tek varlığımsın
Kadere inat tek yaşama kaynağımsın
Ve unuttuğun bu yürekte hala unutamadığımsın
Ve sen... Sen benim tek Canımsın “.
Sessizce başladığın bu şiirin sonunu
Gözyaşlarınla sen bitireceksin




Göz pınarların sel olup dolacak avuçlarına
Kelimeler düğümlenecek dudaklarında
İşte o an Seni seviyorum
Seni seviyorum Canım diye
Delice bağırmak isteyeceksin...


Ve yatağımdan yere düştüğümü fark edeceksin
Ölmemelisin diye yalvaracak yüreğin
Bir soluğumu arayacaksın bedenimde
Nefes alacağımı, yaşayacağımı düşüneceksin
Ama yine yanılacaksın
Çünkü ben çoktan yüreğinde ölümü tatmış olacağım
Ve nerden bileceksin ki
Ölüme bile giderken
Son nefesimde dudaklarımda ismini andığımı
Acı çekerken bile gözlerimi gözlerinden ayırmadığımı
Nerden bileceksin ki...


Ne yazık ki hep yanıldın Canım
Ama. Ama sonunda
Unutulsam da seni ölümüne sevdiğimi
Ömür boyu hep seni beklediğimi
Sensiz geçen günü ömür değil; ölüm bildiğimi
Geç olsan da anlayacaksın...

ismail sarıgene
 
Son düzenleme:
VARLIĞINDIR MUTLULUĞUM..

Dün gece yine yüreğine sığındım.
İçimdeki fırtınaları dindirdim kirpiklerinde..
Ve hasret çöllerini susturdum
Sevgimize akan gözbebeklerinde..
Suskun denizleri getirdim
Avuç içlerindeki hasret yangınına..
İnce ince baharları işledim kalem kaşlarına.
Biliyorum,
Uzaklarda bir yerlerdesin..
İçimde yanan hasret bir kelimesin...


Bekleme beni pencerelerinde
Sağanak yağmurlar üşütür tenini.
Güneşle gireceğim sanma beni,
Yıldızların koynundan
Avuç içlerine düşüp
Aydınlıklara boğacağım o güzel gözlerini.


Vuslatlarımla sana geliyorken,
Adınla uyandırıyorum nazenin çiçekleri.
Yüreğimle yakıyorum
Üzerine karanlıkları örten
Ayrılıklara mevzilenmiş geceleri.....



Biliyorum.
Varlığının huzurunda nefes alıyorum.
İçime çekiyorken sevgini,
Gözyaşların ıslak kefenim,
Gözlerin "hayali " Cennetim olsa.
Ve bulutlara özenip ağlarsan
Mürekkebim ağlasın suskun satırlarda.

ismail sarıgene
 
Son düzenleme:

Sensizlikte Üşüyorum


Sensiz şehrimde fırtınalar kopuyor sanki.
Ölümün hırçın dalgaları kıyısız ömrümde
Her vuruşta bir parçamı alıyor
Üşüyorum işte ..
Gözlerim, gözlerini arıyor gökyüzünde...
Ama gökyüzü kapalı göstermiyor bana yüzünü bile..


Şehre yağmur yağıyordu
Bereket dağıtan yağmurlar bile acımasızdı sensizlikte...
Her damlasında saçlarıma kor ateşler düşüyordu
Tüm şehri dolaşıyorum çıplak ayaklarımla
Önümde seni bulma umutlarım...
Arkamda beni kovalayan zifiri yalnızlık.


Saatler geçmek bilmiyor
Gözlerim bir an saate dalsa
Yelkovan cellatlığa,
Akrep ise karanlığa bürünüyordu.
Umutlarıma akbabalar üşüşürken
Dikenler batıyor sensiz yüreğime
Hançerler med-cezir gibi giriyor içime
Sensizlikte üşüyorum


Yaşayamıyorum sensiz
Susuyorum
Rüzgâr bile sessiz
Ayaklarım yoruluyordu
Çukurları dolduran su birikintilerine çarpa çarpa
Soluk almam zorlaşıyor her adımımda
Arsız dikenler yetişiyor yüreğimin toprağında
Ayazlar kapı eşiğinde beni beklerken
Sensizlikte üşüyorum...


Üşüyorum ya
Bedenimi, hasretinin kıvılcıma atıp ısınmak istiyorum
Hayır... hayır
Isıtmıyor hücrelerimi hiçbir şey
Denizlerde yansam, ateşlerde sönsem de
Sensizlikte üşüyorum


Bir sokak lambası görsem
Sen diye seviniyorum işte
Hayal olduğunu anlatınca köşe başına yılıyor yüreğim
Ağlamak geliyor içimden
Ağlayamıyorum bile .
Sensizlikte üşüyorum


Sanki sensiz duygularım bölük pörçük
Yıldızlar varsa da gökyüzünde, sanki bana sönük
Ölümü ensemde hisseder gibiyim
Kimsenin olmadığı sokaklara girmiyordu ayaklarım
Korkuyordum işte
Karanlıktan değil ;
Sensizlikte ölümün kalbimi esir almasından
Korkuyordum.
Kılcal damarlarımdan canımı çekiyorlar sanki
Her yerde seni ararken
Sensizlikte üşüyorum.

ismail sarıgene
 
X