seneler evvel, evimize huzur getiren minik meleğimizin annesi geldi aklıma nevbaharcım yazdıklarını okuyunca. kendisi 1. tipti. biz istanbul dışındayken doğum yapmış, biz gelene kadar 1 tanesi ölmüş, 4 yavru kalmıştı. 2 tekir, 1 tekir ama beyaz çoraplı, 1 tekir-beyaz. akşam olur kasap kapanacak, anne yok ortalıkta. kasap uzakta oturuyor. haydi 4 yavru bizim eve gelir kutu içinde. veletler sığ kutudan bir bir tırmanıp sağa sola yayılmasın mı, birini son anda buzdolabının altına girerken,diğerini kanepenin altına yarısı girmişken yakalayıp kutuya koyarken diğerlerinin firarda olduğunu görüyorduk kafamçokkarıştı
hanımefendi gecenin bir yarısı, balkon nöbetindeki babam tarafından sokağın köşesinde fark edilir eve getirilir, lütfen yani emdirilir. sonraki gün hatun gece hiç ortalıkta görünmez, mahalle esnafı tarafında o... lakabıyla anılmaya başlanır

4 yavruyu bırak sürtmeye git sen diye, herkeste bir sitem bir sitem :roflol: şimdi o koca koca adamların nasıl trip yaptıkları aklıma geldi :roflol: ama o günlerde gülemiyordum bu duruma, ben de sinirliydim

klava: kardeşim bakmayacaktın doğurma :1closedeyes: diyip duruyordum içimden kaydirigubbakcemile3
ama 5-6 günlüktüler apartman girişinde kutudaydılar, başlarında nöbetçilerle tabii. haa biz insanlara karşı nöbet tutarken, hatun birden antenleri dikip, aradan süzülüyordu bakışlarımız arasında... bir bakıyorduk ki, 30-40 metre ileriden ya da daha uzaktan bir erkek kedi geçiyor, hatun gidip, pataklayıp geri geliyordu son derece cool bir şekilde :1closedeyes: havası batsın kaydirigubbakcemile3 erkek kediler dumur, biz şaşkın, ben içimde "hah bu da bizden, afferim kızım erkek milletine az bile yapıyorsun" diyerekten :jeyyar: