Canım kafana takma böyle konuşanları.
öğretmen olmak çocukluktan beri hayalimdi. millet evcilik oynardı ben öğretmencilik.
babam kısa yoldan sağlıkçı ol dedi. ilimizdeki sağlık meslek lisesini kazandım, gitmedim.
babamda inat etti beni fen lisesini göndermedi. anadolu lisesinde devam ettim.
inat ettim. mühendislik, eczacılık ve diğer bölümler tutmasına rağmen 24 tercihimde öğretmenlikti. hoş matematiği daha çok istiyordum ama bilgisayar oldu. kısmet dedim. okudum
okurken bizi perişan ettiler ama çok güzel şeyler öğrendim. deneyimler kazandım.
ama okul bitti atandım ve öğrencilerle dolu bilgisayar sınıfına adım attım ve o çocuklar ayağa kalktılar ya
işte o zaman duyabileceğim en büyük gururu duydum. hala o anın heyecanı içimdedir. şimdi bile gözlerim doluyor inan.
6. yılımı bitiriyorum mesleğimde ve öğretmenliği seviyorum.
bilgisayarcıların üzerine oynanan tüm oyunlara rağmen ben mesleğimden memnunum.
"öğretmenlik kolay meslek, 3 ay tatili var, ohh oturt çocukları kitap okusunlar sen parana bak, çocuklara bilgisayarda oyun oynatıyorsun ve bunun için o kadar para veriyorlar sana ohhh ne ala" diyenlere
"gelin 35 tane çocuğu 15 bilgisayara oturtun kavga etmemelerini sağlayın. ve bu arada sadece yeni bir dosya açıp adını değiştirmelerini sağlayın tek tek hepsinin." diyorum. kesiyorlar çenelerini
ya da
"gelin 35 tane çocuğun 40 dakika boyunca sessizce oturmalarını sağlayın bende öğretmenliğin kolay meslek olduğunu kabul edeyim" diyorum.
evde 2 çocuklarıyla baş edemiyorlar sonra öğretmenlik hakkında atıp tutuyorlar.
çok doluyum canım. benim gibi bir çok meslektaşımda doludur bu konularda. böyle bir konu açıp içimi dökmemi sağladığın için çok teşekkür ederim.
sen bu inancına sahip çıktığın sürece eminim ileride çok iyi bir öğretmen olacaksın. ilerideki öğrencilerin senin gibi bir öğretmene sahip olacakları için çok şanslılar.
kimbilir o komuşu kızının çocuğunun öğretmeni de sen olursun. o zaman görüşürsünüz