İz Bırakan Kitap Cümleleri

"madde:81. beni erken öldür

beni al zamanın dışına götür. biraz sarıl, biraz koru, biraz öp sonra yine sokağa bırak. elimden tut var olmayan şeylere ekle zihnimin bataklığından kurtar. beni al tanrı’nın huzuruna çıkar. ben de ona diyeyim ki, “tanrım. beni olduğum gibi kabul edebilecek bir tanrı’ya her zaman inanabilirim.” o da bana, “yürü git o zaman şeytanla görüş huzurumda ne işin var alla alla,” desin. “kim soktu lan bunu içeri megalomana bak,” diye söylenirken biz şeytanın yanına gidelim. sen de şeytana de ki, “şeytan kardeş, sonuçta sen de bir melektin ama iktidar hırsın vardı. şeytanı şeytan yapan iktidar hırsıdır. eski günlerini özlüyor musun?” şeytan da sana, “sen kaç yaşındasın güzelim?” diye sorsun. “otuz dört,” de, otuz beş olduğun halde. şeytanın gözleri dolsun ama çaktırmasın bizi gene zamanın içine sepetlesin. orada bir çay molası verelim geceyi bekleyelim. o gece beni al kardeşlerinin acılarıyla çarp sonra kendi yaralarına sar. biraz sustur, biraz soğuk davran, biraz da teyzem ol. konuşabilecek gücümüz varsa ağladıklarımız yalan. sahiden bak. beni al biraz sarhoş et biraz saçlarına tak biraz da yağmurların peşinden koştur. beni al erken öldür mutsuzluk uzun sürmez."

Emrah Serbes, Afilli Filintalar
 
[FONT=Verdana, sans-serif]..kafam cam kırıklarıyla dolu doktor... bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor anlıyor musun?

Oğuz Atay -Tehlikeli Oyunlar-
[/FONT]
 
Seninle tanıştığımızda iyiliğine inanamayan biriydim....

Ayrıldığımızdaysa kötülüğüne....!

Şimdi seninle hiç tanışmamış gibi ve tanıştığımıza hiç inanamıyor gibi....!


-Pucca Günlük-
 
"Neden ağlıyorsun, güçlü ol!" diyor bir de salak!

"Gözüme ihaneti soktun" çıkarmaya çalışıyorum!

-Pucca Günlük-
 
Kırık dökük düşlerim kaldı elimde sadece... Söyle! Ben ömrümü kendime hiç yaşadım mı?


-Anonim-
 
Beni aldatabilirsin. Üstelik ruhum bile duymaz.
Ama yapma bence!
Çünkü beni aldattığında miden genişlemeye, ruhun kirlenmeye, bedenin pislenmeye başlar...
Bu kötülüğü kendine yapma!
Eğer bu kötülüğü kendine yaparsan; ben de hiç acımadan sana yaparım!
Hayır, hayır, ben kendime kıyamam!

-Anonim-
 
**Bu uzun bir cümle olacak:) Güzel bir hikaye, bunu da yazayım istedim**

Kulağımın içi kaşınıyor. Önce yavaş yavaş başlıyor sonra da artıyor. Kaşımak da bir zor ki kulağın içini; geçmiyor! Ne yapsam diyorum, bir doktora gidiyorum. Elinde büyüteçle kulağıma bakıyor. Şaşırıyorum önce, 'içinde kaşıntı var, büyüteçle nasıl anlayacaksınız?' diyorum. 'Ben çoktan anladım da ne olduğunu, emin olmak için büyüteçle bakıyorum diyor.
-Nedir. Ne var? diyorum.
-Eski sözler kaçmış kulağınıza, diyor.
-Nasıl yani, diyorum.
-Bakacağız, diyor.

Ucu ince, cımbıza benzer bir aleti kulağıma sokuyor.
-Bir erkek sesi bu, diyor. "YALAN" kaçmış kulağınıza...

Yalana bakıyorum. Küçücük görünüyor. "Vay be!" diyorum. Günlerdir bu mu kaşındırıyormuş kulağımı...

-Dikkatli olmamız lazım, diyor. Önce şu tüpün içine koyalım, yoksa tekrar kaçar kulağınıza...

Yalanı tüpün içine koyuyor. İnce, cılız bir ses geliyor tüpün içinden..

-Seni Seviyorum!

"Yalanmış" diyorum. Kulağım bile anlamış, kalbim anlamıyor!
 
Son düzenleme:
Bir kitap okudum hayatım değişti, diyebilmeyi çok isterdim.

Ama bir adam tanıdım, hayatımın içine etti!

-Anonim-
 
Geçmişi unut!

Koy bir kenara!
Yeni bir sayfa aç!

Kurtar benliğini dünden.
Bugünün çocuğu ol!

Sonsuza kadar uzanan bu günü terketme....
 
Hiç sahip olamayacağını bilirsen aldatılmazsın... Ama bu kez de yarım bir mutluluktur yaşadığın!
 
"apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın bülent?"
"hangisini?"
"otomatik yanan, sensorlu lamba."
"hayır."
"komşu görmüş, yalan söyleme. süpürge sapıyla kırmışsın dün gece."
önüme baktım.
"neden kırdın?"
cevap yok.
"hasta mısın evladım? söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle..."
"kırdımsa kırdım, ne olacak! çok mu değerliymiş?"
"lamba senden değerli mi evladım, lambanın a****, lamba kim? yöneticiye de dedim. lambanızı s*****, kaç paraysa veririz. sen değerlisin benim için."
"beni görünce yanmıyordu baba."
"nasıl ya?"
"görmezden geliyordu, yanmıyordu. kaç sefer yok saydı beni."
"e beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor."
"hadi ya! sahiden mi?"
"evet. ucuzundan takmışlar. bizimle bir alakası yok."
babama sarıldım, yıllar sonra.
 
babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. bazen öyle olur, her şey üstüste gelir.
polis olmasaydım katil olurdum çünkü sahici bir sarstıntı sahte bir dengeden iyidir.
binlerce ceset, binlerce katil, ve bir evlilik gördüm.
seni, intihar ettiğin gün tanıdım kızım.
seninle o gün barıştım.
şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var.
şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var.
bütün çaresiz insanlar gibi... dağılan bir okul gibi...
acılarımız da birbirine benziyor artık kızım.
birbirine benzeyen parmaklar gibi ama her birinin eşsiz bir izi var.
bazen gözlerim dalıyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun yine kulağımın dibinde.
hiç susmuyorsun, ağlamama asla müsade etmiyorsun.
her şey affedildi babacım diyorsun hiç ayrılmayacağız diyorsun.
keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştğunu duyunca.
bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana
ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım. cesetler de benzemez.
ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman.
koşan atlar düşen atları hatırlatır.
yağmur yağar.. durur.. tekrar başlar...
yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. beşikten mezara kadar...
karanlıkta herkesle çarpışabilir insan.
yalan mı söylüyorum sana? affet beni kızım, affet!
bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım!
 
"herkes kendi kabusunu görür. bir kabusu kabus yapan şey ondaki aktarılamayan noktalardır. başkasına anlattığın şey kabus değildir artık."
 
"küçük yaşımızda büyük işlere kalkışıyor ve bu işlerin ucu hep aşka dokunuyordu. acılarımız o küçük bedenimize birkaç beden büyük gelse de çocuktuk, söz verilince konuşmaya mahkum beklerdik, ilgi çekmek için ağlardık belki ama hep büyük olmak için uğraşırdık. netice de biz büyüdüğümüzde dünyanın daha kolay yaşanılabilir bir yer olduğunu sanırdık."
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…