İzleyici konumundayım

Belki de sizin çabanız yeterli değildir. Şu an hayatımdan çok memnunum. Rabbim bugünleri aratmasın ama bugüne gelmek için çok sıkıntı yaşadım. Beş parasız gezdim. Uykusuz kaldım. Geceler boyu ağladım. Herkes önüme engel koymak için uğraştı. Eğer o günlerde bir an olsun kendimi bıraksaydım bugünü yaşamıyor olurdum.

Belki de tutunmaya çalıştığınız hayat size göre değildir. Mesela kurmaya çalıştığınız iş yanlıştır. Hayatınızın akışını değiştirmeniz gerekiyordur. Bazen hayatla inatlaşmak yerine onun bize sunduklarını kabul edip planlarımızı değiştirmemiz gerekir.
 
Tabii ki hayırlısı, zenginliğin de öyle, evliliğin mutluluk getirmedigini biliyorum, boşandım, ama hayatta hani derler ya sap gibi kalmak da mutlu etmiyor ki belki para bol olsa ye, iç, gez ile oyalanırsın ama o da olmayınca bunaltıcı oluyor.
Hep oyle kalmiyor,cidden, tecrubeyle sabit yani. ♥️
cok mutlu olun insallah
 
Belki de sizin çabanız yeterli değildir. Şu an hayatımdan çok memnunum. Rabbim bugünleri aratmasın ama bugüne gelmek için çok sıkıntı yaşadım. Beş parasız gezdim. Uykusuz kaldım. Geceler boyu ağladım. Herkes önüme engel koymak için uğraştı. Eğer o günlerde bir an olsun kendimi bıraksaydım bugünü yaşamıyor olurdum.

Belki de tutunmaya çalıştığınız hayat size göre değildir. Mesela kurmaya çalıştığınız iş yanlıştır. Hayatınızın akışını değiştirmeniz gerekiyordur. Bazen hayatla inatlaşmak yerine onun bize sunduklarını kabul edip planlarımızı değiştirmemiz gerekir.
Ben çok arada kalıyorum. Yasamak istediğim hayat bu değil ama yapmak istediklerim gerceklesmiyor belki de dediginiz gibi yeterince çabalamiyorumdur, cesaretim eksiktir.

O zaman hayatın bana sunduklarıni yaşayayım diyorum o da cok yavan, vasat geliyor ve haliyle ben isteksiz ve mutsuz olunca devam etmiyor. Bu sefer kararsız , ikilemde kaliyorum, en kötüsü de bu.

Asgari ücretle bir ise gireyim, calışip para kazanayım, kisisel gelisimimle ilgileneyim, karşima duzgün biri çikarsa evleneyim olmazsa kimseye muhtac olmadan yasayip gideyim diyorum. Bu kadar dogal, makul isteklerim bile olmuyor.

İs yok, olan yerler acayip problemli devam edemiyorsun, karsima çikanlar zaten evlilik kafasinda bile degil yani degerlendirmeye almama gerek yok, borclar bitmiyor, aslinda burada anlatmadigim iyi seyler mutlaka var ama onlardan da olumlu bir sonuc çikaramiyorum eee ne yapayim bilemedim ki.

Radikal kararlar almak belli bir yastan sonra o kadar kolay olmaz bilirsiniz ha ben gozumu karartirim sorun yok ne de olsa sadece kendimden sorumluyum ama ortada göz karartacak bir durum da yok ki, yani heveslendiren, heyecanlandiran, is ya da eş yok, bana kalan tek basina mucadeleye devam, o da sıkıyor boyle arada icimi bosaltiyorum.
 
Herkesin hayatinda durakladigi donemler oluyor. Bir donem ben de herkes yasiyor ben bakiyorum diyordum.
Kötü yönde bir gelisme olmamasi da iyi bir sey. Gececek insallah
 
Ben çok arada kalıyorum. Yasamak istediğim hayat bu değil ama yapmak istediklerim gerceklesmiyor belki de dediginiz gibi yeterince çabalamiyorumdur, cesaretim eksiktir.

O zaman hayatın bana sunduklarıni yaşayayım diyorum o da cok yavan, vasat geliyor ve haliyle ben isteksiz ve mutsuz olunca devam etmiyor. Bu sefer kararsız , ikilemde kaliyorum, en kötüsü de bu.

Asgari ücretle bir ise gireyim, calışip para kazanayım, kisisel gelisimimle ilgileneyim, karşima duzgün biri çikarsa evleneyim olmazsa kimseye muhtac olmadan yasayip gideyim diyorum. Bu kadar dogal, makul isteklerim bile olmuyor.

İs yok, olan yerler acayip problemli devam edemiyorsun, karsima çikanlar zaten evlilik kafasinda bile degil yani degerlendirmeye almama gerek yok, borclar bitmiyor, aslinda burada anlatmadigim iyi seyler mutlaka var ama onlardan da olumlu bir sonuc çikaramiyorum eee ne yapayim bilemedim ki.

Radikal kararlar almak belli bir yastan sonra o kadar kolay olmaz bilirsiniz ha ben gozumu karartirim sorun yok ne de olsa sadece kendimden sorumluyum ama ortada göz karartacak bir durum da yok ki, yani heveslendiren, heyecanlandiran, is ya da eş yok, bana kalan tek basina mucadeleye devam, o da sıkıyor boyle arada icimi bosaltiyorum.
Aslında en bütün sorun maddiyat. Pek çoğumuz işimizi gücümüzü borcumuzu yoluna koysak hayat çok daha güzel olacak. Allah yardımcınız olsun.
 
Aslında en bütün sorun maddiyat. Pek çoğumuz işimizi gücümüzü borcumuzu yoluna koysak hayat çok daha güzel olacak. Allah yardımcınız olsun.
Amin, hepimize insaallah, ben de aynı seyi düsünüyorum parasal olarak biraz daha rahat olsak, bazi şeylere muhtaç olmayiz mesela ruh hastasi isverenlere, belki bi hobi bulur oyalanıriz, eğitim alırız, kursa gideriz, yer, içer, gezeriz, bakımlı olunca, keyfinde yerindeyse taliplerin de çoğalır.

Ama üç kuruş için on- on iki saat ruhu hasta insanlarla çalışıp, sosyal hayatta istemediğimiz bir çevreye katlanmak zorunda kaldığımızda ister istemez moral kaybediyoruz.
 
Fiziksel engelli misiniz bakmakla yükümlü olduğunuz kişiler mi var hayatiniz üstünde hak iddia eden kişiler mi var? Bu dram niyedir paranız az ama eve yemek de mi alamiyorsunuz? Her şeyden önemlisi sağlık. Hayatımın bir döneminde sağlıklı olamadigimdan dolayı gençliğimi insanligimi yaşayamadım. Geriye kalan tüm dertler Faso fiso
 
Fiziksel engelli misiniz bakmakla yükümlü olduğunuz kişiler mi var hayatiniz üstünde hak iddia eden kişiler mi var? Bu dram niyedir paranız az ama eve yemek de mi alamiyorsunuz? Her şeyden önemlisi sağlık. Hayatımın bir döneminde sağlıklı olamadigimdan dolayı gençliğimi insanligimi yaşayamadım. Geriye kalan tüm dertler Faso fiso
Bu tarzı hiç anlamam, kırıp, dökerek, höykürerek sadece masturbasyon yapıyorsunuz, bi sizin derdiniz dert, bi siz acı çektiniz, alin elinize odunu herkesi dövün ama benim konumdan uzak durun çünkü hayat bana enerjisi kötü insanlarla muhatap olmamayı oğretti. Allah hepimize sağlık versin en çok da ruh sağlığı
 
Kirilmayin ama baskalarinin hayatını inceleyen, üstüne bir de onlarda var bende niye yok diyen insanlara çok kızıyorum. Sizden bagimsiz genel düşüncem budur, bu bana göre kıskançlıktir. Kimsenin neyle bas ettiğini bilemezsiniz ki
 
Yaşlı adam ve atı
Öykü ünlü Çin düşünürü Lao Tzu'nun zamanında geçer. Lao Tzu, bu öyküyü çok sever ve anlatırmış. Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, bir at değil benim için; bir dost, insan dostunu satar mı” dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın” demişler. İhtiyar: “Karar vermek için acele etmeyin” demiş. ”Sadece at kayıp” deyin, çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.

Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmeden at, bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ithiyardan özür dilemişler. Babalık demişler, sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil, adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.

“Karar vermek için gene acele ediyorsunuz” demiş ihtiyar. “Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç.

Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler ama içlerinden “Bu adamın akli dengesi yerinde değil” diye alay etmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul, şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. “Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başka kimsen de yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın” demişler.

İhtiyar “Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz” diye cevap vermiş. ”O kadar acele etmeyin, oğlum bacağını kırdı, gerçek bu, ötesi sizin verdiğiniz karar. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size bildirilmez.”

Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almış. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini, ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler. “Gene haklı olduğun kanıtlandı” demişler. “Oğlunun bacağı kırık ama, hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla geri dönmeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer.”

“Siz erken karar vermeye devam edin” demiş, ihtiyar, “oysa ne olacağını kimse bilemez. Bilinen bir tek gerçek var, benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah bilir.” Acele karar vermeyin. Hayatın küçük bir dilimine bakıp, tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar; aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi ve gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz eder. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken, yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.”


Bilge, eylemsizlik dünyasında yaşar; cereyan eden şeylere müdahale etmez, kendiliğinden olmasına izin verir. Geleceğe yönelik düşünmez ve hiç oyalanmadan başladığı çalışmayı bitirir. İnsanların kafalarını boşaltır ama kalplerini doldurarak yol gösterir. Hırslarını zayıflatır ve kararlılıklarını güçlendirir. Boş bilgi ve arzulardan vazgeçmelerine yardımcı olur. Bir şey bildiklerine inananların kafasını karıştırır.
 
Kirilmayin ama baskalarinin hayatını inceleyen, üstüne bir de onlarda var bende niye yok diyen insanlara çok kızıyorum. Sizden bagimsiz genel düşüncem budur, bu bana göre kıskançlıktir. Kimsenin neyle bas ettiğini bilemezsiniz ki
Bunu bana yazdiysaniz anlamamışsiniz. Konu baskalarinda var bende niye yok değil. Siz aç kalsaniz ve acim deseniz, bi baskasi da cikip ama bu yaptigin kiskanclik niye ben acim dedin demek ki sen baskalarinin tok olmasini kiskandin dese bu dedigi mantikli mi?

Kimse burada onlarda var niye bende yok demiyor. Insan gibi yasamak, evlenmek, parasal rahata ermek, iş sahibi olmak, calismak vs. herkesin isteyebilecegi cok makul seyler.

Burada kistas baskalari degil insanin dogasi, fitrattan getirdigi istek ve arzulari.

Baskalarina gore de benim cok seyim var o zaman onlar da beni mi kıskaniyor yani.

Kiskanclik, haset cok baska mevzular, konumuz bunlar değil.
 
Selam canım, bende 20li yaslardayim ve o buhrani cok nadir de olsa yasiyor gibiyim sanki. Seninki nasil gecti veya ne yaptin da atlattin?
 
Bu tarzı hiç anlamam, kırıp, dökerek, höykürerek sadece masturbasyon yapıyorsunuz, bi sizin derdiniz dert, bi siz acı çektiniz, alin elinize odunu herkesi dövün ama benim konumdan uzak durun çünkü hayat bana enerjisi kötü insanlarla muhatap olmamayı oğretti. Allah hepimize sağlık versin en çok da ruh sağlığı
Yoo ne münasebet. Ben çok pozitif bir insanım. Hastalığımi bile böyle yendim. Size soru sordum demek ki bu sıkıntıları yasamamissiniz yanıt yok. Ben bu sıkıntıları yaşamadım ondan mutluyum diyorum. Bı sağlığım sorunluydu. Kaba kaba ne biçim laflar etmişsiniz. Bırakın sağlığınıza şükredin demişim siz mi negatifsiniz ben mi:)
 
Yoo ne münasebet. Ben çok pozitif bir insanım. Hastalığımi bile böyle yendim. Size soru sordum demek ki bu sıkıntıları yasamamissiniz yanıt yok. Ben bu sıkıntıları yaşamadım ondan mutluyum diyorum. Bı sağlığım sorunluydu. Kaba kaba ne biçim laflar etmişsiniz. Bırakın sağlığınıza şükredin demişim siz mi negatifsiniz ben mi:)
Bu dram niye diye sormaniz çirkin, daha zor sartların oldugunu hatirlatmak başka bisey, ac misin, sakat mısın gibi sorgulayıci tarzda yaklasmak baska bisey. Siz negatifsiniz, derdin yok laf olsun diye dram yapiyorsun diyerek sucluyorsunuz, iyi niyetli yaklasimi anlarim sizinki iyi niyetse eger tarziniz bana uymuyor, uymak zorunda da degil, selametle...
 
Bu dram niye diye sormaniz çirkin, daha zor sartların oldugunu hatirlatmak başka bisey, ac misin, sakat mısın gibi sorgulayıci tarzda yaklasmak baska bisey. Siz negatifsiniz, derdin yok laf olsun diye dram yapiyorsun diyerek sucluyorsunuz, iyi niyetli yaklasimi anlarim sizinki iyi niyetse eger tarziniz bana uymuyor, uymak zorunda da degil, selametle...
Yaptığınız şeye dram harici daha uygun bir tanım bulursanız beni bilgilendirirsiniz
 
Bende kendi hayatımı başkalarının yonlendirilmesine maruz kalıyorum istediğin hayat bu değil ama o kadar güçsüzün ki elimden bise gelmiyor hayata dair bi isteğim yok çocuğumu alıp yürüyüşe bile çıkamıyorum o kadar sindirildim artik
 
Back
X