- 31 Ekim 2013
- 5.504
- 10.050
- 498
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
- 11 Nisan 2017
- 5.857
- 7.961
- 118
Sosyal medyadaki sevgi alk pıtırcıkları bana sa yapay geliyor
- 12 Temmuz 2006
- 57.597
- 220.097
- 1.223
- 53
Bu konuyu biz bir derdim var'a açsak "Hiç bir başlığa uymayan yazılar"a çoktan uçmuştu. 4 saattir buradaMune
Konu sahibi kişisel almayın, sadece eşitlikten yanayım.
Soru 1-Topiğin bir derdim var bölümüne uygun olmadığını düşünüyorsanız, şikayet et butonuna basarak bildirdiniz mi?
Sizin yerinize cevap- Şikayet et butonuna basmamışsınız, sadece beni etiketlemişsiniz.
Soru 2-Yöneticilerden birini etiketlediğinizde, o etiketleme için sadece etiket yaptığınız yöneticiye bildirim gider, şikayet et butonuna basarak bildirmediğiniz de, etiketlediğiniz yönetici sitede yoksa konunun akıbeti ne olur?
Sizin yerinize cevap-Hangi yöneticiyi etiketlemişseniz o yöneticiye bildirim gider, yönetici bildirimi fark etmeyebilir, sitede olmayabilir (benim sitede saatlerdir olmadığım gibi) etiketlediğiniz yönetici sitede değilse aktif olan diğer yönetici taşınması gereken bir konu olduğunu bilmediğinden konu bulunduğu bölümde var olmaya devam eder.
Özetle, taşınması gereken bir konu olduğunda etiketleme yapmak yerine şikayet et butonuna basarak bildirmelisiniz, ki bu konuya yalnızca "1" kişi şikayet et butonuna bastığı için geldim ve bu sayede etiketlemenizi fark edebildim, bildirim yapmazsanız yaptığınız etiketlemelerin fark edilmesi çok da mümkün değildir çünkü gün içinde bizlere yüzlerce etiket yapılmaktadır ve en önemlisi etiketlemeler resmî şikayet raporu sayılmaz, bizim baz aldığımız şikayet edilerek oluşturulmuş raporlardır, zira etiketlemeler gözden kaçabilir ama raporun gözden kaçma olasılığı yoktur, etiketlemeyi yalnızca tek bir yönetici görebilecekken raporu diğer yöneticilerde görebilir ve sitede aktif olan yönetici işlem yapar.
Bu sitede eşitlik sağlamak istiyorsanız elinizi korkak alıştırmayınız şikayet et butonuna tıklayınız.
- 4 Temmuz 2016
- 3.335
- 10.503
- 208
Bu konuyu çok sevdim ben. Hele ki “Kadın’a dair” başlığına taşınınca daha bir kanım ısındı. Az biraz daha içimi dökeyim.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki kendini her türlü tanımlayan bilimum kadının yanındayım. Varsın kocasının kraliçesi, babasının gülü, evlatlarının annesi olsunlar. Yeter ki mutlu olsunlar.
Konuyu ilk okuduğumda altındaki niyetin kimseyi ezmek veya küçümsemek olduğunu düşünmemiştim. Hala da düşünmüyorum. Bence bu “hemcins boklamaktan” öte, daha ziyade varoluşsal bir konu :) En azından bende yarattığı izlenim bu.
Küçükken kendimi insan olarak tanımlardım. İyi kalpli, merhametli, asabi, tutarsız ama en nihayetinde insan. Zamanla, özellikle anne olduktan sonra her ne hikmetse kendimi kadın olarak tanımlamaya başladım. Neden böyle olduğunu tam olarak bilmiyorum ama artık yaşım 30’a dayanmışken kendimi insandan çok kadın olarak görmeye başladım. Kendi içimde böyle bir küçülmeye gittim de diyebiliriz
Doğumumu takip eden ilk yıl içimdeki anne ve insan sürekli savaştılar. Hayır dedim ya HAYIR ben sadece anne falan olmak istemiyorum. Ben Ayşe’yim!! (ismim Ayşe olsun misal) Bana öğretilen, ailem tarafından olmasa da dünyanın, doğduğum ülkenin, toplumun olması gerektiğini söyledikleri şey buydu çünkü. Her cümlenin başında veya sonunda ARTIK ANNE OLDUN’u duymaya alışmıştım. Ay ben bunu yapamam artık anne oldum. Artık anne oldum şunu yapmamam gerek.
O iş öyle değilmiş :) İçimdeki anne ve insanın kavgası nihayet sonuçlandı ve ben kendimi kadın olarak tanımlamaya başladım. “Sadece insanım” demek kesmiyor “Ben artık anne oldum” demek de bi nevi gücüme gidiyordu :) O yüzden artık kendimi güzel bir çocuğun hem cefakar, hem fedakar annesi, hem de hala kendi olmaya çalışan, her şeyden önemlisi de böyle bir ülkede yaşayan, çalışan, var olan, olmaya çalışan bir kadın olarak tanımlıyorum.
Kadının adı, kadının kendine layık gördüğü şeyler olmalı. Onu mutlu eden şeyler.. Gerisi fasa fiso.. Yine de kişisel fikrim: kimsenin kişiliği şunun veya bunun etrafında dönmemeli. İnsanın hayatı yalnızca kendi etrafında pervane olmalı.
Aklıma geldikçe yine yazarım
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki kendini her türlü tanımlayan bilimum kadının yanındayım. Varsın kocasının kraliçesi, babasının gülü, evlatlarının annesi olsunlar. Yeter ki mutlu olsunlar.
Konuyu ilk okuduğumda altındaki niyetin kimseyi ezmek veya küçümsemek olduğunu düşünmemiştim. Hala da düşünmüyorum. Bence bu “hemcins boklamaktan” öte, daha ziyade varoluşsal bir konu :) En azından bende yarattığı izlenim bu.
Küçükken kendimi insan olarak tanımlardım. İyi kalpli, merhametli, asabi, tutarsız ama en nihayetinde insan. Zamanla, özellikle anne olduktan sonra her ne hikmetse kendimi kadın olarak tanımlamaya başladım. Neden böyle olduğunu tam olarak bilmiyorum ama artık yaşım 30’a dayanmışken kendimi insandan çok kadın olarak görmeye başladım. Kendi içimde böyle bir küçülmeye gittim de diyebiliriz
Doğumumu takip eden ilk yıl içimdeki anne ve insan sürekli savaştılar. Hayır dedim ya HAYIR ben sadece anne falan olmak istemiyorum. Ben Ayşe’yim!! (ismim Ayşe olsun misal) Bana öğretilen, ailem tarafından olmasa da dünyanın, doğduğum ülkenin, toplumun olması gerektiğini söyledikleri şey buydu çünkü. Her cümlenin başında veya sonunda ARTIK ANNE OLDUN’u duymaya alışmıştım. Ay ben bunu yapamam artık anne oldum. Artık anne oldum şunu yapmamam gerek.
O iş öyle değilmiş :) İçimdeki anne ve insanın kavgası nihayet sonuçlandı ve ben kendimi kadın olarak tanımlamaya başladım. “Sadece insanım” demek kesmiyor “Ben artık anne oldum” demek de bi nevi gücüme gidiyordu :) O yüzden artık kendimi güzel bir çocuğun hem cefakar, hem fedakar annesi, hem de hala kendi olmaya çalışan, her şeyden önemlisi de böyle bir ülkede yaşayan, çalışan, var olan, olmaya çalışan bir kadın olarak tanımlıyorum.
Kadının adı, kadının kendine layık gördüğü şeyler olmalı. Onu mutlu eden şeyler.. Gerisi fasa fiso.. Yine de kişisel fikrim: kimsenin kişiliği şunun veya bunun etrafında dönmemeli. İnsanın hayatı yalnızca kendi etrafında pervane olmalı.
Aklıma geldikçe yine yazarım
Son düzenleme:
- 19 Ocak 2014
- 2.821
- 4.195
- 448
Önceki mesajımda bir türlü isim bulamadığımı daha sonra bir üyeden görüp aklıma geldiğini, bunun sonucunda bu ismi almayı tercih ettiğimi yazmıştım. Evet, o üye canınfıstıgı.Bunu yapan bütün kadınları ezik diye yaftalamak ne tuhaf.
poyrazinmelegi Ve @canınfıstığı bildiğim kadarıyla gayet feminist kadınlar.
Hele canınfıstığı 10 numaraydı.
Kulakları çınlasın.
Ben bu hayatta hiç “kociş” merkezli, premses ve kraliçe olmadım. :) Lâkin bunu tercih eden kadınlara da “ezik” gibi bir sıfatı yapıştırmak nasıl desem.. Fazla cahilce geliyor bana. “Ezik” ne kadar “ezik” bir kelime, ağızda bile fazla “mahalle ağzı” duruyor. :)
Ayrıca size saygı ve sevgilerimle..
- 2 Şubat 2015
- 14.624
- 62.311
- 598
Bu konuyu çok sevdim ben. Hele ki “Kadın’a dair” başlığına taşınınca daha bir kanım ısındı. Az biraz daha içimi dökeyim.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki kendini her türlü tanımlayan bilimum kadının yanındayım. Varsın kocasının kraliçesi, babasının gülü, evlatlarının annesi olsunlar. Yeter ki mutlu olsunlar.
Konuyu ilk okuduğumda altındaki niyetin kimseyi ezmek veya küçümsemek olduğunu düşünmemiştim. Hala da düşünmüyorum. Bence bu “hemcins boklamaktan” öte, daha ziyade varoluşsal bir konu :) En azından bende yarattığı izlenim bu.
Küçükken kendimi insan olarak tanımlardım. İyi kalpli, merhametli, asabi, tutarsız ama en nihayetinde insan. Zamanla, özellikle anne olduktan sonra her ne hikmetse kendimi kadın olarak tanımlamaya başladım. Neden böyle olduğunu tam olarak bilmiyorum ama artık yaşım 30’a dayanmışken kendimi insandan çok kadın olarak görmeye başladım. Kendi içimde böyle bir küçülmeye gittim de diyebiliriz
Doğumumu takip eden ilk yıl içimdeki anne ve insan sürekli savaştılar. Hayır dedim ya HAYIR ben sadece anne falan olmak istemiyorum. Ben Ayşe’yim!! (ismim Ayşe olsun misal) Bana öğretilen, ailem tarafından olmasa da dünyanın, doğduğum ülkenin, toplumun olması gerektiğini söyledikleri şey buydu çünkü. Her cümlenin başında veya sonunda ARTIK ANNE OLDUN’u duymaya alışmıştım. Ay ben bunu yapamam artık anne oldum. Artık anne oldum şunu yapmamam gerek.
O iş öyle değilmiş :) İçimdeki anne ve insanın kavgası nihayet sonuçlandı ve ben kendimi kadın olarak tanımlamaya başladım. “Sadece insanım” demek kesmiyor “Ben artık anne oldum” demek de bi nevi gücüme gidiyordu :) O yüzden artık kendimi güzel bir çocuğun hem cefakar, hem fedakar annesi, hem de hala kendi olmaya çalışan, her şeyden önemlisi de böyle bir ülkede yaşayan, çalışan, var olan, olmaya çalışan bir kadın olarak tanımlıyorum.
Kadının adı, kadının kendine layık gördüğü şeyler olmalı. Onu mutlu eden şeyler.. Gerisi fasa fiso.. Yine de kişisel fikrim: kimsenin hayatı şunun veya bunun etrafında dönmemeli. İnsanın hayatı yalnızca kendi etrafında pervane olmalı.
Aklıma geldikçe yine yazarım
Biraz daha yazın siz lütfen :)
Ben ‘kadın’ adını öğrencilik yıllarımda kullanmaya başladım.
Bay/Bayan kullanımını hitap olarak doğru bulsamda ‘kadın’ kullanılacağı yerde kullanılan ‘bayan’ kelimesi beni hep çok tırmaladı.
Bir gün derste hocamız bir şey söylerken ‘idealist bayan’ dedi, istem dışı güldüm.
Adam doçent olmuş, ‘kadın’ diyemiyor...
Bu yüzden önemsiyorum bu kelimeyi.
Şu sıralar sosyal medyada çok meşhur bir sözlük kitabı 8 mart dünya Kadınlar gününde kadın tanımı yaptı,
15 bin üzerinde kişi beğendi.
‘Kadın.
Anne olabilme şansına vakıf, bir erkeğin yüzünün gülme, kalbinin atma sebebi, dünya nüfusunun yarısı, aynı zamanda erkeklere en iyi katlanabilen insan türü.’
Aslında bunu okuduğumdan beri iki kat rahatsızım.
Erkek ve annelik üzerinden yapılan bir ‘kadın’ tanımı hem de Kadınlar gününde :)
Sonra bir baktım, Kadınlar zaten kendileri bunu yapıyor... kendilerini çocukları ve eşleri üzerinden tanımlıyor.
Konu upuzun olmasın ve kitap alıntısı yapmak istemediğim için bunu en başta yazmadım ama sanırım yazmalıydım :)
- 13 Eylül 2015
- 21.893
- 68.789
- 598
Bravo sana pijama,vallahi süper konu açmışsın
O saydıkların bir değerdir evet ,aynen böyle,0000000000000000. ama ben 1 olarak başlarındaysam asıl değerini kazanır.Xin eşi,Xlerin annesi olmam güzel,ama eğer ben önce DENİZsem
- 13 Eylül 2015
- 21.893
- 68.789
- 598
Bugün eşimin küçük kardeşi konusuna da yazdım milena,o çocuklar da düşünüyor,karşılaştırıyor ve kendilerince bir yargıya varıyorlar.Fakat karşıdan görenin,fikirlerini işitenlerin yapıştırdığı yafta"bilmiş bilmiş konuşuyor işte"
"Amaan çocuk işte"
Hiç değil,ben çocuklara büyüklerden daha çok saygı duyuyor ve sözlerini değerlendiriyorum vallahi...
- 27 Kasım 2010
- 14.167
- 596
- 413
bense komple anne olmayı anlamıyorum.
Bana gelmiş tuvalete bile giremiyorum ama çok güzel.
İki dakika uyumadım ama müthiş.
10 gündür banyo yapmadım ama gülüşüne değer.
Arkadaş övüyor musun yeriyor musun
- 17 Mayıs 2010
- 4.224
- 13.452
- 408
Ya simdi baktim ben kendime ne demisim diye, hicbir sey dememisim ya la
Ahahaha yine guldurdun beni yahu demek kun fe yekun yazardin ha:))) ahahahahah aninda carpildin bak
PPP
- 30 Kasım 2016
- 7.942
- 17.818
- 178
Babasının kızı da bu yazıyı beğendi
En son derim herlde aklıma onlar gelmez ki hatta kullanmam bile:)) ben benim yani. Onlar banada saçma geliyor ama bigün bitck bu da inanıyrm:) heveslerini alsınlar hele bi.
- 27 Mart 2017
- 16.160
- 65.347
- 598
Hayatta hicbir cocuk icin o terimleri kullanmadim , kullanmam da , kendilerime ait fikirleri tabi ki var :)
Biz gecen gun esimle bas basa bakici konusunu konusuyordul , sipa geldi bende fikierimi soyleyecegim beni de dinleyin dedi :) yani ne denir ki , oturduk dinledik
- 20 Eylül 2017
- 2.391
- 9.446
- 158
- 38
Yok yok kesinlikle onlar bir nevi kendi iç isyanını bastırma iki evlâdım var ama bazen kaçıp gidesim geliyor hiç saklamam insan8z be k9camla el ele yürümeyi özledim bir kahve sigara keyfi yapmayı kitap okumayı uzun uzun gece kacta istersem o zaman yatmayı bunlar hikaye bakmayin evde çoğu çığlık çığlığa bagirirken çocuklarına dışarda ömre bedel demek kolay geliyor tabibense komple anne olmayı anlamıyorum.
Bana gelmiş tuvalete bile giremiyorum ama çok güzel.
İki dakika uyumadım ama müthiş.
10 gündür banyo yapmadım ama gülüşüne değer.
Arkadaş övüyor musun yeriyor musun
- 20 Eylül 2017
- 2.391
- 9.446
- 158
- 38
- Konu çok güzel olmuş gerçekten
3nity
gerçekten keşke önce kendimiz için kadın olduğumuz için var olmayı bilsekte böyle sıfatlara gerek kalmasa değil mi bu çok can sıkıcı oluyor gördükçe sosyal medyada benimde isyanım şu konuda anne olduk ya tamam artık anne olmayanları yada olamayanlari düşünmeden pervasızca konuşanlara her animi çocuğuma adamak zorundaymışım gibi konuşan tiplere önce insanım ben ya kendi kendime kalmak istemenin nesi yanlış Allah aşkına yada evlendik tamam bütün hayatim kocanın üstüne kurulu olmak zorunda mı hiç yalnız kalma birbirini rahat bırakma gibi haklar yokmu çok karışık oldu ama bu kadar anlatmak nile bana iyi geldi
- 26 Eylül 2010
- 17.553
- 32.848
- 798
şükür sonunda gerçek bir hikaye
- 20 Eylül 2017
- 2.391
- 9.446
- 158
- 38
Tabi ki o kadar çok dibe vurduğum zamanlar oluyor ki birde ben çok özgür ruhlu bir kadınım hani aklım estiğinde dışarı çıkıcam ama şimdi bebek arabası elime yapışmış gibi bazen bi çığlık atıp kaçasım geliyor inan vana kulaklarını tıka o munasebetsizkere aslında çoğu istediğini yapamadığı için kendini bu şekilde bastırıyor anne ya sonsuz adanmislik olmalı sanki hayır ben buna karşıyım dibine kadar hemde önce insanım ben ya önce kendim mutlu olmalıyım ki sonra ailemi mutlu edeyim sen yoluna önüne bak bosver kim ne derse desin ağzı olan konuşurşükür sonunda gerçek bir hikaye
- 15 Mart 2018
- 14
- 7
- 1
- 30
Kadına şiddet eğilimlerinin artmasındaki odak nokta bu bence. Kadın toplumda birey olarak varolmadığı, başkalarının bişeysi olmaya çalıştığı zaman karşısındaki kişi kadını ona ait bir mal gibi görmeye devam edecek. Bu durum beden gücü şiddetinin yanında psikolojik şiddetin de baş göstermesine dolaylı yollardan neden olacak.
- 24 Temmuz 2017
- 196
- 231
- 23
milena kızınızın ismi mi, ne hoş ..
Benzer Konular
