Kalbinin kötülüğü, yüzüne yansıyan bir görümce

Ben sizin ne demek istediginizi anladim. Bazi aileler belli bir yasi gectikten sonra evlenmeyen kizlari icin yuvasi acilmadi, yalniz kaldi tarzinda ahlanma vahlanma duygusuna kapiliyorlar. Bana gore tercihtir orasi ayri ama ebeveyn acisindan var boyle bir bakis acisi.
 
Merhaba herkese,

Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.

Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.

Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.

Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.

Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!

Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.

Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.

Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?


hiç dert etmeyin ailesine ve eşinize karsi saygınızı bozmayın görümcenizle de aranızda herzaman bir mesafe olsun , eşiniz ablanızın tarafindan değil dengeyi sağlıyor gibi yeri geldiğinde ablasına da cevap vermiş dediğinize göre 😊 moralinizi bozmayın nisanliniza da yansıtmayın gorumcenizle muhattap olmamaya gale almamaya çalışın 🤗
 
Nişanlının ablası ve annesi, ileriki zamanlarda da sizin hayatınıza dahil olacaklar. Evlendikten sonra aradaki bağı kesip atmanız mümkün olmayacak. O yüzden, çok farklı bir beklentiye girmeyin, böyle devam edip gidecek muhtemelen.
 
Bekar olmasına bağlamıyorum ki ??? Nerden çıkarıyorsunuz? Öyle bir şey demedim ki?
Biraz saçmalamışsınız kusura bakmayın. Ben her zaman bekarlığı savunan, kendim de geç evlenen birisi olduğumu her fırsatta dile getiriyorum. Konu bekar olması ile alakalı değil ki.
Herkes istediği şekilde anlıyor konuyu.

---------
DÜZELTME:
Tekrar okudum şimdi neden yanlış anlaşıldığımı anladım.
Cümle şu:

...hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş.

Burda demek istediğim ailesi 'o yalnız, evli değil, herkese muhtaç' demesi. Ben öyle düşünmüyorum. Ben de bekar bir kadınım ve yalnız yaşıyorum. Ben kesinlikle böyle düşünmüyorum. O cümlemde ailesinin kendisi için düşündüklerini dile getirdim.
Siz öyle düşünmüyormuşsunuz pardon..
Ben öyle düşünüyorsunuz sanmıştım.
Çünkü bu beni gıcık ediyor. Insanların bu ahkam kesmesi hoşuma gitmiyor. Belli bir yaşta evli olmayınca abuk subuk konuşuyorlar.
Ondan tepki gösterdim..
Tepkim o zaman nişanlınızın ailesine size değil..

Üstünüze alınmayın..:KK66:
 
Şimdiki aklım olsa asla evlenmezdim asla. Nişanlınıza sakın güvenmeyin. Ben de nişanlıyken her istediğim oluyordu ben ona kefildim o bana. Babam kadar güvenirdim. O gğvendiğim dağlara karlar yağdı. Kendi eleştirdiği ablası anası baştacı oldu. Ben evlendiğime çok pişman oldum boşanma sürecindeyim. 28 yaşındayım. Yani aileyi hesaba katın. Yurt dışındayım diye düşünmeyin onların uzun uzuuuuun yatılı misafirlikleri olur. Eşinle şartlarını baştan konuş. Her şeyi konuş. Öyle evlenin. Yarın birgün ablasına karşı sizi korumaz zaten biliyordun ayağına yatmasın.
 
Nisanliniz bir kere sert bir şekilde karışma diye haddini bildirse öyle olmaz. Zırt pırt mesaj atması hiç hoş değil. Sürekli bir yönlendirme yapıyor sanki onu ilgilendiriyor
 
Sizin kalbinizin güzelliği de üslubunuza vurmuş. Bir kadından bahsederken bekarlığına yaşına güzelliğine nasıl rahat burun büküyorsunuz gerçekten inanamıyorum. Ayrıca nişanlının kardeşiyle mesajlarına kadar okumak da nasıl bir sınır ihlalidir
 
Sabit durun, net olun. Ne istediğinizi ne istemediğinizi her zaman net şekilde ortada söyleyin. Çünkü bu tip insanlar laf taşır olmamışı olmuş gibi söyler. Severler drama çıkarmayı. Direkt muhatap almayın kendisini.

Nişanlınıza da ablan şöyle böyle demeyin sakın belli ki aile içinde müsamaha gösterilmiş. Siz bunu değiştiremezsiniz. Onun yüzünden nişanlınızla sakın kötü olmayın. Nişanlınıza yetişkin olduğunu, artık sizin bir aile olduğunuzu kendi kararlarını alabileceğini hafif hafif hissettirin söyleyin.
 
Esim ailesiyle beni cok muhattap etmedi nisanlilik suresince ..biliyormus neler olacagini,simdi diyorum belki de evlenilmezdi..
Cunku anlasamiyorum ,alisamiyorum,
Herseye karisan hak goren insanlar...
 
Herkese değerli yorumları için çok çok teşekkür ederim.
Bu platformda herkesin aynı fikirde olması, herkesin olaylara aynı şekilde bakması zaten imkansız - burda bir konu açarken böyle bir beklentiye girmek de yanlış. Yine de konumu okuyup, yorum yazmak için vakit ayıran herkese tekrardan teşekkürler.
 
Başlığı okuyunca benimki mi sandım ama bizimkiler 2 kardeş😂😂😂😂
 
Merhaba herkese,

Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.

Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.

Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.

Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.

Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!

Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.

Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.

Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Siz önceki konunuzda evliyim yazmışsınız? Şimdi nişanlılık süreci?
 
evlenince o abla kıymetli olacak yalnız bilginiz olsun
Şaşmaz kural. Şimdi arada haddini bildiriyor diyorsunuz ya o zaman size haddinizi bildirmeye çalışacaktır. Şöyle ' o benim ablam ve hasta ve evlenmedi, seni ilgilendirmez, ablama saygı duy'
 
Yani benm görümcem de nişanlılıkta baya karıştı ben bi gün patladım nişanlıma karşı sonra kv anlattım her şeyi sonra ne olduysa artık şuan hiç bir şeyime karışmaz . Yüzyüze geldikçe anca canım cicim o kadr onda da ben kv yada görümce ye de eşimsiz gitmem
 
Merhaba herkese,

Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.

Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.

Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.

Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.

Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!

Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.

Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.

Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Çok üzüldüm sizin adınıza çünkü benzer şeyleri yaşadım ve yaşıyorum. Maalesef her mutluluğu zehir eden birileri var. Görmeyeceksiniz yapmak çok zor biliyorum ama. Çünkü benim nişanlımın ablası da aynı şekilde benimle ilgili mesajlar attı tanışma da ve isteme de saygısız davrandı. Aynı sizin dediğiniz gibi evlerine gittiğimizde herkes önem gösterirken o eşofmanlaydı. Hatta bir konum bile var bununla ilgili. Bende çok dert ettim amaçları o zaten mutsuz etmek. Nişanlın cevabını veriyormuş zaten problemli bir kişilik demek ki ablası. İki yüzlü davranıyorlar alttan iş bozma derdindeler. Benim nişanlım başta orta yolu bulamadı ama şuan gayet iyi davranışları ve her şeyin farkında. Ee nişanlınız farkına vardı ki "huzuru sende buluyorum" diyor. İnsan en mutlu günlerim sorun çıkmasın diyor ama illa birileri huzur kaçırıyor. Görmemeye çalışın , evlendikten sonra uzak durun mümkün olduğunca. Nişanlınız bu tür konuşmalarda cevap vermesin ablasına. Başka çaresi yok gibi görünüyor.
 
Merhaba herkese,

Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.

Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.

Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.

Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.

Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!

Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.

Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.

Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Eğer ben seviyorum ayrılmak istemiyorum diyorsan sende uğraş ablasıyla ablasına aaaa çok haklisin tabiki falan de nisanlina farkli konus aynen onun yaptigini sende ona yap farkeder bir sure sonra zaten uzak durur senden bu benden de fena diye dinsizin hakkından imansız gelir demisler :) ama benim sana tavsiyem yol yakinken dön seni de hasta eder bunlar ilerde evlenince oyle seyler yasatirlar ki ben naptim keske evlenmeseydim diyebilirsin aile onemli sanma ki sadece nisanlinla evleneceksin ailesiylede evleniyorsun unutma
 
Merhaba herkese,

Yine ben. Yine dertli bir ben. Karşı tarafın ailesi ile uğraşmak ve muhatap olmak gerçekten çok zormuş. Hayalimde iç dinamikleri ve karakterleri ile kendi aileme benzeyen bir aileye sahip olan birisiyle evlenmek vardı fakat öyle olmadı.

Nişanlımın iki ablası var, ve küçük ablası tam tamına kalbinin çirkinliği, yüzüne yansımış birisi. 40 üstü ve bekar, hayatı boyunca tedavi etmesi gereken (öldürmeyen) bir hastalık ile boğuşan, devlet memuru bir kadın cağız. Yani öyle olduğunu zannediyordum fakat çok farklı birisi olduğunu görüyorum şimdi.

Ailede söz sahibi tek kişi olan, her zaman haklı olmak zorunda olan, kardeşini (nişanlımı) istediği gibi yönlendirmek isteyen ve düğün sürecinde parasal meseleleri çok ayıp boyutlarda değerlendiren birisi olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlıyorum.Benimle birlikte olduğu zaman bana farklı konuşan, ardından kardeşiyle (nişanlımla) çok daha farklı şeyleri konuşan birisiymiş meğer.

Nerden mi öğrendim? Dün nişanlım markete gitti telefonu evde bıraktı – ve devamlı mesaj sesleri geldi. Kimden bu kadar mesaj diye baktığımda ise ablasından olduğunu gördüm. Şifrelerimizi birbirimizden gizlemediğimiz için merakımdan baktım tabi – meğer neler neler konuşulmuş. Nişanlıma sen saf salaksın, ucuz takım aldırttın (diğer konumdan hatırlayan varsa anlarlar), düğün süreci seni maddi açıdan mahvedecek, hiçbir şeyin farkında değilsin, sen beni dinleme nişanlını dinle zaten, ben kimim ki, çok şişmansın nasıl damat olacaksın böyle, şişko! (nişanlımın ufacık bir göbekten başka fazlası yok ve giydiği tüm takımlar cuk diye oturdu) gibi şeyler söylemiş durmuş.

Nişanlım ise bazen alttan almış, bazen haddini bildirmiş fakat genel olarak okuduklarımdan çok rahatsız oldum!

Hayatı boyunca tedavi etmesi gereken bir hastalığı ve bekar olduğu için tüm aile ona devamlı müshama gösterilmiş ve kadın bu raddeye gelmiş. Örnek olarak veriyorum: Aileler tanışacağı gün dışarda yemeğe gittik, çok güzel bir restorana (kimse evinde yorulmasın diye düşünülmüştü) ve ablası bayağı bildiğiniz eşofman ile geldi. Çok saygısız bir kadın.

Benim tek ümidim nişanlım ablasına yerini göstermeye devam etmesi – aksi taktirde bir gün çok fena patlamaktan korkuyorum. Nişanlımı devamlı huzursuz ediyor – telefon görüşmeleri yaptıklarında bile devamlı huzursuzluk çıkarıyor. O sakin bir yapıya sahip ama arada o da sabrını kaybediyor. Bana hep 'huzuru sende buluyorum' diyor.

Nişanlımı herşeyden çok seviyorum, evlenmem gereken kişi o ama ailesine bakınca (Anne ve diğer ablada da sorunlar var) dertsiz başıma dert almıyorumdur inşallah diye düşünmüyor da değilim.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
2020 haziraninda evlendik yazmışsınız baska bir konunuzda ve hatta esiniz eski bir asildigi kizi size yakin dostum die tanitmis falan
 
Back
X