- 31 Mart 2012
- 10.869
- 7.485
- 448
- Konu Sahibi Papatya129
- #141
Selam, mesajları okumadım. Ergenlerin öğretmeni olarak ve arkadaşlarımın ergenligine dair gözlemlerime dayanarak yazıyorum.
Anlattığıniz kadarıyla kardeşinize sınır cizilmemesi, imkanların fazla sunulmasi, kendi kendine mücadele edip bir şey kazanmasına gerek kalmaması vs sebepler, onun bu davranışlarının temelini oluşturuyor. Muhtemelen kişiliği de bu şekilde şekillenmiş. Genel olarak 4 yaşa kadar çocuğun kişiliğini oluşturacak şeyler yerleşir, 11 yaşta etik değerler şekillenir, ergenlıkte de son dokunuşlarla karakter, kişilik oturur. Yani hala geç kalınmış sayılmaz.
Kardeşinizin halleri (çözümsüz gibi gördüğünüzden dolayı) son derece sinir bozucu gözükse de aslında en çok acıyı o çekiyor. Çünkü anlattığınız şeyler şımarık ergen hallerinden çok, tükenmiş boş bir hayat yaşayan toy bir çocuğun sessiz çığlıkları gibi geldi bana. Yaşı dolayısıyla kendini doğru ifade edemediği için de öyle cümleler kuruyor. Aslında sizi sinir etmek istediğini sanmıyorum. Buram buram "mutsuzum, amaçsızım, dünya çok boş, acı çekiyorum, kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum" diyor. Baksanıza aile nedir bilmiyorum yazmış. Ailem beni yoksun bırakıyor demiyor. Muhtemelen evde ruhu doymuyor. Ruhunu doyurmak için kendine yanlış arkadaşlar seçmiş ve alkol kullanarak, kendini jiletleyerek onlar gibi olmaya, bir yere aidiyet hissetmeye çalışıyor. Gerçekten zor bir durum ama maksimum sabır göstererek en az zararla atlatabileceğinizi düşünüyorum. Bir iki ayda sonuç beklerseniz hem üzülür hem de hıncınızı ondan çıkarırsınız. Bu yıllar içinde değişecek bir durum.
Ona sürekli nasihat etmek, yanlış yaptığını soylemek işe yaramayacaktır. Ailecek toplanın ve onu çok sevdiğinizi, her zaman yanında olduğunuzu, bununla birlikte alkol kullanımı ve kendine zarar vermesinin sizi ne kadar üzdüğünü söyleyin. "Biz hep yanındayız ama sen de bunları yapmamaya hem kendin hem bizim için dikkat eder misin? Bunu ailen için yapar mısın?" diye sorun. Sonra da kalkıp ona sımsıkı sarılın. Bu ona zorluk anında sığınacak bir yeri olduğu mesajını verecektir. Hata yaptığında da kızmak yerine, başına gelebilecek olumlu ve olumsuz durumların ikisini de anlatıp kendi iradesiyle bunlardan birini yaşayacağını söyleyin. Bunlar onu sakinleştirecektir.
İnsan huzursuz olunca o negatif enerjiyi boşaltmak için türlü saçmalıklar yapar, etrafa sataşır, meydan okur dünyaya. Alkol alınca kendini jiletleyince daha cesur görüyordur kendini. Mümkünse ilaç kullanması için ısrar edip bir enstürman kursuna ya da spor aktivitesine ikna edin. olumsuz arkadaşların yerine olumlularını koymuş olursunuz. Davranışları da değişir farklı insanlar tanıdıkça.
Eğer inançlı bir aileyseniz dünyaya amaçsız gelmediğimizi, bu dünyaya güzel katkılar sağlayarak asıl dünyamıza hazırlık yaptığımızı hatırlatabilirsiniz.
Ve içindeki huzursuzluğun elbet bir gün azalacağını, herkesin hayatı boyunca zaman zaman az çok böyle hissetmesinin normal olduğunu söyleyebilirsiniz. Bir süre böyle zorlanacağını ama özellikle üniversite ve iş hayatına atılırsa bu sıkıntıların çoğunun kalkacağını da belirterek ona hedef de göstermiş olursunuz.
Bizim öğrencilerimiz de böyle. Birebir aynı. Uzun ve sabırlı bir mücadele sonucunda toparlıyorlar. Ama üstüne gidilen ya da kendi haline bırakılanlar o kadar şanslı olmuyor.
Allah sizlere de kardeşinize de ferahlık versin inşallah. Yardımcı olabileceğim bir durum olursa mesaj atabilirsiniz.
Şimdi okudum birkaç mesajı. Çocuğun gerçekten de evde ruhu doymuyor. Yine de verdiğim tavsiyeler hayat kurtarır diye düşünüyorum. Bu arada ebeveyn tutumuna bakıldığında çocuk nankör değil, aksine çok kibar tepki veriyor ailesine. Zararı sadece kendisine
Anlattığıniz kadarıyla kardeşinize sınır cizilmemesi, imkanların fazla sunulmasi, kendi kendine mücadele edip bir şey kazanmasına gerek kalmaması vs sebepler, onun bu davranışlarının temelini oluşturuyor. Muhtemelen kişiliği de bu şekilde şekillenmiş. Genel olarak 4 yaşa kadar çocuğun kişiliğini oluşturacak şeyler yerleşir, 11 yaşta etik değerler şekillenir, ergenlıkte de son dokunuşlarla karakter, kişilik oturur. Yani hala geç kalınmış sayılmaz.
Kardeşinizin halleri (çözümsüz gibi gördüğünüzden dolayı) son derece sinir bozucu gözükse de aslında en çok acıyı o çekiyor. Çünkü anlattığınız şeyler şımarık ergen hallerinden çok, tükenmiş boş bir hayat yaşayan toy bir çocuğun sessiz çığlıkları gibi geldi bana. Yaşı dolayısıyla kendini doğru ifade edemediği için de öyle cümleler kuruyor. Aslında sizi sinir etmek istediğini sanmıyorum. Buram buram "mutsuzum, amaçsızım, dünya çok boş, acı çekiyorum, kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum" diyor. Baksanıza aile nedir bilmiyorum yazmış. Ailem beni yoksun bırakıyor demiyor. Muhtemelen evde ruhu doymuyor. Ruhunu doyurmak için kendine yanlış arkadaşlar seçmiş ve alkol kullanarak, kendini jiletleyerek onlar gibi olmaya, bir yere aidiyet hissetmeye çalışıyor. Gerçekten zor bir durum ama maksimum sabır göstererek en az zararla atlatabileceğinizi düşünüyorum. Bir iki ayda sonuç beklerseniz hem üzülür hem de hıncınızı ondan çıkarırsınız. Bu yıllar içinde değişecek bir durum.
Ona sürekli nasihat etmek, yanlış yaptığını soylemek işe yaramayacaktır. Ailecek toplanın ve onu çok sevdiğinizi, her zaman yanında olduğunuzu, bununla birlikte alkol kullanımı ve kendine zarar vermesinin sizi ne kadar üzdüğünü söyleyin. "Biz hep yanındayız ama sen de bunları yapmamaya hem kendin hem bizim için dikkat eder misin? Bunu ailen için yapar mısın?" diye sorun. Sonra da kalkıp ona sımsıkı sarılın. Bu ona zorluk anında sığınacak bir yeri olduğu mesajını verecektir. Hata yaptığında da kızmak yerine, başına gelebilecek olumlu ve olumsuz durumların ikisini de anlatıp kendi iradesiyle bunlardan birini yaşayacağını söyleyin. Bunlar onu sakinleştirecektir.
İnsan huzursuz olunca o negatif enerjiyi boşaltmak için türlü saçmalıklar yapar, etrafa sataşır, meydan okur dünyaya. Alkol alınca kendini jiletleyince daha cesur görüyordur kendini. Mümkünse ilaç kullanması için ısrar edip bir enstürman kursuna ya da spor aktivitesine ikna edin. olumsuz arkadaşların yerine olumlularını koymuş olursunuz. Davranışları da değişir farklı insanlar tanıdıkça.
Eğer inançlı bir aileyseniz dünyaya amaçsız gelmediğimizi, bu dünyaya güzel katkılar sağlayarak asıl dünyamıza hazırlık yaptığımızı hatırlatabilirsiniz.
Ve içindeki huzursuzluğun elbet bir gün azalacağını, herkesin hayatı boyunca zaman zaman az çok böyle hissetmesinin normal olduğunu söyleyebilirsiniz. Bir süre böyle zorlanacağını ama özellikle üniversite ve iş hayatına atılırsa bu sıkıntıların çoğunun kalkacağını da belirterek ona hedef de göstermiş olursunuz.
Bizim öğrencilerimiz de böyle. Birebir aynı. Uzun ve sabırlı bir mücadele sonucunda toparlıyorlar. Ama üstüne gidilen ya da kendi haline bırakılanlar o kadar şanslı olmuyor.
Allah sizlere de kardeşinize de ferahlık versin inşallah. Yardımcı olabileceğim bir durum olursa mesaj atabilirsiniz.
Şimdi okudum birkaç mesajı. Çocuğun gerçekten de evde ruhu doymuyor. Yine de verdiğim tavsiyeler hayat kurtarır diye düşünüyorum. Bu arada ebeveyn tutumuna bakıldığında çocuk nankör değil, aksine çok kibar tepki veriyor ailesine. Zararı sadece kendisine
Son düzenleme: