• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kardeşimin Yks Puanı

Evet geldim

Hepsi çok farklı diyebilirim, sadece mekatronik makine ve elektronik karışımı. Yazayım ayrı ayrı:

Elektronik: Elinizde tuttuğunuz cep telefonundaki mini çiplerden uydulara, haberleşmeye kadar geniş bir yepazesi olan bir alan. Çok sayıda fizik dersi var, günlük çalışma hayatında da bolca simülasyon ve hsaplama kodları var. Savunma sanayi benzeri işlerde ise dimdirekt elektronik cihazlarıj üstüne ilk tabaka olarak giydirilen yazılımlar yapılır, onun için de cihazları simüle eden bilgisayar programlarıyla çalışılır. Kısacası fizik ve programlama gerektirir. Yazılır tabi koskoca savunma sanayisi olan bir ülkedeyiz iyi okul mezunlarına süper istihdamı var amma buna puanı yetenler bilgisayar müh. tercih etsin derim, dünyayı yıkıp geçen meslek ki odur. Dünyanın neresine giderse gitsin kral olacak tek meslek bilgisayar müh.liğidir, ülkeden bağımsız, şirket büyüklüğünden bağımsız her yerden yapılır. Elektronikte ise sadece çok büyük cirolu şirketlerde istihdam vardır, malum donanım parçalarını ortaya koymak hem masraflı hem büyük çaplı bir iştir, o yüzden bu iş büyük şirketler gerektirir anlayacağınız gibi istihdamı da her yerde, her ülkede ve her şehirde yoktur.

Makine: Makine müh. elektroniği andırır ancak daha büyük ve hantal makinelerle uğraşır, cep telefonunu elektronikçi yapıyorsa fabrikadaki yürüyen bandı makineci yapar, böyle bir örnek vereyim. Çalışma yerleri genelde fabrika , üretimhane tarzı yerlerdir. Eğitiminde de calculus-matematik vardır. bana kalırsa müh. fakültesinin ve dahi üretim bantlarının amelece ve fiziksel işleri bu mesleğe düşer, istihdamı vardır yazılabilir. istihdamı fabrikalarda , otomotivde ve inşaat sektöründe olur.

Mekatronik: Yukardaki 2sinin karışımıdır, fabrikaya girip en hassas elektronik detaydan en hantal yere, kanada tekere kadar uçtan uça anlayan insa yetiştirmeyi amaçlar. Türkiyede istihdamı savunma şirketleridir, Avrupada pek istihdamı yoktur. ABDde istihdamı çoktur, ama o da uzay-savunma tipi şirketlerdedir onun için de ABD vatandaşlığı gerekir yani bizimkilere yar olmaz.

Endüstri:Yukardaki 3ünden tamamiyle bağımsız, alakasız bir meslektir. Bu mesleğin çıkış yeri 2. Dünya Savaşıdır, savaş sırasında kaynakların en optimal şekilde ulaşımı ve yerleşimi için uğraşanlar bu mesleği ortaya çıkarmıştır.

Örnek olarak, Berlinde 500 tonluk bir cephane var, Afrika cephesi, Rusya cephesi ve İngiltere saldırısı için de cephaneye ihtiyaç var. Afrikaya deniz ve havayolu seçenekleri var, İngiltere sadece su yolu, Rusya ise deniz,kara ve havayoluyla ulaşılabilir durumda. Afrika savaşı için sadece 2 haftanız var, kaybetme olasığılınız %42, Rusya daha geniş bir zamana yayılabilir, kaybetme olasılığınız %50, İngiltere ise tamamen bilinmez durumda. Bu durumda optimal cephane dağılımı ne olmalıdır??

Bu disiplin pek tanınmaz ama optimizasyon problemlerini inceler ve genel olarak istatistik-olasılık hesaplamaları üzerine kuruludur. İsteyenler de Googledan linear programming veya integer programming yazıp çıkan gorsellere bakabilirler. Eğitiminde de baz olarak calculus dersleri üstüne bolca olasılık dağılımları ve istatistik dersi vardır. Her mühendislikten 'biraz' çalışıldığığı gibi saçma bir fikir hakim nedense, ama hiç öyle bir şey yok tabi ki. Bu alanın yeganı amacı en kısa yolları, en hızlı yolları, en az masraf eden yolları bulmak ve planlamaktır, yani optimal yolları bulmaktır.

Dediğim gibi evrende tek bir kral vardır, o da bilgisayar mühendisliğidir. Bu disiplin de çokça matematik ve beyin gücü üstüne kuruludur. Turing babamızın nelerin hesaplanabilir, nelerin hesaplanamaz olduğunu tartistigi Church-Turing tezini patlatmasıyla doğmuştur, ilk uygulamasıyla da 2. Dünya Savaşını net kısaltarak insanlık için ne denli önemli bir disiplin olduğunu ortaya koymuştur. Bugünlerde ise dünyayı kasıp kavurmaktadır. ben de alemin kralı olarak tabi ki bu mesleği yapıyorum. :halay:

Eyyorlanmam bu kadar, herkese bol şans dilerim:KK200:

eyorlamanı yerim🥰
 
Sayısalda 9k yapmış illa diyor mezuna kalıp boğaziçi müh uazıcam falan
tıp diş yazmaya bütün sülale ikna etmeye çalışıoruz sizce ne yapalım?
Farklı iyi üniversitelerin mühendislik bölümlerini yazsın. Muhtemelen hazırlık okur zaten , istiyorsa üniversite sınavına gene girsin seneye
 
Mühendislik isteyen insana Tıp, Diş yazdırmak ne alaka? Yapamaz ki zaten. Birbirinden alakasız meslekler. Boğaziçi olmuyorsa bile yine iyi statülü üniversiteler yazabilir.

Herkes bir mühendislik önermiş. Ben de Yazılım Mühendisliği diyorum. 😄
Kardeş hangi mühendisliği istiyor onu bilmiyoruz tabi, belki Gıda, Çevre mühendisliği diyordur 😂

Dediğim gibi evrende tek bir kral vardır, o da bilgisayar mühendisliğidir.
Cherry'cim süper anlatmışsın. Bilgisayar Mühendisliğine asla lafım yok ama Türkiye'deki Bilgisayar Mühendisliği curriculumlarına baktığımda İnkılap Tarihi, Türk Dili Edebiyatı gibi dersler görmemle benim mühendislik hevesim yerlere inmişti. 😅 Tabi bütün mühendislik bölümleri için geçerlidir bu muhtemelen. Türkiye'de okumadığım için net bilmiyorum.
 
aslında daha ziyade ne farkları var tam olarak onu merak ediyoruz. gerçi fuar varmış oraya gidicez ama hedefe odaklı gidip bilgi almak daha iyi olabilir.
mühendis arkadaşlar gören olursa,
elektronik, endüstri,makine,mekatronik ne farkı var bunların çok bariz farklı mı birbirinden üç aşağı beş yukarı benzerlermi?
bilen aydınlatırsa sevinirim valla.
Ben elektronikçiyim. Elektronik haberleşme öneririm. Bilgisayar veya mekatronik de ama burda kişiye bağlı bence. İlgi ve yeteneğine göre ölçmeli.

Robotik ilgisi var ise elektronik, mekatronik veya bilgisayar fark etmez ama mekatronik öneririm. Yapay zeka ilgisi var ise bilgisayar veya elektronik haberleşme öneririm. Ben yazılımcı olacam, web-mobil uygulama yaparım diyorsa bilgisayar-yazılım mühendisliği. Siber güvenlik ilgisi var ise bilgisayar. Ama elektronik seviyesinde de siber güvenlik çalışılıyor mesela, bence çok ilgi çekici bir alan. Bu örnekte olduğu gibi alan odaklı araştırmak lazım bölümü seçmek için. İstediğim alanda uzmanlaşabilmek için hangi bölümü seçmeniyim diye sorması lazım.

İkinci olarak istediği alanın iş ilanlarına girip baksın. Tabi akademiden de devam edebilir. Ama iş ilanları da fikir verebilir. Sonuçta para kazanmak da bir motivasyon.

Son olarak mümkün mertebe köklü, teknik okullara girmekte fayda var. Oturmuş bir sistem, tecrübeli hocalar ve bir sürü kulüp ile kendisini geliştirebilir. Birkaç yıllık takımlara girip üst sınıftan arkadaşlar edinir, yarışmalara katılır. Bu şekilde staj veya işe girmek çok kolay oluyor.

Dip not olarak da sosyal ise biraz geek olsun ki ortalama yüksek ve üniversitedeyken bir şeyler yapmaya vakti olsun. Asosyal ise depresyona girmesin ve bir parça sosyal kalsın gerekirse ders çalışma grubu veya bir yarışma takımı falan olsun.

Konu sahibi kardeşinizi rahat bırakın. Kendi hayatı sonuçta. Kendine güveniyorsa mezuna kalsın. Mezun psikolojisi zor diyorlar. Ben göze alamamıştım. Yerinde olsam İTÜ ye giderdim. Geçiş falan oluyorsa yapardım çok istiyorsam. Ya da yüksek lisans yapardım Boğaziçinde. En olmadı içimde kalmasın diye gider kampüste gezerdim bir gün 😂
 
Benim oda arkadaşımda dahil çok fazla endüstri mühendisi arkadaşım var, ders programlarına, sınavlarına vs asinayim. En zor olmadigina yemin edebilirim ama ispatlayamam 😃

Şahsen bende olsam 9 bin sıralama ile 1 sene beklemezdim ama yaşayıp görmesi lazım. Okulda bir yere kadar, kişinin yetenekleri, azmi bazen okuldan kat kat önemli olabiliyor. Ayrıca Boğaziçi mezunu bir mühendis ile İTÜ, YTÜ mezunu bir mühendis arasında uçurum olacağını düşünmüyorum
Endüstri ye dair ben de bir şeyler yazdım ama sildim sonra 😅 Şiddetle katılıyorum size.
 
Cherry'cim süper anlatmışsın. Bilgisayar Mühendisliğine asla lafım yok ama Türkiye'deki Bilgisayar Mühendisliği curriculumlarına baktığımda İnkılap Tarihi, Türk Dili Edebiyatı gibi dersler görmemle benim mühendislik hevesim yerlere inmişti. 😅 Tabi bütün mühendislik bölümleri için geçerlidir bu muhtemelen. Türkiye'de okumadığım için net bilmiyorum.

Bebişim, onları zannımca genel kültür diye koymuşlar, bir yıl Türkçe var diğer yıl da Tarih vardı. Kötü değildi dersler, tarih dersini veren prof. gerçekten İlber Ortaylı tadındaydı, dersi de sohbet tarzında işliyordu ve cidden zevk alıyordu herkes. Notlu ders değildi sanırsam seminer tarzındaydı, onca saat kafa patlattıktan sonra o hocanın sohbeti gayet iyi geliyordu :KK200:
 
Bebişim, onları zannımca genel kültür diye koymuşlar, bir yıl Türkçe var diğer yıl da Tarih vardı. Kötü değildi dersler, tarih dersini veren prof. gerçekten İlber Ortaylı tadındaydı, dersi de sohbet tarzında işliyordu ve cidden zevk alıyordu herkes. Notlu ders değildi sanırsam seminer tarzındaydı, onca saat kafa patlattıktan sonra o hocanın sohbeti gayet iyi geliyordu :KK200:
CocoParisien CocoParisien o dersler tüm lisans bölümlerinin alması gereken zorunlu derslerdir. Sadece 1. sınıfta oluyor. Bana sorarsanız aşırı gereksiz, çünkü ortaokul ve lisede zaten gördüğümüz dersler. Ortak ders olarak bir de bilgisayarla ilgili ders oluyor. Onda da excell kullanımı vb programların kullanımı kaba taslak gösteriliyor.
 
Bebişim, onları zannımca genel kültür diye koymuşlar, bir yıl Türkçe var diğer yıl da Tarih vardı. Kötü değildi dersler, tarih dersini veren prof. gerçekten İlber Ortaylı tadındaydı, dersi de sohbet tarzında işliyordu ve cidden zevk alıyordu herkes. Notlu ders değildi sanırsam seminer tarzındaydı, onca saat kafa patlattıktan sonra o hocanın sohbeti gayet iyi geliyordu :KK200:
Sen kaç mezunusun? Ben lise 2016 çıkışlıyım. Sen benden büyüksün diye biliyorum. Eskiden daha iyiymiştir şimdi eğitim kalitesi yerlerde. Gittiğin üniversiteye ve hocalara göre de değişiyor biraz.
 
Okul kötü gider, bursu yanarsa ne yapacak 😃 eşimin yeğeni bilgisayar mühendisligi 1. Sınıf, alttan dersleri kaldı mesela.
Ailesinin durumu iyi olmayanlar için burs olayını çok sıkıntı görüyorum.

Hatırladığım kadarıyla yerleştirme sınavı sonucunda edinilen bursu, başarısızlığınızdan ötürü kaybetmiyorsunuz. Tabi eğitimin nominal süresini kapsıyor olabilir.
 
Evet geldim

Hepsi çok farklı diyebilirim, sadece mekatronik makine ve elektronik karışımı. Yazayım ayrı ayrı:

Elektronik: Elinizde tuttuğunuz cep telefonundaki mini çiplerden uydulara, haberleşmeye kadar geniş bir yepazesi olan bir alan. Çok sayıda fizik dersi var, günlük çalışma hayatında da bolca simülasyon ve hsaplama kodları var. Savunma sanayi benzeri işlerde ise dimdirekt elektronik cihazlarıj üstüne ilk tabaka olarak giydirilen yazılımlar yapılır, onun için de cihazları simüle eden bilgisayar programlarıyla çalışılır. Kısacası fizik ve programlama gerektirir. Yazılır tabi koskoca savunma sanayisi olan bir ülkedeyiz iyi okul mezunlarına süper istihdamı var amma buna puanı yetenler bilgisayar müh. tercih etsin derim, dünyayı yıkıp geçen meslek ki odur. Dünyanın neresine giderse gitsin kral olacak tek meslek bilgisayar müh.liğidir, ülkeden bağımsız, şirket büyüklüğünden bağımsız her yerden yapılır. Elektronikte ise sadece çok büyük cirolu şirketlerde istihdam vardır, malum donanım parçalarını ortaya koymak hem masraflı hem büyük çaplı bir iştir, o yüzden bu iş büyük şirketler gerektirir anlayacağınız gibi istihdamı da her yerde, her ülkede ve her şehirde yoktur.

Makine: Makine müh. elektroniği andırır ancak daha büyük ve hantal makinelerle uğraşır, cep telefonunu elektronikçi yapıyorsa fabrikadaki yürüyen bandı makineci yapar, böyle bir örnek vereyim. Çalışma yerleri genelde fabrika , üretimhane tarzı yerlerdir. Eğitiminde de calculus-matematik vardır. bana kalırsa müh. fakültesinin ve dahi üretim bantlarının amelece ve fiziksel işleri bu mesleğe düşer, istihdamı vardır yazılabilir. istihdamı fabrikalarda , otomotivde ve inşaat sektöründe olur.

Mekatronik: Yukardaki 2sinin karışımıdır, fabrikaya girip en hassas elektronik detaydan en hantal yere, kanada tekere kadar uçtan uça anlayan insa yetiştirmeyi amaçlar. Türkiyede istihdamı savunma şirketleridir, Avrupada pek istihdamı yoktur. ABDde istihdamı çoktur, ama o da uzay-savunma tipi şirketlerdedir onun için de ABD vatandaşlığı gerekir yani bizimkilere yar olmaz.

Endüstri:Yukardaki 3ünden tamamiyle bağımsız, alakasız bir meslektir. Bu mesleğin çıkış yeri 2. Dünya Savaşıdır, savaş sırasında kaynakların en optimal şekilde ulaşımı ve yerleşimi için uğraşanlar bu mesleği ortaya çıkarmıştır.

Örnek olarak, Berlinde 500 tonluk bir cephane var, Afrika cephesi, Rusya cephesi ve İngiltere saldırısı için de cephaneye ihtiyaç var. Afrikaya deniz ve havayolu seçenekleri var, İngiltere sadece su yolu, Rusya ise deniz,kara ve havayoluyla ulaşılabilir durumda. Afrika savaşı için sadece 2 haftanız var, kaybetme olasığılınız %42, Rusya daha geniş bir zamana yayılabilir, kaybetme olasılığınız %50, İngiltere ise tamamen bilinmez durumda. Bu durumda optimal cephane dağılımı ne olmalıdır??

Bu disiplin pek tanınmaz ama optimizasyon problemlerini inceler ve genel olarak istatistik-olasılık hesaplamaları üzerine kuruludur. İsteyenler de Googledan linear programming veya integer programming yazıp çıkan gorsellere bakabilirler. Eğitiminde de baz olarak calculus dersleri üstüne bolca olasılık dağılımları ve istatistik dersi vardır. Her mühendislikten 'biraz' çalışıldığığı gibi saçma bir fikir hakim nedense, ama hiç öyle bir şey yok tabi ki. Bu alanın yeganı amacı en kısa yolları, en hızlı yolları, en az masraf eden yolları bulmak ve planlamaktır, yani optimal yolları bulmaktır.

Dediğim gibi evrende tek bir kral vardır, o da bilgisayar mühendisliğidir. Bu disiplin de çokça matematik ve beyin gücü üstüne kuruludur. Turing babamızın nelerin hesaplanabilir, nelerin hesaplanamaz olduğunu tartistigi Church-Turing tezini patlatmasıyla doğmuştur, ilk uygulamasıyla da 2. Dünya Savaşını net kısaltarak insanlık için ne denli önemli bir disiplin olduğunu ortaya koymuştur. Bugünlerde ise dünyayı kasıp kavurmaktadır. ben de alemin kralı olarak tabi ki bu mesleği yapıyorum. :halay:

Eyyorlanmam bu kadar, herkese bol şans dilerim:KK200:
Süper anlatmışsınız bu arada. Tercih yapacak sayısalcı eşe dosta link atmalık. 🩷
 
Sen kaç mezunusun? Ben lise 2016 çıkışlıyım. Sen benden büyüksün diye biliyorum. Eskiden daha iyiymiştir şimdi eğitim kalitesi yerlerde. Gittiğin üniversiteye ve hocalara göre de değişiyor biraz.

Bunu cevaplamak zorunda mıyım şimdi😁😁😁
 
Ben lisedeyken ( en az 10 sene öncesi 😁) birkaç üniversite öğrencisi kendi bölümlerini tanıtmaya gelmişti. Çok iyi hatırlıyorum, endüstri mühendisliği öğrencisi " bizim bölümün her şeye hakim olması gerekiyor, elektrige, makineye, çevreye vs. Yani Endüstri mühendisliği diğer tüm muhendisliklerin toplamı oluyor. O yüzden diğerlerine göre okuması daha zor bir bölüm" demişti.
Bence kız tavlamak ıcın sallamış, karizmatik gorunme cabası😛
 
o dersler tüm lisans bölümlerinin alması gereken zorunlu derslerdir. Sadece 1. sınıfta oluyor. Bana sorarsanız aşırı gereksiz, çünkü ortaokul ve lisede zaten gördüğümüz dersler. Ortak ders olarak bir de bilgisayarla ilgili ders oluyor. Onda da excell kullanımı vb programların kullanımı kaba taslak gösteriliyor.
Bana da aşırı gereksiz geldi bu yüzden okumadım 😂 Belki yanlış hatırlıyorumdur ama sanki son sınıfta bile bazı saçma sapan dersler vardı.
 
Bölümün kolaylığı zorluğu kişiden kişiye değişebiliyor. Mesela ben İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Bu bölümü zor bulup bırakanlar var veya zar zor ittire kaktıra okuyanlar var. Ama ben zorlansam bile bölümü bırakacak kadar zorluk yaşamadım ve zevkle okudum.

Konu sahibinin kardeşi de yine mühendislik okusun ama istediği okul olmuyorsa başka okulda okusun. Çünkü milyonlarca kişinin içinde 9 bin sıralama çok çok güzel. Seneye bu sıralamayı bulamayabilir. O zaman bu sene gidebileceği yerlere bile gidemezse kardeş açısından çok üzücü olur.
Cok karizmatik geldın gozume bak Sımdı
Ne biçim İngilizce bılıyosundur sen😍
 
Back
X