Boşa gaz vermeyin arkadaşlar, bir kere uzun sürelik olaylar zinciri cımbızla çekilip anlatılıyor. Biz olayı sadece kişinin anlattığı tarafından biliyoruz, sadece bu yazılanlara bakıp; suçlayıcı yazılar ile konu sahibini gaza getirmek inanın hiç hoş değil.
Büyüklerimizin söylediği bir laf vardır torun çocuktan daha tatlıdır diye, annenizin torununu sevmesi kadar doğal bir şey yok. Eminim oda ablanlara sürekli torunlarımı özledim diyodur. Eğer torununu özlemiyorsa sıkıntı. Sizin durumunuza gelince; yaşam biçiminizi kendiniz seçemiyorsunuz fakat kendiniz yaratabilirsiniz. Eminim aynı üniversitede okuyan, para kazanmak için bir işte çalışıp ders çalışmaya vakti olmadan başarılı olanlarda vardır. Yani beterin beteri var. Ders çalışamamanızı bahane ederek diğer insanların özgürlüklerine müdahale etmeniz oldukça yanlış.
Yani demem şu ki; siz ne kadar ders çalışamadığınız için yeğenlerinizin gelmesini istemiyorsanız, ablanızda eşiyle başbaşa kalabilmek için annenize torunlarını getirmek isteyebilir. Siz hem annenizin yaşamına hemde ablanızla eniştenizin yaşamına tamamen bencillikten dolayı karışıyorsunuz, farkında değilsiniz.
Peki bunları bi tarafa bırakıp sizin açınızdan olaya bakmak gerekirse, ders çalışmanız gerekiyor, planladığınız bir gelecek var ve bunları yapmak için imkanınız yok. Yukarıda da dediğim gibi yaşam biçiminizi kendiniz seçemiyorsunuz fakat kendiniz yaratabilirsiniz. Her üniversitenin kütüphanesi vardır, ders çalışmak için birebir sessiz ortam. Bu üniversiteler kütüphanelerini sizlerin hizmetine ücretsiz şekilde sunmaktadır. Hem size verilen bu hizmet sayesinde kütüphanede daha sessiz bir ortamda daha konsantre olarak ders çalışmak mümkün. Kütüphanede ders çalışarak hem ailenizin yaşamına karışmamış olur hemde daha başarılı olursunuz.
Eklemeyi unutmuşum; size sürekli iş yaptırdıklarını söylemişsiniz, kütüphane size iş yaptırmak için evden oldukça uzak bir yerde.