Babamla annemin bir prensibi vardır; laf taşıyana asla itibar etmezler. "Sana laf söyleyen kadar laf taşıyan da kabahatlidir." derler. Gerçekten de öyle; kayınvaliden art niyetli bir şekilde bu dedikoduyu yapıyorsa; çanak tutup lafı sana getirenler de en az onun kadar hakkında konuşmuşlardır. Zaten tersi olsaydı; bu insanlar o sohbet ortamında "Ay ilahi siz de; biz onu iyi biliriz, bizim yanımızda lütfen onun hakkında bu şekilde konuşmayın" derlerdi ve bu dedikodu ya başlamadan biterdi; ya da senin kulağına gelmezdi.
Ama demek ki, senin de ağzından laf alıp ona taşıma niyeti içten içe var...
Gelelim kayınvalidenin bu konuda önünü kesme konusuna:) Daha önce arkadaşların yazdıkları gibi, eşinin yanında, onu suçlamadan "Benim kulağıma gelebileceğini bildiğin halde dedikodu yapmayacağını biliyorum, ama ne yaparsın, insanlar da ne garip, herhalde çekememezlikten böyle böyle diyorlar" tarzında birşeyler söylersin. Sonrasında da tabi "Bak sen edepsizlere, yüzleşin bir de utansınlar" repliği :) Ya da hiç ummadığı bir anda, konusu açılınca inceden inceden o konuya dair bir kaç cümle söylersin ki, kulağına geldiğini anlasın.
Ayrıca, dediğim gibi; lafı taşıyanlara da "Valla size de gücendim; 'biz onu iyi biliriz, bizim yanımızda çekiştirme' deyip susturamadınız mı?" deyiverirsin. Böylece ne kayınvaliden bir daha seni çekiştirebilir, ne de başkaları çanak tutup üstüne üstlük laf taşıyabilir.
Bir de şunu asla unutma; "İnsanlar sen onları gördüğün kadar varlardır." Canını sıkıp takmaya değmez.
Nacizane fikrim budur:)