Kendime İhanet Ediyorum Aslında

catchmeifyoucan

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
24 Ağustos 2025
2
-7
1
34
Bugün, aylardır yaşadığım karmaşık duygularıma bir isim koymak, bir nokta koymak, belki de bir virgül koymak için, yargılanmadan bir destek alabilir miyim şansımı denemek için kendime bile itiraf etmekte zorlandığım bir sırrımı, kalbimi açıyorum sana.

32 yaşında, kendi şirketi olan çok iyi kazanan bir kadınım. 10 yıldır evliyim. Çocuğumuz yok. Mutlu, dışardan çok imrenilen bir evliliğim var. Cinsel hayatımız iyi sayılır, maddi hiçbir sıkıntımız yok, eşim kısıtlamaz, darlamaz, seviyemizi, saygımızı hiç bozmayız, her şeyi konuşabiliriz, sosyaliz, gezer, yurtdışında tatiller yaparız. Eşimin ailesi bana tapıyor, bir şeyi ima bile etsem anında yaparlar. Yani aslında her şey yolunda görünüyor.

İşin en garip belki de “sorgulamama” en çok sebep olan kısmı da burada başlıyor. Her şey böyle “ideal” görünürken maalesef hayatımda ilk kez birinden etkilenmeye başladım. İlk etapta şöyle düşündüm: “yıllardır bir adamla evli olunca uzuuun bir aradan sonra bir erkekten ilgi görmek ruhuma iyi geldi, hepsi bu.” Ama sonra zaman ilerledikçe bunun flörtöz birkaç cümle içeren basit bir diyalogtan bir tık daha fazlasını olduğunu hissetmeye başladım. Şimdiden söyleyeyim, ne ben ne de karşı taraf (o da evli) asla ne cinsellik, ne temas yaşamadık. Bu iletişimi, -ilişki diyemeyeceğim çünkü asla bir ilişki değil- arkadaşlığı, enerjiyi, -adına ne derseniz artık- kirletecek hiçbir şey yapmadık. İkimiz de bir şeylerin farkındayız ama “imkansız bir aşk” deyip geçiyor gibiyiz. Gel gelelim aramızda dışardan bakanların bile anlayacağı görünmez bir enerji var. Yan yana geldiğimizde oluşan sihirli bir şey bu. Birkaç kez aynı ortamda denk geldiğimiz çok yakın arkadaşlarım “o neydi öyle, niye böyle baktı, niye öyle oldu, ne garipti” gibi sorular sordular ve hepsi bu görünmez tuhaf enerji yüzünden. Sanki şartlar elverseydi dünyadaki en uyumlu çift biz olurduk gibi hissediyorum. Ona hiç dokunmadım ama dokunursam ortalık alev alacak sanıyorum. Bilmiyorum belki romantize ediyorum. O yaşanmayan “ihtimaller” var ya; o ihtimallerin gerçek olduğu senaryoları düşünüp kendimi çoğu zaman kahrediyorum. Ben (böyle söyleyince çok megalomanca oluyor ama) çok dikkat çeken, güzel bakımlı yaşından çok daha küçük gösteren bir kadınım. Erkeklerin ilgisine, flörtöz hallerine alışkınım ve normalde hiçbiri benden bir kırıntı bile alamaz aslında. Ama gardımı bu kadar indirdiğim, birini bu kadar düşündüğüm için hem evliliğimi sorguladığım hem de sonraki adımda ne yapmalıyım dediğim sıkıntılı bir süreçten geçiyorum. Bazen bu adamı bu kadar düşünmek yerine bir gecelik bir ilişki yaşayıp yoluma bakmış olsaydım kocamı daha “az” aldatmış olurdum diye düşünüyorum. (O ne demekse) Aklım “bu hatayı unut, herkesin imrendiği evliliğine bak, çocuk yap konuyu kapat” diyor. Kalbim “bu mutlu etiketi yapıştırdığın evlilik; gerçekten bu kadar mutlu olsaydı aklında, kalbinde başka bir adama yer olur muydu kendini kandırma” diyor. Şeytan “adama git, ‘gel kimseyi üzmeden incitmeden boşanalım, birlikte yeni bir hayat kuralım’ de” diyor. Rasyonel tarafım “bu konuyu derhal kapat, unut kendine gel” diyor. Bugün bir bebek yapmakla yarın kocama ben boşanmak istiyorum demek arasındayım anlayacağın. Onu üzmeyi, ona fiziksel olmasa da kalben ihanet etmeyi (ki bence bu daha ağır) asla istemiyorum. Ama öte yandan o ihtimal çok çok tatlı geliyor. Bu yasak elmayı bu şartlar altında ısırmak istemiyorum. Bunu kendime yakıştıramıyorum. Kendime, kocama, ve başka bir kadına ihanet etmeye devam etmek, kimseyi üzmek istemiyorum. Ama böyle de her gün kendimi üzülüyorum.

Yazmak, itiraf etmek, (yazınca kendin de daha iyi ve bir kez daha yüzleşiyorsun) bile iyi geldi, umarım çok hırpalamadan bana bir ışık tutmak istersin. Umarım bu kadar uzun bir yazıyı sonuna kadar okur, bana bir ilham verir, kafamdan aşağı bir kova soğuk su döker, belki sadece “seni anlıyorum” diyip elini omzuma koyar, ya da göğsümdeki file bir fil daha eklersin. Şimdiden teşekkür ederim.🌹
 
Kadinlar asik olunca aldatir erkekler heyecan olsun diye sizin icin karisindan bosanmayacak bir defa o Alice harikalar diyarindan

Esinize bunu yasatmaya hakkiniz yok gidip insan gibi bosanmayi teklif edin

Bosanincada onu özliceksiniz cünkü adam size karsi kötü bir sey yapmamis

Aldatmak siddet yok Sorun sizin heyecan aramaniz monotonluktan bikmissiniz

Ama du bir gercek o adam asla esinden bosanmaz yiyorsa bosansin davasi var nafakasi var cocuk varsa ekstra ödeyecek parasi var

Esini aldatmaya meyilli iki igrenc insandan ne gibi saglam bir evlilik olur orasida gülünc
 
Bugün, aylardır yaşadığım karmaşık duygularıma bir isim koymak, bir nokta koymak, belki de bir virgül koymak için, yargılanmadan bir destek alabilir miyim şansımı denemek için kendime bile itiraf etmekte zorlandığım bir sırrımı, kalbimi açıyorum sana.

32 yaşında, kendi şirketi olan çok iyi kazanan bir kadınım. 10 yıldır evliyim. Çocuğumuz yok. Mutlu, dışardan çok imrenilen bir evliliğim var. Cinsel hayatımız iyi sayılır, maddi hiçbir sıkıntımız yok, eşim kısıtlamaz, darlamaz, seviyemizi, saygımızı hiç bozmayız, her şeyi konuşabiliriz, sosyaliz, gezer, yurtdışında tatiller yaparız. Eşimin ailesi bana tapıyor, bir şeyi ima bile etsem anında yaparlar. Yani aslında her şey yolunda görünüyor.

İşin en garip belki de “sorgulamama” en çok sebep olan kısmı da burada başlıyor. Her şey böyle “ideal” görünürken maalesef hayatımda ilk kez birinden etkilenmeye başladım. İlk etapta şöyle düşündüm: “yıllardır bir adamla evli olunca uzuuun bir aradan sonra bir erkekten ilgi görmek ruhuma iyi geldi, hepsi bu.” Ama sonra zaman ilerledikçe bunun flörtöz birkaç cümle içeren basit bir diyalogtan bir tık daha fazlasını olduğunu hissetmeye başladım. Şimdiden söyleyeyim, ne ben ne de karşı taraf (o da evli) asla ne cinsellik, ne temas yaşamadık. Bu iletişimi, -ilişki diyemeyeceğim çünkü asla bir ilişki değil- arkadaşlığı, enerjiyi, -adına ne derseniz artık- kirletecek hiçbir şey yapmadık. İkimiz de bir şeylerin farkındayız ama “imkansız bir aşk” deyip geçiyor gibiyiz. Gel gelelim aramızda dışardan bakanların bile anlayacağı görünmez bir enerji var. Yan yana geldiğimizde oluşan sihirli bir şey bu. Birkaç kez aynı ortamda denk geldiğimiz çok yakın arkadaşlarım “o neydi öyle, niye böyle baktı, niye öyle oldu, ne garipti” gibi sorular sordular ve hepsi bu görünmez tuhaf enerji yüzünden. Sanki şartlar elverseydi dünyadaki en uyumlu çift biz olurduk gibi hissediyorum. Ona hiç dokunmadım ama dokunursam ortalık alev alacak sanıyorum. Bilmiyorum belki romantize ediyorum. O yaşanmayan “ihtimaller” var ya; o ihtimallerin gerçek olduğu senaryoları düşünüp kendimi çoğu zaman kahrediyorum. Ben (böyle söyleyince çok megalomanca oluyor ama) çok dikkat çeken, güzel bakımlı yaşından çok daha küçük gösteren bir kadınım. Erkeklerin ilgisine, flörtöz hallerine alışkınım ve normalde hiçbiri benden bir kırıntı bile alamaz aslında. Ama gardımı bu kadar indirdiğim, birini bu kadar düşündüğüm için hem evliliğimi sorguladığım hem de sonraki adımda ne yapmalıyım dediğim sıkıntılı bir süreçten geçiyorum. Bazen bu adamı bu kadar düşünmek yerine bir gecelik bir ilişki yaşayıp yoluma bakmış olsaydım kocamı daha “az” aldatmış olurdum diye düşünüyorum. (O ne demekse) Aklım “bu hatayı unut, herkesin imrendiği evliliğine bak, çocuk yap konuyu kapat” diyor. Kalbim “bu mutlu etiketi yapıştırdığın evlilik; gerçekten bu kadar mutlu olsaydı aklında, kalbinde başka bir adama yer olur muydu kendini kandırma” diyor. Şeytan “adama git, ‘gel kimseyi üzmeden incitmeden boşanalım, birlikte yeni bir hayat kuralım’ de” diyor. Rasyonel tarafım “bu konuyu derhal kapat, unut kendine gel” diyor. Bugün bir bebek yapmakla yarın kocama ben boşanmak istiyorum demek arasındayım anlayacağın. Onu üzmeyi, ona fiziksel olmasa da kalben ihanet etmeyi (ki bence bu daha ağır) asla istemiyorum. Ama öte yandan o ihtimal çok çok tatlı geliyor. Bu yasak elmayı bu şartlar altında ısırmak istemiyorum. Bunu kendime yakıştıramıyorum. Kendime, kocama, ve başka bir kadına ihanet etmeye devam etmek, kimseyi üzmek istemiyorum. Ama böyle de her gün kendimi üzülüyorum.

Yazmak, itiraf etmek, (yazınca kendin de daha iyi ve bir kez daha yüzleşiyorsun) bile iyi geldi, umarım çok hırpalamadan bana bir ışık tutmak istersin. Umarım bu kadar uzun bir yazıyı sonuna kadar okur, bana bir ilham verir, kafamdan aşağı bir kova soğuk su döker, belki sadece “seni anlıyorum” diyip elini omzuma koyar, ya da göğsümdeki file bir fil daha eklersin. Şimdiden teşekkür ederim.🌹
Sana göre enerji aranızda ki adama göre kaçak akım.
 
Siz kendinizi de çok romantize ediyorsunuz. Evliliğinize de herkes imrenmiyor herkes aranızdaki enerjiyi de hissetmiyor. Sandığınız kadar insanların umrunda değilsiniz. Birileri hayatınızı beğenebilir, birileri beğenmez asla herkes aynı fikirde olmaz. Biraz hayal dünyanızdan sıyrılsanız iyi olur.
 
Bazılarına rahatlık, mutluluk batıyor yeni heyecanlar arıyorlar sanırım. Çok fazla romantikleştirmişsiniz, romantik bir film çekiyorsunuz sanki kafanızda. Hanımefendi gerçek dünyaya gelin hayallerinizdeki filmden sıyrılıp. Herkes hissediyor o enerjiyi falan :D Hissedilen şey birbirinizi yiyecek gibi hayranlıkla bakmanızdan dolayıdır muhtemelen.
Bu aşamada söyleyin karşı tarafa da boşanın ikinizde yaşayın madem o muhteşem aşkı. Tabi adam boşanmayı kabul ederse :)
Çocuk yapıp eşinizi de harcamayın lütfen. Başkasına ilgi duymaya başladıysanız o ilişki bitmiş demektir. Yazık etmeyin adama.
 
Aranızdaki elektrik mi artik neyse bence fazla anlam yuklemissiniz. Neredeyse aşk romanı yazacaksiniz. Belli ki mükemmel olarak tanımladığımız evliliğinizde görmek istemediğiniz bir takım sıkıntılar var. Bu nedenle de kapılıp gitmişsiniz bu flörtöz tavırlara. Yani yaşadığınız durumun karşıdaki kişiyle de pek ilgisi olduğunu sanmıyorum. Sizin ruhunuzu, egonuzu beslemeye ihtiyaciniz olabilir.
 
Yani kadın aldatmamış, ilişki yaşamamış, aklından geçenleri yazmış. hepimizin aklından şeytani fikirler geçebilir hemen linçler gelmiş çok hayret ediyorum..
Konumuza gelirsek ;bence başka birine ilgi duymak yanlış değil. Çok insani bir duygu. Yanlış olan bunu sürdürmek , ilişkiye çevirmek veeşinizi kandırmak kendinizi kandırmak
Bana sorarsanız karşı taraf asla boşanmaz
Ama içinizde de hep ukte kalacaktır
Hayatı bir kere yaşıyorum risk alayım derseniz adamla konuşun ,ikimiz evliyken bir şey yaşayamam diye ama adam da size gelmemiş ki mesela siz bu kadar yoğun düşünürken o düşünmüyor mu?
Hayatınızda çoğu şey yolunda olduğu için heyecan arıyor gibisiniz.
İlk adımı atmayın derim.
Adam da normal heyecan duyuyordur ki ben iş yerinde de çok görüyorum evli insanlar habire flört ediyorlar bir şey yaşamadan.
Onun, sizin kadar olayı romantize ettiğini düşünmüyorum ama hayat sizin hayatınız kimseyi bilerek kandırmadıkça sadece aklınızdan geçtiği için günahkar olmazsınız
 
Bugün, aylardır yaşadığım karmaşık duygularıma bir isim koymak, bir nokta koymak, belki de bir virgül koymak için, yargılanmadan bir destek alabilir miyim şansımı denemek için kendime bile itiraf etmekte zorlandığım bir sırrımı, kalbimi açıyorum sana.

32 yaşında, kendi şirketi olan çok iyi kazanan bir kadınım. 10 yıldır evliyim. Çocuğumuz yok. Mutlu, dışardan çok imrenilen bir evliliğim var. Cinsel hayatımız iyi sayılır, maddi hiçbir sıkıntımız yok, eşim kısıtlamaz, darlamaz, seviyemizi, saygımızı hiç bozmayız, her şeyi konuşabiliriz, sosyaliz, gezer, yurtdışında tatiller yaparız. Eşimin ailesi bana tapıyor, bir şeyi ima bile etsem anında yaparlar. Yani aslında her şey yolunda görünüyor.

İşin en garip belki de “sorgulamama” en çok sebep olan kısmı da burada başlıyor. Her şey böyle “ideal” görünürken maalesef hayatımda ilk kez birinden etkilenmeye başladım. İlk etapta şöyle düşündüm: “yıllardır bir adamla evli olunca uzuuun bir aradan sonra bir erkekten ilgi görmek ruhuma iyi geldi, hepsi bu.” Ama sonra zaman ilerledikçe bunun flörtöz birkaç cümle içeren basit bir diyalogtan bir tık daha fazlasını olduğunu hissetmeye başladım. Şimdiden söyleyeyim, ne ben ne de karşı taraf (o da evli) asla ne cinsellik, ne temas yaşamadık. Bu iletişimi, -ilişki diyemeyeceğim çünkü asla bir ilişki değil- arkadaşlığı, enerjiyi, -adına ne derseniz artık- kirletecek hiçbir şey yapmadık. İkimiz de bir şeylerin farkındayız ama “imkansız bir aşk” deyip geçiyor gibiyiz. Gel gelelim aramızda dışardan bakanların bile anlayacağı görünmez bir enerji var. Yan yana geldiğimizde oluşan sihirli bir şey bu. Birkaç kez aynı ortamda denk geldiğimiz çok yakın arkadaşlarım “o neydi öyle, niye böyle baktı, niye öyle oldu, ne garipti” gibi sorular sordular ve hepsi bu görünmez tuhaf enerji yüzünden. Sanki şartlar elverseydi dünyadaki en uyumlu çift biz olurduk gibi hissediyorum. Ona hiç dokunmadım ama dokunursam ortalık alev alacak sanıyorum. Bilmiyorum belki romantize ediyorum. O yaşanmayan “ihtimaller” var ya; o ihtimallerin gerçek olduğu senaryoları düşünüp kendimi çoğu zaman kahrediyorum. Ben (böyle söyleyince çok megalomanca oluyor ama) çok dikkat çeken, güzel bakımlı yaşından çok daha küçük gösteren bir kadınım. Erkeklerin ilgisine, flörtöz hallerine alışkınım ve normalde hiçbiri benden bir kırıntı bile alamaz aslında. Ama gardımı bu kadar indirdiğim, birini bu kadar düşündüğüm için hem evliliğimi sorguladığım hem de sonraki adımda ne yapmalıyım dediğim sıkıntılı bir süreçten geçiyorum. Bazen bu adamı bu kadar düşünmek yerine bir gecelik bir ilişki yaşayıp yoluma bakmış olsaydım kocamı daha “az” aldatmış olurdum diye düşünüyorum. (O ne demekse) Aklım “bu hatayı unut, herkesin imrendiği evliliğine bak, çocuk yap konuyu kapat” diyor. Kalbim “bu mutlu etiketi yapıştırdığın evlilik; gerçekten bu kadar mutlu olsaydı aklında, kalbinde başka bir adama yer olur muydu kendini kandırma” diyor. Şeytan “adama git, ‘gel kimseyi üzmeden incitmeden boşanalım, birlikte yeni bir hayat kuralım’ de” diyor. Rasyonel tarafım “bu konuyu derhal kapat, unut kendine gel” diyor. Bugün bir bebek yapmakla yarın kocama ben boşanmak istiyorum demek arasındayım anlayacağın. Onu üzmeyi, ona fiziksel olmasa da kalben ihanet etmeyi (ki bence bu daha ağır) asla istemiyorum. Ama öte yandan o ihtimal çok çok tatlı geliyor. Bu yasak elmayı bu şartlar altında ısırmak istemiyorum. Bunu kendime yakıştıramıyorum. Kendime, kocama, ve başka bir kadına ihanet etmeye devam etmek, kimseyi üzmek istemiyorum. Ama böyle de her gün kendimi üzülüyorum.

Yazmak, itiraf etmek, (yazınca kendin de daha iyi ve bir kez daha yüzleşiyorsun) bile iyi geldi, umarım çok hırpalamadan bana bir ışık tutmak istersin. Umarım bu kadar uzun bir yazıyı sonuna kadar okur, bana bir ilham verir, kafamdan aşağı bir kova soğuk su döker, belki sadece “seni anlıyorum” diyip elini omzuma koyar, ya da göğsümdeki file bir fil daha eklersin. Şimdiden teşekkür ederim.🌹
Evli değilim sizi hirpalamaya da gelmedim her insan hata yapar psikologlar da zaman zaman insanın istem dışı birine yakınlık hissedebilecegini söylüyor siz hata yaptığınızın farkındasınız zaten bazen duygusal bi boşluk hayat anlik heyecanlar hissettirebilir

Hatanızı farkındasınız o kişiyle iletişimi kesin tümden kesemeyeceginiz bir ortamdaysaniz bile iletisiminizi azaltın mecburi durumlar dışında görüşmelere çalışın bu durumun sonrasinda da kendinizi eşinize karşı soğuk hissediyorsanız o zaman evliliğinin bitirme konusunu eşinizle paylaşın.
Burdaki birçok hemcinsimle aynı fikirdeyim hicbir erkek rahat rahat düzenini bozma cesareti göstermez olan size olur

Eger duygularımızla basedemediginizi düşünecek durumdaysaniz da psikolojik destek alın ona göre kararlarınızı yön verin derim
 
Bu kafa karışıklığı ile sakın çocuk yapmayın. Geri dönüşü yok. Eşinizden boşanırsınız ya da aldatırsınız neyse yetişkin insanlarsınız, kendinize edersiniz ama olan çocuğa olur, çocuğun hiç bir günahı yok. Sakın yapmayın. Ayrıca evliliğiniz o kadar mükemmel olsaydı aklınız başkasına asla kaymazdı. Fiziksel bir şey olmasına gerek yok siz ihanet etmişsiniz zaten kendinize / kocanıza neyse. Bence boşanın, çocuk yokken, ve maddi imkanlarınız yerindeyken. O diğer şahıs için yorum yapmıyorum. Adam evli, muhtemelen de boşanmaz, onunla ilişkiye girmek gibi iğrenç bir şey yapmayın bence.
 
Bugün, aylardır yaşadığım karmaşık duygularıma bir isim koymak, bir nokta koymak, belki de bir virgül koymak için, yargılanmadan bir destek alabilir miyim şansımı denemek için kendime bile itiraf etmekte zorlandığım bir sırrımı, kalbimi açıyorum sana.

32 yaşında, kendi şirketi olan çok iyi kazanan bir kadınım. 10 yıldır evliyim. Çocuğumuz yok. Mutlu, dışardan çok imrenilen bir evliliğim var. Cinsel hayatımız iyi sayılır, maddi hiçbir sıkıntımız yok, eşim kısıtlamaz, darlamaz, seviyemizi, saygımızı hiç bozmayız, her şeyi konuşabiliriz, sosyaliz, gezer, yurtdışında tatiller yaparız. Eşimin ailesi bana tapıyor, bir şeyi ima bile etsem anında yaparlar. Yani aslında her şey yolunda görünüyor.

İşin en garip belki de “sorgulamama” en çok sebep olan kısmı da burada başlıyor. Her şey böyle “ideal” görünürken maalesef hayatımda ilk kez birinden etkilenmeye başladım. İlk etapta şöyle düşündüm: “yıllardır bir adamla evli olunca uzuuun bir aradan sonra bir erkekten ilgi görmek ruhuma iyi geldi, hepsi bu.” Ama sonra zaman ilerledikçe bunun flörtöz birkaç cümle içeren basit bir diyalogtan bir tık daha fazlasını olduğunu hissetmeye başladım. Şimdiden söyleyeyim, ne ben ne de karşı taraf (o da evli) asla ne cinsellik, ne temas yaşamadık. Bu iletişimi, -ilişki diyemeyeceğim çünkü asla bir ilişki değil- arkadaşlığı, enerjiyi, -adına ne derseniz artık- kirletecek hiçbir şey yapmadık. İkimiz de bir şeylerin farkındayız ama “imkansız bir aşk” deyip geçiyor gibiyiz. Gel gelelim aramızda dışardan bakanların bile anlayacağı görünmez bir enerji var. Yan yana geldiğimizde oluşan sihirli bir şey bu. Birkaç kez aynı ortamda denk geldiğimiz çok yakın arkadaşlarım “o neydi öyle, niye böyle baktı, niye öyle oldu, ne garipti” gibi sorular sordular ve hepsi bu görünmez tuhaf enerji yüzünden. Sanki şartlar elverseydi dünyadaki en uyumlu çift biz olurduk gibi hissediyorum. Ona hiç dokunmadım ama dokunursam ortalık alev alacak sanıyorum. Bilmiyorum belki romantize ediyorum. O yaşanmayan “ihtimaller” var ya; o ihtimallerin gerçek olduğu senaryoları düşünüp kendimi çoğu zaman kahrediyorum. Ben (böyle söyleyince çok megalomanca oluyor ama) çok dikkat çeken, güzel bakımlı yaşından çok daha küçük gösteren bir kadınım. Erkeklerin ilgisine, flörtöz hallerine alışkınım ve normalde hiçbiri benden bir kırıntı bile alamaz aslında. Ama gardımı bu kadar indirdiğim, birini bu kadar düşündüğüm için hem evliliğimi sorguladığım hem de sonraki adımda ne yapmalıyım dediğim sıkıntılı bir süreçten geçiyorum. Bazen bu adamı bu kadar düşünmek yerine bir gecelik bir ilişki yaşayıp yoluma bakmış olsaydım kocamı daha “az” aldatmış olurdum diye düşünüyorum. (O ne demekse) Aklım “bu hatayı unut, herkesin imrendiği evliliğine bak, çocuk yap konuyu kapat” diyor. Kalbim “bu mutlu etiketi yapıştırdığın evlilik; gerçekten bu kadar mutlu olsaydı aklında, kalbinde başka bir adama yer olur muydu kendini kandırma” diyor. Şeytan “adama git, ‘gel kimseyi üzmeden incitmeden boşanalım, birlikte yeni bir hayat kuralım’ de” diyor. Rasyonel tarafım “bu konuyu derhal kapat, unut kendine gel” diyor. Bugün bir bebek yapmakla yarın kocama ben boşanmak istiyorum demek arasındayım anlayacağın. Onu üzmeyi, ona fiziksel olmasa da kalben ihanet etmeyi (ki bence bu daha ağır) asla istemiyorum. Ama öte yandan o ihtimal çok çok tatlı geliyor. Bu yasak elmayı bu şartlar altında ısırmak istemiyorum. Bunu kendime yakıştıramıyorum. Kendime, kocama, ve başka bir kadına ihanet etmeye devam etmek, kimseyi üzmek istemiyorum. Ama böyle de her gün kendimi üzülüyorum.

Yazmak, itiraf etmek, (yazınca kendin de daha iyi ve bir kez daha yüzleşiyorsun) bile iyi geldi, umarım çok hırpalamadan bana bir ışık tutmak istersin. Umarım bu kadar uzun bir yazıyı sonuna kadar okur, bana bir ilham verir, kafamdan aşağı bir kova soğuk su döker, belki sadece “seni anlıyorum” diyip elini omzuma koyar, ya da göğsümdeki file bir fil daha eklersin. Şimdiden teşekkür ederim.🌹
Seni anlıyorum diye elimi omzuna falan koymayacagim. Bazı şeyleri de normallestirmeyin ya. Bosanin adamdan bir an önce de kafanızı duvarlara vurun sonra. Bazılarına rahat cidden batıyor.
 
Yani kadın aldatmamış, ilişki yaşamamış, aklından geçenleri yazmış. hepimizin aklından şeytani fikirler geçebilir hemen linçler gelmiş çok hayret ediyorum..
Konumuza gelirsek ;bence başka birine ilgi duymak yanlış değil. Çok insani bir duygu. Yanlış olan bunu sürdürmek , ilişkiye çevirmek veeşinizi kandırmak kendinizi kandırmak
Bana sorarsanız karşı taraf asla boşanmaz
Ama içinizde de hep ukte kalacaktır
Hayatı bir kere yaşıyorum risk alayım derseniz adamla konuşun ,ikimiz evliyken bir şey yaşayamam diye ama adam da size gelmemiş ki mesela siz bu kadar yoğun düşünürken o düşünmüyor mu?
Hayatınızda çoğu şey yolunda olduğu için heyecan arıyor gibisiniz.
İlk adımı atmayın derim.
Adam da normal heyecan duyuyordur ki ben iş yerinde de çok görüyorum evli insanlar habire flört ediyorlar bir şey yaşamadan.
Onun, sizin kadar olayı romantize ettiğini düşünmüyorum ama hayat sizin hayatınız kimseyi bilerek kandırmadıkça sadece aklınızdan geçtiği için günahkar olmazsınız
İş yerinde bir şey olmadan flört eden insanları normalleştirelim mi? Aman ne güzel ne güzel, aldatmak sadece fiziki boyutta olmuyor. İş yerinde cilveleşen insanlar da eşlerini duygusal anlamda aldatıyor. Bunu da masum bir şeymiş gibi anlatıyorsunuz ya.
 
İş yerinde bir şey olmadan flört eden insanları normalleştirelim mi? Aman ne güzel ne güzel, aldatmak sadece fiziki boyutta olmuyor. İş yerinde cilveleşen insanlar da eşlerini duygusal anlamda aldatıyor. Bunu da masum bir şeymiş gibi anlatıyorsunuz ya.
Okuduğunuzu anlamakla ilgili sorununuz yok ise bunu normalleştirmediğimi görürsünüz
Sadece adamın da böyle gördüğünü, aslında büyük bir heyecan ya da aşk duymadığını anlatmak istemiştim saldırmak için yer aramayın lütfen
 
Okuduğunuzu anlamakla ilgili sorununuz yok ise bunu normalleştirdiğimi görürsünüz
Sadece adamın da böyle gördüğünü, aslında büyük bir heyecan ya da aşk duymadığını anlatmak istemiştim saldırmak için yer aramayın lütfen
Anlamakta bir sorunum yok, teşekkürler. Evli bir insan karşı cinse bu anlamda bir ilgi duyamaz, sadakat sadece fiziksel anlamda yorumlayabileceğimiz bir olgu değil.
 
Anlamakta bir sorunum yok, teşekkürler. Evli bir insan karşı cinse bu anlamda bir ilgi duyamaz, sadakat sadece fiziksel anlamda yorumlayabileceğimiz bir olgu değil.
Tamam da sizin doğrularınız gerçek değil gördüğünüz gibi ilgi duymuş işte
Duyamaz deyince ilgisi uçup gitmeyeceğine göre şu an var olan duruma göre yorumlamak lazım herkes ahkam kesmeyi çok seviyor ya
 
Back
X