- Konu Sahibi benkahvecanavari
-
- #1
Burada kaynanalı konular kadar hit almaz bu konu ama sende bir miktar kendimi gördüm :)
Açıkçası böyle berrak beyinlerin olması bana hala ümit veriyor ülke adına . Sorgulamaya devam edersen belki kendini bulursun belki bulamazsın ama şartlara göre eğilip bükülmemek güzel meziyet . Omurgalı insanlar böyle sıkıntılardadır daima . Sorgulamak hayatlarını karartır belki diğerleri kadar zevk almazlar hayattan ama güdülmedikleri için de kendileriyle ne kadar gurur duysalar az bence .
Ben de sorguluyorum hala cevap bulamadım . İçinde bulunduğum şartlardan mutlu değilim . Diyorum ki bazen milyonlarca yıl bekledim doğmak için sahiden bunun için miydi . Sonra da diyorum ki senin farkın ne ki fark yaratacak ne yaptın tembel kız :)
Sonra kendimi iç sesimle konulurken buluyorum en sonunda da kendimi üzmemek için konuyu değiştiriyorum hahah :))
Çok teşekkür ederim yorumun için.Buradaki birçok konuyu takip ediyorum ve yaşanılan once şeyi gördükten sonra artık ne hayat pespembe ne de erkeklere dair bir umudum var. Bu konu hakkında yorum yapacak olursam, geçen gün kendime "Bu kadar eğitim hayatım var, onun bunun peşinde koşup geleceğimi şekillendirmeye çalışıyorum, yok asla bir erkeğe kendimi ezdirmem, mümkün değil" dedim. Sorun yaşayan herkese de sabır diliyorum.
Sen de benimle hemen hemen aynı düşünceleri paylaşıyorsun, övgülerin için çok teşekkür ederim, maalesef öyle, açıkçası çok üzülüyorum bu duruma ve katiyen değiştiremiyorum. İkili oynamak toplumda ikinci bir özellik olmuş, örneğin bir arkadaşım bana X
Oncelikle yalan soylemeyi birakin
Kendimi korumak amacli yada kisisel sorulardan kacinmak amakli demissiniz ya , yalan soylemeyin dogrulari soyleyin
Mesela bu konulari konusmaktan hoslanmiyorum deyin , ozelimi paylasmayi sevmiyorum deyin , bu cevap uzerine anlayisli davranan kisi gercek dosttur , bozulup gidene zaten ihtiyaciniz olmaz
Ve dogrulari soylemek zaten hayir demenizi de kolaylastirir
Belki sacma gelecek ama hayir demek insan hayatindaki mutlulugun en temel noktasidir , pek cok kisi hayir demedigi icin mutsuz
Burasi bdv , sadece derdi olanlarin konu actigi yer , buraya bakip da hayati genelleme , her erkek burada anlatilanlar gibi degil , her kadin burada dert acanlar gibi degil
Oncelikle yalan soylemeyi birakin
Kendimi korumak amacli yada kisisel sorulardan kacinmak amakli demissiniz ya , yalan soylemeyin dogrulari soyleyin
Mesela bu konulari konusmaktan hoslanmiyorum deyin , ozelimi paylasmayi sevmiyorum deyin , bu cevap uzerine anlayisli davranan kisi gercek dosttur , bozulup gidene zaten ihtiyaciniz olmaz
Ve dogrulari soylemek zaten hayir demenizi de kolaylastirir
Belki sacma gelecek ama hayir demek insan hayatindaki mutlulugun en temel noktasidir , pek cok kisi hayir demedigi icin mutsuz
Aslında çok haklısınız, neden yalana başvurduğumu şöyle açıklayayım, bir konuda eğer dediklerinizi cevap olarak söylesem çok fazla üsteleniyorum, bu da beni sıkıyor. Bende yalan söyleyerek geçiştiriyorum, artık karşımdakine birşeyleri açıklamaktan sıkıldığımı dile getiremiyorum ama onların hala ısrarla çoğu şeyi sormamalarını gerektiğini öğretemiyorum. Ben de genellikle sessiz sakin kalıyorum çoğu kez, bu durumuma bile "Sinsilik" adını koyanlar olmuş, gerçekten gülünç. Artık daha az konuşup, daha çok dinliyorum. Şimdilik kaçışı böyle buldum. Ve evet son cümleniz çok doğru, herşeye "Evet" diyerek bin parçaya bölünmeye çalıştım ama olmuyor, "Hayır" demek için çok geç kalmışım.
Bende sirf toplumu takip edebilmek adina buradayim :) cunku cevremde buradaki insanlarin cogunlugundan yok hatta bazen esime anlatiyorum bazi konilari off sacmalama olmaz oyle sey diyorTabiiki öyle, fakat hayatın gerçekleri burada da saklı diye düşünüyorum
Ayni durumdaydim yillarca. Insanlar cirkinlesti. Avantajim yurt disi oldu.
Isime odaklanip guler yuzle geciriyorum gunlerimi ne olursa olsun. "Bugun ne ogrendim" insanlari degil benim aldigim karar ve yaptigim isle ilgilendiren bir soruya donustu.
Sosyallik iyi guzel, ama artik dozunda birakip benimle adam gibi konusabilen insanlarla vakit geciriyorum. Yuzeysel muhabbetlere pek gelemem ve biraz fazla durustum is ne dusundugume gelince. Buna saygi duyan insan varsa zaten onlar bana geliyor, yoksa selam verip geciyoruz.
Bence beyniniz kadar bedeninize de dikkat ederseniz daha iyi hissedeceksiniz. Bir spor secin ve yapin salt yuruyus disinda. Yuzme, agirlik vs. gibi seyleri deneyin. Tenis, voleybol oynayin. Sizi "form" uzerine dusundurup beden olarak nasil hissettiginizi sorgulatacak seyler yapin yani. O da bir dusunme sekli fakat kafanizin icinde dusuncelerin sagliksiz sekilde olusmasi yerine kendi bedeninize odaklaniyorsunuz.
Sorgulamak guzeldir, cok dusunup beyni yormak gereksiz.
Yasiniz itibariyle etrafinizdakilerin merakli olmasi dogal , yas ilerledikce is hayatindayken bunlar azalacak , siz netliginizi ve mesafenizi koruyun , bir sure sonra birakacaklardir sormayi
Hayir demeye simdi basladiysaniz buyuk basari , ben 20'li yaslarin ortalarinda ogrenmistim hayir diyebilmeyi
Univ zamaninda kimseye hayir diyemedigim icin bir bulusmaya 10 farkli arkadasimin geldigini bilirim , her bulusalim diyene kirmamak yada baskasina sozum var diyemedigim icin
Hatta daha da komigini soyliyim , bir keresinde benden hoslanan 2 adama ayni geceye randevu vermistim , ucumuz beraber yemek yemistikbuyuk ihtimalle tonla kufur yemisimdir o gece ama hayir diyemiyordum kimseye
Ne zaman ki ogrendim cok mutluyum gercekten :)
Bende sirf toplumu takip edebilmek adina buradayim :) cunku cevremde buradaki insanlarin cogunlugundan yok hatta bazen esime anlatiyorum bazi konilari off sacmalama olmaz oyle sey diyor
Elbette toplumu yansitiyor ama genelini degil , burada bahsedilen pek cok sey benim cevremde yok , sizde kendinize istediginiz gibi bir cevre kurabilirsiniz o bilincte bir insansiniz bu cok belli
Aslında çok haklısınız, neden yalana başvurduğumu şöyle açıklayayım, bir konuda eğer dediklerinizi cevap olarak söylesem çok fazla üsteleniyorum, bu da beni sıkıyor. Bende yalan söyleyerek geçiştiriyorum, artık karşımdakine birşeyleri açıklamaktan sıkıldığımı dile getiremiyorum ama onların hala ısrarla çoğu şeyi sormamalarını gerektiğini öğretemiyorum. Ben de genellikle sessiz sakin kalıyorum çoğu kez, bu durumuma bile "Sinsilik" adını koyanlar olmuş, gerçekten gülünç. Artık daha az konuşup, daha çok dinliyorum. Şimdilik kaçışı böyle buldum. Ve evet son cümleniz çok doğru, herşeye "Evet" diyerek bin parçaya bölünmeye çalıştım ama olmuyor, "Hayır" demek için çok geç kalmışım.
Zaman zaman insanlara neden kucuk yalanlar soylediginizi anliyorum aslinda. Ben mesela erkek kardesimi kaybettim 5.yilina girecegiz. Aile ici durumlar berbat, annem ve babam ayriligin esigindeler. Benim saglik sorunlarim ve dahasi. Moralman cokmus bir durumdayim ama hayat devam ediyor ve etmek zorunda. Isyerinde olsun, arkadas cevresinde olsun durumu farkedip nasilsin diye soruldugunda iyiyim yorgunluk var ustumde diyorum. Yeni bir insani tanimak oyle zor geliyor ki. Su icinde bulundugum durumu anlatabilmek, kendimi anlatabilmek.
Anlattigim zamanlar oldu ama insanlarin gozlerine bakinca agizlarinin baska gozlerinin baska konustugunu hissettim. Anliyorum diyenler hic anlamiyorlardi. Anliyormus gibi yapiyorlardi. Bende orda kesiyordum devamini getirmiyordum. Artik o konulara hic girmiyorum bile. Kendimi cok yakin hissedipte konustugum insan yok nerdeyse. Isim geregi tam tersine cok sosyal cok konuskan olmam gerekiyor. Isimde oyleyim. Benim derdimden cok onlarin dertlerini dinliyorum.
Bu devir boyle goturuyor. Iyiymisim gibi davraniyorum. Politik mi davraniyorum dogru bir tabir midir bilmiyorum.
Ne kadar şanslısınız, Avrupadasınız. Ben geçen yıl Erasmus ile Avrupayı gezdim, okudum hem de doyasıya dolaştım. Gitmeden önce buradaki insan ilişkilerini normal bulurdum, "Ne yapalım, kaderimiz" vs. derdim. Gittim, gördüm, kafa yapısı olarak çok değiştim, hayallerim, hedeflerim bambaşka oldu, çok geç kalmış hissettim kendimi. Sonra bu kafa yapısı ile çok insan kaybettim hayatta, hepsi de bana "Erasmustan sonra amma değiştin" dediler, bu değişikliği sevdim, bende olaylara sizin gibi bakıyorum. Bana yarar katmayacağını düşündüğüm insanlara sizin gibi selam verip geçmekte buldum çareyi, ne yapalım?
Son paragrafınız hakkında da birkaç şey yazmak istiyorum, öncelikle buna değindiğiniz için ve öneri sunduğunuz için inanılmaz mutluyum. Geçen gün yine bu yorgunluğun sebebi nedir diye düşünürken acaba beynimin bana oynadığı bir oyun mu yoksa vücuduma gerçekten dikkat etmiyor muyum dedim. Yemek düzenim yok, kahvaltı oldum olası sevmem zaten, hayatında hiç sigara içmeyen ben bir yıldır tüketiyorum, hatta sabah kalkar kalmaz kahve sigara yapıyorum. Spora ilgim yok, bir ara fitness yapmıştım, kendimi çok ferahlamış hissettim, bu yıl benim için oldukça yoğun geçti, spora pek zamanım yok ama seneye istikrarlı bir biçimde bunu hayatımın bir parçası haline getireceğim. Belki yoga ya da meditasyon olabilir, ne dersiniz?
Amerika'dayim aslinda ve avrupa'da oldugumdan cok daha mutluyum burada. Kimse kimseye karismiyor, ama sosyallik istediginde cok kolay bir sekilde bulabiliyorsun. Insanlari biraz da Anadolu'nun iyisi gibi benim oldugum yerde, onune gelen besliyor :)
Illa ki yurt disina cikmak gerekmiyor mutlu olabilmek icin, alaniniz edebiyatmis. Turk dili mi yoksa genel mi? Dil cok degistiriyor. Turkce ile ilgiliyse yaptiginiz her sey baska ulkede ne kadar mutlu olacaksiniz?
Dedigim gibi siz tepkilerinizi belirleriniz, hayat sizi oyle sekillendirir. Yas olmus 24, birakin ince detaylari. Insanlar gercekten pis bazen. Ne yaparsaniz yapin diyecek bir sey bulacaklar. Mutlu degilseniz yapmayin, hayir demeyi ogrenin. Sevdiginiz, sizi de seven insanlara saklarsiniz "evet"leri.
Bu yorgunluk icin de kesinlikle benim tavsiyem agirlik. Az agirlikla baslayip evde yavas yavas artirabilirsiniz. Erasmus yaptiginize gore dil var, cok guzel YouTube kanallari var evde fitness icin.
Yoga guzel, ikisini beraber yapabilirsiniz bence. Ben cok fazla meditasyon modunda olmaktansa aktif olarak kaslari calistirmayi seviyorum. 6 ayda %6 yag kaybettim kilolu bir insan olmama ragmen. Kafam rahat ve guclu hissediyorum.
Yemek isini duzene sokun derim. Beynin saglikli yaglara, kaslarin proteine ve yeterli oranda karbohidratlara ihtiyaci var. Her ne olursa olsun iyi isleyen bir makine olmaniz lazim. Beden bir butundur, beyin ve sinir sisteminin sagligini olabildigince garantilemek istiyorsaniz geri kalan kismina da ayni ozenle yaklasmaniz lazim.
Ozelden birkac kanal bilgisi verebilirim isterseniz.
Ben Batı Dillerinin birisinde okuyorum ve Avrupa'ya gittim, 3 dil biliyorum, İngilizce, Fransızca ve İtalyanca, ilk ikisi Upper İntermadiate, diğeri henüz Beginner. Bu yüzden genellikle Youtube'da İngilizce kanallar izliyorum, bu dediklerinizi uygulayacağım, bu akşam biraz araştıracağım açıkcası. Bedenen düzene sokmakta bu işin kilit noktası olabilir, belki vücudum sinyal veriyordur, bu da beni yorgun olmasam bile enerjimi düşük hissettiriyordur. Gayet normal, çok teşekkür ederim, beni çok mutlu ettiniz.
Üstüninsan yolunda ilerliyosun :) Şaka bi yana Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında Nietszche İnsan üstüninsan ve ilkel canlılar arasında bi köprüdür. İnsan üstüninsan olunca insana ilkel bi canlıymış gibi bakar,diyor. Bence bu dert değil. Bu güzel bişey. İzole olmuş hissedeceksin. Ama kendin olma yolun için bu göze alınabilir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?