Kendimi salak gibi hissediyorum

Bende yalnizliktan dertliyim. Ama boyle insanlarda pisman ediyor yani sosyallestigine. Boyle olunca yalnizligima memnun bile oluyorum.
 
Canım diyorum . Komşum vardı pazardan giysi alır hevesle getirir gösterir , hayır üstüme atsalar kaçacağım zevk tarz , ki marka giyerim 10 tane değilde 1 tane kotum olsun ama sağlam olsun mantık . Ben ona aldıklarımı göstermedim ya işte fiyatını görer sorar ayıp olur , üstümde görse hehe der geçiştiririm . Yani karşımdakini kırmamak adına gösterdiğim ihtimam . Gel zmn git zmn azıttı bu defa ben ne yapsam çakmasını yapıp benim elimdekileri aşağılamaya vardı iş . Evi benim evin çakması oldu renk tarz çal çal ! Netice küsüz , düşünki komşu olmadan evvel eve taşıncağım zmn benim banyo tadilatın çıkan klozet takımını evine takmış insanlar ... Küs olsakta bir kez klozeti hatırlatmadım . büyük konuşur kalp kırarım diye. ben istiyorum ki ev eşya vs. Konuşmayalım . Arkadaşlık istiyorum rekabet değil . Herkes rekabete tutuşuyor . Ya çocuk yapmıyorum diye 10 saniyede 20 kez ah yavrum diye çocuğunu öpenmi istersin . Nerde bu iyi insanlar . Normal insanlar . Gün bu insanların günümü çıldırcam
 
Banada genelde dış gorunusumle alakali eleştiri yapıyorlar. Daha doğrusu arkamdan konuşuyorlar.
Eminim artık beni kiskaniyorlar çünkü hiç bir zaman benim gibi olamazlar
 
Bende yalnizliktan dertliyim. Ama boyle insanlarda pisman ediyor yani sosyallestigine. Boyle olunca yalnizligima memnun bile oluyorum.
Bende akşam çıkıyorum tek başıma , yürüyorum . Tek başıma kahve içiyorum . Kimse kalmadı çevremde . Kimseyi aşağılayıp kırmadığım için iyi olmanın bedelini ödüyorum .
 
Bence siz doğru arkadaşlar edinememissiniz ...

Benim tek kiz arkadasim var.. Birbirimize iltifatta ederiz , elestiririzde...

Ki eleştirirken dahi "ben bu tarzlardan çok hoslanmiyorum" diye belirtiriz..

Herkes dost/arkadaş olamiyor secmek gerek kafa dengini
 
1 tane gerçek dostum kaldı bu saydığımız sebeplerden.
Ay bu anlattığınız durumuda yaşadım ben başka bir çalışma arkadasımla. Bir akşam iş çıkışı alışverişe çıkacaktım takıldı peşime gelme diyemedim. Ben mont aldım çok şıktı ve ciddi beğenmistim. Bu birşey almadı, eve gittik bir sonraki işe bir gittim aynı mont üzerinde kızın. Yaşadığım şoku anlatamam size. O montu bir daha giymedim ben. Onada bedava vermişler gibi bir örnek mi giyineceğiz demiştim cevabı eşim almış oldu. 1 hafta sonra saçlarım sarı diye gidip simsiyah saçlarını açtırmış turuncu renk saçla geldi işe. Daha neler neler.
Hayatım boyunca kimseyi bu anlamda kıskanmadım çok şükür. Kıskanan taklit edenede tahammülüm olmaz gorüşmem
 
Cnm ne yaparsan yap arkadaş geriden geliyor . Ne bileyim aile gibi .. Okuldan , mahalleden vs. Belli bir yaştan sonra olmuyor ! Sosyolojık pskljık boyutunu bilmiyorum . Ama sonradan olmadığını biliyorum . Gel arkadaş olayımmı diyeyim , nereden seçeyim
 
Bunun uslubü nasıl ? Ben deyince hemen kırıcı geçimsiz ilan ediliyorum . Susuncada çıldırtıyorlar . Takmiyim diyorum bi yere kadar .
Ben böyle seviyorum diyeceksin, ben aldıklarımdan yaptıklarımdan memnunum diyeceksin. Şahsen ben öyle söylüyorum biri kırıcı eleştiri yaptıgında, ve susuyorlar. Onlar seni kırarken düşünmüyor sen mi düşüneceksin?. İnsanlara anladığı dilden konuşun o zaman bak nasıl yoluna girecek.
 
Fikri sorulmadan fikir vermeyi alışkanlık haline getirmiş insanlar var gerçekten.
Eleştiri tutkunlarını aşağıdaki eğitici hikaye sayesinde farklı açıdan değerlendirir oldum.
Gereksiz eleştirileri önemsemiyorum sözler havada kalıyor .

Bir Ressam’dan Hayat Dersi
Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, haktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. Öğrenci bir kaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpı işaretleri ile dopdolu olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasına gitmiş. Usta ressam öğrencisine, üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Fakat bu kez resmin yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmelerini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş. Usta ressam, öğrencisine şöyle demiş; “İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağnağı ile karşılaşabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanla dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğinin karşılığını, senin ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.”
Eleştirmek kolay ama üretebilmek zordur. Yıkmak, yaralamak için eleştirmek aciz ve beceriksiz insanların işidir.
-Alıntı-
 
Bende akşam çıkıyorum tek başıma , yürüyorum . Tek başıma kahve içiyorum . Kimse kalmadı çevremde . Kimseyi aşağılayıp kırmadığım için iyi olmanın bedelini ödüyorum .

aynı durumdayım ama yalnız olmak benim tercihim. yerli yersiz eleştirenlerle ne işim olur. en keyifli kahvelerimi tek başıma içiyorum, üstelik lüzumsuz dedikodu yok günaha da girmiyorum.
en son la havle dediğim olayı anlatayım. kızım geçen anneler günü benim beğenip seçtiğim bir ayakkabı aldı bana. komşunun biri ayağımda görünce, kızımın hediyesi dedim. keşke siyah olsaymış, neden bu renk aldınız? sana ne be kadın sana ne tabi ki diyemedim. bu renk beni mutlu ediyor dedim.
para muhabbeti yapmam, şunu bunu aldım demem, bana göre ayıptır. ama çevremde o kadar çok var ki, yalnızlık en güzeli, görüşsem ne olur görüşmesem ne olur, sürekli bir eleştiri gösteriş.
bilmiyorum benim komşuluk arkadaşlık anlayışım bu değil, o yüzden uzak duruyorum ve böyle huzurluyum.
 
İyimi yapıyoruz ? İstedikleride tam bumu bilmiyorum ! Görgülü olgun bilge insanlar izole edildikçe meydan çirkin insanlaramı kalıyor ... Bizleri incitmek onları mutlu ediyor , maddi anlamda demiyorum asla manevi anlamda bizlerle denklik kuramayacak insanlar, bu tarz manüplasyonlarla eşitleniyorlar !! Çünkü geri çekildikçe , zamanla değişecek değer yargılarıyla , itibar görmesi gereken ham lık iken , çiğlik cehalet olacak ,
 
Yüreğine sağlık .. Güzel yazıyı paylaştığın için
 
Katılıyorum,bir de bunların ,siz ikramları getirmek için mutfağa gittiğinizde arkanızdan fısır fısır konuşan versiyonları var...
 
Bir de ikili versiyonlari var size inceden laf soktugunu sanip birbirlerinin gozune bakip kendilerine has hafif bas egmeyle lafi nasil soktum durusu var. Sanki sen anlamiyorsun. Sanki sana laf sokmus oluyor.
 
Bir de ikili versiyonlari var size inceden laf soktugunu sanip birbirlerinin gozune bakip kendilerine has hafif bas egmeyle lafi nasil soktum durusu var. Sanki sen anlamiyorsun. Sanki sana laf sokmus oluyor.

Çok doğru bir tespit
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…