- 12 Temmuz 2006
- 57.271
- 219.038
- 1.223
- 53
Çok geçmiş olsun, hayvanların saldırı aracı olarak kullanılması hem cahillik hem de hayvanseverlik bu değil, yurtdışında yaşayan arkadaşlarımızda yazdı, bizim ülkedeki kadar hayvan korkusu olan Avrupa ülkesi yok gibi, sebebi de hayvan sevdiğini ve beslediğini sanan kendini bilmez insanlar.Yorumunuz çok güzeldi. Mesela ben aşırı korkuyorum. Küçükken (yas 6 yada 7 dir) komşunun bahçesinden canimiz çekti diye daldan bir kiraz almıştık arkadaşımla. Evin bir bağlı köpeği vardi baya herkes korkardı. Evin büyük cocuklari kiraz aldık diye bizi yere yatırıp köpeği üstümüze çıkarmışlardi ders vermek için. Tasmasindan tutup üstümüzde köpeğin havlamasini ve yakalamaya çalışmasını izlediler. Mesela bu olaydan sonra asla köpeklere yaklasamadim. Ne zaman bir köpek görsem kalbimin atışı değişir ve kaskatı kesilirim. Bunun köpeğin uysal olması yada olmamasiyla ilgili değil. Hatta babam eve köpek aldı yavru alisabilmem için. Dokunmadım bile köpeğe. Simdi oğlum köpek sevsin diye babasıyla gonderirim öyle yerlereki bendeki korkuyu alıp oda aynı şekilde yaşamasın diye. Simdi o korkmaz asla. Tabiki bu değil ki kimse köpek beslemesin . Herkesin en doğal hakkı beslemek buna birsey denemez. Daha öncede yorum yaptım bu konuda konu sahibinin köpek beslemek en doğal hakkı fakat başka insanlar için korkuyorsa tasinsin demesini çok doğru bulmadım. Cunku 2 seferdede köpek tasmasız olarak komşuya denk gelmiş. Rahatsız olmak hakkı. Sanki komşu rahatsız olmakla suç işlemiş gibi yansıtılıyor. Benimde arka binamda bir köpek var. Havlaması dışında rahatsız edecek birsey gormedim ve rahatsız olmadım. Ben korkuyorum diye insanlar köpeğini bırakmak zorunda değil ama köpeğine güvenlik önlemleri almak zorunda.
Aslında hem hayvanların yaşam hakkını koruyacak, hem insanları korkularından kurtaracak hem de sokaktaki hayvanların barınma vb ihtiyaçlarına çare olacak çözümler var lakin maalesef bir mesajımda da yazmıştım bizim bunları yapabilmemiz için daha 40 fırın ekmek yememiz lazım.
Mesela hayvanlar yüzyıllar boyunca insanların tedavisini destekleyici olarak kullanılmış, Avrupa‘da bunun örnekleri var ama bizim ülkemizde yok ne yazık ki, görme engellilere profesyonel eğitim verilmiş kılavuz köpekler verilebilir, psikolojik sorunlarda hayvan destekli terapi yapılabilir, keza fiziksel hastalıklarda yine hayvan destekli tedavi metodları uygulanabilir, evcillerin bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğu biliniyor, fiziksel ve ruhsal sağlığımıza olumlu etkileri olduğu da.
Konuyla alakalı çok araştırma var, evcillerin ziyaret ettiği hastalarda kandaki oksijen seviyesinin arttığı, ağrılarının azaldığı, stres hormonu kortizolun azaldığı gözlemlenmiş.
Keşke ama keşke herkesin sgk güvencesiyle tedavi olabileceği, şehir merkezlerinde taşların betonların içinde değil de ağaçların arasında kuş seslerinin yankılandığı, bahçesinin bir köşesinde ördeklerin, kedilerin, bir köşesinde köpeklerin olduğu, çeşit çeşit çiçeklerin rengi ve kokusuyla mest olduğumuz hastanelerimiz olsa, insanlar yatarak tedavi gördüklerinde soğuk taş duvarlar arasında stres yaşayacağına, bahçesinde kuş sesleriyle huzur bulacağı yerlerde tedavi görebilse, insan ve hayvanlar birbirini tedavi edebilme şansı bulabilse.
Son düzenleme: