Kirli Çıkılar )))

Çocuk aldırma (kürtaj) ilk kırk gün içinde olursa günah değil, veya ilk 120 gün içinde olursa günah değil, diyenler bulunmaktadır. Hangisi doğrudur?

Sevgili okurlar, döllenme sonucu meydana gelen ceninin rahime yerleştikten sonra dış etki ve müdahalelerle düşürülmesi, insanlık tarihinin çok eski dönemlerinden beri var olup, aynı zamanda din, ahlak ve hukukun onay vermeyip, önlemeye çalıştığı bir davranış olmasına rağmen, toplumlarda güncelliğini daima koruyan bir olgu olmaya devam etmektedir.

Gerek Yahudilik’te, gerekse Hıristiyanlık’ta ‘çocuk düşürme’ büyük günah sayılıp yasaklanmıştır. Olaya sebebiyet verenler, anne de olsa cinayet işlemekle itham edilerek, ciddi tepki ve cezalara maruz kalmıştır.

İnsan hayatının korunmasını, İslâm Dini temel ilkelerden biri olarak kabul etmekle beraber, insanın en şerefli varlık olup, saygınlığı ve dokunulmazlığının muhafazası konusunda da ısrarla durur. İnsan hayatı ve yaşama hakkı, erkeğin spermi ile kadının yumurtasının birleşerek döllenmesi sonucu ceninin meydana geldiği andan itibaren başlamaktadır. Artık bu safhadan itibaren yaşamak, Allah tarafından verilmiş temel bir hak olup, o andan itibaren hiçbir kimseninki buna anne-baba da dahil, verilen bu hakka müdahale etmesine izin verilmemiştir.

Başlangıçta anne-babanın çocuk sahibi olup-olmamak noktasında iradeleriyle seçme hakkı vardır. Yani, çocuk yapmak istemediklerinde gebeliği önleyici tedbirleri almalarına dinen izin verilmiştir. Ama korunmalarına rağmen gebelik meydana gelecek olsa, doğacak olan çocuğun yaşama hakkını elinden almaya hiçbir kimsenin hakkı yoktur. Çünkü, insanın var olmasını isteyen, yaratan ve ona ömrünü veren Yüce Allah’ın kendisidir.

Kur’an’da çocuk düşürme ile ilgili özel bir hüküm görülmemekle birlikte, Hz. Peygamber (sas), zamanında meydana gelen kasten çocuk düşürme olaylarını cinayet olarak adlandırıp bunu işleyen veya sebebiyet verenlerin maddi tazminat ödemelerini emretmiştir. Bu durum gösteriyor ki, ayetlerde geçen dini telkin ve emirler anne karnındaki çocuğun hayat hakkını güvence altına almayı da kapsamaktadır. Bu itibarla İslam hukukunda, tıbbî ve dinî bir zaruret bulunmadıkça anne karnındaki çocuğun düşürülmesi veya aldırılması (kürtaj) anne-baba tarafından yapılmış ya da yaptırılmış olsa bile, olay cinayet (suç) olarak adlandırılıp haram sayılmıştır. Çocuk düşürmenin dinî hükmü genel ilke olarak böyle olmakla beraber, sperm ve yumurtanın hangi evreden itibaren cenin sayılacağı, dinen, hukuken koruma altına ne zaman alınacağı ve ceninin bulunduğu safhaya göre çocuk düşürmenin cezasında, günahında bir farklılık olup olamayacağı İslam hukukçuları arasında tartışmalıdır.

Kur’an-ı Kerim, ceninin yaratılış evrelerinden Mü’minûn Sûresi 12-14 ayetlerinde bahsetmekle beraber, bu evrelerin ruhun üflenişi ile bir ilgisinin olup olmadığının açıklamasını yapmamaktadır.

Hz. Muhammed (sas), bir hadisinde cenine 120. günden sonra ruh üfleneceğinden bahsetmiştir (Buhârî, “Bed’ü’l-halk, 6). Ruhun üflenmesinin ilk kırk günden sonra olduğuna işaret eden hadisler de bulunmaktadır (Müslim, “Kader”, 2, 4; Müsned, III, 397).

Kur’an-ı Kerim’in bu konudaki dolaylı ifadesi ve hadislerin ifade ettiği mana ve o manadan ne kastediliyorsa şüphesiz ki o maksat haktır ve gerçektir. Ayrıca o yıllarda tıbbî bilgiler ceninin yaratılışı ve safha safha gelişimini izah edemediği için fakihlerin farklı ölçü ve görüşlerle hüküm vermelerine sebep olmuştur. İçlerinde bazı Hanefîlerin de bulunduğu bir grup İslâm hukukçusu 120 gün (4 ay)’den önceki çocuk düşürmeyi (çocuk aldırma=kürtaj), tam oluşmuş bir çocuk düşürme saymazken, bir gurup Malikî ve Hanbelî İslâm hukukçuları da 40 gün (bir ay on gün) den önceki çocuk düşürmeyi, (çocuk aldırma=kürtaj) tam oluşmuş bir çocuk düşürme saymazlar. Bu görüşlerin toleranslı bir tavır sergilemeleri, ruhun üflenme safhasının kimilerine göre 40., kimilerine göre 120. gününden itibaren meydana geldiğini ve ceninin canlılığını buna bağlamalarındandır.

Bugün bile mahiyetini bilmediğimiz ruhun üflenmesi meselesinin, ceninin canlılığı ile aynı şey olduğunu iddia etmek ve savunmak mümkün değildir. Çünkü, günümüzde tıp ilmi ceninin döllenmeyi takiben başlı başına bir canlılık ve bütünlük arz ettiğini, yaratılışının tamamlandığını, birkaç haftadan itibaren vücut organlarının teşekkül ettiğini, hatta kalbin çalıştığını, atışlarının da tespit edildiğini ortaya koymaktadır. Bu bilgilerin ışığında, canlılık bakımından ceninin 120. günün evveliyle sonrası arasında bir farklılık göstermediği ortaya çıkmaktadır. Bu durumda ilk 120 gün içindeki bebeklerin düşürülmeleri veya kürtaj yoluyla alınmaları, dinen cinayet ve günah olan çocuk düşürme fiilinin kapsamı dışında tutmak mümkün değildir. Yani, gebeliğin ilk üç ay içinde sonlandırılması da cinayettir. Nitekim İslâm hukukçularının çoğunluğu, cenin hangi safhada olursa olsun, düşürülmesini caiz görmezler. Mezheplerde hakim olan görüş de bu yöndedir. İmam Gazâlî buna örnek olup, ceninin ilk safhasından itibaren düşürülmesinin caiz olmadığını, aksi takdirde cinayet işlenmiş olacağını ifade eder.

Sonuç olarak; anne hamileliğinin ilk ayından itibaren canlı bir bebek taşımaktadır. Bu bebek ona lutfen verilmiş bir emanettir. Bebeğin, ana vücudunda gelişip büyümesine izin vermeli ve anne olmanın ulvi hazzını bedeniyle, ruhuyla yaşamayı başarmalıdır. Bunu yaparken, daima kendisinin ve bebeğinin geleceği için Yüce Allah’ın yardımını, desteğini dualarında dilemelidir
 
Biraz önce haberleri seyrederken çağan yanıma geldi kucağımayattı sırnaşmaya başladı bende saçıyla oynuyordum çağan bugün kucağımda uyurmusun dedim ,uyurum dedi ağzından sakızı çıkardı hadi dedi ninni söylememi istedi bende mırıldanmaya başladım baktım uyumuşŞaka yapıyor sandım bu kadar çabuk uyuyacağını tahmin etmedim götürdüm yatağına yatırdım
 


he, gelicem canım, senin dediğin gibi yuvarlanarak buluşuruz artık
 

120 gün meselesine ben de katılmıyorum.
bence adet gecikmesinden sonra ile annein bebeğin sağlığı için kasten yapacağı ters hareketler cinayet gibi bişey..

benim düşüncem bu tüp bebekteki embriyo durumuna ne diyor bilir kişi alimler..

hayrettin karaman şunu söylemiş:

ama burda sadece tüp bebeğe cevaz verilmiş.
donan embriyolarla ilgili hiç bi kesin bilgi yok.
 
Saka gibi durdum durdum. Butun paramizi altina yatirdim. Cok zarardayim. Nolacak boyle. Kizlar altin guvenli liman olmaktan cikmis diye okuyorum. Sizlerin yorumlari nedir. Hepimizin az cok altin yatirimi var ne dusunuyorsunuz...
 
topraklı tırstım..toksoplazmamda arızalı
ne yiyosam sirkeden geçiyo
iki ucu b.klu değnek
b.k u böyle yazdım hadi sende karşılığına yaz
çok sevdim o sözü

heee
sen öle didin ya
benim aklıma şindi kuşlar böcükler çiçekler geliyo
ahahahhahaha
 

hay maşallah nazar değmesin bebeğime
 
Saka gibi durdum durdum. Butun paramizi altina yatirdim. Cok zarardayim. Nolacak boyle. Kizlar altin guvenli liman olmaktan cikmis diye okuyorum. Sizlerin yorumlari nedir. Hepimizin az cok altin yatirimi var ne dusunuyorsunuz...

altın bu eninde sonunda çıkar
 
multijet cok üzüldüm, bence de hayrını görmesin o paranın, adi hırsız.
10 lirayı neden bırakmış

acımış cüzdandaki parayı görünce
ülkemin avukatı bu kadar mı kazanıyor demiş
harçlık bırakmış multiye
 

hiç bilgim yok tıbben de dinen de
embriyo dediğin sonuçta hücre değil mi
bir çok hastalıkta bir çok hücre kaybetmiyor muyuz
tamamen salladım yani bildiğimden değil bi bilen anlatsın ben de öğreneyim
 

sonuçta kadın en azından iyi niyetli
sen de niyetini bozmadan sölersen belki anlar
yorgunsun yardımcı olayım falan diyordur
gene de şanslısın be sevimlim
diğer konuları okudukça
 

taaaaaaaaaaaaaa buradan ısırasım geldi kuzucuğu
maşaallah barekellah
 

bir belgesel izlemiştim
bir çok yeniliğin temelinde türkler var
şu radara yakalanmayan uçak sistemini temelini ilk bulan türklermiş mesela
daha çok vardı da unuttum
çok duyuyoruz tvde yurtdışından gelip bebek sahibi olanları kanserden kurtulanları dışarda çare yok dendiği halde
imkan verilse aslında neler olur bu ülkede ama
verilmez
akıllı başarılı adam lazım değil bu ülkeye
hepsi dışarda o yüzden


şu nakil olayında o kadar sinirlendim ki
nakillerden biri ölmüştü
hemen yok doktor hatası yok dava açıcaz yok yanlış tedavi
adam dünyada sayılı olaylardan birini gerçekleştiriyor
ve bariz tehlike var ortada her şey olabilir deniyor sana
ameliyattan önce dua et el pençe divan dur
sonra doktorun suçu
yazık günah be
düşünüyorum bu kadar vatanseverken ben bile bir yeteneğim olsa dünya çapında işe yarayacak
bu ülkede harcamam arkadaş
kadir kıymet bilen mi var
yazık yazık
 

o diyanet önce faize haram desin de
dinin haram diye bas bas bağırdığı faiz caiz de
organ nakli harammış
heee oldu
bu ülkede hiç bir kuruma güvenim yok
 
Son düzenleme:

hayır her gün ekranda anasını babasını arayanları görmüyorlar heralde
önce bi insanlara bu bilinci versinler de
allah bilir kaç kişi anasıyla babasıyla kardeşiyle yolda geçişip tanımıyor
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…