abla senden keko lafını duymak güldürdü beni,hahahahaha, çok tatlısın
konu sahibi,kısıtlanmaktan ben şahsen nefret ederim. her zaman da şunu savunurum :
anne-babamdan görmediğim bir şeyi bir başkasından görmeye,bana bunun zorla dayatılmasına gelemem açıkçası.
oraya gitme,şunu yapma,nerdesin, gel,şunu yap... off bu nedir? oldu olacak tasma takalım bir de tam olsun. gerçekten ama ,öyle değil mi? hele bir de İZİN VERME konusu var.
ben akli melekeleri ve olayları değerlendirip kendi kararımı verebilme yetisine sahip biriyim. eğer akıl istersem usülünce danışır,tavsiye isterim zaten, öteki türlü sevgilim kim ki ondan izin alayım?
ben çok özgür büyüdüm. onu da açıklayayım, çok şükür ailem bana iyi kötü ayrımını yapmayı öğretti,ve sonrasında bana da güvendiler. ben onlardan hiçbir zaman ''hayır,olmaz'' cevabı almadım mesela. çünkü onların ve kendimin kafa yapısına uymayan bir şeyle gitmedim onlara. mantıksız buldukları bir isteğim olmadı. çünkü bana göre de mantıksız değildi istediklerim.
yerine,ortamına uygun davranmayı, kendimi korumayı öğrettiler. o yüzden hal böyle olunca, bana göre yanlış olmayan bir şeye bir başkası HAYIR YAPAMAZSIN İZİN VERMİYORUM diye karışırsa,derim ki sen kimsin???
herkes kendinden sorumludur, herkesin kendi içinde bir mahkemesi vardır,en azından olmalıdır.
bu mahkemeye göre ; eğer sadakatsizlik sayılabilecek bir neden ve şekilde bakıp, süzüyorsam yoldan geçeni,bu yaptığım ayıptır. terbiyesizliktir. veya bana göre normal olan bir arkadaş ortamında vakit geçiriyorsam, gerçekten uygunsuz bulduğum bir durum yok diyorsam,bitmiştir. vicdanım rahattır çünkü.
kendine güven konusuna gelince,ben dünya güzeli biri değilim, ha tescilli güzel olsam bile benden daha güzel bulunan kadınlar olacaktır. biz hiç demiyor muyuz sohbet ederken, ''ya gerçekten bu kadın mı seçilmiş,bence şu şu bundan kat kat güzel vb''
bu yüzden bunun sonu yok. sizden daha güzel ve seksi kadınlar var,hep de olacak. bunu engelleyemezsiniz. o yüzden öncelikle bunu kabul edin. ve partnerinizi doğru seçin. niyetinin kötü olmadığını bildiğiniz, size sadakatsizlik yapmayacağına inandığınız insanlarla birlikte olun.
çünkü hiç aramızda konuşmaz mıyız ''aa yakışıklı adam gerçekten, veya cidden güzel kadın'' diye? ama bunu arzulayarak söylemediğimiz için sorun da olmaz değil mi?
son olarak,bir ilişki mutlu olmak için yaşanır. hayatıma aldığım kişi beni mutsuz ediyor,bana uymayan şeyler yapıyorsa,ben o ilişkiyi devam ettirmem. hayata bir kez geliyorum,canım değerli. kimsenin güvensizliğinin günah keçisi olamam. herkes kendi görüşüne uygun kişiyi bulsun o halde.
kısaca,sevmekle kıskanmanın daha doğrusu rahatsız edici bir şekilde kıskanmanın hiç alakası yok. aksine seven insan sevdiğini mutlu etmeye uğraşır,hayatı böyle küçük şeylerle zorlaştırmaz. yeter ki arada güven ve sadakat olsun. eğer yoksa da öyle ilişki hiç olmasın zaten.