Kısmetsizlik

herseeyguzelolacak

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
24 Aralık 2020
16
19
Merhabalar değerli ablalarım, kardeşlerim. Sizlere bir konuda fikir danışmak istedim. Büyük ihtimalle bu konuda pek çok konu açılmıştır ama ben kendi içimdekileri dökmek adına bir daha yazıyorum. 24 yaşındayım 2 ay sonra 25 yaşında olacağım. 25e yaklaşmaktan mı yoksa ilk ilişkimin hüsranla sonuçlanıp canım gibi sevdiğim adamın bir kaç ay içinde nişanlanmasının verdiği umutsuzluk ve mutsuzluktan mı bilmiyorum ama bu aralar hayata karşı çok olumsuz düşünceler içine girmiş durumdayım. Hayatımın belki de en güzel yaşlarındayım ama bu yaşlarda geleceğe bakabileceğim, beni gerçekten seven, benim sevdiğim, bir derdim sıkıntım olduğunda korkmadan anlatabileceğim, heyecanlarımı mutluluklarımı paylaşabileceğim, birlikte hayaller kurup bunu gerçekleştirmek için çaba sarf edeceğim, kısaca hayat yolunda el ele yürüyebileceğim bana değer veren biri ne yazık ki yok. Güzellik göreli olsa da ben aynaya objektif bir şekilde baktığımda gayet güzel alımlı bir kız görüyorum. Üstelik bakımlıyım, zevkli bir insanım. Bunun dışında okumuş genel kültür birikimi olan, kendini geliştiren biriyim. Ayrıca becerikliyim, terbiyeliyim, sevmeyi bilen bir insanım. Yanlış anlaşılmasın sevilmek için bunlar gerekli demiyorum ama kendime dıştan baktığımda sevilmemem için bir sebep de bulamıyorum. Fakat bu yaşıma kadar doğru düzgün bir ilişkim olmadı. İlk olan da hüsranla sonuçlandı. Kötü bitmesi benden kaynaklı değildi. Onunla ilgili detaylara girmek istemiyorum. Çünkü o yoluna baktığı için ben de yoluma bakmak istiyorum. Ama gelin görün ki konuştuğum biri bile yok. Bir önceki ilişkimin bende açtığı yaralar tam kapanmadı ve ben bu yaşlarımda mutsuz hayat hevesi olmayan biri haline geldim. Çok şükür mesleğim elimde kimseye muhtaç değilim. Bu yaşta evlilik de istemiyorum ama birkaç yıl tanıyıp evliliğe geçmek istiyorum. Sırf evlenmek için sevmediğim biriyle de yaşım geçiyor diye aceleyle evlenmek istemiyorum. O yüzden de bu yaşlarda hayatımda sevip sevildiğim biri olursa en azından geleceğe umutla bakarım ve uygun zaman geldiğinde de işi evliliğe götürürüz diye düşünüyorum. Etrafımda yaşıtlarımın evlendiğini, nişanlandığını, en azından sevgilileri olduğunu gördükçe gıpta ediyorum. Biz bu hayata başkalarının mutluluğunu izlemeye mi gelmişiz diye düşünmeden edemiyorum. Bunu kıskançlık gibi algılamayın Allah herkese en güzelini nasip etsin ama bana niye nasip olmuyor diye sorgulamaya başladım. Buna kısmetsizlik diyebilir miyiz? İnançlı biriyim ve kısmet bağlanması diye bir şeye inanmıyorum ama yine de sanki üstümde bir şanssızlık nasipsizlik var gibi hissediyorum. Yıldız düşüklüğü diye bir şey duymuştum onunla da alakalı olabilir mi? Bu konuda çekim yasasına göre olumlu düşünmek ve beklenti içinde olmamak lazımmış diye duydum ama bunu da uygulamak, o ruh haline girmek çok da kolay olmuyor. Dua ediyorum inanıyorum ama genel anlamda çok mutsuzum. Çok uzun konuşmuşum kısaca bu tarz şeyler yaşayan var mı? Bu durumun bir sonu geliyor mu? Bunun için bir dua, esma vb bir şey var mı? Ya da tavsiyeleriniz neler genel anlamda? Vaktini ayırıp okuyan ve cevap veren herkese şimdiden teşekkür ederim.
 
"Nasibinde varsa olur" sözleriyle başlamak istiyorum. Allah bazı kullarını bu şekilde imtihan edermiş.. kimisi 18 yaşında evlenir, kimi 40, kimisi hiç.. önemli olan bu süreç içinde Rabbimizin rızasına uygun bir şekilde yaşamak.. sevgilinin hayırlısı olmaz. Hayırlı eş için dualar var 😊🙏🏼 (Dua edip sabretmekten başka yapacak birşey yok)
 
Galiba akışına bırakıp bu konu üzerinde çok düşünmemek bunun formülü. Ama işte sosyal medyadan çok etkilendiğimiz için düşünmemek de çok zor hele de sıkıntılı süreçlerden geçerken. Bir de duygu durumunu aşağı çeken insanlar var tabi.
İnsan durup durup sorun ne, nerede yanlış yapıyorum diye kendi üzerine eğiliyor ama bunun da sonucu kötü bence insanı bunalıma itiyor.
O yüzden kendimizi çok fazla sorgulamamak ve pozitif düşünmek önemli olan.

Hayatın er aşamasında sırf evlilik değil olursa ne ala olmazsa da kısmet değilmiş fikrine alışmak lazım. Olmayanda da vardır bir hayır.
 
Kısmete elbette inanıyorum ama unutma ki herkesin kaderi kendi çabasına bağlıdır.
Peki çaba derken ne yapabiliriz? Aklıma aşkı memnuda bihterin söylediği bir replik geldi. İnsanların hayatında zorla yer açamam ki kendime diyordu. İş olsa yaparız, ödev olsa bitiririz ama bu konuda nasıl çaba sarf edebiliriz? Biraz açabilir misiniz?
 
"Nasibinde varsa olur" sözleriyle başlamak istiyorum. Allah bazı kullarını bu şekilde imtihan edermiş.. kimisi 18 yaşında evlenir, kimi 40, kimisi hiç.. önemli olan bu süreç içinde Rabbimizin rızasına uygun bir şekilde yaşamak.. sevgilinin hayırlısı olmaz. Hayırlı eş için dualar var 😊🙏🏼 (Dua edip sabretmekten başka yapacak birşey yok)
Evet zaten ben de severek evlenmek istiyorum demek istedim :KK52: Ama öncesinde bir sevgililik dönemi olması da fena olmazdı. Tabiki bu sevgililik dönemini de Rabbimizin rızasına uygun yaşamak koşuluyla. Zaten bir kişi olsun tam olsun dedim hep. İnşallah dualarımız kabul olur :)
 
Peki çaba derken ne yapabiliriz? Aklıma aşkı memnuda bihterin söylediği bir replik geldi. İnsanların hayatında zorla yer açamam ki kendime diyordu. İş olsa yaparız, ödev olsa bitiririz ama bu konuda nasıl çaba sarf edebiliriz? Biraz açabilir misiniz?
Güzel, bakımlı, güleryüzlü, temiz olun. Ortamlara girmekten yeni insanlarla tanışmaktan çekinmeyin. Sohbetli olun. Olumlu düşünün. Kafanızda net bir tip olmasın. Boyu kısa olmasın, sarışın sevmem gibi klişelere takılmayın adayları değerlendirirken. Bunların her biri çabadır. Gayret sizden takdir Allahtan.
 
Kendini gercekten bu kadar cok mu seviyorsun kuzum ? sebep bu olabilir o_O
Ne demek istediğinizi tam anlayamadım ama sanırım kendimi nitelendirme biçimimden bahsediyorsunuz. Bu kendini çok sevmek demek değil ben olanı anlattım. Çok abartılı bir şey de söylememişim. Kendimde geliştirilmesi gereken yönler de elbette görüyorum ama burada sevilmeye değer özelliklerim olduğunu belirtmek adına olumlu yönlerimden bahsettim ki çok abartılı bir olumsuz yönüm de yok. Elimden geldiğince kendimi kötü özelliklerden arındırmaya çalışıyorum. Bunun sebep olduğunu düşünmüyorum. Teşekkürler yorumunuz için
 
Ne demek istediğinizi tam anlayamadım ama sanırım kendimi nitelendirme biçimimden bahsediyorsunuz. Bu kendini çok sevmek demek değil ben olanı anlattım. Çok abartılı bir şey de söylememişim. Kendimde geliştirilmesi gereken yönler de elbette görüyorum ama burada sevilmeye değer özelliklerim olduğunu belirtmek adına olumlu yönlerimden bahsettim ki çok abartılı bir olumsuz yönüm de yok. Elimden geldiğince kendimi kötü özelliklerden arındırmaya çalışıyorum. Bunun sebep olduğunu düşünmüyorum. Teşekkürler yorumunuz için
Simdi olumlu oldugunu dusundugumuz ozelliklerimizi soyledigimizde itici bir hava olusur ya onun gibi oldu ilk msj, bu aciklama.. neyse Allah gonlunce versin
 
Merhabalar değerli ablalarım, kardeşlerim. Sizlere bir konuda fikir danışmak istedim. Büyük ihtimalle bu konuda pek çok konu açılmıştır ama ben kendi içimdekileri dökmek adına bir daha yazıyorum. 24 yaşındayım 2 ay sonra 25 yaşında olacağım. 25e yaklaşmaktan mı yoksa ilk ilişkimin hüsranla sonuçlanıp canım gibi sevdiğim adamın bir kaç ay içinde nişanlanmasının verdiği umutsuzluk ve mutsuzluktan mı bilmiyorum ama bu aralar hayata karşı çok olumsuz düşünceler içine girmiş durumdayım. Hayatımın belki de en güzel yaşlarındayım ama bu yaşlarda geleceğe bakabileceğim, beni gerçekten seven, benim sevdiğim, bir derdim sıkıntım olduğunda korkmadan anlatabileceğim, heyecanlarımı mutluluklarımı paylaşabileceğim, birlikte hayaller kurup bunu gerçekleştirmek için çaba sarf edeceğim, kısaca hayat yolunda el ele yürüyebileceğim bana değer veren biri ne yazık ki yok. Güzellik göreli olsa da ben aynaya objektif bir şekilde baktığımda gayet güzel alımlı bir kız görüyorum. Üstelik bakımlıyım, zevkli bir insanım. Bunun dışında okumuş genel kültür birikimi olan, kendini geliştiren biriyim. Ayrıca becerikliyim, terbiyeliyim, sevmeyi bilen bir insanım. Yanlış anlaşılmasın sevilmek için bunlar gerekli demiyorum ama kendime dıştan baktığımda sevilmemem için bir sebep de bulamıyorum. Fakat bu yaşıma kadar doğru düzgün bir ilişkim olmadı. İlk olan da hüsranla sonuçlandı. Kötü bitmesi benden kaynaklı değildi. Onunla ilgili detaylara girmek istemiyorum. Çünkü o yoluna baktığı için ben de yoluma bakmak istiyorum. Ama gelin görün ki konuştuğum biri bile yok. Bir önceki ilişkimin bende açtığı yaralar tam kapanmadı ve ben bu yaşlarımda mutsuz hayat hevesi olmayan biri haline geldim. Çok şükür mesleğim elimde kimseye muhtaç değilim. Bu yaşta evlilik de istemiyorum ama birkaç yıl tanıyıp evliliğe geçmek istiyorum. Sırf evlenmek için sevmediğim biriyle de yaşım geçiyor diye aceleyle evlenmek istemiyorum. O yüzden de bu yaşlarda hayatımda sevip sevildiğim biri olursa en azından geleceğe umutla bakarım ve uygun zaman geldiğinde de işi evliliğe götürürüz diye düşünüyorum. Etrafımda yaşıtlarımın evlendiğini, nişanlandığını, en azından sevgilileri olduğunu gördükçe gıpta ediyorum. Biz bu hayata başkalarının mutluluğunu izlemeye mi gelmişiz diye düşünmeden edemiyorum. Bunu kıskançlık gibi algılamayın Allah herkese en güzelini nasip etsin ama bana niye nasip olmuyor diye sorgulamaya başladım. Buna kısmetsizlik diyebilir miyiz? İnançlı biriyim ve kısmet bağlanması diye bir şeye inanmıyorum ama yine de sanki üstümde bir şanssızlık nasipsizlik var gibi hissediyorum. Yıldız düşüklüğü diye bir şey duymuştum onunla da alakalı olabilir mi? Bu konuda çekim yasasına göre olumlu düşünmek ve beklenti içinde olmamak lazımmış diye duydum ama bunu da uygulamak, o ruh haline girmek çok da kolay olmuyor. Dua ediyorum inanıyorum ama genel anlamda çok mutsuzum. Çok uzun konuşmuşum kısaca bu tarz şeyler yaşayan var mı? Bu durumun bir sonu geliyor mu? Bunun için bir dua, esma vb bir şey var mı? Ya da tavsiyeleriniz neler genel anlamda? Vaktini ayırıp okuyan ve cevap veren herkese şimdiden teşekkür ederim.
Öyle güzel öyle özenli öyle aklı başında yazmışsın ki
Takdir ediyorum seni gerçekten muthissin
 
Bu kaçıncı konu gerçekten anlamıyorum 🙏🏻 Yeni evlendim eşim büyük ihtimal kanser belki ölecek belki yaşayacak evlilik mutluluk getirmiyor
Ben bile hiç üzülmüyorum Rabbime sığındım bekliyorum sonuçları
Ya evli olup kanser olsaydınız
Sağlıklıysanız şükredin gerisi boş herşey hallolur
 
Sevgili bulmak icin sosyal bir insan olmak gerekiyor. Belki senden hoslananlar sana acilmaya cesaret edemiyorlardir. Erkekler genelikler karsi taraftan isik alamadiklarinda savasmak yerine vazgecmeyi seciyorlar.
 
Galiba akışına bırakıp bu konu üzerinde çok düşünmemek bunun formülü. Ama işte sosyal medyadan çok etkilendiğimiz için düşünmemek de çok zor hele de sıkıntılı süreçlerden geçerken. Bir de duygu durumunu aşağı çeken insanlar var tabi.
İnsan durup durup sorun ne, nerede yanlış yapıyorum diye kendi üzerine eğiliyor ama bunun da sonucu kötü bence insanı bunalıma itiyor.
O yüzden kendimizi çok fazla sorgulamamak ve pozitif düşünmek önemli olan.

Hayatın er aşamasında sırf evlilik değil olursa ne ala olmazsa da kısmet değilmiş fikrine alışmak lazım. Olmayanda da vardır bir hayır.
Evet doğru söylüyorsunuz. Özellikle insanların evliliği bir statü göstergesi olarak görmesi bile insanı zaman zaman yetersizlik duygusuna sevk ediyor. Ama ben insanlar ya da sosyal medyanın etkilerinden ziyade kendi içimdeki sevme, sevilme, aidiyet duygusunun karşılanması ihtiyacından dolayı son günlerde bu durumu biraz kafaya taktığımı düşünüyorum. Dediğiniz gibi Allah'a tam bir teslimiyetle güvenir ve akışa bırakırsak hayırlısıyla nasip olur diye düşünüyorum. Teşekkürler yanıtınız için.
 
Güzel, bakımlı, güleryüzlü, temiz olun. Ortamlara girmekten yeni insanlarla tanışmaktan çekinmeyin. Sohbetli olun. Olumlu düşünün. Kafanızda net bir tip olmasın. Boyu kısa olmasın, sarışın sevmem gibi klişelere takılmayın adayları değerlendirirken. Bunların her biri çabadır. Gayret sizden takdir Allahtan.
Evet benim kafamda net bir tip var. Onun dışında ilk söylediğiniz kendine bakma konusuna önem veriyorum. Bunu her şeyden önce kendime saygım olduğundan dolayı yapıyorum. Çok teşekkür ederim tavsiyelerinizden dolayı.
 
Merhabalar değerli ablalarım, kardeşlerim. Sizlere bir konuda fikir danışmak istedim. Büyük ihtimalle bu konuda pek çok konu açılmıştır ama ben kendi içimdekileri dökmek adına bir daha yazıyorum. 24 yaşındayım 2 ay sonra 25 yaşında olacağım. 25e yaklaşmaktan mı yoksa ilk ilişkimin hüsranla sonuçlanıp canım gibi sevdiğim adamın bir kaç ay içinde nişanlanmasının verdiği umutsuzluk ve mutsuzluktan mı bilmiyorum ama bu aralar hayata karşı çok olumsuz düşünceler içine girmiş durumdayım. Hayatımın belki de en güzel yaşlarındayım ama bu yaşlarda geleceğe bakabileceğim, beni gerçekten seven, benim sevdiğim, bir derdim sıkıntım olduğunda korkmadan anlatabileceğim, heyecanlarımı mutluluklarımı paylaşabileceğim, birlikte hayaller kurup bunu gerçekleştirmek için çaba sarf edeceğim, kısaca hayat yolunda el ele yürüyebileceğim bana değer veren biri ne yazık ki yok. Güzellik göreli olsa da ben aynaya objektif bir şekilde baktığımda gayet güzel alımlı bir kız görüyorum. Üstelik bakımlıyım, zevkli bir insanım. Bunun dışında okumuş genel kültür birikimi olan, kendini geliştiren biriyim. Ayrıca becerikliyim, terbiyeliyim, sevmeyi bilen bir insanım. Yanlış anlaşılmasın sevilmek için bunlar gerekli demiyorum ama kendime dıştan baktığımda sevilmemem için bir sebep de bulamıyorum. Fakat bu yaşıma kadar doğru düzgün bir ilişkim olmadı. İlk olan da hüsranla sonuçlandı. Kötü bitmesi benden kaynaklı değildi. Onunla ilgili detaylara girmek istemiyorum. Çünkü o yoluna baktığı için ben de yoluma bakmak istiyorum. Ama gelin görün ki konuştuğum biri bile yok. Bir önceki ilişkimin bende açtığı yaralar tam kapanmadı ve ben bu yaşlarımda mutsuz hayat hevesi olmayan biri haline geldim. Çok şükür mesleğim elimde kimseye muhtaç değilim. Bu yaşta evlilik de istemiyorum ama birkaç yıl tanıyıp evliliğe geçmek istiyorum. Sırf evlenmek için sevmediğim biriyle de yaşım geçiyor diye aceleyle evlenmek istemiyorum. O yüzden de bu yaşlarda hayatımda sevip sevildiğim biri olursa en azından geleceğe umutla bakarım ve uygun zaman geldiğinde de işi evliliğe götürürüz diye düşünüyorum. Etrafımda yaşıtlarımın evlendiğini, nişanlandığını, en azından sevgilileri olduğunu gördükçe gıpta ediyorum. Biz bu hayata başkalarının mutluluğunu izlemeye mi gelmişiz diye düşünmeden edemiyorum. Bunu kıskançlık gibi algılamayın Allah herkese en güzelini nasip etsin ama bana niye nasip olmuyor diye sorgulamaya başladım. Buna kısmetsizlik diyebilir miyiz? İnançlı biriyim ve kısmet bağlanması diye bir şeye inanmıyorum ama yine de sanki üstümde bir şanssızlık nasipsizlik var gibi hissediyorum. Yıldız düşüklüğü diye bir şey duymuştum onunla da alakalı olabilir mi? Bu konuda çekim yasasına göre olumlu düşünmek ve beklenti içinde olmamak lazımmış diye duydum ama bunu da uygulamak, o ruh haline girmek çok da kolay olmuyor. Dua ediyorum inanıyorum ama genel anlamda çok mutsuzum. Çok uzun konuşmuşum kısaca bu tarz şeyler yaşayan var mı? Bu durumun bir sonu geliyor mu? Bunun için bir dua, esma vb bir şey var mı? Ya da tavsiyeleriniz neler genel anlamda? Vaktini ayırıp okuyan ve cevap veren herkese şimdiden teşekkür ederim.
Kısmı körlük yaşıyorum şuan:KK57:
 
Son zamanlarda sıkça sizin yaş aralığınızda böyle konular açılıyor.
Sosyal medya mı yoksa toplum pompalaması mı bilmiyorum ama ‘kısmetsizim’ demek için erken bile değil, dememelisiniz yani.
Yaş 25, bismillah.
Birçok bu türdeki konuya yazdım, hayat yeni başlıyor, karakteriniz yeni oturuyor ve artık genç bir kadınsınız, birey olmanın en başındasınız.

Olur yahu, ne bu karamsarlık, Allah upuzun sağlıklı ve mutlu ömür versin inşallah ama inanın bunları düşünemeyecek kadar gençsiniz.
 
X