DIKKAT DIKKAT SAVAS VE BARIS YORUMU ICERIR!!!
Spoiler vermemeye calisacagim ama yine de okumakta olan arkadaslari uyarmak istedim.
Buyuk bir açlıkla okumaya baaladigim Savas ve Baris okudugum 2. Tolstoy kitabi ilki Dirilis' ti ve gercekten bayilarak okumustum.
Buyuk bir şevkle baslamama ragmen uzun sure ilerleyemedim ilk 300 sayfaya kadar. Bunun sebebi karakterlerin okura sirayla sunulmasi degildi nitekim Tolstoy kitabindaki jarakterleri bir anda gozumuze sokup bir bir tanitmak yerine kitabin buyuk bir bolumune yaymis. Bu yuzden kim kimdi acikcasi cok karistirmadim.
Savasin anlatimi savas gibi degildi. Savasa elestirel bir yaklasim sundugunu dusundugum Tolstoy da Zweig' in Clarissa'sin da hissettigim antimilitarizmi hissedemedim. Yaklasimini daha kaderci buldum ben; tarihin olmasi gerektigi gibi mi yasandigi sorusunun veyahut "Napolyon/ Aleksander / a/ b /c sahislari baska turlu davransaydi ne olurdu"yu dusunup tartismanin manasizligini veriyor bence okuyucuya. Kelebek etkisi gibi her olayin; gorunurde cok basit de olsa birbirine sonsuz kere bagli oldugunu ifade ediyor.
Antik caglardan gunumuze kadar kahramanlik, secilmislik vb. meziyetleri olduguna inandigimiz insanlarin nasil da pesinden gidip esasinda ne geregi vardi ki dedirten eylemlerde bulundugumuzu harika bir dille anlatmis ve elestirmis.
Tek elestiri elbette bu degil savasi tum gercegiyle gozlerimin onune seren simdiye kadar okudugum en OBJEKTIF ve saniyirum gercekci yapit bu kitap bana gore.
Kitabin son bolumu benim icin bir hazine degerinde ileride tekrar tekrar okumak istiyorum o bolumu.
Kafam o kadar dolu ki icimdekilerin helsini yazabilmem icin birazcik yetenegim olsa azicik sevgili
__giz__
gibi olsam diye gecirdim icimden.
Kitap kesinlikle cok kiymetli. Tam metin olarak heekesin okumasini dilerim.
Hepinize sevgiler